CUMA NAMAZI
SORU:1- Cuma namazı farzı ayn mıdır?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Cuma namazı farzı ayndır.
SORU:2- Cuma namazı kimlere farz değildir?
Numan- Köleye, küçüğe, misafire, kadına, görmeyene farz değildir.
Malik ve Şafii- Köleye, küçüğe, misafire, kadına, görmeyene farz değildir. Götüren birisi varsa köre de farzdır.
Ahmet- Köleye, küçüğe, misafire, kadına, görmeyene farz değildir. Götüren birisi varsa köre de farzdır. (Köleye farzdır.)
Zühri ve Nehai- Cuma namazı ezan sesini duyduğu zaman misafire de farzdır.
Davut- Cuma namazı köleye de farzdır.
Karagülle- Cuma namazı köleye, küçüğe, misafire, kadına, görmeyene farz değildir. Savaşa katılmakla mükellef olmayanlara cuma namazı farz değildir. Yaşlılıktan emekli olanlara cuma namazı farz değildir. Onların siyasette reyleri yoktur. Emeklilik yaşını herkes kendisi tayin eder.
SORU:3- Şehrin dışında olanlara cuma namazı farz mıdır?
Numan- Farz değildir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Farz değildir. Şehrin dışında oturup cuma namazının ezanını duyanlar cumaya gitmeye koyulmak zorundadır.
Karagülle- Cuma namazını kılmakla mükellef olan herkes, cuma namazına nerede oturursa otursun, katılmakla mükelleftir. Bugünkü gelişen ulaşım imkanları ile şehrin dışında, ancak bucağının toprakları dışına çıktığı zaman, yani misafir olduğu zaman cumaya katılmaktan muaf olur.
SORU:4- Cuma namazını kılmakla mükellef olmayanlar kıldıkları takdirde geçerli olur mu?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Kıldıkları takdirde geçerli olur ve o günün öğle namazını kılmazlar.
SORU:5- Cuma günü öğle namazı cemaatle kılınabilir mi?
Numan- Mekruhtur.
Malik ve Ahmet- Mekruh değildir.
Şafii- Sünnettir.
Karagülle- Cuma günü öğle namazının cemaatle kılınması mekruhtur. Cemaat halinde iseler farzları bir vakitte ayrı ayrı kılarlar. Ezan okumazlar, kamet getirmezler.
SORU:6- Cuma, bayram gününe rastlarsa cuma da kılınır mı?
Numan- Şehir halkına bayram günü cuma namazını kılmak farzdır. Kırlarda oturanlar ise bayram namazını kıldıktan sonra cumayı beklemekle mükellef değildir.
Malik ve Şafii- Şehir halkına bayram günü cuma namazı kılmak farzdır. Kırlarda oturanlar ise bayram namazını kıldıktan sonra cumayı beklemekle mükellef değildir. (O gün cuma namazı kılmak farz değildir.) (Kırda oturanlara farz değildir.)
Ahmet- Cuma namazını kılmak farz değildir. Öğle namazını kılarlar.
Ata- O gün öğle namazı farz değildir, ikindi namazını kılarlar.
Karagülle- Bayram namazı cuma namazı farz olmayanlara da farzdır. Merkezde kılınır. Eğer bayram, cuma gününe rastlamışsa cuma ile bayram takdimen cem edilir ve o gün öğle namazı kılınmaz.
SORU:7- Cuma günü zevalden sonra cumayı kılmadan yolculuğa çıkmak caiz midir?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Cuma günü zevalden sonra cumayı kılmadan yolculuğa çıkmak, yolda cumayı kılamayacaksa veya arkadaşlarını kaçırma tehlikesi yoksa caiz değildir.
SORU:8- Cuma günü zevalden önce cumayı kılmadan yolculuğa çıkmak caiz midir?
Numan, Malik ve Şafii- Caizdir.
Ahmet- Cihad seferi hariç, caiz değildir.
Karagülle- Cuma günü zevalden önce cumayı kılmadan yolculuğa çıkmak caizdir. Ezan okunmadan önce bucağından ayrılmış olması gerekir. Sefer başlamış olmalıdır.
SORU:9- Cuma günü zevalden sonra alış veriş yapmak mekruh mudur?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Mekruhtur.
Karagülle- Cuma günü zevalden sonra alış veriş yapmak mekruhtur. Cuma namazı kılmak kendilerine farz olmayanlara da alış veriş yapmak mekruhtur.
SORU:10- Cuma günü ezandan sonra alış veriş yapmak caiz midir?
Numan, Malik, Şafii ve Karagülle- Cuma günü ezandan sonra alış veriş yapmak haramdır, alış veriş sahihtir.
Ahmet- Haramdır, bu alış veriş sahih değildir.
SORU:11- Hutbede sesi duyamayan cemaatin birbirleri ile konuşması caiz midir?
Numan ve Malik- Sesi duysun duymasın, caiz değildir.
Şafii ve Ahmet- Caizdir, susması müstehaptır.
Karagülle- Hutbede sesi duyamayan cemaatın birbirleri ile konuşması caiz değildir. Cumadan evvel gelenlerin sohbet yapmaları da mekruhtur. Görüşmeler cumadan sonra yapılmalıdır.
SORU:12- Hutbede cemaatle imamın karşılıklı konuşması caiz midir?
Numan- Karşılıklı özel konuşması caiz değildir.
Malik- Caiz değildir, ancak namazla ilgili konularda özel olarak hitap etmek caizdir. Safları yararak öne geçen kimseye, "bulunduğun yerde dur" şeklinde hitapta bulunabilir. Muhatap da hitap kendisine aitse cevap verebilir. Osman ile Ömer arasında böyle bir hadise geçmiştir.
Şafii- Mekruhtur.
Ahmet- Cemaate haram, imama mubahtır.
Karagülle- Umumi hitaplarda kişilerin özellikle muhatap alınması mekruhtur. Uyarma "böyle yapan, böyle yapsın" şeklinde olmalıdır. Konuşanın hatibe yerden herhangi bir hitapta bulunması haramdır. Bir soru tevcih edilirse muhatap imamın yanına vararak cemaate dönüp cevabını verir. İmama birşey söylemesi gerekiyorsa imamın yanına varır ve sol tarafında yana dönerek bekler. İmam soru tevcih edince maksadını anlatır. İmam küfre varan hatalı sözler söylerse yine müdahale etmez, cemaatı terk eder ve sonra namaza iştirak eder. Devamlı ısrar halinde hicret farz olur. Her ne suretle olursa olsun cemaatin içinde kalanın imamına isyan etmesi caiz değildir.
SORU:13- Cuma namazı nerede kılınabilir?
Numan- Sultanları olan şehrin camiinde kılınabilir.
Malik- Evler bitişikse, sokakları varsa, mescidi varsa o mescidde cuma namazı kılınabilir.
Şafii- Köy ve şehirde yerleşik düzen varsa cuma kılınabilir.
Karagülle- Nüfusu 3.000 ile 10.000 arasında olan topluluklar kendilerine bir cuma imamı (başkan) seçmek ve onun kazai icraatına itaat etmekle mükelleftirler. Böyle bir başkana biat etmeyen cahiliyye devrindedir. Bu başkana itaat etmeyenlerin, itaat edenler arasında oturma hakkı yoktur. Bunlar kendilerine bir merkez edinirler ve mescid yaparlar. Cuma namazı yalnız bu mescidde kılınır ve cuma namazı yalnız başkanları veya vekilleri tarafından kıldırılabilir.
Yüze yakın komşu bucak birleşerek bir il merkezi oluşturur. Bucak başkanlarının bu başkana biat etmesi farzdır. Başkanları böyle bir başkana biat etmemişse cemaatin o bucaktan hicret etmesi gerekir.
Yüze yakın il başkanları birleşip bir devlet merkezi ittihaz ederler ve başkana biat ederler. Devlet başkanına biat etmeyen il başkanlarının cemaati hicret etmekle yükümlüdür.
Devlet başkanları birleşerek Mekke başkanını seçer, ona biat eder. Mekke başkanına biat etmeyenin cemaati o ülkeden hicret etmekle mükelleftir. Bu mükellefiyetler, böyle bir teşkilatın mevcut olması halinde vardır, mevcut değilse bunun için çalışmak görevdir, hicret etmeleri gerekmez.
SORU:14- Cuma namazı şehrin dışında kılınabilir mi?
Numan- Cuma namazı şehrin haricinde, bayram kılınan yer gibi, yakın uygun yerlere çıkılıp orada eda edilebilir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Şehrin dışına çıkıp kılınamaz.
Karagülle- Bir bucağın nüfusu en çok onbin kişi kabul edilmektedir. Cuma günü bütün halkın geleceğini varsayarak onbin metrekarelik bir sahanın mescid ve çevresi için bırakılması gerekir. Şehirler inşaa edilirken parseller en az bu büyüklükte yapılır. Aralarında yollar bırakılır. Orta yerler cuma namazı ve pazarı, dinlenme ve park yeri olarak ayrılır. Cuma namazı yalnız buralarda kılınır. Bayram namazları ise şehirlerde bucak mescidlerinde değil, il mescidlerinde kılınır. Orada daha büyük bir yer ayrılır.
SORU:15- Sultanın izni olmadan cuma namazı kılınır mı?
Numan- Sultanın izni olmadan kılınamaz, izni olması şarttır.
Malik, Şafii ve Ahmet- İzinsiz kılınması müstehaptır.
Karagülle- Cuma namazının kılınabilmesi için bucak başkanının kazai gücünün olması gerekir. Bu güç halkının ona biatı ile veya hükümdarın onun başkanlığını teyid etmesi ile mümkündür. Başkan bu gücü, kendisine itaat etmeyene karşı halkını boykota çağırması ile sağlar. Boykot edilen kimse ile hiçbir kimse konuşmaz. Sadece yakınları günlük ihtiyaçlarını gidermesi için yardımcı olabilir, onlar da konuşmazlar.
Cemaatine söz dinleten başkan cuma namazı kıldırır, dinletemiyorsa ve sultanın da teyidi yoksa o yerde cuma namazı kılınmaz. Başkanın teyidi, hakemlerin kararlarını infaz edecek güce sahip olması ile belirlenir. Böyle bir imkan yoksa, hakemlerin kararı infaz edilemiyorsa, başkanını izni var sayılmaz ve cuma namazı kılınmaz.
SORU:16- Cuma namazı en az kaç kişi ile kılınır?
Numan ve Evzai- En az dört kişi ile kılınır.
Malik- En az kırk kişi ile kılınır. Üç veya dört kişinin bulunması ile eda edilebilir.
Şafii ve Ahmet- En az kırk kişi ile kılınır.
Ebu Sevr- Diğer namazlar gibidir, bir imam ve bir cemaat yeterlidir.
Karagülle- Cuma namazı en az on kişi ile kılınır. On kişi dolmazsa beklenir. İkindi ile cem yapılarak öğle namazı kılınır.
SORU:17- Misafirlerin kendi başlarına cuma namazı kılmaları caiz midir?
Numan- Ancak cuma mescidinde kılmaları halinde caiz olur.
Malik, Şafii ve Ahmet- Caiz değildir.
Karagülle- Misafirlerin kendi başlarına cuma namazı kılmaları caiz değildir. Ancak gemide, trende veya uzayda sayıları üç bini bulan cemaatlar oluştururlarsa bir başkan seçmeleri ve kazai icrasına itaat etmeleri gerekir. Bundan küçük topluluklar için kazai icra memleketlerine döndükleri zaman yapılır.
SORU:18- Cumanın nisabına köle ve misafir dahil edilir mi?
Numan ve Malik- Köle ve misafir nisaba dahil edilir.
Şafii ve Ahmet- Dahil edilmez.
Karagülle- En az üçü mükellef olmak üzere, cumanın nisabında yolcu, köle, kadın ve küçük hesaba katılır.
SORU:19- Misafir ve köle ile kılınan cuma namazından sonra öğle kılınır mı?
Numan- Öğlenin kılınmasını iskat eder. Kendileri de kılmaz.
Malik- Öğlenin kılınmasını iskat eder. Kendileri de kılmaz. (İskat etmez - İbni Kasımın rivayeti)
Şafii- Öğlenin kılınmasını iskat eder. Kendileri de kılmaz.
Ahmet- Öğlenin kılınmasını iskat eder. Kendileri de kılmaz. (İskat etmez.)
Karagülle- Cuma namazı sahih olursa öğle namazı kılınmaz. Sahih olması için de en az üçü vücuben mükellef ve en az onu edaya ehil cemaatin olması gerekir.
SORU:20- Çocuğun (sabi) kıldırdığı cuma namazı sahih midir?
Numan, Malik ve Ahmet- Sahih değildir, çünkü o vücuben mükellef değildir.
Şafii- Sahih değildir, çünkü o vücuben mükellef değildir. (Evet, baliğ gibidir.) (Arkadaşlarının çoğu- Yapabilirler.) (Hilafın mevzuu, küçükten başka kırk olması halidir, olmazsa zaten cuma sahih değildir.)
Karagülle- Çocuğun (sabi) kıldırdığı cuma namazı sahih değildir. Çünkü o vücuben mükellef değildir.
Vücuben mükellef olanlara, sadece edaya ehil olanlar başkanlık yapamazlar. Kadınlar bucak, il ve devlet başkanı olamazlar, ancak savaşma mükellefiyeti olmayan ocak başkanı ve halife olabilirler.
SORU:21- İmam nisab dolmuşken tekbir alsa, sonra cemaat azalsa cuma sahih olur mu?
Numan- Ayrılmadan bir rekat kılsa ve onun bir secdesini tamamlamışsa cuma namazı sahih olur.
Malik- Bir rekatı iki secdesiyle tamamlamışsa cuma namazı sahih olur.
Şafii- Bir rekatı kılmışsa sahih olur. (Tahrimle sahih olur.) (Sahih olmaz, öğleyi kılarlar.)
Ahmet- Cuma sahih olmaz, öğleyi kılarlar.
Karagülle- İmam nisab dolmuşken tekbir alsa, sonra cemaat azalsa nisab kadar cemaat tekbir almışsa cuma sahih olur. Almamışsa öğle olur, dörde tamamlarlar. En arka ve soldaki kişi "öğle!" diye hitab eder. O etmezse ondan öncekiler eder.
SORU:22- Hutbe okunurken cemaat dağılsa ne yapılır?
Numan ve Malik- Cemaat sayısı nisabın altına düşerse biraz beklenir, gelirlerse hutbeye devam edilir. Geç gelirlerse hutbe yeniden okunur.
Şafii ve Ahmet- Cemaat sayısı nisabın altına düşerse biraz beklenir, gelirlerse hutbeye devam edilir. Geç gelirlerse hutbe yeniden okunur. (Devam edilir.)
Karagülle- Cemaat sayısı nisabın altına düşerse biraz beklenir, gelirlerse hutbeye devam edilir. Namaz terkedilir, beklenir ve nisab dolarsa hutbe yeniden okunur. Dolmazsa ikindi vaktinde öğle olarak cem edilip kılınır.
SORU:23- Cuma namazının vakti ne zamandır?
Numan, Malik ve Şafii- Öğle vaktidir. Önce kılınsa fasid olur, sonraya bırakılsa öğle olarak kılınır.
Ahmet- Öğle vaktidir. Önce kılınsa fasid olur, sonraya bırakılsa öğle olarak kılınır. Zevalden önce de kılınır.
Karagülle- Cuma namazının vakti öğle vaktidir. Önce kılınsa fasit olur, sonraya bırakılsa öğle olarak kılınır. Mesai saatlerinin erken bitmesi halinde, öğle namazı gibi onun vakti de zevalden önceye alınabilir.
SORU:24- Cuma kılınırken öğle vakti çıksa ne yapılır?
Numan- Namaz fasit olur ve öğleyi yeniden kılmak gerekir.
Malik- Eğer ikindi namazına başlanmamışsa güneş batıncaya kadar kılınır. Güneş batmadan namaz bitmelidir.
Şafii- Cuma kılınırken öğle vakti çıksa, namazı dörde tamamlarlar.
Karagülle- Cuma kılınırken öğle vakti çıksa, cuma olarak tamamlanır. İkindi kılınmadan önce başlanan cuma namazı sahihtir. Yalnız kerahet vaktine girilmemelidir. Bu, vasat gün için, dört yarım saattir.
SORU:25- Cemaat ne kadarına yetişse cuma olur?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Cumanın bir yerine yetişen cumaya yetişmiş olur.
Tavus- Hutbelere yetişemeyen, cumaya da yetişememiş olur.
Karagülle- Bir secde de olsa, imamla beraber secde yapan cumayı iki rekata tamamlar, celseye yetişen dört rekat kılar.
Namazın rüknü rekattır, rekatın rüknü de secdedir. Secde tek başına ibadettir. Dolayısıyla ona yetişen, tamamına yetişmiş hükmündedir. Yalnız iki rekata tamamlanması gerekir.
SORU:26- Hutbe okunmadan cuma kılınsa sahih olur mu?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Sahih olmaz.
Hasanı Basri- Cumada hutbe okumak sünnettir.
Karagülle- Hutbe okunmadan cuma kılınsa ikindi vaktinden evvel ayrı ayrı öğle namazı da kılınır.
SORU:27- Hutbe şartının yerine gelmesi için neler söylenmeldir?
Numan- "Sübhanellah" dese, "Allahü ekber" dese, "el-Hamdu lillah" dese yeterlidir.
Muhammed ve Ebu Yusuf- Halkın, konuşma diyebileceği kadar söz söylenmesi gerekir.
Malik- Tesbih, tehlil yahut tahmid yeterlidir. (Örfde, hutbe olabilecek bir maksadı bulunan cümlelerden oluşmalıdır.)
Şafii- Hutbe beş rükünden oluşur. Allah'a hamd edilir, peygambere dua edilir, takva ile vasiyet yapılır, Kur'an'dan bir ayet okunur ve müminler için dua edilir.
Ahmet-
Karagülle- Ocaklarda her gece, yatsıdan önce sohbet yapılır. Ertesi gün yapılacak işler görüşülür. Cuma mescidinde ise ikindiden sonra ilmi müşavirler ayrı ayrı sohbet eder. Ders okuturlar. Başkan bu esnada siyasi müşavirlerle sohbet eder. Yatsıdan önce de ilmi şura ile sohbet eder. Sohbetler açık yapılır. Cemaat dinler, söze katılmaz. Söylemek istediği birşey varsa, sohbetten önce veya sonra müşavirine söyleyerek ona söyletir. Müşaviri söylemez veya söyleyemezse müşavirini değiştirir.
Başkan gerekli gördüğü konuları cuma günü hutbede istişareye koyar. Ocak başkanları bunları ocağın gece sohbetlerinde görüşür. İsteyenler görüşlerini ilmi müşavirlerine ikindi sohbetlerinde aktarırlar. Bu aktarmalar ocak başkanlarına farzdır. İlmi müşavirler yatsı sohbetlerinde başkana aktarırlar. Başkan kararı ilmi mecliste alır. Siyasi mecliste tebliğ eder. Cuma günü, alınmış olan bu karar hutbede duyurulur.
Hutbede ayrıca varsa hakem kararları da duyurulur. Hutbede hizmetlilerde bir değişiklik varsa, o da duyurulur. Bu hizmetliler ilmi, mesleki, siyasi ve dini müşavirlerdir. Köylerde ise kamu hizmetlilerin temsilcileridir, bu da duyurulur.
Hutbe televizyonla yayınlanır. Cuma namazı farz olmayan kişiler, bulundukları yerlerden takip edebilirler. İlin merkez bucağında valinin okuduğu bu hutbenin birinci bölümü bucak başkanının hutbesinden önce yayınlanır. Devlet başkanının hutbesi de ondan önce yayınlanır. Böylece üç hutbe birden okunmuş olur. Son hutbe, bucak başkanının hutbesi olur.
Konuşmada başkan, "Allah'a hamd olsun ki, bize Kur'an-ı Kerim'i gönderdi" der ve içinde, o hafta ile ilgili bir ayeti meali ile de kıraat eder. Herkes, her namazdan önce iki sahifelik kendi dillerinde Kur'an meali okuyup, düşünmekle mükelleftir. Böylece topluluk Kur'an'la haldeş olur, olayları Kur'an'la çözmeye başlar.
Peygamabere dua ederek, okuduğu ayetin uygulaması ile ilgili peygamberden hadisler aktarır. Devlet başkanının ismini zikrederek, onun bu konudaki görüşlerini nakleder, sonra ilin başkanının ismini zikrederek, onun da görüşlerini iletir. Bunlar birinci hutbeyi temsil eder.
İkinci hutbede istişareye konacak meseleler ile alınan kararları, hakem kararlarını ve hizmetlilerdeki değişmeleri duyurur.
Hutbeye çıkıp, "Allah'a hamdolsun, Muhammed'e salat, bu hafta söylecek bir şeyim yok" dese ve inse, farz yerine gelmiş olur.
SORU:28- Hutbeyi ayakta okumak şart mıdır?
Numan, Malik ve Şafii- Meşrudur, şart değildir.
Karagülle- Hutbeyi ayakta okumak farzdır, şart değildir. Kur'anda "seni ayakta bırakırlar" diyor. Namazda nasıl kıyam rükünse, hutbede de iki rükün vardır, kıyam ve kıraat. Ancak ka'de de kıyam yerine geçer.
SORU:29- İki hutbe arasında oturmak gerekir mi?
Numan ve Malik- Müstehabdır.
Şafii- Gerekir. (şart değildir.)
Ahmet- Gerekir.
Karagülle-İki hutbe arasında oturmak müstehabdir. Bu esnada cemaat ve imam ayrı ayrı dua eder.
SORU:30- Hatip minbere çıkınca selam verir mi?
Numan ve Malik- Selam vermesi mekruhtur.
Şafii ve Ahmet- Selam verir.
Karagülle- Bir cemaata ilk gelen "esselamü aleyna ve ala ibadillahis salihin" der. Sonra gelen soluna oturur, selam verir ve o da alır. Daha önce gelenler selam almazlar. İmam cuma günü gelir, hutbenin önünde oturur. Sağına soluna bakar, selam verir, onlar da selamını alır. Hutbeye çıktığında
"Ben filan imamınız. Sizlere tahiyyeden sonra derim ki," diyerek konuşmaya başlar. Başkasını konuşturacak ise onu takdim etmesi müstehabdir. Yüzüne karşı övmesi, teşekkürlerde bulunması mekruhtur.
SORU:31- İmam hutbede iken tehiyye namazı kılınır mı?
Numan ve Malik- Mekruhtur.
Şafii ve Ahmet- Caizdir.
Karagülle- İmam hutbede iken namaz kılınması haramdır, fasittir. Başlanmış namaz ise iki rekatta bitirilir. İkinci hutbeye gelinmiş ise selam verilerek bırakılır, sonra kaza edilir.
SORU:32- Hatipten başkasının namaz kıldırması caiz midir?
Numan- Özür varsa kıldırabilir.
Malik- Kıldıramaz.
Şafii ve Ahmet- Kıldıramaz. (Kıldırır.)
Karagülle-Hatipten başkasının namaz kıldırması caiz değildir.
SORU:33- Cumada ne okunur?
Numan- Ne istenirse o okunur.
Malik, Şafii ve Ahmet- Cuma ve Münafikun veya Sebbih ve Gaşiye sureleri okunur.
Karagülle- Namazlarda Fatiha dışında şu veya bu okunur hususunda tercih yoktur. Fi'li resul, sadece ibaheyi ifade eder.
(Vitrin son rekatında İhlas ve sonra son iki sure dua olarak okunur. "Kul" kunut halinde söylenir, huşu halinde devam edilir.)
SORU:34- Cuma günü yıkanmak sünnet midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Sünnetir.
Davut ve Hasan - Sünnet değildir.
Karagülle- Asıl olan haftada bir defa yıkanmaktır. Bunun cemaate gidileceği gün yapılması sünnettir. Ancak cünüplükten cünüplüğe yıkanmaya da ruhsat verilmiştir.
SORU:35- Cuma günü ne zaman yıkanılmalıdır?
Numan, Şafii ve Ahmet- Fecirden sonra, cumaya gidinceye kadar yıkanılabilir. Gitmeden hemen önce yıkanmak müstehabdır. Bu cumaya gidenler için sünnettir.
Malik- Fecirden sonra, cumaya gitmeden hemen önce yıkanılmalıdır. Bu cumaya gidenler için sünnettir.
Ebu Sevr - Cuma günü yıkanmak cumaya gitsin yahut gitmesin herkes için sünnettir.
Karagülle- Cuma günü fecirden sonra cumaya gidinceye kadar yıkanılabilir. Gitmeden hemen önce yıkanmakta bir fazilet yoktur. Gecesinde yıkanmış olsa da yeterlidir. Cuma günü cumaya gitsin veya gitmesin herkes için sünnettir.
Zarfda, tehirde bir evleviyet yoktur. Günün fazileti Ramazandan bilindiği üzere, güneş batımından sonra başlar. Akşam namazı ile iş günü kapanır. Ertesi gün iş, gün doğumu ile başlar. İftarı gün batımında bitiriyoruz. Dolayısıyla geceyi gelecek güne eklememiz gerekir. Cumaya ehil olan herkes, hatta ehil olmayan çocuklar da haftada bir defa yıkanmalıdırlar. Hafta, ayın dörtte biri ve yılın ellide biridir.
SORU:36- Cünüp, cuma günü yıkansa sünnet için de yeterli midir?
Numan, Şafii ve Ahmet- Cünüp farz için yıkansa, farza da sünnete de yeterlidir.
Malik- Farza da sünnete de yeterli değildir. İkisi için yıkanması gerekir.
Karagülle- Cünüp sünnet için yıkansa, farza da sünnete de yeterlidir. Yıkanmanın kendisi ibadet değildir. İbadet için şarttır. Dolayısıyla niyet gerekmez. Yıkanmış olmak, temiz olmak için yeterlidir.
SORU:37- Kalabalık olması halinde cemaat birbirinin sırtına secde edebilir mi?
Numan- Kalabalıkta cemaat birbirinin sırtına secde eder. Secde için tehir caiz değildir.
Malik- Birbirinin sırtına secde edebilir, secdeyi tehir etmesi mekruhtur.
Şafii- Birbirinin sırtına secde eder. (Eski görüşü- Tehir edip, sonra da secde edebilir.)
Ahmet- Birbirinin sırtına secde edebilir. Tehir edip sonra da secde edebilir.
Karagülle- Cemaat kalabalık ise birbirinin sırtına secde eder. Secde için tehir caiz değildir.
Kur'an "rüku edenlerle rüku edin" demektedir. Secde de kıyasen o emrin içindedir. Ayrılmak bu emre muhalefettir. Sırta secde, "femen izturre gayre bağın" ayetinin hükmü ile olmaktadır.
SORU:38- İmam namazda abdesti bozulsa yerine birini halef yapar mı?
Numan, Malik ve Şafii- Birini halef bırakır.
Ahmet- Birini halef bırakır. (Bırakmaz.)
Karagülle- İmamın namazda abdesti bozulsa yerine birisini halef bırakır. Abdest alınca gelir ve ona uyar, eksik kalan varsa tamamlar.
SORU:39- Bir şehirde iki yerde cuma namazı kılınır mı?
Numan- Kılınmaz, ancak şehir çok büyük ve bir yerde toplanması mümkün değilse kılınabilir.
Tahtavı- Şehir ikiye bölünmüş ise ikisinde de kılınabilir.
Malik- Kılınmaz. (İki cami varsa eski camide kılınır.)
Şafii- Kılınmaz. Cuma mescidi olan iki şehir sonra büyüyüp birleşmişse o mescitlerde ayrı ayrı kılınmaya devam edilir.-İbni Sureyc
Ahmet- Kılınmaz. Zaruret hasıl olmuş, bir yerde kılmaları imkansız hale gelmişse kılınır.
Karagülle- Üçbin ile onbin nüfus arasında olan yerlerde tek cuma mescidi bulunur ve cumalar orada kılınır. Nüfusu üçbini geçen topluluklar kendilerine ayrı mescit yapabilirler. Yeni mescit yapmak isteyen mescit yerini belirler, on kadar ilmi şura üyesini bulur, bucağının sözleşmesini yapar ve halkı davet eder. Mescidin yerini bildirir. Cematten en az altıyüz kişi ayrı mescit istediklerine dair imza verirse başkana bildirir ve hakemini seçer. Başkan da bir hakem seçer. Hakemler de bir baş hakem seçerler. Bu husus cuma günü cemaate duyurulur. Kurucular, başkan ve mescit yeri ilan edilir.
Hakemler herkese şu soruları yöneltirler:
Filanın kurmak istediği mescide katılmak istiyor musun?
a)İstiyorum, yerim onun mahallinde kalmazsa oraya hicret ederim.
b)İstemiyorum, yerim onun mahallinde kalırsa oradan hicret ederim.
c)Benim için ikisi de bir. Yerim orada kalmazsa oraya gitmem, kalırsa oradan da ayrılmam.
Bu sorulara verilen cevaplara göre hududu yeni cami yaptırmak isteyen çizer. Hududu içinde kalanların sayısından, gideceklerin sayısı çıkarılır, gelecekler eklenir ve toplamı üç bini aşarsa yeni bucak kurulmuş ve yeni mescit açılmış olur. O mescitte artık cuma namazı kılınır.
Nüfusu 3.000'den aşağı düşen yerlerde beş sene beklenir, nüfus azalıyorsa veya artmıyorsa bu mescit cuma mescidi olmaktan çıkarılır. Halkı civar mescitlere bölüştürülür. Buna kıyasla ilçe, il, bölge ve devlet mescitleri de tesis edilir.