55 – RAHMAN SURESİ
Rahman Rahim Allah’ın ismine
Nevm : “Efal” babından “enam” uyuyanlar demektir.
Kumum (kaf) : Tomurcuk demektir.
A’sf : Bitkilerin tohumları üzerinde uçmalarını sağlayan tüylere ve kanatlara “a’sf” denir. Bir istikamette esen rüzgar anlamına geldiği gibi saman gibi ufalanıp toz duman olanlara da “a’sf” denir.
Ala (elif) Elev : “Helv” tatlı demektir. “Elva” tüm nimetlere verilen addır.
Selsal (sad) : “Silsile” zincir demektir. “Selsal” zincir halkaları gibi halka olan yılanın adıdır. Kur’an’da “hamele”(genler)nin dizildiği hücrelerde bulunan iplikçiğin (kromozom) adıdır.
Merc : Hayvanların otlamak için serbest bırakıldığı yer, meradır.
Berzeh (ze, hı) : Işıkla gölge sınırındaki tulu bölge demektir.
Mercan : Mercan demektir.
Fena : Yaprakları dökülmüş ağaç, fenyü ağaran saç demektir.
Şeen : Suların dağ eteklerinde açtıkları yarık, hurma dikmek için açılan kanaldır. Sonraları iş, meşguliyet anlamına gelmiştir.
Nefeze (zal) : “Nefez”, iğnenin deride deldiği deliktir. Kapanan delik manasındadır.
Katr (Kaf, tı) : Damladır.
Şüvaz (zı) : Dumanı olmayan ateşin ışık demektir. “Nuhaz”, alevi olmayan duman demektir.
Nuhas (ha, sin): Alevi olmayan duman demektir.
Verd : Gül demektir.
Semev : Sima çehre demektir. Sema hayvan sırtı demektir. Görünen taraf demektir. Vesm, hayvanın sırtına vurulan damga demektir.
Fenn : Kışın dökülmeyen ağaç yaprakları demektir.
İstibrak : Atlas ipek kumaş demektir.
Taraf (tı) : Dilin ucu demektir.
Tems (tı,p.se) : “Tefes”, kir demektir. “Temes”, kullanmak, eskitmek anlamındadır.
Yakut : Yakut taşı demektir.
Dehem(dal, he): Dışardan görünmeyen sık ağaçlı orman veya bahçe demektir.
Nedeh(dat,hı) : Sağanak yağmur demektir.
Rumman : Nar meyvesi veya ağacı demektir.
Haym (hı) : Çardak demektir.
Refref : Deve kuşu kanadı demektir.
A’bkar : “Habek” bir tür güzel kokulu yabani bitkidir. “A’bker” ise bu tür bitkilerin yetiştiği yer olmuştur. Sonra cinlerin var sayıldığı hayali ülke anlamı kazanmıştır.
1- Rahman,
2- Kur’an’ı ta’lim etti.
3- İnsanı halk etti.
4- Ona beyanı ta’lim etti.
5- Şems ve kamer husban iledir.
6- Ve necm ve şecer secde etmektedirler.
7-8- Ve semayı, onu ref’ etti de mizanda tuğyan etmeyesiniz diye mizanı vad’ etti.
9- Vezni kistle ikame edin ve mizanı ihsar etmeyin.
10- Ve arzı, onu enam için vad’ etti.
11-12- Orada fakihe, ekmamlı nahl, a’sflı habbe ve reyhan vardır.
13- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
14- İnsanı fehhar gibi salsaldan halk etti.
15- Cannı da narın maricinden halk etti.
16- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
17- İki meşrikin rabbidir ve iki meğribin rabbidir.
18- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
19- İltika eden iki bahr merc etti.
20- Beynlerinde bir berzah vardır beğy etmezler.
21- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
22- İkisinden lü’lü’ ve mercan huruc eder.
23- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
24- Bahirde a’lam gibi inşa edilen cevar da onundur.
25- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
26- Onun üzerinde olan kimselerin küllüsü fanidir.
27- Celal ve ikramlı rabbin vechi baki kalacaktır.
28- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
29- Semavat ve arzdaki kimseler ona sual ediyor. O yevmin küllünde şe’ndedir.
30- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
31- Ey iki sekal, sizi ferğ edeceğiz.
32- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
33- Ey cin ve ins ma’şeri! Semavatın ve arzın ektarından nüfuz etmeye istita’e ederseniz nüfuz ediniz. Ancak sultanla nüfuz edebilirsiniz.
34- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
35- İkinizin üzerine nardan şuvaz ve nuhas irsal olunur da intisar edemezsiniz.
36- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
37- Sema inşikak edince dihan gibi bir verd olur.
38- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz..
39- Ol yevm ne ins ne de cann zenbinden sual olunmaz.
40- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz..
41- Mücrimler simalarından örf olunur da nasiyelerinden ve kademlerinden ehz olunurlar.
42- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
43- Bu, mücrimlerin kendisini tekzib ettiği cehennemdir.
44- Onun beynide ve an olan hemimin beyninde tavaf ederler.
45- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz..
46- Ve rabbinin makamını havf eden kimseye iki cennet vardır.
47- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
48- İkisi de efnandır.
49- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
50- İkisinde de cereyan eden a’yneyn vardır.
51- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
52- İkisinde de fakihenin külünden zevcan vardır.
53- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
54- Betaini istebrekten olan furuş üzerinde müttekiindirler. İki cennetin cenleri dandır.
55- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
56- İçlerinde onların kablinde ne ins ne de cannın tems ettiği terfin kasıratı vardır.
57- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
58- Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
59- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
60- İhsanın cezası ihsandan başkası mıdır?
61- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
62- İkisinin dunundan iki cennet daha..
63- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
64- Müdhamdırlar.
65- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
66- İkisinde neddahet iki ayn vardır.
67- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
68- İkisinde fakihe, nehl ve rümman vardır.
69- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
70- İçlerinde hisan hayrat vardır.
71- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
72- Hiyamda maksurat hur vardır.
73- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
74- Onların kablinde ne ins ne de cann tems etmiştir.
75- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
76- Refref hudr ve hisan a’bker üzerinde müttekiindirler.
77- Rabbinizin hangi alaını tekzib ediyorsunuz.
78- Celal ve ikramlı rabbinin ismi tebarük etti.
1-2- Kur’an’ı yaşatan öğretti.
3- İnsanı yarattı.
4- Ona açıklamayı öğretti.
5- Güneş ve ay sayımladır.
6- Ve yıldız ve ağaç kapanırlar.
7-8- Ve göğü, onu yükseltti de dengede taşmayasınız diye dengeyi koydu.
9- Tartıyı doğru yapın ve dengeyi bozmayın.
10- Ve yeri, onu uyuyanlar için koydu.
11-12- Orada meyve, tomurcuklu hurmalıklar, kanatlı tane ve ballı baba vardır.
13- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
14- İnsanı boru gibi çemberlerden yarattı.
15- Cinleri de ateşin bitkilerinden yarattı.
16- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
17- İki doğunun yetiştiricisidir ve iki batının yetiştiricisidir.
18- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
19- Birleşmiş olan iki denizi yaydı.
20- Aralarında bir aralık vardır, birbirine karışmazlar.
21- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
22- İkisinden inci ve mercan çıkar.
23- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
24- Denizde dağlar gibi yapılan gemiler de onundur.
25- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
26- Onun üzerinde olan kimselerin tümü ölümlüdür.
27- Görünen ve görkemli kılan yetiştiricinin yüzü sürekalacaktır.
28- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
29- Göklerdeki ve yerdeki kimseler ondan istiyor. Her gün O bir yapıştadır.
30- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
31- Ey iki ağırlık, sizi boşaltacağız.
32- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
33- Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin çaplarından sızmaya güç yetirebilirseniz sızınız. Ancak araçla sızabilirsiniz.
34- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
35- İkinizin üzerine ateşten ışık ve duman gönderilir de yardımlaşamazsınız.
36- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
37- Gök yarılınca yanardağ gibi bir gül olur.
38- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
39- O gün ne insan ne de cinler suçlarından sorgulanmaz.
40- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
41- Kötüler görünüşlerinden tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.
42- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
43- Bu kötülerin kendisini yalanladığı tandırdır.
44- Onun ve yaklaşan ocağın arasında dolaşırlar.
45- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
46- Ve yetiştiricisinin karşısında durmaktan korkan kimseye iki bahçe vardır.
47- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
48- İkisi de süresiz yemişlidir.
49- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
50- İkisinde de akan pınarlar vardır.
51- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
52- İkisinde de bütün yemişlerden ikişer var.
53- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
54- Örtüleri tüylü olan döşekler üzerinde yaslanmışlardır. İki bahçenin dalları yakındır.
55- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
56- İçlerinde onların öncesinde ne insan ne de cinlerin eskittiği çevrenin koruyucuları vardır.
57- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
58- Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
59- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
60- İyiliğin karşılığı iyilikten başkası mıdır?
61- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
62- İkisinin dışında iki bahçe daha..
63- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
64- İkisi de yemyeşildirler.
65- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
66- İkisinde kaynayan iki pınar vardır.
67- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
68- İkisinde yemişlik, hurmalık ve narlık vardır.
69- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
70- İçlerinde güzel iyiler vardır.
71- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
72- Çardaklarda özel ağırlayıcıdırlar.
73- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
74- Onları öncelerinden ne insan ne de cinler eskitmiştir.
75- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
76- Yeşil kanatlar ve güzel a’bkerliye yaslanmışlardır.
77- Yetiştiricinizin hangi iyiliklerini yalanlıyorsunuz.
78- Gösterişli ve görkemli yetiştiricinin adı yayıldı.
AÇIKLAMA : Rahman Suresi ile Vakıa Suresi’nin konuları birbirine yakındır. Bu sure kainatın yaratılışı ve içine yerleştirilen cin ve insan topluluklarını anlatmaktadır. “Kur’an’ı öğretti, insanı yarattı” demektedir. Sonra da “İnsana açıklamayı öğretti” demektir. Kur’an insandan önce var edilmiştir. Kur’an’ı taşıyacak bir varlık aranmış, insan bunu üstlenmiştir. İnsanın da bu yükü taşıyabilmesi için kendisine beyan ilmi öğretilmiştir. Yani insan içtihatla mücehhez ve mükellef kılınmıştır.
Tabiat içinde hesapla oluşan olaylar vardır, ihtimaliyatla oluşan olaylar vardır. Bu ayrımı yaptıktan sora kainata hakim olan genel dengeyi bildirmektedir. İnsanların da bu dengeyi bozmamalarını emretmektedir. İnsanın ve cinlerin yaratılışından bahsetmekte ve insanı kromozomlardan, cinleri de ateşin aralıklarından yaratıldığını ifade etmektedir. İki deniz arasında karışmayan berzah bulunduğunu, her şeyin ölümlü (entropinin büyümesi) olduğu bildirilmekte, ayrıca yer ve göklerin çaplarından bahsederek kainatın yuvarlak ve sonlu olduğunu anlatmaktadır. Çıkıştan bahsederek dört boyutlu uzaya değinmektedir. “Nuhas” ve “şuvaz” ile ışık hızından büyük ve küçük dalgalara değinmektedir.
Semanın yarılması ile ilk patlama gibi ikinci patlamanın olacağına değinmektedir. Bundan sonra iki cehennemin ve ikişerli dört cennettin olduğu haber verilmektedir. Buradaki hayat bir takım zor anlaşılır ifadeler ile anlatılmaktadır. “Oralarda” diyerek insan ve cinlerin dışında akıllı varlıklara işaret etmektedir. “Oralarda”ki zamirin nereye gittiği açık değildir. Biz “fakih” kelimesini “yemişlik” ve “fakihe” kelimesini de “yemişlikler” yani çoğul anlıyoruz. İsm-i faillerde bu kural geçerlidir. O zaman buradaki “onlar” zamiri meyveliklere gitmiş olur. Birinci cennetlerden bahsederken “döşeklere yaslanmışlardır” diyerek döşeklerin gerçek anlamda olduğunu belirttiğinden “lem yetmis hünne”yi hemen söylemiştir. İkinci anlatışta “refref üzerine dayanmışlardır” ifadesi ile böyle bir yanlış anlaşılma söz konusu olmayacağından “müttekiine” ifadesini “lem yetmis hünne” ifadesinden sonraya almıştır. Birincisinde “fihinne” zamiri “furuş”a gidebilirdi. Onun için “müttekiini” öne almıştır. Bu sure müteşabih bir suredir. Ahiret hayatını tam kavrayamayacağımızı burada anlıyoruz.