SİYER VE CİHAT -4
İnsanlar barış içinde yaşamakla mükelleftir. Çıkan ihtilaflar hakemler yoluyla çözülür. Hakemlerin kararına rıza göstermeyen o yeri terk edip hicret etmekle mükelleftir. Hakem kararlarına uymayanlara karşı savaşmak meşrudur. Dayanışma ortaklığı üyeleri, üyelerinden birine verilen zararı hepsine verilmiş kabul ederek birlikte savunmakla mükelleftirler. Böyle bir durumda birlikte savunmaya katılmak farzdır. Dayanışma ortaklığı içinde olmamakla beraber hakem kararlarına uymayanlara karşı savaşmak müstehaptır. Hakem kararları olmadan savaşmak haramdır. Savaş hukuku barış hukukundan farklıdır. Savaşa katılanlar mallarını ve canlarını sermaye olarak koyarlar. Sonunda ganimetin yarısı canların, yarısı da malların payı olarak bölüştürülür. Savaşta ölenler tazmin olunmaz. Onlara da pay verilir. Ayrıca varislerine yetimler payı verilir.
Savaşta mevzuata değil, amirlere uyulur. Sorumluluk şahsi değil, kollektiftir. Sorumluluk fiile göre değil, sonuca göredir. Galip gelen haklıdır. Cezalar geçmişteki fiillere değil, geleceğin tedbiri için uygulanır.
SORU:1- Cihat yapmak farz mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Fesatı def edilip düzen kuruluncaya kadar farzı kifayedir.
İbni Müseyyeb- Cihat yapmak farzı ayndır.
Karagülle- Devlet başkanı bölgelerine birer komutan atar. Devletin o bölgeden olmayan erkekleri gönüllü olarak bu komutana biat ederler. Devletin içinde yaşayan her erkek cizye vermek veya bu komutanlardan birine biat etmekle mükelleftirler. Böylece siyasi akileler oluşur. Her bölgenin savunması kendi akilesine farzı ayndır. Komutanın davetine itaat gerekir. Güçleri yetmezse diğer komutanlara farzı kifayedir. Devlet başkanının emrine göre takviye ederler. Yurt dışında cihat yapmak farz değildir; ibadettir. İsteyenler devlet başkanının izin verdiği komutanın sevkinde gidip savaşabilirler.
SORU:2- Farzı kifayede durumlarında önce kimler savaşır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Düşman kime yakınsa önce onlar savaşır, sonra onlara yakın olanlar savaşır.
Karagülle- Farzı kifayede düşman kime yakınsa onlar savaşmak zorundadır, sonra onlara yakın olanlar savaşır. Düşmanın saldırısına uğrayan yerlerde kadınlar da savunmaya katılmakla mükelleftir. O bölgenin kadınları da teşkilatlanıp bulundukları yerde savunma yaparlar. Diğer bölgelerden yardım sadece erkeklere farzdır ve bu bölgelerin sırasını başkan tayin eder.
SORU:3- Savaşa katılma kendisine farz olmamış kimsenin katılabilmesi için müslüman anne veya babasının veya alacaklının izni gerekir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Müslüman anne veya babasının veya alacaklının izni gerekir.
Karagülle- Savaşa katılma kendisine farz olmamış kimsenin katılabilmesi için müslüman anne veya babasının veya alacaklının izni gerekir. Anne ve babasına bakacak başka kardeşleri varsa veya alacaklının borcunu ödeyecek başka kimse varsa gerekmez.
SORU:4- İki ordu karşılaştığında savaşmaktan kaçınmak caiz midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- İki ordu karşılaştığında savaşmaktan kaçınmak düşmanı şaşırtmak, orduları arasında birliği sağlamak, düşmanın üçte biri veya üçyüzde biri olmak dışında caiz değildir. Yenileceğiz diye kaçınmak caiz değildir.
Karagülle- İki ordu karşılaştığında savaşmaktan kaçınmak düşmanı şaşırtmak, orduları arasında birliği sağlamak dışında caiz değildir. Yenileceğiz diye kaçınmak caiz değildir.
Müslümanların birliği yüz kişiden azsa savaşa girmezler. Sayıları yüzden fazla ve düşmanlarının sayısı iki katından azsa savaşa girip girmemekte serbesttirler. Sayıları binden az ve düşmanın sayısı iki katından fazla ise yine savaşa girmezler. Sayıları binden fazla düşmanın sayıları iki katından azsa savaşa girip girmemekte serbesttirler. Düşmanların gücü on mislinden fazla ise savaşa girmezler. Savaşa girip girmemekte serbest oldukları yerde yeneceklerine kanaat getirirlerse girerler, getirmezlerse girmezler.
SORU:5- Küfür diyarından hicret etmek farz mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Gücü yetenin küfür diyarından hicret etmesi farzdır.
Karagülle- Küfür diyarında, onların kanunlarına uymak veya cezalarına katlanmak şartı ile tebliğ yapmak maksadı ile kalmak cihattır. Tebliğ tamamlanırsa İslami hayatı yaşamaya müsaade ettikleri takdirde onlara cizye vererek bedenen savaşlarına katılmamak şartıyla kalmak mubahtır. .......... ...... hicret etmesi farzdır. İslam devleti varsa ve o devletin askere ihtiyaçı varsa gidip katılmak farz-ı kifayedir.
Yeryüzünde bir yerde İslam devletinin ikame edilmesi bütün müslümanlara farzı kifayedir. İslam devleti halkın özel hukukta kendi mezheplerine göre, kamu hukukunda bucaklarının şeriatlerine göre yaşamalarına imkan vermek, ülkeye can ve mal giriş ve çıkışlarını serbest bırakmak ve ülke içinde meydana gelecek zararları tazmin etmek demektir. Böyle bir devletin kurulması bütün Müslümanlara farzdır. Diğer ülkelerdeki halklar isterse buraya hicret edebilirler.
Her ülkenin İslam düzenine götürülmesini istemek caiz değildir.
SORU:6- Savaşa katılmanın farz olması için ulaşım imkanlarına sahip olmak şart mıdır?
Numan, Şafii ve Ahmet- Şarttır.
Malik- Şart değildir.
Karagülle- Savaş imkanlarını hazırlamak ordu kamutanlarına aittir. Kendi bölgesi ve çevresindeki tüm mallara el koyabilir. Bunlar savaşın mal girdileridir. O bölgede savaşmakla mükellef olup savaşa katılanlar da mallarını sermaye olarak koyabilirler. Kendilerinin malları yoksa emir de bulamıyorsa emir onları savaş dışı bırakabilir.
SORU:7- Savaşta elde edilen mallar İslam diyarına götürülemiyorsa ve bırakıldığı zaman düşmalar ondan yararlanacaksa bu mallar imha edilebilir mi?
Numan ve Malik- Düşmalar yararlanacaksa bu mallar imha edilir, hayvanlar öldürülür, mallar yakılır ve silahlar kullanışmaz hale getirilir.
Şafii ve Ahmet- Düşmalar yararlanacaksa bu mallar imha edimez ancak kendilerinin götürdüğü mallar varsa onları imha edebilirler.
Karagülle- Savaşta elde edilen mallar İslam diyarına götürülemiyorsa ve bırakıldığı zaman düşmalar ondan yararlanacaksa bu mallar imha edilir, hayvanlar öldürülür, mallar yakılır ve silahlar kullanılmaz hale getirilir.
Korunma imkanları olmayan kadın ve çocuklara veya onların zimmilerine zarar verecek veya savaştan sonra telafisi mümkün olmayan tahribat veya çevre kirliliği yapan silahları kullanmak caiz değildir. Biyolojik silahların kullanılması muhariplerden çok sivil halkı imha edeceğinden ve atom bombasının kullanılması devamlı çevre kirliliği meydana getireceği için meşru değildir. Düşman kullansa da Müslümanlar kullanamaz.
SORU:8- Düşmaların kadınları ile savaş yapılır mı?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Düşmanların kadınları savaşa katılmadıkça onlarla savaşılmaz. Savaşı yönetenlerdense öldürülebilir.
SORU:9- Kör, kötürüm, çok yaşlı ve mabet mensupları öldürülebilir mi?
Numan, Malik, Ahmet ve Karagülle- Savaşa yardımları varsa öldürülebilir, yoksa öldürülmez.
Şafii- Savaşa yardımları varsa öldürülebilir, yoksa öldürülmez. (Öldürülür.)
SORU:10- Kendisine davet ulaşmayan kimseyi öldürene diyet gerekir mi?
Numan, Malik ve Ahmet- Diyet gerekmez.
Şafii- Diyet gerekir. Zimmiye üçte bir diyet, Mecusiye sekizyüz dirhem gerekir.
Karagülle- Kendisine davet ulaşmayan kimseyi öldürene eğer bu kişi Müslüman ülkede öldürülmüşse diyet gerekir ve akilesi öder. Kasıt varsa kendisi öder.
Savaş zamanında öldürmeler ve ölmeler tazminata tabi değildir. Barış zamanındaki hükümler o ülkenin hukukuna tabidir.
SORU:11- Savaş yapmadan evvel davet şart mıdır?
Numan- İslamiyetin daveti yapılmamışsa davet edilmesi farzdır. Yapılmışsa da şüpheyi kaldırmak için davet edilmesi gerekir ama davet edilmeden savaş yapılmışsa diyet gerekmez.
Malik- Kendilerine İslamiyete davet ulaşmamışsa davet edilmesi farzdır. Komşulara davet ulaşmış kabul edilir. Davet edilmeden savaş yapılmışsa diyet gerekmez. (Gerekir)
Şafii- Kendilerine İslamiyete davet ulaşmamışsa davet edilmesi farzdır. Ancak bugün Türk ve Havz ülkelerinin ötesinin dışında davet ulaşmış kabul edilir. Davetsiz savaşılırsa diyet ödenmesi gerekir.
Ahmet- Kendilerine İslamiyete davet ulaşmamışsa davet edilmesi farzdır.
Karagülle- Kendilerine İslamiyete davet ulaşmamışsa davet edilmesi farzdır. Davetsiz savaşılırsa tazminat ödenir.
SORU:12- Davet nasıl yapılır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Müslüman olun veya cizye ödeyin, denir.
Karagülle- Eğer devletleri yoksa Müslüman olun veya cizye ödeyin, denir. Devletleri varsa hakemlere gidilmesi istenir. Gitmedikleri takdirde Müslümanlar bir hakem seçer, hakem onların da hakemini seçer, ikisi bir başhakem seçerler. Bunlar ittifakla bir karara varsa savaş yapılır. Düşman hakem seçmişse, başhakem haklı çıkardığı takdirde savaş yapılır. Hakem kararı yoksa veya sonradan hakemler haklı çıkarmamışsa savaş tazminatı ödenir.
SORU:13- Yabancı gayrı müslimlere kimler eman verebilir?
Numan- Baliğ ve Müslüman kişi, yabancı gayrı müslimlere eman verebilir. Küçüğün, akıl hastasının ve kölenin emanı caiz değildir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Baliğ ve müslüman kişi, yabancı gayrı müslimlere eman verebilir. Küçüğün ve akıl hastasının emanı caiz değildir. Müslimin kölesinin ve mümeyyiz sabinin emanı caizdir.
Karagülle- Mekke’ye girmek için eman gerekmez. Fakat, girmeleri yasaklanmış kişiler giremez. Girseler öldürülürler. Mekke müşrikleri bu yasaklılardan idi. Bu yasaklılar belirli kimseler olmalıdır.
Kıtalarda o kıtadaki devletlerin oluşturduğu bir merkez il bulunur. Bu ilde o devletlerin birer ilçesi olur. O ilçeye girmek için eman gerekmez.
Bir devletin merkez ve bölge merkez ilçelerine girmek için de o memleketin halkına eman gerekmez. Bir ilin merkez bucağı ile, ilçelerin merkez bucaklarına o il halkının girmesi için eman gerekmez. Bir bucakta merkez ocak ile köy merkez ocaklarına girmek için o bucak halkı için eman gerekmez. Bunun dışında bir bucağa girmek için o bucakta bulunan ve bedel ödemeyen savunma hizmetlerine katılan herkes eman verebilir. Zimmiler, köleler ve küçükler eman veremezler. Kim eman vermişse onun akilesi tarafından korunur ve cinayet işlerse onun akilesi öder.
SORU:14- Düşmaların içinde Müslüman varsa ve düşmanlar bize saldırmışsa veya orada eman vermişken Müslümanları öldürmeye başlamışlarsa ve biz saldırdığımızda orada ölen Müslümanların diyeti ödenir mi?
Numan ve Malik- Bu durumda diyet ödenmez ve kefaret gerekmez.
Şafii- Diyet ödenmez; fakat, kefaret gerekir. (Diyet de gerekir.)
Ahmet- Diyet ödenmez; fakat, kefaret gerekir. (Diyet de gerekir.)
Karagülle- Savaştaki öldürmelerde kefaret ve diyet gerekmez. Ancak oradaki Müslümanlar bizim tarafta yer almışlarsa onlar da savaşçı olurlar. Onların da malları sermaye ve ganimet olur.
SORU:15- Müslüman savaşçı tek başına döğüşmeyi isteyebilir mi?
Numan ve Karagülle- Tek başına döğüşmeyi isteyemez. Ancak saldırırsa savunur.
Malik, Şafii ve Ahmet- Tek başına döğüşmeyi isteyemez.
İbni ebu Hureyre- Başkanın izni yoksa döğüşmemesi müstehaptır. Ama döğüşürse caizdir.
SORU:16- Kitabi olmayan veya kitabiye benzemeyenin köleleştirilmesi caiz midir?
Numan- Kitabi olmayan veya kitabiye benzemeyenlerden Arab olmayanların köleleştirilmesi caizdir.
Malik ve Şafii- Caiz değildir.
Ahmet- Caiz değildir.(Caizdir.)
Karagülle- Kitabi olmayan veya kitabiye benzemeyenlerin köleleştirilmesi caizdir. Aynı milletten olanlar (aynı dili konuşanlar) köle yapılamaz. Bunlar bedelleri kadar borçlanırlar ve ağır tazminat öderler.
SORU:17- Esirlerden birini öldüren tazmin eder mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Öldüren tazmin etmez.
Evzai- Öldüren tazmin eder;fakat, diyet gerekir.
Karagülle- Köleleştirilmeden evvel öldürülürse diyet gerekmez, sonra öldürülürse gerekir.
SORU:18- Esir müslüman ise öldürülebilir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Esir müslüman ise artık öldürülemez.
Karagülle- Esirlerden yalnız savaşçı erkekler ileride gaile çıkaracakları kanaatine varılır ve başka bir tedbir söz konusu değilse öldürelebilir. Öldürülmelerine karar vermeden önce müslüman olanlar öldürülemez. Sözle müslüman olsalar da öldürlemezler. Müslüman olduklarını ispat için sünnet olma gibi şart koşulamaz.
SORU:19- Bir esir köleleştirilmeden önce müslüman olsa köleleştirilebilir mi?
Numan, Malik ve Ahmet- Köleleştirilebilir.
Şafii- Köleleştirilebilir. (Köleleştirilemez.)
Karagülle- Bir esir köleleştirilmeden önce müslüman olsa komutanın görüşüne bağlı olarak köleleştirilir veya borçlandırılır.
SORU:20- Bir kafir esir edilmeden önce müslüman olsa yine öldürülebilir mi?
Numan- Öldürülmez ve yapıları ganimet olur. Diğerleri kendilerinde ise veya bir Müslümanın elinde ise veya bir zimminin elinde ise ganimet olmaz. Harbinin elinde ise ganimet olur.
Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Öldürülmez ve malı ganimet olur.
SORU:21- Savaştığımız kimseler müslüman olmadan İslam ülkesine iltica etseler esir edilebilirler mi?
Numan- Esir edilebilirler.
Malik, Şafii ve Ahmet- Esir edilemezler.
Karagülle- İslam ülkesine iltica eden herkes kitabi olmak veya bir kitabiliği kabul etmek şartı ile kabul edilirler ve kendileri zimmi veya muharip olurlar. Orada suç işlemişlerse hallerine bakılır, bize göre de suçlu iseler ve islah olama ihtimalleri yoksa iade edilirler. Bize göre suçlu değilseler veya islah olacaklarına kanaat varsa iade edilmezler. Hakemlere gidilir ve tazminatları ödenir. O ülkede işledikleri bir suç yoksa ülkede yerleştirilirler. Eğer ülkemizde nüfus yoğunluğu onlardan azsa o devletten bir şey istenemez. Çoksa o devletten onlara düşen miktarda toprak veya değeri istenebilir.