KUR’AN İŞLETMELERİ(20); 160. SEMİNER Üsküdar, İstanbul, 17 Mayıs 2002 Cuma
A D İ L D Ü Z E N E G Ö R E
İNSANLIK AYAYASASI
- 5-
ID. GENEL HİZMET
(Ehl-i zikr olan ibni sebil beldelerde ikamet eder.) “Bilmiyorsanız ehl-i zikre sorunuz.” (21/7) Demek ki, bunlar halkın sorabileceği kadar yakın olmalıdırlar, görüşebilmelidirler. “Sizi tearuf edesiniz diye şa’blar veya kabileler olarak ca’letti.”(49/13) Demek ki, tearuf kabile ve şa’bda olmaktadır. Kabilede yakın tearuf vardır. Şa’bda ise tek taraflı tearuf vardır. Bu da, halk hizmet edenleri tanır, ama hizmet edenler halkın hepsini tanımazlar. “Bu beytin Rabb’ine ibadet etsinler.”(106/3) Beytin veya beledin Rabb’ine ibadet etmek demek, belde halkına hizmet etmek demektir. Bunu Kureyş’ten istiyor. Yani, beldedeki görevlilerden istiyor. “Cumaya yevminde davet olunduğunuzda Allah’ın zikrine sa’yediniz.”(62/9) “Onları namazdan sonra habsediniz.”(5/106) (Karyelerde âmiller olur. Kayyum ehl-i zikre sual eder.) “İlm edemeyecekseniz ehl-i zikrden sual ediniz.”(21/7) “Resule ve sizden olan emir yetkililerine itaat ediniz.”(4/59) (Medinede fakihler vardır.) “Dinde tefakkuh etsinler ve rücu’ ettiklerinde inzar etsinler.”(9/122) (Rasihler mısırlarda bulunur.) “Tevilini ancak rusuhda ilmi olanlar ilmeder.”(3/7) “Her faziletliye fazileti ita olunur”(11/3) (Nâs beldelerdeki ehl-i zikrden istifta eder, karyelerindeki kaimler nâsın umuruna kıyam eder.) “Ey îman etmiş olanlar, kavvamîn olunuz.”(5/8) “Allah, melekler ve kıst ile kaim ilimliler olanlar O’ndan başka ilâh olmadığına şehadet ederler.”(3/18) “Onlar şehadetlerine kaimdirler.”(70/33) (Umur kabilenin Cuma mescidinde, Kıyam aşiretin salavâtı hamse mescidinde olur.) “ Salâtları hıfz ediniz, vustâ namazları da hıfz ediniz.”(2/238 ) “Akrab olan aşiretini inzar et.”(26/214) “Ehline salâtı emret.”(20/132) “Salâta münadi ettiğinizde onu huzv ve la’b ittihaz ederler.”(5/58) Bir topluluğa bir şeyin emrolunabilmesi için o topluluğun başkanları bulunması gerekir. Aşiret başkanı beş vakit namazın imamıdır, kimi emirler ona verilir. “Cuma yevminde salâta nidâ olunduğunuzda Allah’ı zikre sa’yediniz.”(62/9) “Şahitleri salâttan sonra hapsediniz ve kasem etsinler.”(5/106) Cuma imamı kabilenin imamıdır. Kamu hizmetleri ona tevcih olunur. (Kayyum müşavirlerini buralara davet edebilirler.) “Şahitler davet olunduklarında iba’ etmesinler.”(2/282) “ Şahit ve kâtib ızrar olunmaz.”(2/282) “Bu onların, ümmîlerden dolayı bize bir sebil yoktur demelerinden dolayıdır.”(3/75) “Muhsinler aleyhine sebil yoktur. Allah ğafur ve rahîmdir.”(9/91) “Sebil ancak ağnıya oldukları halde istizan edenler üzerindedir.”(9/93) “Sebil sadece nâsa zulmedenler üzerinedir.”(42/42) “Ey iman etmiş olan kimseler. Allah’ın sebilinde darbettiğinizde tebeyyün ediniz. Size selâm ilka edene “sen mü’min değilsin” demeyin. Dünya hayatını ibtiğa edersiniz. Oysa Allah’ın indinde meğanim vardır.”(4/94) (İztırar halinde karye veya belde ve medine sebilullahlara nakledilir.) “Bağ ve âd olmaksızın kim iztırar ederse, ona ism yoktur.”(2/173) (Her emir ve kıyam sebilinin ve ümmelkuranın vezirleri tarafından nasbedilen bir kayyumu vardır.) “Resule sizden emrle yetkili olanlara itaat ediniz.”(4/59) “Ehlimden bana bir vezir ca’let, Kardeşim harun’u. Onunla zahrımı şiddetlendir.”(20/29-31) “Kardeşim Harun lisan olarak benden efsahdır, riden olarak onu benimle beraber gönder, beni tasdik etsin.”(28/34) (Kıyam ve tedbir bunların siyadetinde yapılır.) “Kelimelerine tasdik eden hasur bir seyyid olarak irsal ettik.”(3/39) “ Rabbimiz, biz sadetlerimize ve küberalarımıza itaat ettik.”(33/67) (Sebilullahta kıyam kısmet iledir.) “Dünya hayatlarında maişetlerini biz kısmet ettik.”(43/32) “Ezlâm ile istiksam haram kılınmıştır.”(5/3) “Mirasın kısmetinde uli kurba, yetim ve miskinler hazır olurlarsa ondan onları irzak ediniz.”(4/8) “Muhtedar olan her şırb arasında mâ’ kısmet iledir.”(54/28) (Ahkâm kitabet ile sabit olur.) “Bir deynle tedayün ettiğinizde onu kitabet edin.”(2/282) “Ey ehli kitab, dininizde ğalyetmeyin.”(4/171) (Mısırda râsihler tevil yaparlar.) “Tevilini Allah ve ilimde râsih olanlardan başkası ilmetmez.”(3/7) (Medinede fakihler ahkâmı istinbat ederler.) “Ondan istinbat edenler onu ilm ederler.”(4/83) “Dinde tafakkuh etsinler ve rücu’ ettiklerinde inzâr etsinler.”(9/122) (Beldede ehl-i zikr fetva verir.) “İlm edemeyecekseniz ehl-i zikrden sual ediniz.”(16/42) “Senden istiftâ ediyorlar, Allah fetva veriyor.”(4/127) (Karyede kayyumlar kıyam ederler.) “Ricâl nisâya kavvamdır.”(4/34) (Nâs onlarla velâyet içinde amel eder.) “Herkes kendi şakilesinde amel eder, de.”(17/84) “Her mer’ kesbettiğine rehindir.”(52/21) “Her nefis kesbettiğine rehindir.”(74/38)