BAĞY
SORU : 1-Müslümanların kendilerine bir imam seçmek farz mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Farzdır.
Süleyman- Namaz vakti gelince her müslim erkek ezan okuyarak civarındaki insanları namaza davet eder. Kendisi daha önce ezan duymuyşsa oraya gider. İlk okuyan imam olur. O bir namaz vaktine kadar o çevrede imamdır. İlmen kendisinden daha üstünü varsa imameti onlardan birine verir. İlmen kendisiyle aynı seviyede olmakla beraber yaşça büyükler varsa onlardan birine başkanlığı verir.
Aynı yerde sakin olanlar kendilerine bir mescit yeri seçerler. Ezan okurlar. Ezan sesinin gittiği yerde bir daha ezan okunmaz. İkinci yerde cemaatle namaz kılınmaz. Cemaat on kadar olduğunda kendilerine ittifakla bir imam nasbederler. Bu alimleridir ve ekberleridir.
Erkek cemaatin sayısı yirmiyi aşarsa cemaat anlaşarak bölünür ve kendiklerine ayrı mescit inşa ederler. Cemaat her gün beş defa toplanarak namaz kılar. Ezan sesinin gelmediği kadar uzak yaşayanlar daha az da olsa cemaat oluşturabilirler ve birini geçici başkan yaparlar.
Herkes kendisine bir ilmi müşavir seçmekle mükellefdir. Yedi yaşını dolduran kadın erkek herkes ilmi ehliyete sahibdir. Kadın veya erkek birini kendisine ilmi müşavir seçmek zorudadır. En az 200 kişinin ilmi müşavirliğini kabulettiği kimse ilimde zikir mertebesine erer ve ona tabi olanlar onun içtihadı ile amel ederler.
Aynı mahallede yaşıyan en az beş ilmi müşavir birleşerek kendilerine ittifakla bir başkan seçerler. Başkan ve ilmi müşavirler bir cuma mescidi yerini belirler ve orada kendileri de tevattun ederler. Başkan mescidin civarını mahallelere - köylere ayırır ve her mahalleye bir emir tayin eder. Emire o bucak içinde ama o mahalleden olmayan onbeş yaşını geçen kimseler biat ederler. %5 kadar biat almışsa emirleği kesinleşir. Almamışsa bucak başkanı başka birisini oraya emir yapar.
Yüz kadar bucağın bulunduğu topluluk bir il oluşturur. İl içinde zikir mertevesine ulaşanlar kendileden en az on kişi birleşip kendilerine bir fakihi müşavir seçerler ve ona biat tabi olurlar. On il müşaviri kendileirine bir reis seçerler. En az on reis birleşerek kendilerine ittifakla bir başkan seçerler. Başkan çevresindeki on bucağın merkezinde bir hizmet bucağını oluşturur. Hizmet bucağına birer komutan atar. O kumutana başka bucaklardan siyasi biat yapılır. %5'i doldurursa emirliği tamam olur. Doldurmasa başkasını tayin eder.
İldeki fakihler memleketlerinde, aynı dili konuşan insanların bulunduğu yerde kendilerine bir rasih bulup ona ittiba ederler. Bunlar kendilerine on vekil, onların on tanesi de kendilerine bir reis seçip ilimde ona bir mezhep oluştururlar. Onlar birleşip kendilerine bir başkan seçerler. Başkan memleketi bölgelere ayırır. Yaklaşık on bucağa bir emir atar, merkez bucakları oluşturur. Merkez emirlerine o bölgeden olmayan halk siyasi biatte bulunur. %5'i doldurursa emirliği tasdik edilmiş olur.
Her ilmi şura başkanı kendisine vekaleten bir alim nasbeder. Büylece yeryüzünün bütün medreselerinden temsilen oluşan rasihler Mekke'de cem' olurlar. Oranın sakini olurlar. Onlar kendilerine bir imam nasbederler. O yeryüzünün halifesi olur. Bu halifenin siyasi teşkilatı yoktur.
Bu halife her kıtada bir araştırma merkezi kurar. Bu araştırma merkezinde ilmi araştırma vakıfları kurulur. Hasılı herkes bir ilmi müşavire biat etmekle yükümlüdür. İlmi müşavirler kabile, şab ve kavm içinde birer imam seçmekle yükümlüdür. Mekke'de seçilen imamın dışında herkes ilmi ittba ve siyasi biat yapmak zorundadır. İlmi ittiba ve siyasi biat olmadıkça o insanın hukukunu korumakla başkaları mükellef değildir.
SORU : 2-Başkanlar ne iş yapar?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Başkan dinin şeirini ikame eder, mazlumu zalime karşı korur.
Süleyman- Ocakta iki başkan vardır. Kadınların başkanı temizlik ve birlikte yaşama hizmetlerinde başkanlık eder. Erkek ise nöbet ve imar hizmetlerine başkanlık eder. Bucak başkanı hukuk düzeninin korunmasına ve köylerdeki işlerin yürütülmesine başkanlık eder. İl başkanı iç güvenliği sağlama ve hizmet merkezlerinde genel hizmetlerin yapılmasına başakanlık eder. Devlet başkanı dış savunmanın yapılmasına ve bölgelerdeki ihtisas hizmetlerine başkanlık eder. Büyük imam Mekke şehrini idare eder ve insanlığın gelişmesi için kıta merkezlerinde oluşturulan araştırma sitelerine başkanlık eder. Başkanlar çıkan ihtilafları geçici olarak çözerler. Böylece işlerin akışını sağlarlar. Mağdur olanlar sonra hakemlere baş vurarak haklarını alırlar.
SORU : 3-Aynı anda iki başkan olabilir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Aynı anda dünyada anlaşmış olsun olmasın iki başkan olamaz.
Süleyman- Aynı anda dünyada anlaşmış olsun olmasın iki başkan olamaz. Her ocağın bir, her bucağın bir, her devletin bir ve dünyadaki barış halkı temsil eden Mekke şehrinin de aynı anda bir başkanı olur. Başkanlık tecezzi etmez.
SORU : 4-Başkan kimlerden olmalıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Başkan Kureyş'den olmaldır. Haşimi olması şartı yoktur.
Süleyman- Her topluluğun başkanı kendi aralarından olmalıdır, yabancının başkanlığı caiz değildir. Mekke'nin başkanı da Mekke'de tavattun etmiş kimselerden olmalıdır. Mekke'de yalnız ticaret meşru olup ziraat ve sanai ile geçinmek meşru değildir. Ocakların başı amillerden, bucakların başı zakirlerden, illeri başı fakihlerden ve devletin başı rasihlerden olmalıdır Mekke'nin başı da rasihlerden olmaldır.
SORU : 5-Başkan kendisine halife seçebilir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Başkan kendisine halife seçtirebilir.
Süleyman- Ocaklar başkanlarını sıralayarak seçerler. Sıralama kadın erkek birlikte yapılır. Erkeklerden birinci olan erkeklerin, kadınlardan birinci olan
kadınların başı olur. Kadın daha fazla almışsa ocağın başkanı olabilir. Bucak başkanlarını ise ilmi şura ittifakla seçer, siyasi biatla başkanlık tamamlanır. Başkanlar değişmez ancak şura her yıl yenilerinin katılması ile kendisini sıralar. Böylece birinci, ikinci, üçüncü belli olur. 65 yaşını doldurması, istifası yahut ölmesi veya hakemlerce azledilmesi hallerinde başkanlığı şurada birinci olan yapar. Bu seçim başkanın hayatında da yapılır.
SORU : 6-Kadın başkan olabilir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Kadın başkan olamaz.
Süleyman- Kadın ocak içinde başkan olabilir. Çünkü burada onlar da nöbete katılmaktadırlar. Kadın ilmi, dini ve mesleki akilelerin başı olabilir. Kadın siyasi akilelerin başı olamaz. Çünkü o nöbetlere katılmak zorunda değildirler. Vucuben mükellef olanlara mükellef olmayanlar reislik yapamazlar. Bunların başı olan bucak, il ve insanlık başkanlarının da başı olamazlar. Mekke'nin başı olamazlar.
SORU : 7-Çocuk veya akıl hastası başkan olabilir mı?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Olamaz
Süleyman- Çocuk veya akıl hastası başkan olamaz. Müflisler, ayyaşlar da başkan olamazlar. İlmi ehliyeti olan sakatlar başkan olabilirler. Sakatlıkları başkanlığa mani olanların başkan olmaması için üzerinde ittifak sağlanması gerekir.
SORU : 8-Başkanın emirlerine itaat farz mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Kamil başkanın masiyetle ilgili olmayan emirlerine itaat farzdır.
Süleyman- Başkana şu'raca kendisine ittifakla yetki verilmiş hususlardaki emirlerine fasık da olsa itaat etmek farzdır. İtaat edilmeyecekse o yer terkedilmelidir. Ocak içinde ocak, bucağın merkez ocağı ile köylerdeki hizmet ocaklarında bucak, bucağın merkez bucağının merkez ocağı ile merkez bucağın köylerdeki hizmet ocaklarında il başkanına, devletin merkez bucağının merkez ocağı ile köylerinin merkez ocağına devlet başkanına ve Mekke'nin merkez bucağının merkez ocağı ile onun köylerinin ocağı ve kıtalardaki araştırma bucaklarının merkez ocağı ile köylerinin merkez ocağına itaat etmek mecburiyeti vardır. Başkanlar hizmet verdikleri alt kuruluşun içlerine girip emredemezler. Bucak ve ocak başkanları da izinsiz aile içine giremezler. Suç halinde ablukaya alınır ve beklenir. Çıkdığı zaman infaz edilir.
SORU : 9-Başkana karşı çıkanlarla kıtal farz mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Başkana karşı çıkanlara karşı kıtal farzdır.
Süleyman- Ocakda kadınlar ayrı, erkekler ayrı nöbet tutarlar. Erkekler ocağı korurlar. Korumada başkana itaat etmek farzdır. İsteyenler nöbete katılmaz bedel verirler. Bedel verenler kıtala katılmak zorunda değildirler. Bu bucakta, ilde ve devlette de böyledir. Kişi istediğinde nöbetli istediği yerde de bedelli olabilir. Her başkana ancak kendi işlerinde itaatla mükellef olup yetkisi dışındaki işlere itaat mecburiyeti yoktur. Her halükarda ocak başkanına itaat etmek veya terkedip gitme durumu vardır. Bucak başkanın hükmünü kabul
etmeyen de bucağı terketmek zorundadır. İl başkanın yalnız kendi merkez bucağında emreder ve itaat etmeyenler yalnız orasını terketmekle yükümlüdür. Merkezi olmayan bucaklar içinde kalabilirler.
SORU : 10-Görevli verdikleri kimselerin kararları geçerli midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Görev verdikleri kimselerin hükümleri geçerlidir.
Süleyman- Görevlendirdikleri kimselerin hükümleri geçerlidir. Başkan şura üyelerini rizaları şartı ile görevlendirebilir. Onların dışındakilere görev verilemez. Kur'an'da "ve la tedu aynake anhüm" deniyor.
SORU : 11-Başkana karşı gelseler ne yapılır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Haklı olduğuna delilleri olsa ve başkana karşı gelseler, başkana itaat etmeseler onlarla kıtal mübahdır. Allah'ın emrine rucu ettiklerinde kıtal durdurulur.
Süleyman- Çıkan her türlü ihtilaflarda hakemlere başvurulur. Hakemler huzurunda bütün insanlar eşittir. Hakemlerden birini bir taraf diğerini diğer taraf seçer. Hakemler baş hakemi seçerler. Bir hakemin ilmi ehliyeti mahküm ettiği kimseden daha aşağı olamaz.
Ocak başkanı istediği kimseyi ocağından uzaklaştırabilir. Bucak başkanı da istediği kimseyi bucağından uzaklaştırabilir. Uzaklaşmazsa o kimsenin kanı heder olur. Bucak başkanı hukuk düzeni içinde güvenliği sağlayamazsa beldeden silahlı kuvvet ister ve yönetimi ona devreder. Askeri düzenle sükünet sağlanır. İstediği zaman da geri gönderirir. İl başkanı kendi gücü ile il içinde güvenliği sağlayamazsa bölge emirinden silahlı kuvvet ister, yönetimi ona devreder, sükünü temin edince geri gönderir. Bir devlet kendi içindeki düzenini kendisi temineder. Bunun için isyan eden bir il ise ablukaya alınır ve girişler yasaklanır. Halk 300 000'den aşağı düşünce askeri kuvvet oraya girebilir. İsyan emirler tarafından vuku bulursa başkan orduda askerlerine dağılmalarını emreder. Dağılmazlarsa diğer emirlerin komutası ile onları tenkileder.
SORU : 12- Meşru olmayan kuvvetlerin isyanı halinde ne yapılır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Meşru olan kuruluşlar başkanın emrinde, asilerle savaşmak zorundadır.
Süleyman- Meşru olan kuruluşlar başkanın emrinde asilerle savaşmak zorundadır. İç isyanları bastırma hizmeti beldelerdeki emirlere düşer. Eşkiyalıklarından şüphelenilen kimselerin isimleri il başkanlığınca tesbit edilerek önce siyasi velileri aracılığı ile davet edilirler. Gelmezlerse alenen ilan edilerek davet edilirler. Gelirlerse onlara kontröl defteri verilir, hergün nereye gittiklerini yazarlar ve bulundukları ocağın başkanına göstererek imzalatırlar. Bulundukları bucak başkanının isteği üzerine her zaman bunu gösterirler. Bunu istemeyenler ili terkederler. İli terkeden veya il başkanının daveti üzerine gelmeyen kimselerin görüldüğü yerde katline ruhsat verilir. Bunların malları miras olarak taksim edilir, kendileri bulundukları yerde öldürülür. Tehlikeli olmaya devam ediyorlarsa öldürene mükafat verilir. Yakınlarına hiçbir suretle tazyik edilmez.
Bu tür kanı heder olarak ilan edilmeyenlerle bir çatışma esnasında ölen olursa hangi tarafdan olursa olsun diyet ödenir.
SORU : 13-Kaçınıp savaşı durduranlar takip edilir mi?
Numan- Diğer asilerin birliklerine katılacaklarsa takip edilir ve yaralıları öldürülür, yoksa takip edilmez ve yaralılar öldürülmez.
Malik, Şafii ve Ahmet- Diğer asilerin birliklerine katılacaklarsa takip edilmez ve yaralılar öldürülmez.
Süleyman- Bir kişi, bir ocaak, bir bucak veya bir il kendi içine çekilir dışarıya zarar iras etmez ve münzevi hayat isterse buna müsade edilir. Kendilerinden vergi alınmaz, askerlik hizmeti istenmez. Sadece ihraç ettikleri mallardan beşte bir alınır. İthal ettikleri mallardan birşey alınmaz. Tekrar silahlanamamaları gerekir. Bunlara tahsis edilecek toprak çevrelerindeki benzer kuruluşların topraklarından daha fazla olmamalıdır. Oralardan dışarı çıkmaları izne tabidir. Oraya giriş de onların iznine tabidir.
SORU:14-Asilerin malları kendilerinin midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Asilerin malları kendilerinindir.
Süleyman- Asilerin kanları hederliği ilan edilmeden malları kendilerinindir. Kanlarının heder olduğu ilan edildiğinde malları mirasçılerına taksim edilir. İsyanda bulundukları mallar takip edenlere aittir.
SORU : 15-Silah ve araçlarından yararlanılır mı?
Numan- Savaş sırasında asilerin silah ve araçlarından yararlanılır ve savaş sonunda kendilerine iade edilir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Savaş sırasında asilerin silah ve araçlarından yararlanılır ve savaş sonunda kendilerine iade edilmez.
Süleyman- Savaş sırasında asilerin silah ve araçlarından yararlanılır ve savaş sonunda takip edenelre ait olur. Devlet bunlardan beşte bir almaz.
SORU : 16-Asilerin iras ettikleri zararlar tazmin olunur mu?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Asilerin zimmilere iras ettikleri zararlar onlardan alınan haraç ve cizyelerden düşülür.
Süleyman- Eşkiyanın ilçede verdiği zararlar, ilçenin güvenliğini sağlamakla yükümlü siyasi akile tarafından tazmin olunur.
SORU : 17-Eşkıyaya verilen zararlar tazmin edilir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Eşkıyanın yanlarında bulunan mallar tazmin edilmez.
Süleyman- Eşkiyanın yanlarında bulunan mallar tazmin edilmez. Sonunda mallar o eşkıyayı tenkil eden birliğe kalır.
SORU : 18-Eşkıyanın telef ettiği mal ve can tazmin edilir mi?
Numan ve Malik- Tazmin edilmez.
Şafii- Tazmin edilmez. (Edilir.)
Ahmet- Tazmin edilir. (Edilmez.)
Süleyman- Eşkıyanın telef ettiği mal ve can telef edenlerin akilelerine, ayrı ayrı fiillerine bakılmaksızın kollektif olarak ödetilir. Başka ilden iseler o il tarafından ödenir. Başka memleketten iseler o memleket tarafından ödenir. Memleketi belli değilse o zaman o ilçenin güvenliğini sağlamakla mükelelf olan tarafından ödetilir.
Aşiret, Köy aşi., Merkez aşi., Köy aş.leri Bütnü
Başlangıç + + + -
Temel + + + -
İlk + + + +
Orta + + + + +
İlçe Buc, İl buc , İlçe Bucçları İl ilçe bu Bütnü
Başlangıç + - - -
Temel + + - -
İlk + + + -
Orta + + + + -
Yüksek + + + + +
Böl Buc, Dev.buc , Böl Bucarı Dev. Böl Buc Bütnü
Başlangıç - - - -
Temel + - - -
İlk + + - -
Orta + + + - -
Yüksek + + + + -
Üstün + + + + +
Kıta Buc, Mekke , Kıta Ülk. KıtalarBuc Bütnü
Başlangıç - - - -
Temel - - - -
İlk + - - -
Orta + + - - -
Yüksek + + + - -
Üstün + + + + -
Rect + Tms + + + + +
+ İzinsiz girilebililen yerler
Askerlik hizmeti yapan kimseler askerlik hizmeti yapan bölgelere bölge merkez bucağı ile bölge işyerlerine geçici veya devamlı ikamete izin verebilirler. İlçede nöbet hizmeti yapan erkeklerden herhangi biri o ilçenin merkez bucağına ve işyerlerine istediği kimseye ikamet izni verebilir. Köylerde nöbet tutan erkekler o köyün merkez ocağına orada ıkamet izni verebilir. Ocaklarda nöbet tutan kadın erkek ocaklarına istediği kimseleri davet edip ikamet izni verbilir. İzin alan izin verenin tüm seyahat hakkına sahibdir.
İzinsiz girmesi yasak olduğu halde oraya giren kimsenin kanı hederdir. Bucaklardaki cinayeti bucak akileleri, ilçelerdeki cinayetleri ilçenin güvenliğini sağlamakla yükümkü siyasi akile, bölgelerdeki cinayetleri bölge güvenlüğin sağlamakla yükümlü askeri birlik tazmin eder. Cinayetin faili bulunduğunda tazmin eden akile katilin akilesine rucu eder.
Uluslararası saha ve sulardaki güvenliği kıtalarda oluşturulmuş paralı güvenlik güçleri saşlar. Bu güçlerin giderleri İnsanlığın bütçesinden karşılanır. Bu güçler o kıtada yaşıyan devletler gönüllülerden nufuslarına göre asker verirler. Buradaki cinayetler bunlara ayrılmış tahsisattan karşılanır. Kalanı aralarında bölüşürler.