4 MEZHEBİN FIKHI VE KARAGÜLLENİN İÇTİHATLARI
Süleyman Karagülle
1811 Okunma
97-SULH-UYUŞMA

SULH - UYUŞMA

 

GİRİŞ:

Bir kimse üzerinde başkasının hakkı olduğunu bilirse onu bildirmekle yükümlüdür. Karşı tarafın talebi olmadıkça hemen iade etmesi gerekmez; fakat, vasiyet etmesi gerekir. Bir kimsenin birinden alacağı varsa onu istemesi gerekir. İstemezse ahirette de hak iddia edemez. Eğer hibe veya tasadduk edecekse ona bildirdikten sonra sevap olur, bildirmezse sevap olmaz.

Sulh için önce iki taraf oturup karşılıklı konuşup birbirlerini ikna etmeleri ve böylece meseleyi halletmeleri hakemlere gitmekten daha iyidir. Tatmin olmadıkları hususlarda hakemlere gitmek gerekir. Hakemlere gitmeden sulh yapmak mekruhtur. Haklı olduğuna kani olan kimsenin sulh yapması haramdır; haksızlığını bilen kimsenin hakemlere gitmesi de haramdır. Çünkü mallar emanettir. Emanete ihanet edilmiş olur.

Tarafların hakemlere gidip sonuç almadan geçici olarak anlaşmaları ve işin seyrini durdurmamaları gerekir. Bu hususta karşı taraf haksız da olsa ona geçici olarak terketmekte beis yoktur. İşleri yürütmede kim ehilse ona terkedilir. Bu hususta bucak başkanına başvurup geçici olarak hakemlik yapmasını istemek yerinde bir davranıştır. Bucak başkanı yoksa taraflar birinde ittifak ederlerse o da geçici karar verebilir. Hiçbiri olmazsa nizadan vazgeçip geçici olarak terkedilmelidir.

Kesin olarak haklı olduğunu bilen, karşı tarafın haksız olduğunu bile bile saldıracağında kesinlik varsa mudafa ve mübareze etmesi meşrudur. Birbirlerine kalıcı sakatlıklar vermişlerse dört şahidin şehadeti ile haksız olan ağır diyet, iki şahidin şehadeti ile zarar veren hafif diyet öder.

      

SORU:1- Kendi haksızlığını bilen birinin karşı tarafla uzlaşarak sulh yapması helal midir?       

Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Haramdır.

Karagülle- Kendi haksızlığını bilen birinin karşı tarafla uzlaşarak sulh yapması haramdır. Hakkını teslim ettikten  ve tevsik ettikten sonra helal etmesini ister; helal etmesi caizdir.

 

SORU:2- Kendisi üzerinde bir hak olduğunu iddia eden kimsenin iddia edenle sulh yapması caiz midir?

Numan, Malik ve Ahmet- Caizdir.

Şafii- Caiz değildir.

Karagülle- Kendisi üzerinde bir hak olduğunu iddia eden kimsenin iddia edenle sulh yapması, haklı olduğunu kesin olarak bilene caiz değildir. Hakemlere gitmelidir. Mütereddit olanın sulhu mekruktur. Geçici terk cazidir. Niza yapmaktansa geçici terk ahsendir. Çatışma hakkını kullanmamak daha iyidir.

                

SORU:3- Meçhul üzerinde sulh caiz midir?

 Numan, Malik ve Ahmet- Caizdir.

Şafii- Caiz değildir.

Karagülle- "Bize gelecek mirastan bana düşen hissemi sana devredeyim, bana bin dinar ver" derse, ama gelecek mirasın ne olduğu bilinmezse meçhul üzerinde sulh yapılmış olur. Yahut müflisteki alacak üzerinde sulh yapsalar caiz midir? Yahut çiftçi hasılanın yarısını vermemiş, bir yıl geçmiş miktarı bilinmiyor, sulh yapılıyor. Yahut iare veya icar olduğunda ihtilaf edip yarım icarla anlaşsalar caiz midir? Bu hususlarda hakemlerin karar vermesi evladır. Ancak sulh yapmaları mekruh olarak sahihtir.

Evlilikte sulh hayrdır. Kur'an'da "ve elsulhu hayr" diyor. "Fe elsulhu hayr" demiyor. Demek ki, her sulh hayr değildir. Ancak sosyal ilişkilerde sulh hayrdır. Ekonomik münasebetlerde sulh hayr değildir. Ancak işin yürümesi esnasında sulh yapmak sosyal ilişkileri de ihtiva ettiği ve  hakkı izrar etmediği için sulhde hayır vardır.

 

SORU:4- Sınırda bir duvar olsa, birinin üzerine konmuş kalas bulunsa ve duvarın kendisine ait olduğunu iddia etse diğeri de “ortakdır” derse söz kimindir?

Numan ve Malik- Söz kalas sahibinindir. Yeminle ona bırakılır.

Şafii ve Ahmet- Söz ikisinindir. İkisine yemin ettirilir.

Karagülle- İki kişi arasında bir anlaşmazlık olsa başkana başvururlur. Başkan zilyet kimde ise ona hükmeder.  

Sınırda bir duvar olsa, birinin üzerine konmuş bir kalas bulunsa ve duvarın kendisine ait olduğunu iddia etse diğeri de “ortakdır” derse kalasın duvarda kalması gerektiği hususundaki söz, kalas sahibinindir. Geçici mülkiyette başka emare yoksa ortak bırakılır; çünkü, ikisinin menfaati vardır. Sonra hakemlere gitme hakkı mahfuzdur. Zilyetlikle verilen tüm kararlar geçicidir, sulh ile verilen kararın aynısıdır.

               

SORU:5- Kat mülkiyetinde döşeme kimindir?

 Numan ve Malik- Alt katındır.

Şafii ve Ahmet- Döşeme ortaktır.

Karagülle- Kat mülkiyetinde döşeme ortaktır. Birinin üst tarafından faydalanma, diğerinin alt tarafından faydalanma hakkı vardır. Döşeme masrafları üst tarafa, tavan masrafları alt tarafa aittir. Orta kısmında masraflar ortaktır.                

 

SORU:6- Bina yıkılsa üst kattaki alt kattakini inşa etmeye zorlayabilir mi?

Numan ve Malik- Zorlanamaz; ancak, ikisini de kendisi yapar ve alt tarafından faydalanması için ödeme şartını isteyebilir.

Şafii- Zorlanamaz; ancak, ikisini de kendisi yapar ve alt tarafından faydalanması için ödeme şartını isteyebilir. (Faydalanmasına mani olamaz.)

Ahmet- Zorlanamaz; ancak, ikisini de kendisi yapar ve alt tarafından faydalanması için ödeme şartını isteyebilir.

Karagülle- Kat mülkiyetinde her kat için bir arsa payı takdir edilir. Bu pay dairenin büyüklüğüne ve mevkiine göre tesbit edilir. Herkese kendi dairesi verildiği gibi arsa payı da belirtilir. Yapı yıkılınca herkesin arsada baştaki payı kalır. Arsanın payı yapının beşte biridir. İnşaatın iskeleti ortak olarak yapılır. Temel, karkas ve  örtülmüş olarak çatı, dış duvarlar ve sıva; su, elektrik, kanalizasyon, telefon ve antenler ortak masraflardandır. Bu masraflar dairelere arsa payları nisbetinde bölünür.

Bu masraflara kim katıldıysa demir fiyatı ile iştirak etmiş olur. Temele yapılan masraflar baz alınarak her kat ile çarpılır ve bir o kadarı da çatı masrafı ilave edilir. Bu nominal maliyetidir. Bina bitmeden önce girenler maliyetin %5'ini kira olarak verirler. Buna mukabil parayı ilk yatıranlar %80 ucuz almaya başlarlar, gittikçe artırılır. Herkese katı teslim edildiğinde kira sistemi biter, hesaplar ona göre yapılır.

 

SORU:7- Ortak bir taşınmazın imarına ortağı zorlayabilir  mi?

Numan, Malik ve Ahmet- Zorlayamaz, kendisi masraf yapıp imar eder, ortağı ödeyinceye kadar yararlandırmaz.

Şafii- Zararı defetmek için zorlayabilir. (Zorlayamaz- Eski)

Gazali- Zorlayamaz; ancak, maksadının kötü olduğuna hakim karar verirse zorlayabilir.

Karagülle- Ortak taşınmazın yararlanma mülkiyeti pay sahiblerine aittir. İşletme mülkiyeti ise yalnız bir kişinin olabilir. Ortaksa münavebe ile işletirler. İşleten nemasıyla önce imarını yapar, bakiyesini dağıtır. Kendisi dağıttığının % 2.5’unu alır. Nema dışı imara ortakların temsilcileri ittifakla karar alırlar ve yeni paylarla imar ederler, ortak edilirler. Proje içi imarlar için gerekiyorsa pay artırılarak imar yapılır.

 

SORU:8- Kamunun kullandığı kuyu, kanal, nehir gibi tesisilerin imarına yararlananlar zorlanabilir mi?

Numan, Malik ve Ahmet- Zorlanamaz; yararlandırılmaz.

Şafii- Zorlanabilir. (Zorlanamaz; yararlandırılmaz.)

Karagülle- Her yapının ortak giderini karşılamak için vakıf bir yeri olur. Ortak yapının gideri o vakıf gelirleri ile yapılır, ortaklardan herhangi gider istenmez. Her sitenin vakıf işyerleri olur, onların kira payları ile sitenin altyapı bakımı yapılır. İslamiyette cizye dışında kimseden herhangi bir vergi ve aidat istenemez. Bütün bunlar üretimden paydır. İnşaatın beşte biri ortak tesisiler ve gelirler için vakıf yeri olarak ayrılır.

Böyle vakfa sahip olmayan siteler için sitenin tümünün beşte biri vakıftır. İsteyen kendi mülkünün beşte bir değerini verip tam mülke sahip olur. İsteyen mülkü ortak bırakır. Bu beşte bir mülkler kiraya verilir ve sitenin alt yapısı tamamlanır. İnşa edilmemiş arsalar ve araziler imar durumu olsun olmasın harman yapılır pay senetleri verilir. Kim önce inşaat yapacaksa arsayı o seçer.                

 

SORU:9- Komşusuna zarar veren tasarruflar caiz midir?

Numan ve Şafii- Hamam, tuvalet ve yıkama yerleri tesis ederek komşunun yolunu, havasını bozmak, kuyu kazıyarak suyunu eksiltmek, komşunun tarafına kapı veya pencere açmak gibi komşuya zarar veren fiillerden kişi men olunamaz; komşu korunsun.

Malik ve Ahmet- Hamam, tuvalet ve yıkama yerleri tesis ederek komşunun yolunu, havasını bozmak, kuyu kazıyarak suyunu eksiltmek, komşunun tarafına kapı veya pencere açmak gibi komşuya zarar veren fiillerden kişi men olunur.

Karagülle- Projede olmayan birşey yapılamaz.

Mutlak arsa mülkiyeti yoktur. Yeryüzü kıtalara ayrılmıştır ve denizlerin dışında kalan topraklar devletlere temlik edilmiştir. Ülke toprakları bölgelere ayrılmıştır. Savunma yerleri dışındaki topraklar illere temlik edilmiştir. İller ilçelere ayrılmıştır. Ormanlar dışındaki yerler bucaklara temlik edilmiştir. Bucaklar köylere ayrılmıştır. Mera gibi kollektif üretim yerleri dışında kalanlar iş ve mesken sitelerine ayrılmış olup siteler parsellenmiştir. Her parselin mülkiyet şartları mukavelesinde yazılıdır. Herkes ancak o mukavelede yazılanların içinde ve planda gösterilen şart ve tarz ile oraya malikdir. Plana uygun inşaat yapılabilir.

Denizlerin kullanılması şeklini “insanlık ilmi şurası” ittifakla kararlaştırır. Savunma yerlerinin kullanma şeklini “ülke siyasi şurası” kararlaştırır. Ormanların kullanma şeklini “il mesleki şura” kararlaştırır. Meraların kullanma şeklini “bucak dini şurası” kararlaştırır.

Kıta merkezlerinde o kıtadaki devletlerin birer ili bulunur. Bu il yerlerini “insanlık mesleki şurası” belirler. Her bölgede her ilin bir bucağı bulunur. Bu merkez ilçede bu yerleri “devlet siyasi şurası” belirler. Köylerdeki sitelerin planlarını site kurucuları planlama teşkilatına yaptırır, mukaveleler yer alır. Halk hisse senetlerini alarak orada mesken veya işyeri edinir.

Bu planlarda alt yapıya yer verilir ve arsa satışlarından buralar imar edilir. Bütün bunlar site kurucularına aittir.

Arsa satışının yarısı site içi planlamasına harcanır, diğer yarısının beşte biri site dış alt yapısına, biri bucağının alt yapısına, biri ilinin alt yapısına, biri ülkesinin alt yapısına, biri de yeryüzünün alt yapısına harcanır.

Sular için içme, kullanma, suvarma ve sulama olmak üzere  su vakıfları kurulur. Baraj yapılarak su bir havuza toplanır, dışardan su satın alınır, arıtılır ve dağıtılır. Tüketim yerlerine kişi başına su verilir. Üretim yerlerine geçmiş yıllarda ödedikleri vergi nisbetinde su verilir. Kişiler kendi paylarını satabilirler. Böylece su piyasası oluşur.

Ziaratta son on yıl, sanayide son beş yıl esas alınır. Suların giderleri vergi payından karşılanır. Elektrik için de böyle yapılır. Yol ve kanalizasiyon bakım giderleri, onlar için ayrılmış vakıfların gelirlerinden karşılanır.  

 

SORU:10- Kişi kendi mülkünde istediği kadar kat çıkabilir mi?

Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- İstediği kadar kat çıkabilir. Komşunun mahremiyetini ihlal helal değildir, perdelemesi gerekmez.  

Karagülle- Bir kimse kendisine bir arsada, arsanın imarında görülenden daha fazla kat çıkamaz, kapalı tarafa pencere açamaz, yapı oturma sahasını taşamaz.  İmar durumunda değişliklik yapmak ancak o sitenin yıkılıp yeniden yapılması ile mümkündür.   

            

SORU:11- Duvar ortak olsa, yıkılsa biri diğerini yapmaya zorlayabilir mi?

Numan ve Şafii- Zorlayamaz.

Malik ve Ahmet- Zorlayabilir. (Zorlayamaz.)

Karagülle- Projede gösterilen ortak duvarın yapılması zorunludur. Masrafları iki tarafın “ortak gider vakfı”ndan karşılanır. Bir yapı grubu on ile yirmi daireden oluşur. Her yapı grubunun bir “ortak gelir vakfı” olur. Masraflar oradan karşılanır. Karşılanmazsa site tasfiye edilip yeniden inşa veya ihya edilir. Eski ortaklara pay senetleri verilir. Yeni pay senetleri ile ihya yapılır. eski ortakları payları ile iştirak ederler.               

 

SORU:12- İki yapı arasında ortak kanal, nehir veya kuyu muattal hale gelse tamir için ortak ortağı zorlayabilir mi?

Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Zorlayabilir.

Süleyman- Yapı dışında ortak kanal, nehir veya kuyu muattal hale geldiğinde ilgili vakıflar tamir eder. Bu vakıfların gelirleri sitedeki vakıf yerlerinin kira payları ile işletmelerden alınan kamu payındaki haklarından oluşur.

 

 

 

 

 

 

 

 


4 MEZHEBİN FIKHI VE KARAGÜLLENİN İÇTİHATLARI
1-1-TEMİZLİK
2080 Okunma
2-2-MİSVAK
2051 Okunma
3-3-HİTAN(SÜNNET OLMAK)
2080 Okunma
4-4-NECASET
3250 Okunma
5-5-ABDEST
2912 Okunma
6-6-İSTİNCA
1742 Okunma
7-7-ABDEST-2
1984 Okunma
8-8-GUSÜL
2170 Okunma
9-9-TEYEMMÜM
2428 Okunma
10-10-MESH VE MEST
2232 Okunma
11-11-HAYZ
2016 Okunma
12-12-NAMAZ-1
2001 Okunma
13-13-NAMAZ-2-SETR
2562 Okunma
14-14-NAMAZ-3-İSLAMIN ŞARTI
2433 Okunma
15-15-NAMAZ-4-CEMAAT
3176 Okunma
16-16-NAMAZ-5-SEHV SECDESİ
2373 Okunma
17-17-NAMAZ-6-TİLAVET SECDESİ
3984 Okunma
18-18-NAMAZ-7-SEFER
2170 Okunma
19-19-NAMAZ-8-HAVF NAMAZI
2148 Okunma
20-20-NAMAZ-9-CUMA NAMAZI
3171 Okunma
21-21-NAMAZ-10-BAYRAM NAMAZI
3399 Okunma
22-22-NAMAZ-11-KÜSUF NAMAZI
1846 Okunma
23-23-NAMAZ-12-İSTİSKA NAMAZI
1989 Okunma
24-24-NAMAZ-13-CENAZE NAMAZI
2704 Okunma
25-25-NAMAZ-14-NAFİLE NAMAZLAR
2959 Okunma
26-26-SİYER VE CİHAT-1-KITAL
1990 Okunma
27-27-SİYER VE CİHAT-2-GANİMETLERİN BÖLÜŞÜLMESİ
2513 Okunma
28-28-SİYER VE CİHAT-3-İTAK
1963 Okunma
29-29-SİYER VE CİHAT-4-TEDBİR
1807 Okunma
30-30-SİYER VE CİHAT-5-KİTABE
1861 Okunma
31-31-SİYER VE CİHAT-6-MÜDEBBER
1863 Okunma
32-32-ORUÇ-1
2388 Okunma
33-33-ORUÇ-2-İTİKAF
4368 Okunma
34-34-NEZİR-ADAK
2124 Okunma
35-35-ZEKAT-1
2839 Okunma
36-36-ZEKAT-2-HAYVANLARDA ZEKAT
5652 Okunma
37-37-HACC VE UMRE -1
1797 Okunma
38-38-HACC VE UMRE 2-HACCIN YAPILMASI ÖNCESİ
1788 Okunma
39-39-TAKVİM VE İBADET VAKİTLERİ
1825 Okunma
40-40-TAKVİM-2-NAMAZLARIN HİKMETİ VE VAKİTLERİ
1811 Okunma
41-41-TAKVİM-3-ORUÇ VAKTİ
2007 Okunma
42-42-TAKVİM-4-AYIN VAKTİ
1853 Okunma
43-43-HACC VE UMRE-3-HACCIN VAKTİ
1765 Okunma
44-44-HACC VE UMRE4-İHRAM
4074 Okunma
45-45-HACC VE UMRE-5-HAC NASIL YAPILIR
2235 Okunma
46-46-KURBAN
2133 Okunma
47-47-NİKAH-1
2128 Okunma
48-48-NİKAH-2-REDAA
1949 Okunma
49-49-NİKAH-3-NAFAKA
1963 Okunma
50-50-NİKAH-4-HIDANE
1856 Okunma
51-51-NİKAH-5-İLA
1975 Okunma
52-52-NİKAH-6-ZIHAR
3714 Okunma
53-53-NİKAH-7-LİAN
2035 Okunma
54-54-TALAK-1
1652 Okunma
55-55-TALAK-2-HUL
2522 Okunma
56-56-TALAK-3
2940 Okunma
57-57-TALAK-4-RİCİ TALAK
2118 Okunma
58-58-HADLER-1
1844 Okunma
59-59-HADLER-2-RİDDET
1803 Okunma
60-60-HADLER-3-BAĞY
1739 Okunma
61-61-HADLER-4-ZİNA
4974 Okunma
62-62-HADLER-5-YOL KESME
1719 Okunma
63-63-HADLER-6-İÇKİ
1862 Okunma
64-64-TAZİR
2355 Okunma
65-65-KASAME
1923 Okunma
66-66-SAVUNMA VE TAZMİNAT
2264 Okunma
67-67-HAYVANLARIN VERDİĞİ ZARARLAR
1886 Okunma
68-68-KAZANÇ-1-KAMU ORTAKLIKLARI
1847 Okunma
69-69-KAZANÇ-2-ÖZEL ŞİRKETLER
2039 Okunma
70-70-KAZANÇ-3-MURABAHA-TİCARET
2228 Okunma
71-71-KAZANÇ-4-SATIŞTA İHTİLAF
1599 Okunma
72-72-KAZANÇ-5-SELEM
1732 Okunma
73-73-KAZANÇ-6-İKALE
1673 Okunma
74-74-KAZANÇ-7-İCARE-KİRA VE ÜCRET
2441 Okunma
75-75-KAZANÇ-8-CUALE-MÜKAFAT
1810 Okunma
76-76-KAZANÇ-9-KARZ
1733 Okunma
77-77-KAZANÇ-10-ŞİRKETİ KIRAZ
1896 Okunma
78-78-KAZANÇ-11-MUVAFADA ŞİRKET
2520 Okunma
79-79-KAZANÇ-12-ŞİRKETİ ANNAN
1699 Okunma
80-80-KAZANÇ-13-ŞİRKETİ VÜCUH
1906 Okunma
81-81-LEKİT-KAYIP İNSAN-ÇOCUK
1848 Okunma
82-82-HİBE
1936 Okunma
83-83-VAAD
1755 Okunma
84-84-LUKATA-BULUNTU MAL
1809 Okunma
85-85-VEDİA-EMANET
1807 Okunma
86-86-ARİYET-ÖDÜNÇ
1603 Okunma
87-87-VEKALET
1878 Okunma
88-88-DIMAN-KEFALET
2037 Okunma
89-89-HAVALE
1656 Okunma
90-90-ŞUFA
1720 Okunma
91-91-İHYA-ÖLÜ TOPRAĞIN İHYASI
2315 Okunma
92-92-ZİRAİ ŞİRKETLER
1971 Okunma
93-93-REHİN
1735 Okunma
94-94-İFLAS
1762 Okunma
95-95-HACİR
2092 Okunma
96-96-GASP
1844 Okunma
97-97-SULH-UYUŞMA
1811 Okunma
98-98-KERAHİYET VE İSTİHSA-YİYECEK VE İÇECEKLER
2380 Okunma
99-99-KAZA VE ADABI-YARGILAMA
1680 Okunma
100-100-İKRAR
1773 Okunma
101-101-MİRAS-FERAİZ
6209 Okunma
102-102-ZEBAİH-HAYVAN KESME-BOĞAZLAMA
2105 Okunma
103-103-AVLANMAK
1861 Okunma
104-104-YEMİN
1962 Okunma
105-105-VAKIF
1737 Okunma
106-106-İTAM-YEDİRMEVE DOYURMA-VAKFI
1710 Okunma
107-107-SULAR VAKFI
1663 Okunma
108-108-SİHİR
1700 Okunma
109-109-İSLAMDA ORGAN NAKLİ
1950 Okunma

© 2024 - Akevler