47 – MUHAMMED SURESİ
Rahman Rahim Allah’ın ismine
Sehn (p.se, hı) : “Sehn” “sin” ile suyu ısıtmaya yarayan bir tür kap, kazan, sahan; sonra “p.se” ile “ishan” kaynatmak, kızartmak anlamları ile savaşta galip gelmek anlamlarına gelir.
Bevl : İdrar, işemek demektir.
Ta’s (ayn,sin) : Yığın demektir. Yığılmak, yıkılmak anlamlarına gelir.
Dumur (dal) : “Deber” kökünden türemiştir. “Dumur” kuyruğu kesik, arkası kesik demektir.
Kefl (kef) : Boşluk demektir. Kof ağaç, kovuk anlamlarına da gelir.
A’zm (ayn, ze) : “Hüzme” demet demektir. “He”nin “ayn”a dönüşmesi ile “u’zme” demet bağlamadan istia’re ile bir işi sonuçlandırma anlamı kazanmıştır. İşin a’zmi, işin sonuçlanması demek, a’zim sahibi, işi sonuçlandıran demektir. A’zime akşam yemeği, A’zum ise yaşlanmış kadın, yani sonlara varmış kadın demektir.
Sevil (sin) : “Seyl”den türemiştir. Düzlük demektir. Kolaylaştırmak anlamına gelir.
Seviy (p.se) : Ağılda kuzuların konduğu yerdir. Evin özel bölümü, yatak odası gibi...
Esin (sin) : Çürüyüp kokan et, bozulmuş, kokmuş su demektir.
Hamr (hı) : Üzümden yapılan içki, şarap demektir.
Leben : Süt demektir.
Lezzet (zal) : “Rezak” tatlı üzüm. “Kaf” harfi düşmüş yemeklerin tadı anlamında kullanılmıştır. “Zevk” acı veya tatlı duyulan bedensel tattır. “Uzbe” ağızdan duyulan acı veya tatlı tat demektir.
Dağn (dat) : Kıvrılmış bir nesnedir.
Lahn (ha) : “Nehr”den dönüşmüştür. Nahr arı demektir. İşte veya sözde uslup karşılığı kullanılmıştır.
Enf : Burun demektir.
Şart (tı) : Şerit demektir.
1- Küfretmiş ve Allah’ın sebilinden saddetmiş kimselerin amellerini idlal etmiştir.
2- İman etmiş ve salihatı amel etmiş ve rablerinden hakk olarak Muhammed’e tenzil olunana iman etmiş kimselerden onların seyyielerini tekfir etmiş ve ballerini islah etmiştir.
3- Bu küfretmiş olan kimseleri batıla ittiba ve iman etmiş olan kimselerin rablerinin hakkına ittiba etmelerindendir. Böylece Allah nasa misallerini darb etmektedir.
4- Küfretmiş olan kimselerle lika ettiğinizde rikabı darbedin. Hatta onları ishan ettiğinizde vesakı şedid yapınız. Ba’dehu harb evzarını ved’ edene dek mennen veya fidaen.. İşte böyle.. Allah meşiet etseydi onlardan intisar ederdi. Lakin Allah ba’zınızı ba’zınıza belvetmiştir. Allah’ın sebilinde katl olunan kimselerin amellerini idlal etmeyecektir.
5- Onlara yakında hidayet edecek ve ballerini islah edecek.
6- Onları cennete idhal edecektir. Onu onlara ta’rif etmiştir.
7- Ey iman etmiş olan kimseler, Allah’a nasr ederseniz O da size nasr eder ve ekdamınızı tesbit eder.
8- Küfretmiş olan kimselere te’s vardır ve amellerini idlal etmiştir.
9- Bu onların Allah’ın inzal ettiğini kerh etmelerindendir. Amellerini ihbat etmiştir.
10- Arzda seyretmiyor mı? Kabillerinde olan kimselerin akibetinin nasıl olduğuna nazar etsinler. Allah onları tedmir etti. Bu kafirlere de emsali var.
11- Bu Allah’ın iman etmiş olan kimselerin mevlası olmasındandır, kafirlerin ise mevlası yoktur.
12- İman etmiş ve salihatı amel etmiş kimseleri, tahtından nehirlerin cerayan ettiği cennetlere Allah idhal edecektir. Küfretmiş olan kimseler temattu’ ederler ve ena’mın ekletmiş olduğu gibi eklederler ve nar mesvalarıdır.
13- Karyeden nicesi seni ihrac eden karyenden kuvvetce eşeddi. Onları ihlak ettik de nasırları olmadı.
14- Rabbinden bir beyyine üzerinde olan kimse amelinin suu kendisine tezyin olunan kimse gibi olur mu? Hevalarına ittiba’ etmişlerdir.
15- Müttekilere va’d olunan cennetin misali, içinde asınsız madan nehirler vardır. Ta’mi teğayyun etmeyen lebenden nehirler vardır. Şaribine leziz hamirden nehirler vardır. Musaffa a’selden nehirler vardır. Onlara orada semeratın küllünden ve rablerinden mağfiret vardır. Narda halid olan kimse gibi mi? Hamim ma ile sekvolunup em’aları tekattu’ etmişlerdir.
16- Onlardan seni istima’ eden kimseler vardır. Hatta i’ndinden huruc ettiklerinde kendilerine ilim ita olunan kimselere anifen ne kavletti diye kavlederler. İşte Allah’ın kalblerini tab’ ettiği kimseler ve hevalarına ittiba’ eden kimseler onlardır.
17- İhtida etmiş olan kimselere hidayeti ziyade etmiş ve takvalarını ita etmiştir.
18- Saatin kendilerine bağteten etvet etmesinden başkasına nazar etmiyorlar. Artık şartları ciet etmiştir. Kendilerine zikirleri ciet ettiğinde onlar nereye..
19- Allah’tan başka ilah olmadığını i’lmet, zenbin ve mümin ve mümineler için istiğfar et. Allah mütekallebinizi ve mesvanızı i’lmeder.
20- İman etmiş olan kimseler bir sure nazil olsa diye kavlediyorlardı. Muhkem bir sure inzal olup içinde kital zikr olunduğunda kalplerinde maraz olan kimseleri sana kendisine mevt ğaşy edilenin nazarı ile nazar ettiklerini re’y edersin. Onlara ila etmiştir.
21- Ta’at ve ma’ruf bir kavl vardır. Emr a’zm edince Allah’ı tasdik etmiş olsalardı onlara hayr olurdu.
22- Tevelli ederseniz arzı ifsad etmeyi ve erhamınızı takdi’ etmeyi mi a’sy ediyorsunuz?
23- Allah’ın kendilerine la’net etmiş olduğu kimseler işte bunlardır. Onları ismam etmiş ve basarlarını i’ma etmiştir.
24- Kur’an’ı tedebbür etmiyorlar mı? Yoksa kalbleri üzerinde kufulleri mi var?
25- Kendileri huda tebeyyününden ba’d dübürleri üzerine irtidad eden kimseler, şeytan onlara tesvil etmiştir. Ve onlara imla etmiştir.
26- Bu onların Allah’ın tenzil etmesini kerh eden kimselere emrin ba’zılarında size itaat edeceğiz kavletmelerindendir. Allah onların sırlarını i’lmetmektedir.
27- Melekler vecihlerini ve dübürlerini darb edip onları teveffi ettiğinde nasıl olacak?
28- Bu onların Allah’ı ishat edene tabi olmaları ve rıdvanına kerh etmelerinden dolayıdır. Amellerini ihbat etmiştir.
29- Yoksa kalblerinde maraz bulunan kimseler Allah’ın, onların dığınlarını ihrac etmeyeceğini mi hesab ediyorlar?
30- Meşiet etseydik onları size irae ederdik de sen onları simaları ile örf ederdin. Kavilin lehninde onları örf edeceksin. Allah amellerinizi i’lmetmektedir.
31- Sizden mücahidleri ve sabredenleri i’lmemize dek sizi belv edeceğiz ve ehbarınızı belv edeceğiz.
32- Küfr etmiş ve Allah’ın sebilinde saddetmiş ve kendilerine huda tebeyyün etmesinden ba’d resule şakketmiş olan kimseler Allah’a bir şey zarar veremeyecekler. Amellerini ihbat edecek.
33- Ey iman etmiş olan kimseler, Allah’a itaat ediniz, resule itaat ediniz ve amellerinizi ibtal etmeyiniz.
34- Küfretmiş ve Allah’ın sebilinden seddetmis ve sonra küffar iken mevt etmiş olan kimseleri Allah onlara mağfiret etmeyecek.
35- Vehn etmeyiniz ve selmi davet etmeyiniz. Siz a’lavsınız. Allah sizinle beraberdir. Amelleriniz vetr etmeyecek.
36- Dünya hayatı sadece la’b ve lehvdir. İman eder ve ittika ederseniz ücretleriniz size ita olunacak ve emvalinizi sual etemez.
37- Onu sizden sual edecek olsa buhletmenize ihfa etmiş olur ve dığınlarınızı ihrac eder.
38- İşte şimdi siz Allah’ın sebilinde infaka davet olunuyorsunuz. İçinizden buhleden kimseler var. Kim buhlederse nefsine buhletmiş olur. Allah ğanidir siz de fakirsiniz. Tevelli ederseniz ğayriniz bir kavme istibdal eder sonra sizin emsaliniz olmazlar.
1- Kapatmış ve Allah’ın yolundan ayrılmış kimselerin işlerini yitirtmiştir.
2- İnanmış ve uygun işler yapmış ve yetiştiricilerinden gerçek olarak Muhammed’e indirilene inanmış kimselerden onların kötülüklerini kapatmış ve bozukluklarını düzeltmiştir.
3- Bu kapatmış olan kimseleri yanlışa uymaları ve inanmış olan kimselerin yetiştiricilerinin gerçeğine uymalarındandır. Böylece Allah insanlara örneklerini getirmektedir.
4- Kapatmış olan kimselerle karşılaştığınızda boyunları vurunuz. Sonunda onları sıkıştırdığınızda bağları sıkı yapınız. Bundan sonra savaş yükünü bırakıncaya kadar karşılıksız veya karşılıkla... İşte böyle.. Allah dileseydi onlardan öcalırdı. Ancak Allah kiminizi kiminizle denemiştir. Allah’ın yolunda öldürülen kimselerin işlerini yitirtmiştir.
5- Onlara yakında yol gösterecek ve bozukluklarını düzeltecek.
6- Onları bahçeye sokacaktır. Onu onlara tanıtmıştır.
7- Ey inanmış olan kimseler, Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlamlaştırır.
8- Kapatmış olan kimselere yıkılış vardır ve işlerini yitirtmiştir.
9- Bu onların Allah’ın indirdiğini çirkin bulmalarındandır. O da onların işlerini boşa çıkartmıştır.
10- Yerde dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden önce gelen kimselerin sonlarının nasıl olduğuna baksınlar. Allah onların soyunu kuruttu. Bunun benzeri bu kapatanlara da var.
11- Bu Allah’ın inanmış olan kimselere arka olmasındandır, kapatanların ise arkası yoktur.
12- İnanmış ve uygun işler yapmış kimseleri, altından ırmakların aktığı bahçelere Allah sokacaktır. Kapatmış olan kimseler geçinirler ve davarların yemesi gibi yerler ve ateş barınaklarıdır.
13- Köylerden nicesini seni çıkaran köyden güç olarak daha güçlüydü. Onları yok ettik de yardımcıları olmadı.
14- Yetiştiricinden bir kanıt üzerinde olan kimse işlerinin kötüsü kendisine süslenmiş olan kimse gibi olur mu? İsteklerine uymuşlardır.
15- Korunanlara söz verilen bahçenin benzeri, içinde bozulmamış sudan ırmaklar vardır. Tadı değişmemiş sütten ırmaklar vardır. İçenler tatlı kımızdan ırmaklar vardır. Süzme baldan ırmaklar vardır. Onlara orada yemişlerin hepsinden ve yetiştiricilerinde örtme vardır. Bu ateşte kalıcı olan kimse gibi mi? Onlar sıcak su içirilip bağırsakları dağılmıştır.
16- Onlardan seni dinleyen kimseler vardır. Öyle ki, yanından çıktıklarında kendilerine bilgi verilen kimselere demin ne söyledi diye söylerler. İşte Allah’ın yüreklerini damgaladığı kimseler ve isteklerine uyan kimseler onlardır.
17- Yol tutan olan kimselere yolu genişletmiş ve korumaların vermiştir.
18- Sürenin kendilerine beklenmeksizin gelmesinden başkasına bakmıyorlar. Artık koşulları gelmiştir. Kendilerine anışları geldiğinde onlar nereye..
19- Allah’tan başka tanrı olmadığını bil, yazığın için ve inanmış erkek ve kadınlar için örtmeyi iste. Allah dönecek ve barınacak yerlerinizi bilir.
20- İnanmış olan kimseler bir bölüm inse diye söylüyorlardı. Kesin bir bölüm indirilip orada savaş anlatıldığında yüreklerinde savru bulunan kimseleri sana kendilerine ölüm çökenin bakışı ile baktıklarını görürsün. Onları kovalamıştır.
21- Dinleme ve bildik bir söz vardır. Buyruk bağlanınca Allah’ı doğrulamış olsalardı kendilerine iyi olurdu.
22- Dönerseniz yeri bozmayı ve yakınlıklarınızı kesmeye mi çalışıyorsunuz?
23- Allah’ın kendilerine ilenmiş olduğu kimseler işte bunlardır. Onları sağır yapmış ve görüşlerini kör etmiştir.
24- Kur’an’ı arkalarına almıyorlar mı? Yoksa yürekleri üzerinde boşlukları mı var?
25- Kendileri yol açılmasından sonra gerisin geriye dönmüş olan kimseler şeytan onlara kolaylaştırdı ve onlara doldurmuştur.
26- Bu onların Allah’ın indirmesini çirkin bulan kimselere işin bir kesiminde size uyacağız, söylemelerindedir. Allah onların gizlerini bilmektedir.
27- Melekler yüzlerini ve arkalarını dövüp onları öldürdüğünde nasıl olacak?
28- Bu onların Allah’ı kızdırana uymaları ve gönlünü çirkin bulmalarındandır. İşlerini boşa çıkarmıştır.
29- Yoksa yüreklerinde sayruluk bulunan kimseler Allah’ın, onların kıvırmalarını açığa çıkarmayacağını mı sanıyorlar?
30- Dileseydik onları size gösterirdik de sen onları damgaları ile tanırdın. Sözün gelişinden onları tanıyacaksın. Allah işlerinizi bilmektedir.
31- Sizden çaba gösterenleri ve dayananları bilmemize dek sizi deneyeceğiz ve salıklarınızı sınayacağız.
32- Kapatmış ve Allah’ın yolundan sapmış ve kendilerine yol göründükten sonra elçiye karşı çıkmış olan kimseler Allah’a bir şeyi dokunduramazlar. İşlerini boşa çıkaracak.
33- Ey inanmış olan kimseler, Allah’a uyunuz, elçiye uyunuz ve işlerinizi çürütmeyiniz.
34- Kapatmış ve Allah’ın yolunsan sapmış ve sonra kapatanlar iken ölmüş olan kimseleri Allah onları örmeyecek.
35- Gevşemeyiniz ve barışa çağırmayınız. Siz üstünsünüz. Allah sizinle beraberdir. İşlerinizi yalınlaştırmayınız.
36- Yakın yaşam yalnız oyun ve eğlencedir. İnanır ve korunursanız karşılıklarınız size verilecek ve varlıklarınızı istemez.
37- Onu sizden isteyecek olsa sizi cimriliğe sürükler ve kıvırmalarınızı açığa çıkarır.
38- İşte şimdi siz Allah’ın yolunda kullanmaya çağırılıyorsunuz. İçinizden cimrilik eden kimseler var. Kim cimrilik yaparsa kendisine cimrilik yapmış olur. Allah varlıklıdır siz de yoksunsunuz. Dönerseniz yerinize başka bir ulusu getirir de sonra sizin benzeriniz olmazlar.
AÇIKLAMA : Bu surede savaşın kuralları anlatılmaktadır. Savaş düzeni ile barış düzeni arasında usul farkı vardır. Savaşta kim galip gelirse haklı odur ve sonunda barışın kurallarını galip gelen taraf düzenler. Savaşta mevzuat değil, emir komuta esastır. Savaşta davranışlardan değil, sonuçlardan sorumluluk vardır ve sorumluluk kollektiftir. Savaşta bir taraf teslim olunca barış oluncaya kadar geçen zaman içinde tüm suçlular cezalandırılacaksa cezalandırılır. Savaşın sonunda alınan kararlar geçmişte işlenen suçlara göre değil, gelecekte olacaklara karşı alınacak tedbirler hedeflenir. Bazen mağlupları af etmek, onları cezalandırmaktan daha yararlı sonuçlar doğurabilir. Mekke’nin fethinde böyle olmuştur. Bedr’in kazanılmasında da 10 Medineli talebeye yazmayı öğretme karşılığında esirler serbest bırakılmıştır. Barış olduktan sonra artık savaşta işlenen fiillerden dolayı kimse suçlanamaz ve cezalandırılamaz. 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra ortaya sürülmekte olan savaş suçluları kavramı ne savaşı ne de hukukun düzenine uyar.
“Allah’a yardım ederseniz Allah da size yardım eder” ayeti ile barış için savaşın esas kuralını koymuş bulunmaktadır. Barışsız yaşam olmaz, ama barış ta savaşsız olmaz. Savaş esas olmadığı için dinler de savaş müsaadesi sonlara doğru verilmektedir. Hıristiyanlık’ta ise hiç yoktur. Yahudilik’te Mısır’da çıktıktan uzun yıllat sonra savaşa izin verilmiştir. İslamiyet’te ise Medine’ye hicretten sonra savaşa izin verilmiştir. Müslümanların savaş dışı silah kullanmaları men’ edilmiştir. Mahkumların cezalandırılması bu kuralın istisnasıdır.
Surenin sonunda insanların önce iman ederek ameli salih ile nefislerinde sabrederek cihat yapmaları istenmekte, sonra da malları ile cihat yapmaları talep edilmekte, silahlı kıtal ise en son çare olarak devreye girmektedir.
Bundan sonraki sure Fetih Suresi’dir. Yani savaşla alınmış ülkelerde kurulacak barış düzeni anlatılmaktadır. Ondan sonraki surede ise barış düzenini bozacak topluluklar arası hareketlerde barış düzeninin bekçisi olan müminlerin kurduğu devletin nasıl davranacağını açıklamaktadır. Ondan sonra 7 Mekki Sure gelmektedir ve o surelerde tebliğ ve ahiret konuları ile 64 surelik ilk bölüm sonlanmaktadır. Bundan önce Ha Mim’ler ile başlayan 7 sure gelmektedir.