AKEVLER KUR'AN MEÂLİ
Süleyman Karagülle
3225 Okunma
enam suresi-meal yok-tefsir yok-123teberrük

[En’âm Sûresi(6);123]

 

KUR’AN SEMİNERLERİ; 185. SEMİNER           İstanbul, 16 Kasım 2002 Cumartesi

 

SAĞ-SOL, MERKEZ, MEKR VE TÜRKİYE ÖRNEĞİ

 

و Va: Buradan önce geçen âyette zikredilen kâfirler, müminlerden bahseden âyete bağlamaktadır. İnsanlar “kâfirler” ve “mü’minler” olarak birbirinden ayrılmaktadır. Sonra ister “kâfir topluluk” olsun ister “mü’min topluluk” olsun, topluluk içinde “mücrimler”in yani suçluların bulunacağını da ifade etmektedir. Demek ki küfür ve iman ile cürüm ve ismet arasında ilgi vardır ama aynı değildir. “Va” ile bağlanması bunu ifade eder.

 

كَذَلِكَ KaÜAvLiKa: Böylece yani kâfir ve mü’min insan yaratmak suretiyle her karyede bir mücrim de ortaya çıkardık. Böylelikle suç şebekelerinin büyüklerini de kâfirden saymaktadır. Bu dünya eğitim dünyasıdır. İnsan burada kendi iradesi ile iyi veya kötü yolu tutacaktır. İnsanın büyüklüğü kendi iradesi ile doğru yolu seçme özelliğidir. Cennete girebilmek için bu irade melekesini iyi bir şekilde kullanmak gerekmektedir. Bu sınav dünyasında denge, kâfir ve Müslim ile mücrim ve muttaki gruplara ayrılmakla olur. İnsan vücunda da mikroplar ve sağlıklı hücreler vardır.

 

جَعَلْنَا CaGaLNAv: Biz böylece yaptık. “Halaknâ” demeyip “caalnâ” deniyor. Yaratılışta bütün insanlar eşittir. Aynı genleri taşımaktadırlar. İnsanlar mü’min veya kâfir olarak doğmazlar. Mücrim veya muttaki olarak da doğmazlar. İkisine de meyillidirler. Kendi iradeleri ile yollarını seçerler. Bu sebeple “caalnâ” denmektedir. “Biz yaptık” demek suretiyle kötüleri de var eden ve onları da görevlendiren Allah’tır. “Kendileri oldular” demiyor; “Biz yaptık” diyor. Burada bize verilen en büyük ders onlara kızmak değildir, onları suçlamak değildir. Önemli olan bizim bu sınavdan başarılı çıkmamızdır. Öğretmen bilenle bilmeyen belli olsun, çalışanla çalışmayan belli olsun diye soru sorar. Bunun gibi Allah da o mücrimleri var etmekle insanlara soru soruyor. İmtihan ediyor. Kim mümin, kim değil, belli olsun demektedir.

 

فِي كُلِّ قَرْيَةٍ FIy KulLı QaRYaTın: Bütün karyelerin içinde mücrimler vardır. Herkesin iyi olduğu bir topluluk yoktur. Nasıl bir mıknatıs iki kutuptan oluşursa, topluluklar da iki kutuptan oluşur. Kimi sağda kimi solda olur. Sağda olanlar topluluğu yaşatmak için çalışırlar, solda olanlar topluluğu yıkmak için çalışırlar. Şöyle ki, sağda olanlar iyiliğin gelmesiyle kötülüğün gideceğine inanırlar ve iyilik yapmakla saadeti ararlar. Kötülerle uğraşmazlar. Onlara karşı sadece kendilerini savunurlar. Solcular ise kötülüğün gitmesi ile iyiliğin geleceğine inanırlar. Onlar ise kötülük yapmakla işlerin düzeleceğine inanırlar. Bir arabanın nasıl gazı varsa freni de vardır. Arabada gaye gitmektir. O halde frene ne gerek vardır? Frensiz denge sağlanamaz. Topluluklarda da sağ ve sol varolacaktır. Sol olmadan sağ olamaz. İşte bu sebeple “her karyede” denmektedir. Burada yine solcularla sağcılar arasındaki fark ortaya çıkmaktadır. Sağcılar solcuların varolmasını isterler ve sadece onlardan gerektiği zaman yararlanırlar. Yoksa asıl olan arabanın gitmesidir. Solcular ise sağcıları ortadan kaldırmak isterler. Oysa sağcılar ortadan kalkarsa hayat olmaz. Bu sebeple onlar sağcıları kendileri gibi zannedip güçleri yetse bizi yok edecekler sanıp sağcılara düşman olurlar. Oysa sağcılar solcuların varolmasını tabiî görürler ve sadece onların şerrinden korunurlar.

 

أَكَابِرَ مُجْرِمِيهَا EaKABıRa MuCRıMIyHAv: Mücrimlerin ekberlerini suçluların en büyükleri kıldık, görevlendirdik denmektedir. Cürüm suçtur. CRB uyuz hastalığıdır. Kaşıntı yapar ama öldürmez. Cürüm de topluluğu rahatsız eder ama topluluğu yıkmaz. Mücrimler topluluğu rahatsız eden işler yaparlar. Topluluk böylece temizliğine dikkat eder. Burada mücrimler bir topluluk hâline gelirler, yani örgütlenirler denmektedir. Sol parti kurarlar. Görevleri topluluğu uyanık bulundurmaktır. Bunları Allah koymuştur. Bunların yok edilmesi düşünülemez. Topluluk içinde en soldan en sağa kadar dizilmiş partiler olacaktır. Bunlar sağ ve sol partilerdir. Ortadakiler kitle partileridir. Kitle genel olarak sağa meyillidir ve onları iktidar eder. Ama sağ iyi çalışmazsa sola oy vererek abasını gösterir. İşte “28 Şubat Olayı” budur. Beş senelik sol iktidarın sorumlusu sağ iktidarın beceriksizliğidir. Solda plan merkezde yapılır. O plana sol halk uyar. Halkın kötü niyeti olmayabilir. Ama onlar da psikolojik olarak sağa düşmandırlar. Oysa sağdakilerde düşmanlık yoktur. Sağdakiler soldakileri severler, soldakiler ise sağdakileri sevmezler. “Siz onarı seversiniz, onlar sizi sevmezler.” [Kur’an, Âl-i İmrân(3);119] Kur’an’a göre mekr yapanlar solcular değil, solcuların büyükleridir. Bunlar bir grup oluştururlar. Sol değişip merkeze kayabilir, sağ değişip merkeze kayabilir. Ancak sol ve sağ uçta durmak durumundadır. Merkez partiler ise bunlardan birine dayanarak iktidar olurlar. Türkiye’de bugün anormal olan durum, fikir partilerinin kalmamış olmasıdır. Solda da sağda da fikir partileri olmalıdır. Merkez partiler bunlara dayanmalıdırlar.

 

لِيَمْكُرُوا فِيهَا LıYaMKuRUv FıyHAv: Orada mekr etsinler diye. Demek ki onlara verilen görev mekr etme görevidir. Allah onları onun için yaratmıştır. Onlardan başka iş beklenmemelidir. Mü’minler bu mekri yenecek güce sahip olmalıdırlar. Buna sahip iseler iktidar olmaya hakları vardır. Muhalefeti ortadan kaldırarak iktidar olmak iş değildir. Bu mümkün değildir. İktidar olanların açık veya kapalı muhalifleri olacaktır. Onların işi mekr yapmaktır. Mekr, tuzak demektir. Keyd de tuzak demektir. Birinde tuzak kurulur ve avcı tuzağı bırakıp gider. Diğerinde ise avcı gözetlemektedir, avcı ile tuzak birlikte faaliyettedirler. İnsanlığın toplayıcılık döneminde de canavarlardan korunmak için tuzak tekniği geliştirilmiştir. Bununla beraber bu iki kelime birbirini içerecek şekilde kullanılır. Bugün “taktik” ve “strateji” denmektedir. Biz mekri strateji, keydi ise taktik olarak anlıyoruz. Burada hatamız olabilir. Tarihte mekrler yapılmıştır. Allah onlara o görevi vermiştir. Kilise etkisiz hâle getirilmiş, derebeylikler ortadan kaldırılmış, krallıklar cumhuriyete dönüştürülmüş, şimdi de globalleşmeye gidilmektedir. Bunlar hep solun mekri olmuş, Allah bunları görevlendirmiş ve bu mekrleri yaptırmıştır.

 

وَمَا يَمْكُرُونَ إِلَّا بِأَنفُسِهِمْ Va MAv YaMKuRUvNa EılLAv Bı EaNFuSıHıM: Onlar sadece kendilerine mekr ederler. Sovyetler mekr yaptılar, din düşmanlığı yaptılar, 40 milyon insan öldürdüler. Hesaplarına göre aileyi ortadan kaldırmak, mülkiyeti ortadan kaldırmak, dini ortadan kaldırmak, milliyetçiliği ortadan kaldırmak istemişlerdir. Sonunda ise kendileri ortadan kalkmışlardır. Sovyet denemesi olmasaydı ateizm düşünce varlığını sürdürürdü. Bugün ise artık din düşmanlığı tarihe karışmış bulunmaktadır. Bir kötülüğün azması insanları ona karşı tedbirler almaya sevk eder ve sonunda iyilik kötülüğe galip gelir. Yokluk için çalışanlar daima mağlup olmuş, varlık için çalışanlar galip gelmişlerdir. Öyle olmasaydı bugün biz var olabilir miydik? Mikroplar bedende yaşarlar. Onu öldürdükleri gün kendileri de ölürler. Sol sağın varlığı ile vardır. Sağ ise solun varlığı ile gelişmektedir.

 

وَمَا يَشْعُرُونَ Va MAv YaŞGuRUvNa: Yıkmak isteyenler kendilerini yıkmaktadırlar ama bunun farkında değildirler. Türkiye Devleti’ni yıkmak isteyenler, Türkiye Devleti ve Türk ordusu düşmanlığı yapanlar sonunda kendilerini yok etmiyorlar mı? Türkiye Devleti yıkıldıktan sonra kendileri nerede yurt bulacaklar? Bunlar sanıyorlar ki, Türkiye’nin düşmanları bizi el üstünde tutacaklar. Oysa kimse ekmeğini başkaları ile paylaşmaz. Önce onları kullandıktan sonra ilk yok edecekleri bugünkü işbirlikçileri olur. Çünkü onların pastasına göz dikilmiştir. Türkiye yıkılırsa dışa bağlı sermaye en çok sıkıntıya düşecektir.

 

TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Batılılar Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak için Tanzimat’ı desteklemişlerdir. Bu hedeflerine ulaşmışlardır. Ancak sonunda Batı dünyasının asıl istediği olmamıştır. Çünkü imparatorluğun yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Tanzimat Türkiye’ye millî orduyu getirmiştir. Bu ordu Türkiye’yi bugüne kadar güçlü halde yaşatmıştır. Evet, bu ordu saltanatı yıkmıştır; ama aynı zamanda Cumhuriyet’i kurmuştur ve şimdi de korumaktadır.

II. Abdülhamit’e Meşrutiyet’i ilân ettirdiler. Abdülhamit orada bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadığını öğrendi, bundan dolayı Meclis’i dağıttı. Batı tipi okullar açtı. Üniversiteler kurdu. Bu okul ve üniversitelerde yetişen kadroyu Batı destekledi. İmparatorluğu bunlara yıktıracaktı. Batı bu hedefine ulaşmıştır. Ancak Türkiye bu sayede Batı’yı öğrenmiştir. Sonra II. Meşrutiyet’i ve Cumhuriyet’i kuracak kadro yetiştirilmiştir.

1900’larda Meşrutiyet ilân edildi. İslâmiyet tartışılmaya başlandı. Ancak bu tartışmalar Türk milletine meşvereti ve içtihadı diriltmeyi öğretti.

1910’larda imparatorluk yıkıldı ve Sevr dayatıldı. Bu durum Türk milletini uyandırdı. Padişaha değil de kendisine güvenmeyi başlattı. Kuvva-yı milliyeyi ortaya çıkardı.

1920’lerde Cumhuriyet getirildi. Ateizm siyaset oldu. Ancak Türkiye gayrimüslimlerden arındı. Anadolu 900 yıl sonra Müslümanlaşmış oldu. Osmanlılarda Hıristiyan ve Yahudiler Türklerle birlikte yaşıyordu.

1930’larda İslâmî kadrolar devletten arındırıldı. Ama Türk Milleti artık Batı’nın peşine koşma yerine; müsbet ilim meş’alesi ile muasır medeniyetin fevkine çıkma hedefini benimsedi.

1940’larda Türkiye’yi yeniden borçlandırmak için Batı Türkiye’ye demokrasiyi empoze etmiştir. Böylece Türkiye halk hakimiyetini elde etmiştir.

1950’lerde Türkiye ekonomik bakımından Batı’ya esir edilemeye başlanmış ama bu arada Türkiye tarım döneminden sanayi dönemine geçmiştir. Ezanın Arapçaya döndürülmesiyle Türk halkı İslâmiyet’i seçtiğini ortaya koymuştur.

1960’larda darbe yapılmış ve Başbakan Adnan Menderes –Türkiye’yi niye kalkındırdın diye- asılmıştır. Ama bu dönemde Türk halkı örgütlenmiş ve dernekler, vakıflar, partiler kurulmuştur. Böylece İslâmiyet atağa geçmiştir.

1970’lerde Müslümanlar iktidara ortak oldular.

1980’lerde İslâmî eğitim devletin hizmetleri arasına alınmıştır. Türkiye İSEDAK başkanlığı yapma merhalesine gelmiştir. Oysa bu askerî müdahaleler ekonominin çökmesi ve İslâmiyet’in rahatsız edilmesi için yapılmıştı. Ekonomik bakımından da gelişme olmuştur.

1990’lerde inanmışlar iktidara ortak ettiler. 28 Şubat’la bertaraf edilen bu iktidar Türkiye’ye AKP’yi getirdi. Türk halkı bu partiye Anaysa ekseriyetini verdi.

Görülüyor ki, bir asırdır Batılılar ve onarın işbirlikçileri hep Türkiye’yi çökertmek ve İslâmiyet’ten uzaklaştırmak üzere faaliyettedir. Ancak bütün bu karşı faaliyetler Türkiye’yi güçlendirmiş ve Türkiye İslâmiyet’e yaklaşmıştır. Batılılar farkında olmadan kendi kuyularını kendileri kazmışlardır.

Bütün bu gelişmeler bize cesaret vermelidir.

Adil Düzen çalışmalarımıza hız vermelidir.

Haftalık yorumumuzda bunlar açıklanmıştır.

 

 

كَذَلِكَ جَعَلْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ أَكَابِرَ مُجْرِمِيهَا لِيَمْكُرُوا فِيهَا وَمَا يَمْكُرُونَ إِلَّا بِأَنفُسِهِمْ وَمَا يَشْعُرُونَ [En’âm Yazan ve Anlatan: SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yayına Hazırlık ve Yönetim: REŞAT NURİ EROL

 

 


AKEVLER KUR'AN MEÂLİ
1-FATİHA SURESİ-1-
6850 Okunma
2-bakara suresi-meal yok-tefsirden çıkıyor
4591 Okunma
3-ali imran-meal yok-tefsirden çıkacak
2338 Okunma
4-nisa suresi-meal yok-tefsirden çıkacak
3389 Okunma
5-maide suresi-meal yok-tefsirden çıkacak
2844 Okunma
6-enam suresi-meal yok-tefsir yok-123teberrük
3225 Okunma
7-araf suresi-meal yok-tefsirden çıkacak
2427 Okunma
8-ENFAL SURESİ-MEAL YOK-TEFSİRDEN ÇIKACAK
2403 Okunma
9-TEVBE SURESİ-MEAL YOK-TEFSİR YOK- TEBERRÜK
2852 Okunma
10-YUNUS SURESİ-MEAL YOK-TEFSİR YOK-TEBERRÜK
2382 Okunma
11-HUD SURESİ-MEAL YOK-TEFSİR YOK-TEBERRÜK
2626 Okunma
12-YUSUF SURESİ-MEAL YOK-TEFSİRDEN ÇIKACAK
2723 Okunma
13-rad suresi meali
3105 Okunma
14-İBRAHİM SURESİ MEALİ
2653 Okunma
15-hicr suresi meali
3093 Okunma
16-nahl suresi meali
4051 Okunma
17-İSRA SURESİ MEALİ
3752 Okunma
18-KEHF SURESİ MEALİ
3694 Okunma
19-meryem suresi- meal yok-tefsir yok-teberrük
2498 Okunma
20-taha suresi meali
3954 Okunma
21-ENBİYA SURESİ MEALİ
3624 Okunma
22-hacc suresi meali
3134 Okunma
23-MÜ'MİN'UN SURESİ MEALİ
3206 Okunma
24-nur suresi meali
3560 Okunma
25-furkan suresi meali
2993 Okunma
26-ŞUARA SURESİ MEALİ
3458 Okunma
27-neml suresi meali
3720 Okunma
28-kasas suresi meali
3133 Okunma
29-ankebut suresi meali
3331 Okunma
30-rum suresi meali
2994 Okunma
31-LOKMAN SURESİ MEALİ
3000 Okunma
32-SECDE SURESİ MEALİ
2628 Okunma
33-AHZAB SURESİ MEALİ
3000 Okunma
34-SEBE SURESİ MEALİ
3502 Okunma
35-FATIR SURESİ MEALİ
3110 Okunma
36-YASİN SURESİ MEALİ
4264 Okunma
37-SAFFAT SURESİ MEALİ
4213 Okunma
38-SAD SURESİ MEALİ
3454 Okunma
39-ZÜMER SURESİ meal tefsir yok TEBERRÜK
3723 Okunma
40-MÜ'MİN SURESİ MEAL TEFSİR YOK teberrük
3223 Okunma
41-fussilet suresi meali
3064 Okunma
42-şura suresi meali
2643 Okunma
43-zuhruf suresi meali
3224 Okunma
44-DUHAN SURESİ MEALİ
3209 Okunma
45-CASİYE SURESİ MEALİ
2427 Okunma
46-AHKAF SURESİ MEALİ
2911 Okunma
47-MUHAMMED SURESİ MEALİ
2772 Okunma
48-FETİH SURESİ MEALİ
3051 Okunma
49-HUCURAT SURESİ MEALİ
3242 Okunma
50-KAF SURESİ MEALİ
3517 Okunma
51-ZARİYAT SURESİ MEALİ
3319 Okunma
52-TUR SURESİ TEFSİR MEAL YOK teberrük
2595 Okunma
53-necm suresi tefsir ve meal yok teberrük
2564 Okunma
54-KAMER SURESİ TEFSİ MEAL YOK teberrük
3387 Okunma
55-RAHMAN SURESİ MEALİ
3969 Okunma
56-VAKIA SURESİ MEALİ
3882 Okunma
57-HADİD SURESİ MEALİ
3044 Okunma
58-MÜCADELE SURESİ MEALİ
2852 Okunma
59-HAŞR SURESİ MEALİ
2859 Okunma
60-MÜMTEHİNE SURESİ MEALİ
2410 Okunma
61-SAF SURESİ MEALİ
2631 Okunma
62-CUMA SURESİ MEALİ
2890 Okunma
63-MÜNAFİKUN SURESİ MEALİ
2549 Okunma
64-TEGABUN SURESİ MEALİ
2679 Okunma
65-TALAK SURESİ MEALİ
2728 Okunma
66-TAHRİM SURESİ MEALİ
2801 Okunma
67-MÜLK SURESİ MEALİ
3361 Okunma
68-KALEM suresi MEALi
3535 Okunma
69-HAKKA SURESİ MEALİ
3071 Okunma
70-MEARİC SURESİ MEALİ
2983 Okunma
71-NUH SURESİ MEALİ
2884 Okunma
72-CİN SURESİ MEALİ
3547 Okunma
73-MÜZZEMMİL SURESİ MEALİ
3810 Okunma
74-MÜDDESSİR SURESİ MEALİ
3876 Okunma
75-KIYAMET SURESİ MEALİ
3044 Okunma
76-İNSAN SURESİ MEALİ
3674 Okunma
77-MÜRSELAT SURESİ MEALİ
2776 Okunma
78-NEBE SURESİ MEALİ
3396 Okunma
79-NAZİAT SURESİ MEALİ
3071 Okunma
80-ABESE SURESİ MEALİ
3328 Okunma
81-TEKVİR SURESİ MEALİ
3081 Okunma
82-İNFİTAR SURESİ MEALİ
2974 Okunma
83-MUTAFFİFİN SURESİ MEALİ
3473 Okunma
84-İNŞİKAK SURESİ MEALİ
2834 Okunma
85-BÜRUC SURESİ MEALİ
2433 Okunma
86-TARIK SURESİ MEALİ
2863 Okunma
87-A'LA SURESİ MEALİ
3207 Okunma
88-ĞAŞİYE SURESİ MEALİ
3183 Okunma
89-FECR SURESİ MEALİ
3097 Okunma
90-BELED SURESİ MEALİ
2724 Okunma
91-ŞEMS SURESİ MEALİ
3479 Okunma
92-LEYL SURESİ MEALİ
3361 Okunma
93-DUHA SURESİ MEALİ
2902 Okunma
94-İNŞİRAH SURESİ MEALİ
3168 Okunma
95-TİN SURESİ MEALİ
3459 Okunma
96-A'LAK SURESİ MEALİ
3752 Okunma
97-KADR SURESİ MEALİ
3814 Okunma
98-BEYYİNE SURESİ MEALİ
3136 Okunma
99-ZİLZAL SURES MEAL TEFSİRYOK teberrük
2154 Okunma
100-adiyat suresi meali
2718 Okunma
101-karia suresi meali
3588 Okunma
102-TEKASÜR SURESİ MEALİ
3673 Okunma
103-ASR SURESİ MEALİ
2840 Okunma
104-HÜMEZE SURESİ MEALİ
3652 Okunma
105-FİL SURESİ MEALİ
4819 Okunma
106-KUREYŞ SURESİ MEALİ
2876 Okunma
107-MAUN SURESİ MEALİ
3168 Okunma
108-KEVSER SURESİ MEALİ
5065 Okunma
109-KAFİRUN SURESİ MEALİ
3209 Okunma
110-NASR SURESİ MEALİ
3688 Okunma
111-TEBBET SURESİ MEALİ
4363 Okunma
112-İHLAS SURESİ MEALİ
3460 Okunma
113-FELAK SURESİ MEALİ
2727 Okunma
114-NAS SURESİ MEALİ
3046 Okunma
115-KURAN KÖK HARFLER LÜGATI-LATİN HARFLERİYLE
41957 Okunma

© 2025 - Akevler