DIMAN-(KEFALET)
Damın : Kefil olan
Madmunun Anh : Kefil olunan kimse
Madmunun leh : Kefillenen
Madmunun bih : Kefalet konusu
Dıman : Kefalet
Adi Kefil : Borçlu zamanında borcu ödeyemezse alacaklı kefile gider, kefil borcu öder sonra borçludan tahsil eder.
Ortak Kefil : “Sen ticaret yap, zarar edersen ben tazmin ederim, kar edersen bölüşürüz” derse bu akit sahihtir, burada kefil bir daha borçludan zararı isteyemez.
Mufavıd Kefili : Mufavada ortaklığında ortaklar hem birbirinin vekili hem de kefildir. Zarar doğarsa malları oranında bölüşürler. Emek ortağı zarara katılmaz.
Borç Kefili : Şahsa değil borca kefil olmasıdır. Borcun alcaklısı borçlusu değişse de borcu kefaleten öder ve sonra kim borçlu ise ona rucu eder. Malda bir değişme olsa onu ödemez.
Kişi Kefili : Kişinin belirlenmiş borcuna kefil olup kişinin ekonomik olmayan zararlarını acziyeti halinde tazmin eder. “Bu adam güvenlidir, hırsızlık yapmaz, yaparsa ben tazmin etmeye hazırım” türünden kefalettir.
SORU:1- Kefalet borçluyu borcundan kurtarır mı? (Dıman, madmunun anhden deyni refeder mi?)
Numan- Dıman akdiyle deyn madmunun anhden intikal etmez, deyn madmunun anhde bakı kalır. Madmunun anhdan borç ancak eda ile sakıt olur.
Malik, Şafii ve Karagülle- Dıman akdiyle hak madmunun anhden intikal etmez, deyn madmunun anhde bakı kalır. Madmunun anhdan borç ancak eda ile sakıt olur.
Ahmet- Dıman akdıyle hak madmunun anhden intikal etmez, deyn madmunun anhde bakı kalır. Madmunun anhdan borç ancak eda ile sakıt olur. (Ölümle sakıt olur)
İbni ebi Leyla, İbni Şibrime, Ebu Sevr ve Davut- Dıman akdiyle deyn madmunun anhden intikal eder, deyn madmunun anhde bakı kalmaz.
SORU:2- Meçhul borca kefil olmak caiz midir?
Numan, Malik ve Ahmet- Meçhul borca kefalet caizdir. Borç miktarını bilmeden “falana olan borcuna kefilim” derse veya “senin falana ileride ortaya çıkacak borçlarına kefilim” derse kefalet geçerlidir.
Şafii- Meçhul borca kefaklet caiz değildir. Mechul borç da ibra edilemez.
Karagülle- Kefaletin azamı limiti gösterilmelidir. Gösterilmezse kefalet akdi fasittir. Ödediği miktarla sınırlı kalır.
SORU:3- Bir kimse ölse ve ödeme halefi kalmasa, borcuna kefalet sahih midir?
Numan- Sahih değildir.
Ebu Yusuf ve Muhammet- Sahihtir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Sahihtir.
Karagülle- Bir kimse ölse ve ödeme halefi kalmasa, borcuna kefalet sahihtir. Kefalet iki şekilde olur. Borca kefalet veya kişiye kefalet. Borca kefalet, borç devam ettikçe devam eder. Kişiye kefalet ise kişi ölmekle biter. Ödeyemediği borçlardaki kefalet veya kişinin kendi elinde olmayan sebeplerle doğan zararlar kefil tarafından tazmin olunur.
SORU:4- Kefil isteyenin kabulü olmadan kefalet sahih midir?
Numan- Sahih değildir. Ancak bir yerde hasta olan birinin varislerden birine "borçuma kefil ol" derse o da kefil olursa alacaklılar orada bulunmasa da kefalet sahihtir. Sağlığı yerinde ise sahih değildir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Sahihtir.
Karagülle- Kefaleti isteyenin kabulü olmadan kefalet, başka kabul eden bir kefili yoksa ve yeni kefil istemekte ısrar etmiyorsa sahihtir.
SORU:5- Kişinin şahsına kefalet sahih midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Mahkeme huzurunda hazır bulunması gibi hallerde şahsa kefil olunması sahihtir. İnsanlar bunu böyle yapmakta ve buna ihtiyaç vardır.
Karagülle- Kefil olmak meşrudur. Akileler bu tür konularda tabii kefildir. Kimse bir başkası için bedenen sorumlu olmaz. Ancak kefil olan ihzar edemezse o yabancı ise siyasi akilesi tazmin eder.
SORU:6- Kefil kişiyi teslim etmekle kefaleten beri olur mu?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Kefil kişiyi teslim etmekle kefaleten beri olur.
Karagülle- Kişileri hazır bulundurma ve getirme görevi siyasi velilere aittir. Siyasi veliler acziyet gösterdiklerinde o kişiye olan velayeti de düşer. Bu hizmet, tabii velilere düşer. Fitri veliler de acziyet gösterirlerse mallarına el konur, borçları ödenir. Eğer kısas hakkı varsa kanı heder olur.
SORU:7- Teslime mani hal varsa kefil beri olur mu?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Kişi getirilmediği zaman kefil beri olmaz.
Karagülle- Teslime mani hal olduğunda teslim edemediği zaman kefil beri olmaz. Mali mesuliyet devam eder.
SORU:8- Kişiyi getirmeye kefil olan ölse varisleri sorumlu olur mu?
Numan, Şafii ve Ahmet- Kefil ölmekle sorumluluk biter.
Malik- Kefil ölmekle kefalet bitmez.
Karagülle- Kişiyi getirmeye kefil olan ölmekle kefalet bitmez. Kefalet ölenin akilesi sorumluluğunda devam eder. Varisler sorumlu olmazlar.
SORU:9- Bedeni kefalette kefil malen sorumlu mudur?
Numan ve Şafii- Malen sorumlu değildir.
Malik ve Ahmet- Malen sorumludur.
Karagülle- Kefil, bedenen sorumlu değildir. Kişiyi getirme yükümlülüğü olanın akilesi sorumludur; akilesi yoksa kefilin akilesi sorumludur.
SORU:10- Bedeni kefile kişiyi getirmesi için izin verilir mi?
Numan- Bedeni kefile başka bir kefilin kefaletinde getireceği kimsenin bulunduğu yere gidip gelinceye kadar izin verilir. Getiremezse getirinceye kadar hapsedilir.
Malik ve Ahmet- İzin verilmez, malen tazmin olunur.
Şafii- Bedeni kefil getiremezse birşey uygulanmaz.
Karagülle- Bedeni kefil, kişiyi getirmesi için gidip geleceği kadar bir süre izni verilir. Getiremediği takdirde gıyabi karar verilir. Siyasi akilesi yoksa kefilin akilesine tazmin ettirilir. Akilesini bırakır başka hiçbir akile kabul etmezse kanı heder olur. Bir kimse öldürülürse onun kanını ancak akilesi, yoksa kefili arayabilir. Tabii velilerin ise kısas isteme hakları vardır.
SORU:11- Kefil kişinin nerede olduğunu bilmezse yine kendisinden getirmesi istenir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Getirmesi istenmez.
Karagülle- Kefil kişinin nerede olduğunu bilmezse yine kendisinden getirmesi istenmez. Bir kimse aleyhine dava ikame edildiğinde hukuki davalarda kendisi veya vekili başkan tarafından davet edilir. Cinayet davalarında vekili kabul edilmez. Bu soruşturma bittikten ve şahitler şehadetlerini icra edecekleri zaman söz konusudur. Hukuki davalarda mesleki, cinai davalarda siyasi akilesi kişiyi getirmekle yükümlü kılınır. Kişi kayıp ise gıyabi olarak akilenin savunması ile dava devam eder. Akileleri ödeme yapar. Cinayet davalarında ağır diyete dönüşür ve akileleri öder.
Kısas ehli isterse ağır diyet alır, isterse kısas için bekler. Gelir veya adresi tesbit edilirse oradaki bucak yönetiminden kısas istenir. Yerine getirmezse ağır diyet oradan alınarak ödenir. Kişi de bu bucağa dönemez. Dönerse korunmaz.
Yabancılar ise kimin emanında gelmişlerse veya sonradan emanı kim devralmışsa onun akilesi yabancının akilesidir. Zimmi hükmündedir.
SORU:12- “Yarın onu getiremezsem ben ödeyeceğim” derse ve getiremezse kefil öder mi?
Numan ve Ahmet- Getiremezse veya ölse kefil öder.
Muhammet- Kefil ödemez.
Malik ve Şafii- Kefil ödemez.
Karagülle- “O ödemezse ben öderim” diyen kimse malen kefil olur, ödemesi gerekir. Ancak cinayi davalarda bu tekafül onun emanında olduğunu ifade eder. Şahsen değil, akilesi öder.
SORU:13- Satışta mal teslimine kefil olmak caiz midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Caiz ve sahihtir.
Karagülle- Satışda mal teslimine kefil olmak caiz ve sahihtir. Parasını almış ise kefil öder, sonra rucu eder.