İHRAM
Hurum kelimesi yasakları ifade eder. Yasakların bir kısmı zamanla ilgilidir, o zaman içinde o filler işlenmez. Bir kısmı mekanla ilgilidir, o mekan içinde o fiiller yapılmaz. Kur’an bu yasaklamaları getirmiştir. İhram kelimesi ile bir takım yasakların olduğu bildirilmiştir. Acaba bu yasaklar nelerdir?
Kur’an yasakları iki grupta toplamıştır. Avlanmak ve saç sakal kesmek. Bunlara bitkileri koparmak ve av dışı hayvanları öldürmek de girmektedir. Bunları yapanların haccı bozulmaz; ancak, kurban veya fidye olarak ceza vermeleri gerekir.
İkinci tip yasaklar ise haccı bozan yasaklardır. Kur’an bunları da üç grupta toplamıştır. Cinsi ilişki, fısk sayılan günahları işlemek, cidal mertebesine varan cinayetler. Koku sürünme cinsi ilişkiler içindeki bir konudur. Dikişli elbise giymek, yasaklara girmez, vucuplar arasındadır. Hac kıyafeti giymek vaciptir, dikişli elbise giymek haram değildir.
İHRAMA GİRMEK ve İHRAMDAN ÇIKMAK
İhrama girmek için hac veya umre niyetiyle ihram elbisesini giyilir ve telbiye yapılır. İhramdan çıkmak için traş olunur ve tekbir getirilir. Hac kıyafetini çıkarmak vaciptir, cezası yoktur.
Hac kıyafeti dikişsiz peştemal ve etek ile dikişsiz üstlüktür. Etek, beli iki kat saracak şekilde büyük olur. İkinci sarıştan sonra uçlar bir birine bağlanır. Düğme yapılmaz, kemer kuşatılmaz.
Üstlük ise belden aşağı sarkmak şartıyla çift kat yapılır. Koltuk altından sarılarak bağlanır. Bir katı etekliğin altına sokularak vücut kapatılır. Diğe katı, erkekler omuzlarından atarak bağlarlarlar. Kadınlar ise başlarından atarak yaşmak yaparlar, yüzlerini kapatmazlar. Üçüncü parça kullanmazlar.
Elbise renkli olabilir. Değişik kıtalardan gelenler değişik renkler kullanabilir. Ayrıca her devletin kendi bayrağı üzerinde olması tanınmalarını kolaylaştırır.
Zaruret hallerinde ihramlı olduğunu belirleyen bir işaret kullananlar her çeşit elbise giyerek hac ibadetlerini yaparlar, ancak bir koyun kurban ederler, mazeret olmaksızın başka kıyafetle gelenler bir deve kurban eder. Arafat ve tavafda hacı olduklarının işaretini taşımayanların haccı fasit olur.
İHRAMDAKİ YASAKLAR
İhramdaki yasaklar iki grupta toplanır. Birinci grup yasakları yapanların haccı ifsad olur, diğeri
Cinsi ilişki kuranın haccı fasit olur. Cima yapmayıp sevişen ise sevişmenin derecesine göre bir fidye, bir koyun veya bir deve kurban eder. Şehvetle en çok üç defa kadının tenine el değdirmek ikisi için ayrı ayrı fidye, üçden fazla veya el ayasından daha fazla şehevi temas sağlamak dışarı boşalma, temasla boşalma devenin kurban edilmesini gerektirir.
Fısk derecesinde cinayette bulunmak yasaktır. Seksen sopayı ve kol kesmeyi gerektiren cinayetler haccı ifsat eder. Daha az cezalar için fidye koyun veya deve kurban edilir.
Cidal kavga etmektir. Karşılıklı kavga edenler, elle saldırmışlar ve kalıcı iz bırakmışlarsa hac fasit olur. Kalıcı iz bırakmamış ama iz bırakmışlarsa deve kurban etmek gerekir. Hiç iz bırakmamış ama bedenleri ile tecavüzlerde bulunmuşlarsa koyun kurban edilir. Sadece sözlü tartışma olmuşsa fidye gerekir. Hacda itikafta olduğu gibi tartışmak haramdır. Karşı taraf birşey söylediği zaman onu yalancı ve hatalı çıkarmadan sadece “ben böyle biliyordum”, deyip geçecek, kendisinin haklı, karşı tarafın haksız olduğunu söylemeyecek veya sözlerini tevil ederek tasdik edecek.
Av avlamak, eti yenen kara hayvanları avlamak kıymeti kadar fidye veya kurban gerekir. O hayvanın eti de yenmez. Eti yenmeyen ama muzir de olmayan hayvanları öldürmek, omurgalı ise koyun, omurgasız ise fidye gerektirir.
Koparılan ot ve ağaçlar için de durum aynıdır. Otlar için fidye, ağaçlar için koyun gerekir. Değerleri varsa ödenir.
Vücuttan kıl veya tırnak koparmak ve deri koparmak da yasaktır. Başın dörtte biri kadar saç için bir koyu kurban edilir.
Süslenmek, kokulanmak kendini başkalarına beğendirmeye çalışmak haramdır.
Beldelerin yasakları da buna benzer düzenlenir. Cinsi yasaklar, avlanma yasakları, kıyafet yasakları, çevre yasakları ve trafik kurallarıdır.
SORU:10- İhramdan önce ne yapılır?
Numan ve Ahmet- İki rekat namaz kılınır, elbiselere koku sürülmez. Bedene sürülmesi müstehabdır.
Malik- İki rekat namaz kılınır, elbiselere koku sürülmez. Bedene de sürülmez, sürülürse yıkanır.
Şafii- Elbiselere ve bedene koku sürülmez, namaz kılınmaz. Bineğe bindiği veya Kabe tarafına yönelince telbiye yapılır.
Karagülle- Telbiye getirilerek yola çıkılır ve niyet edilir. Bedene ve elbiselere koku sürülmez, namaz kılınmaz.
SORU:11- İhram için niyet şart mıdır?
Numan- Telbiye tekbir manasındadır. Telbiye ederek niyet etmesi gerekir. Niyetsiz telbiye yeterli değildir. Kurban sevkederken niyet etmişse telbiye yeterlidir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Niyet şarttır, niyetsiz telbiye yeterli değildir.
Karagülle- İhram için niyet şarttır, niyetsiz telbiye yeterli değildir. Telbiye ve niyet şarttır. İhram elbisesi giyilirken mücerret niyet yeterlidir.
Umre hac aylarında ise umre için ihrama giren hac ihramına da girmiş olur. O yıl umre yapmışsa niyet haccı ifrattır. O yıl umre yapmamışsa haccı temettudur. İsterse haccı kıran da yapabilir.
SORU:12- Telbiye vacip midir?
Numan- Vaciptir. Namazda “Allahü ekber”, hacda “Lebbeyke ellahüme lebbeyke la şerike leke lebbeyk. İnnel hamde vel nimete lek vel mülke la şerike lek” denir. Terk edene birşey gerekmez. Kurban sevketmemiş ise telbiye şarttır.
Malik- Vaciptir. Namazda “Allahü ekber”, hacda “Lebbeyke ellahüme lebbeyke la şerike leke lebbeyk İnnel hamde vel nimete lek velmülke la şerike lek” denir. Terk edene birşey gerekmez.
Şafii ve Ahmet-Telbiye sünnettir.
Karagülle- İhrama girilirken niyet edilir. Bu namaz için de böyledir. İhram elbisesi giyilir, bu namazdaki el kaldırmaya benzer. Telbiye yapılır, bu namazdaki tekbire benzer. Tekbir Kur’an’da zikredilmemiştir. Ama mecmeun aleyhdir. Lebbeyk kelimesi Kur’an’daki “ulul elbab” kelimesi ile birlikte düşünülebilir. Cevizin içi anlamına gelir. İnsan beyni cevizin içine benzediği için “lüb sahibi” denmiştir. Aslı “Lebben leke” manasındadır. Nun lama kalbolmuş sonra çok kullanıldığı için “Zanentü” için “zanneytü” denmesi gibi ya’ya kalbolmuştur. “Ellahü ekber, lebebyk ellahümme” demek vaciptir.
Namazda sadece Allah, hacda da sadece “ellahümme” demek yeterlidir.
Bu iki kelime icmaa delildir. Çünkü bu iki kelime Kur’an’da olmadığı halde ihrama girerken kullanılması vacip görülmüştür.
Hac elbisesi giymeden, ihrama girmek caizdir; ancak, cezası vardır. Niyet etmeden ve telbiye getirmeden hacca başlanmaz. “Lebeyk ellahümme”den sonra zikretme serbesttir, sünnete uyanı yapmak müstehabdır.
SORU:13- Telbiye ne zaman kesilir?
Numan, Şafii ve Ahmet- Akabe cemresinden sonra kesilir.
Malik- Arefe zevalinden sonra kesilir.
Karagülle- Telbiye Akabe cemresinden sonra kesilir. Telbiye namazlardaki tekbirlere benzer. Her hal değiştirmede tekbir getirilir. Yürüyüşe geçerken, duruş yaparken, yokuş çıkarken, inilirken, viraj alırken, başka kafilelerle karşılaşırken, namaza başlarken, namazı bitrirken, tavafa başlarken, yeni rükne geçerken “lebebyk ellehümme lebeyk” denir. Kafile ortak hareket ettiği zaman da buna benzer işaretler konur ve komuta onunla yapılır. Kafile arabalarına telsiz yerleştirilir ve bu komutlarla kafile yönetilir.
Bugün olduğu gibi kervanların gelişi güze bir sefer yapmaz. Değişik saatlerde değişik hızda kafileler oluşturulur. Her kafile aynı hızla gider ve asla durmaz. Araçta arıza olunca sağa çekilir ve kafiledeki kurtarıcı onu alır ve hareket ettirir. Her kafilenin dinlenme saati vardır, orada beklenir. Hasılı telbiye trafik komutlarını öğreten bir ibadettir.
“Vezkürüllahe fi eyyamin me’dudat ve ma’lumat” ayetlerinin delaleti ile hacda telbiye, kurbanda tekbir getirmek vacipdir.
SORU:14- Nelerin giyilmesi haramdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Erkek başını örtemez, dikişli elbise, gömlek, pantalon, baş örtüsü, palto ve mest giyemez. Dikilmişe benzer örülmüş şeyler de giyilmez.
Karagülle- Erkek ve kadın biri etek, diğeri üstlük olmak üzere iki parça düz kumaştan elbise giyer. Üstlük kat olarak koltuk altına bağlanır. İç kısmının üzerinde iki kat etek sarılarak bağlanır. Üstlük uzun yapılırsa etek bir kat da yeter. Etek yandan bağlanır. Üstlük önden bağlanır. İkinci katı erkekler omuzlarına atıp önden bağlar. Kadınlar başlarından sararak yaşmak yapar. Erkekler başlarını, kadınlar yüzlerini örtmezler.
Örülü ve dikili ihram elbisesi giymek caizdir.
SORU:15- Cinsi ilişki haram mıdır?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Cinsi ilişki, şehvetle öpmek, şehvetle temas, evlenmek ve evlendirmek haramdır.
SORU:16- Avlanmak haram mıdır?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Haramdır.
SORU:17-Koku sürünmek haram mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Haramdır.
Karagülle- Koku sürünmek evlenme isteği anlamında ise haramdır. Böyle bir anlam taşımıyorsa mekruhtur.
SORU:18- Saç ve tırnak kesmek haram mıdır?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Haramdır.
SORU:19- Saç ve sakalı yağlamak haram mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Haramdır.
Karagülle- Saç ve sakalı yağlamak haram değildir; ancak, kıl koparsa fidye gerekir.
SORU:19- Kadın erkek ihramı farklı mıdır?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Kadın ve erkeğin ihramı birdir. Sadece kadınlar başlarını örter, yüzlerini açarlar ve dikilmiş elbiseler giyebilirler.
SORU:20- Başa değmeyen şemsiye gibi gölgelik kullanmak haram mıdır?
Numan ve Şafii- Haram değildir.
Malik- Haramdır, fidye gerekir.
Ahmet- Haramdır, fidye gerekir. (Gerekmez.)
Karagülle- Başına değmeyen şemsiye gibi gölgelik kullanmak haram değildir. Şemsiye sade olmalıdır.
SORU:21- Kollarını sokmadan omuza palto atmak caiz midir?
Numan- Fidye gerekmez.
Malik, Şafii ve Ahmet- Fidye öder.
Karagülle- Kollarını sokmadan paltoyu omuzuna atan fidye öder. Çünkü, kıyafet birliğini bozmaktadır. Evin içinde mahrem halinde bunların giyilmesi ihramı bozmaz.
SORU:22- Hac kıyafeti bulamayan başka kıyafetle haccını tamamlarsa fidye öder mi?
Numan, Malik ve Karagülle- Fidye gerekir
Şafii ve Ahmet- Fidye gerekmez.
SORU:23- Terlik bulamıyan ne yapar?
Numan- Ayakkabısını topuklarının altına kadar yırtar ve giyer. Fidye gerekir.
Malik ve Şafii- Ayakkabısını topukların altına kadar yırtar ve giyer. Fidye gerekmez.
Ahmet- Ayakkabısının ön tarafını parçalamadan giymesi caiz değildir.
Karagülle- Sade olmak şartıyla her ayakkabı giyilebilir. Kayışlı terlik kullanmak daha iyidir.
SORU:24- Erkeğin yüzünü örtmesi haram mıdır?
Numan- Haramdır.
Malik, Şafii ve Ahmet- Haram değildir.
Karagülle- Erkeğin yüzünü örtmesi haramdır. Yüzü açmak tanınmak için zorunludur. Hacda ve her yerde yüz örtmek kadın ve erkeğe haramdır.
SORU:25- Bedene veya elbiseye koku sürmek haram mıdır?
Numan- Elbiseye dışardan koku dökmek haram değildir. Bedeni kokulamak haramdır. Oda kokuklandırılabilir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Haramdır.
Karagülle- Araplarda hitbe(talip olmak) koku sürmekle bilinirdi. Hacda nikah haram olduğu gibi hitbe de haramdır. Bu manada koku sürmek haramdır. Onun dışında koku sürünmek çevreyi rahatsız eder. Bu bakımdan kokudan kaçınmak gerekir.
SORU:26- Kokulandırılmış yemeğin yenmesi haram mıdır?
Numan, Malik ve Karagülle- Haram değildir ve fidye gerekmez.
Şafii ve Ahmet- Haramdır ve fidye gerekir.
SORU:27- Kına ve benzerlerinin kullanılması haram mıdır?
Numan- Haramdır, fidye gerekir
Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Haram değilidir, fidye gerekmez.
SORU:28- Şırılgan otu gibi güzel kokusu olmayanların yağlarını sürünmek haram mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Haramdır.
Karagülle- Şırılgan otu gibi güzel kokusu olmayanların yağını sürünmek haram değildir, mekruhtur.
SORU:29- İhramda iken nikah yapılabilir mi?
Numan ve Karagülle- İhramda iken evlenmek, evlendirmek, başkasını vekil yapmak haramdır. Yaparsa da nikah sahihtir.
Malik, Şafii ve Ahmet- İhramda iken evlenmek, evlendirmek, başkasını vekil yapmak haramdır. Yaparsa nikah sahih değildir.
SORU:30- Boşadığı kadına ihramda iken iddeti içinde geri dönebilir mi?
Numan, Malik ve Şafii- Geri dönebilir
Ahmet- Geri dönemez.
Karagülle- Boşadığı kadına ihramda iken iddeti içinde geri dönemez; dönmek cinsi ilişki ile olur. Başka türlü dönmüş sayılmaz. Uzakta iken de tarafların rızası ile tavakkuf eder.
SORU:31- Başkasının hayvanını öldürene ceza var mıdır?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Sahibine bedelini verir, ayrıca kefaret de verir.
Davud- Tazmin eder, cezası yoktur.
SORU:32- Avcıya göstererek yardım edene ceza var mıdır?
Numan- Avcıya avı göstermek haramdır. Hem öldürene hem de gösterenlerden her birine ceza gerekir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Avcıya avı göstermek haramdır, cezası yoktur.
Karagülle- Avcıya avı göstermek haramdır. İhramda olan öldürmüşse gösterene bir ceza yoktur. Hılda olana gösterirse ve göstermediği takdirde öldürülmeyecekse o zaman cezası vardır.
SORU:33- Kişiye avladığının etini yemek haram mıdır?
Numan ve Ahmet- Haramdır.
Malik- Haram değildir.
Şafii- Haramdır, cezasını verdikden sonra yerse bir daha ceza gerekmez.
Karagülle- Kişiye avladığı hayvanın etini yemesi haramdır. Başkalarının ihramda iken avladığı et ve av yasağı varken avlanan et de haramdır. Çalınan et hükmündedir, cezası yoktur.
SORU:34- Eti yenmeyen hayvanı öldürmek haram mıdır?
Numan- Ayıdan başka öldürülen bütün hayvanlar için ceza vardır. Eti yensin yenmesin birdir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Eti yenmeyen hayvanların öldürülmesi cezayı gerekltirmez.
Karagülle- Muzır olmayan hayvanları öldürmek ceza gerektirir. Muzır hayvanlara ceza yoktur.
SORU:35- Bilmeden veya unutarak yağlanana veya kokulanana kefaret gerekir mi?
Numan ve Malik- Gerekir
Şafii, Ahmet ve Karagülle- Gerekmez.
SORU:36- Unutarak gömlek giyen nasıl çıkarmalı?
Numan, Malik ve Ahmet- Başından çıkarmalı.
Şafii- Başından çıkarır. (Yırtarak çıkarır, başına değdirmez.)
Karagülle- Başından çıkarır, başına değse de zarar vermez. Çünkü değdirmek değil, örtünmek, yani kendini onunla takdim etmek haramdır.
SORU:37- Unutarak saçını veya tırnağını kesen diyet öder mi?
Numan, Malik, Ahmet ve Karagülle- Ödemez.
Şafii- Öder.(Ödemez.)
SORU:38- Unutarak av öldürmenin cezası var mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Vardır.
Karagülle- Unutarak av öldürmenin cezası vardır.
Unutarak işlenen şahsi haramlar mazurdur. Kamuya veya başkasına verilen zararlarda unutma özür teşkil etmez.
SORU:39- Unutarak veya bilmeyerek cinsel ilişki kurana kefaret gerekir mi?
Numan, Malik ve Ahmet- Gerekir.
Şafii- Kefaret gerekmez ve haccı fasit olmaz.
Karagülle- Untarak veya bilmeyerek cinsel ilişki kurana büyük kurban gerekir. Haccı fasit olmaz. Çünkü “LA REFESE” deki “la” nefyi cins içindir.
SORU:40- İhramlı başkasının saçını kesebilir mi?
Numan- Kesemez, fitre gerekir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Kesebilir.
Karagülle- İhramdaki bir kimse başkasının saçını kesebilir. İhramlıya haram olan kendi saçlarını kesmesidir. Başkasının saçını kesmesi ihrama zarar vermez. Eğe başkası ihramlının saçını keserse ihrama zarar verir.
Harem’de av avlamak haramdır. Başkasına yardım etse de cezası vardır.
Harem’de hayvan veya ağaç mülkiyeti yoktur. Oraya giren hayvan kamu hayvanıdır. Bu nedenle ihramda iken onların kesilmesi de cezayı gerektirir.
SORU:41- Sabun ve benzeri şeylerle yıkanmak caiz midir?
Numan- Caiz değildir. Sadaka gerekir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Caizdir.
Karagülle- Sabun ve benzeri şeylerle yıkanmak caizdir. Temizlik hacda da emredilmiştir.
SORU:42- Çıbanı akıtmak, sülükle kan aldırmak veya neşter vurdurmak caiz midir?
Numan, Şafii ve Ahmet- Caizdir.
Malik- Caiz değildir, sadaka gerekir.
Karagülle- Çıbanı akıtamak, sülükle kan aldıramak veya neşter vurdurmak caiz değildir. Fidye gerekir.
SORU:43- Sürme taşı ile gözleri sürmeleyebilir mi?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Sürmeleyebilir.
İbni Müseyyeb- Sürmeleyemez.
SORU:44- Haccın İslamdaki yeri nedir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Hac İslamın beş rüknünden biridir.
Karagülle- Hac İslamın beş rüknünden biridir. Rükünlerden biri müslüman olduğunu dil ile ikrar, kalb ile tastikdir, bu söze sahip çıkıp savunmadır, saldıranlar olursa korunmadır, anlatıp davet etmekdir.
İkincisi namazdır. Namaz, vakitleri düzenlemek ve diğer insanlarla birleşmedir.
Üçüncüsü zekattır. Zekat, malları denetime almak ve diğer insanlarla üretimde toplanmadır.
Dördüncüsü oructur. Oruç, kötülüklerden birlikte korunmadır.
Beşincisi tüm insanlık içinde bir araya gelip ortak barışı sağlamaktır.
Namaz ve oruç bedeni, zekat ve hac mali ibadettir. Hacda bedeni ibadet de vardır.
SORU:45- Hac kimlere farzdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Gücü yeten kadın, erkek, baliğ, akil, hür her müslümana hac yapmak farzdır.
Karagülle- Gücü yeten kadın, erkek, baliğ, akil, hür herkese hac yapmak farzdır. Kur’an’da müslüman diye bir ayrım yapılmamıştır. Namaz ve oruçta müslümanlara hitap edilmiştir.
Mekke beynelmilel şehirdir, kim girerse emin olur; orada cinayet işleyenler ve oranın kendi malları olduğunu iddia edenler hariç. Mekke müşrikleri istisna edilmiştir. Kur’an’da müşrikler cem-i salimin marifelisi ile gelmiştir ve ondan istisnalar yapılmıştır. Cins veya istiğrak için değildir; ahd içindir. Mamafih kıyas ile teşmil edilebilir. Bu da anlaşmayı bozmaları ve Mekke’ye sahiplenmeleridir.
SORU:46- Haccın kaç defa yapılması farzdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Ömürde bir defa hac yapmak farzdır.
Karagülle- Ömürde bir defa hac yapmak farzdır. Bütün insanlar ömürlerinde birer defa hac yapsalar, her yıl yüz milyon insanın hac yapması halinde, 50 yılda biter. Yarısı fakir olsa, yarısı da yapmasa bile, hac yapacakların sayısı her yıl yirmi, otuz milyonu bulur.
SORU:47- Hac nedir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Hac insanların ihrama girerek yılda bir defa hac günlerinde Mekke’de toplanıp Vakfe’de durmaları ve Kabe’yi tavaf etmeleridir.
Karagülle- Hac insanların ihrama girerek yılda bir defa hac günlerinde Mekke’de toplanıp Vakfe’de durmaları ve Kabe’yi tavaf etmeleridir. Bu vesile ile insanlık yıllık kongrelerini yapar, devlet ve bucaklar birlikte seyahat ederler.
SORU:48- Umre sünnet midir?
Numan, Malik ve Ahmet- Sünnettir.
Şafii- Hac gibi farzdır. (Sünnettir.)
Karagülle- Umreyi, vitir gibi tek başına eda etmek farzdır. Namazın nafilesi gibi haccın da umresi vardır. Kur’an’da umre vardır; fakat, farz olduğu açık ifade edilmemiştir.
SORU:49- Umre ne zamanlarda yapılabilir?
Numan- Her vakit yapılabilir, keraheti yoktur.
Malik- Her vakit yapılabilir. Bir sene içinde iki defa yapmak mekruhtur. (Bir ayda iki defa umre yapmak mekruhtur.)
Şafii ve Ahmet- Umre her vakit kerahetsiz yapılabilir.
Karagülle- Senede birden fazla umre yapmak mekruhtur, sevabı yoktur.
SORU:50- Hac ne vakit yapılmalıdır?
Numan- Hac farz olunca hemen yapılmalıdır.
Malik ve Ahmet- Hac farz olunca hemen yapılmalıdır. (Geçiktirilebilir.)
Şafii- Hac farz olduktan sonra ertelenebilir.
Karagülle- Hac farz olduktan sonra geçiktirilebilir. Ömür, haccın vucubunda zarftır, edasında ise mi’yardır. Ölümle bedeni vucubiyet düşer, mali vucubiyet devam eder.
SORU:51- Zengin olduktan sonra hac vakti gelmeden ölenin hac farizası düşer mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Düşer.
Karagülle- Kişiye hac, ancak nefsine (...femen frade fihinne...) haccı farz kıldığında takarrur eder. O yıl hacca niyet etmedikçe farz takarrur etmez. Ölse nefsi hac etmediğinden sorumlu olmaz.
Mala hac ise nisabla değil, hac vaktinin gelmesiyle takarrur eder. Yoksa yıl içinde zengin olup yıl sonunda fakir olsa hac vakti haccı eda etmesi gerekmez. Çünkü ona yol bulamamıştır. O halde farizayı yapmaya imkan bulamayan kimse zengin de olsa, hac kendisine farz olmaz.
SORU:52- Zengin olup hac yapma imkanını bulmuş ama yapmamışsa ölümü halinde yerine hac yapılır mı?
Numan ve Malik- Ölümü halinde vasiyet etmişse yerine vasiyet payı olan üçte birinden hac yapılır.
Şafii ve Ahmet- Ölümü halinde vasiyet etmiş olsun, olmasın terekeden yerine hac yapılır.
Karagülle- Kişi zengin olup hac yapma imkanını bulmuş ama yapmamışsa ölümü halinde vasiyet etmiş olsa veya olmasa terekeden yerine hac yaptırılır. Vucup malınadır, nefsine değil.
Mescitte namaz kılanlardan değilse onun yerine hac yapılamaz. Mescitte namaz kılması, onun hacca temelde niyetli olduğuna delildir. Ya cuma namazlarına gelmesi ya da vasiyet etmesi gerekir.
SORU:53- Başkasının adına nereden hacca başlanır?
Numan- Ailesinin bulunduğu yerden onun adına başlanır.
Malik- Vasiyet ettiği yerden onun adına başlanır.
Şafii ve Ahmet- Mikattan itibaren onun adına başlanır.
Karagülle- Başkasının adına hacca giden adına hac yaptığı kimsenin bucağından itibaren başlar. Haccedenin o bucaktan olması daha iyidir, o bucağın hacılarına katılır.
SORU:54- Çocukken yaptığı hac ziyareti farziyeti düşürür mü?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Farziyeti düşürmez.
SORU:55- Akıllı çocuğun ihrama girmesi sahih midir?
Numan- Sahih değildir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Velisinin izni ile sahihtir.
Karagülle- Akıllı çocuğun velisinin izni olsun olmasın ihrama girmesi sahihtir, farzı düşürmez.
SORU:56- Küçük çocuğun ihramı caiz midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Caiz değildir.
Karagülle- Küçük çocuğun velisi tarafından ihramı caiz değildir, bir be'si de yoktur.
SORU:57- Kötürüme hac farz mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Farzdır.
Karagülle- Kötürüme hac farzdır. Çünkü Allah "inistetaü" demeyip, "men istetaa ileyhi sebila" demiştir. Burada sebep “güç yetmezliği” değil de, kendi “gücü” söz konusudur ve malen farzdır.
SORU:58- Hacca gücü yetme nedir?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle-Azık ve binek bulabilmektir.
SORU:59- Yolda çalışarak hacca gidebilecek kimseye hac farz mıdır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Farz değil, müstehabdır.
Karagülle- Yolda çalışarak hacca gidebilecek kimseye hac yapması arkada ailesi yoksa yahut dört ay içinde gidip gelebilecekse farzdır.
SORU:60- Dilenerek hac yapmak caiz midir?
Numan, Şafii ve Ahmet- Mekruhtur.
Malik- Dilenmek adeti ise dilenerek hac yapmak caizdir.
Karagülle- İhtiyaçtan fazlasını dilenmek haramdır; ancak, dilenip hac yapanın haccı sahihtir. Haramlar tedahül etmez.
SORU:61- Hizmet için ücretle hacca giden hac farizasını eda etmiş olur mu?
Numan, Malik ve Şafii- Eda etmiş olu.
Ahmet- Hac farizasını eda etmiş olmaz.
Karagülle- Hizmet etmek üzere ücretle giden kimse, bedeni hac farizasını eda etmiş olur, fakat, malen olmaz, birine hac yaptırması gerekir. Ücret almazsa hac farizası tam eda edilmiş olur.
SORU:62- Gasbedilen malla hacca giden farzı eda etmiş olur mu?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Günahkar olur ama farz yerine gelir.
Karagülle- Gasbedilen malla hacca gitmekle günahkar olur, ama hac farizası yerine gelir. Cezalar şahsa değil, fiilleredir. Bir suç başka suçla birleştirilmez. Her birinin cezası da ayrıdır.
SORU:63- Hac için evin satılması gerekir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Gerekmez.
Karagülle- Hac yapmak için evin satılması gerekmez. Bir kimsenin haca gitmesiyle, işi veya yaşayışı bozulacaksa hacca gitmesi gerekmez. Ancak bunlar, birbirinden farklıdır. Gitmekle işi bozulmayacaksa başkasının adına gitmekle yükümlüdür. Gitmekle işi bozulacak ama masrafla bozulmayacaksa birini göndermekle yükümlüdür. İmkanlar doğarsa ikincisini de başkası adına yapar. Ayette "ala el-nas" sözüyle vucubiyetin kollektif olduğuna işaret edilmiştir. İfade de "Ve LılLAHı GaLay elnNAvSı XacCu eLBaYTı Man ıSTaOAnGa EıLaYHı SaBıLAv" denmiştir, "Ve LılLAHı XacCu eLBaYTı GaLAv Man ıSTaOAnGa EıLaYHı SaBıLAv" denmemiştir.
SORU:63- Hacca gitme yerine ev alması caiz midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Caizdir.
Ebu Yusuf- Caiz değildir.
Gazali- Caiz değildir.
Karagülle- Hacca gitmeden önce evlenmesi, işini kurması, sonra yaşayışı ve işi bozulmayacaksa hacca gitmesi gerekir. Cihad yapanların cihad aksayacaksa cihadı terkedip hacca gitmesi gerekmez. Mekke’de İslam Düzeni yoksa orada onun tesisi için cihad etmesi farzdır, batıl sistem içinde hacca gidenler, tekrar gitmekle mükelleftir. Bir müslüman vizesiz Mekke’ye giremiyorsa, onun vize almak için uğraşması farz değildir.
Ev ve işyerleri taksite bağlanmışsa ve hacca gitmekle taksitler aksayıp evi elden gitmeyecekse, işi bozulmayacaksa hacca gitmesi gerekir.
Onbeş yaşına gelen herkesin bir işyeri olması gerekir. Bu işyerinin yararlanma mülkiyeti başkasında olabilir ama işletme mülkiyeti onun olmalıdır.
Evlenen her çiftin oturabilecekleri evleri olmalıdır. Bir çocukluya kadar iki odalı, dört çocukluya üç odalı, altı çocukluya dört odalı ve daha fazla çocukluya beş odalı ev verilmelidir.
Evin kirasını ödeyemezse evden çıkarılmamalı, daha fazla ödemesi halinde o oranda eve ortak olmalıdır. Emekli olunca evi taksit taksit satarak kendisine ek maaş sağlıyabilmelidir. Parasını ödediği kısım varislerine kalmalıdır.
SORU:64- Yol güvenli değilse koruma tutup hacca gitmek farz mıdır?
Numan, Şafii ve Ahmet- Farz değildir.
Malik- Farz değildir. Ücret azsa, tutulacak kişiler güçlü ve eminse o zaman bunu yapmak yükümlülüğü vardır.
Karagülle- Yol güvenli değilse koruma tutup hacca gitmek farz değildir. Devlet ayak bastı parasını istiyorsa, bulunulan devlet çıkış paralarını alıyorsa hacc yapmak değil, cihad etmek farzdır. Ben bu içtihad üzereyim.
İslam devletleri birleşip hac yollarını tesis etmek ve bu yolların güvenliğini sağlamakla yükümlüdürler. Bunu “Yollar Vakfı” ile yapmalılar. Devletler bunun için transit geçitler vermeli. Bu, daralıp genişleyen bir arazı şerididir. Üzerinde otoban yollar, gidiş geliş demiryolları, hava yolları ve meydanları bulunmalı. Güzergah üzerinde mağazalar ve fabrikalar olmalı.
Burası "gayrı zi zer" olacaktır. Buralara malların girişi ve çıkışı serbest olacak yani, serbest bölge olacaktır. Uluslararası enerji nakil hatları, gaz, petrol, su boru hatları buralardan geçecektir. Bunların işletilmesinden alınacak vergiler vakfa ait olacak ve yolcuların güvenliğini bunlar sağlayacaklardır. Buraların siyasi güvenliğini ise tüm İslam devletleri sağlayacaklardır.
İslam devletleri içine bütün devletler dahildir. Kabe’yi ziyaret nasıl bütün insanların hakkı ve görevi ise bu güvenliği sağlayacak da uluslararası güvenliktir. Buraya her devlet katılabilir. Katılmaya zorlanamaz, ancak, transit yolun inşaasına izin vermeyen veya yola saldıranla savaşmak bütün barış devletlerine farzdır.
SORU:65- Karadan gidemeyenin gemiye binme mükellefiyeti var mıdır?
Numan, Malik ve Ahmet- Deniz yolu güvenlikli ise vardır.
Şafii- Yol selamet ise vardır. (Yoktur.)
Karagülle-Karadan gidemiyorsa gemiye binme mükellefiyeti, deniz yolu güvenlikli ise vardır. Bir yolun güvenlikli olması o yoldaki tehlike yüzdesiyle ölçülür. Kilometre başına yılda yolculuk esnasında ölenler tesbit edilerek dünya ortalaması bulunur. Bunun iki katından fazla ölümlerle biten yollar tehlikelidir, gidilmez.
Hava ve deniz limanları serbest bölgedir. Hac yollarının bitiş yerleridir, aynı hükme tabidir. Hava ve deniz güvenliğini ayrı vakıflar sağlar.
Her taşıt bir limana kaydedilir ve vergisini o limana öder. Özel taşıtlar vergi ödemezler. Ticari taşıtlar gelirlerinden bir payı vergi olarak verirler. Bu da beşte birdir. Bunlardan devlet payı ödenmez, tüm pay vakıflara gider. Vakıflar aralarında bölüşürler.
İl içinde kalan taşıtlardan devlete pay verilmez. Ancak ülke içinde seyahat izni varsa devlete de pay verilir. Uluslararası sulardan geçenlerden insanlık vakıflarına pay ayrılır.
On kilometrenin yukarısı uluslararası sahadır. Beş kilometrenin yukarısı ülke sahasıdır. Denizlerde on kilometre kara sularıdır. Beş kilometre il sularıdır. Bir kilometre bucak sularıdır.
SORU:66- Yanında bir mahremi veya kocası yoksa bir kadının hac yapması vacip midir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Vacip değildir.
Karagülle- Yanında bir mahremi veya kocası yoksa bir kadının hac yapması vacip değildir. Kendi başına seyahat ediyorsa vaciptir. Hac yolunda kadınların emniyetle hareket etmeleri için önlem alınmışsa vaciptir.
SORU:67- Yanında mahremi olmayan kadının hac yapması caiz midir?
Numan ve Ahmet- Caiz değildir.
Malik- Yanında kadın cemaat varsa caizdir.
Şafii- Yanında güvenilir kadınlar varsa caizdir. (Yanında tek kadın olsa bile caizdir.) (Yol emniyetli ise tek başına da caizdir.)
Karagülle- Kadınların ayrı misafirhanesi varsa ve mahremiyet yok olmuyorsa, yolculuk ve hac caizdir. Kadınların gerek işte, gerekse yolculukta kapalı yerlerde yabancılarla tek başına kalmamaları gerekir. Bu hem güvenliği için hem de kötü anlardan korunması için gerekmektedir. Herkese açık ve her zaman herkesin gelip gireceği veya geçeceği yerlerde tek başına dolaşmada, yabancı erkeklerle beraber olmada bir mahzur yoktur. Bunun için yollarda gerekli tedbirler alınır. Kadın yatakhaneleri, tuvaletleri, banyoları ayrı olur. Yemek ve ibadet yerlerinin ayrı olması gerekmez. Ailece kalınan yerler de ayrıdır. Arabalarda kadınlar ayrı, erkekler ayrı otururlar. Aralarında bir mahrem oturur, çocuk oturur veya boş olur.
Kadın bu şartlarda kendisi, değilse başkasını göndermekle yükümlüdür.
SORU:68- Felçli yerine hac yaptırmakla yükümlü müdür?
Numan, Şafii ve Ahmet- Yükümlüdür; çünkü, hac ibadeti maliyedir.
Malik- Yükümlü değildir; çünkü, hac ibadeti bedeniyyedir.
Karagülle- Kötürüm yerine hac yaptırmakla yükümlüdür. Hac ibadeti maliye ve bedeniyyedir. Hac, bucağın kongreye gönderdiği delegelerden ibarettir. Her yıl böyle delegelerin gönderilmesi bucağa farzdır. Bunun mali kaynağı gücü yeten herkese yüklenmiştir. Bedeni mükellefiyeti de bedenen gücü yetene aittir. İkisi birden varsa kendi malıyla gitmekle yükümlüdür. Bedeni imkanı yoksa başkasını mali imkanı ile gönderir. Mali imkanı yoksa başkasını mali imkanıyla gider. Sonra güç ortaya çıksa, başkasının imkanı ile de diğerini yapar.
SORU:69- Başkasının adına giden mi, yoksa parasını veren mi hacı olur?
Numan- Başkasının adına giden hacı olur, parasını veren ise sevap kazanır.
Malik, Şafii ve Ahmet- Gönderen hacı olur.
Karagülle- Başkasının adına hacca giden kendisi hacı olur; çünkü, kurultaya o katılmıştır.
Hacca gidenlere çevresindekiler hediyeler verir, hacı bunları hacda satar ve karşılığında bu kişilere hediyeler alır.
Umreyi yapacaksa umre kendisinin olduğu için kurbanı kendisi keser, etler birleştirilir, konserve yapılır ve geri getirilir. Su götürür, zemzem suyu ile birleştirilir ve o kadar su geri getirilir. Taşlama taşları götürülür, yenileri geri getirilir. Bunların hepsi hac yapana aittir. Taşlarla mozayık yapılır ve evin giriş kapısına bırakılır. Herkes buranın hacı evi olduğunu bilir. Bunları beraber yapmaları ve mozayık taşını ikilemeleri caizdir ve müstehabdır.
SORU:70- Kör, kendisi mi hac yapmalı?
Numan- Yerine başkasını gönderir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Götüren olursa kendisi gider.
Karagülle- Kör, ister kendisi gider, ister birini gönderir.
SORU:71- Nafile haclarda niyabet caiz midir?
Numan, Malik ve Ahmet- Caizdir.
Şafii- Caiz değildir. (Caizdir).
Karagülle- Farza kıyasla caizdir. Giden hacı daha önce gitmemişse onun için farz yerine geçer.
SORU:72- Üzerinde hac farizası varken başkasının adına hacca gidebilir mi?
Numan ve Malik- Mekruhtur, fakat, gidebilir.
Şafii- Gidebilir; ancak, giden hacı olur, gönderenden düşmez.
Ahmet- Gidebilir; ancak, giden hacı olur, gönderenden düşmez. (İkisi için de geçersizdir.)
Karagülle- Üzerinde hac farizası varken başkasının adına hacca gidebilir. Ancak, giden hacı olur, gönderenden de mali mükellefiyet düşer. Kendisi de başkasını göndermekle yükümlüdür.
SORU:73- Üzerinde hac farzı varken nafile haccı yapılabilir mi?
Numan ve Malik- Yapılabilir, nafile olur.
Abdulvahhab- Mezhebimizde hac, fevri farzdır. Nafile olamaz.
Şafii ve Ahmet- Yapılabilir, farzı eda etmiş olur.
Karagülle- Üzerinde hac farzı varken nafile haccı yapsa da farzı eda etmiş olur. Hac yapılması emredilmiştir. Nafileye niyet etmesi umreye dönüştürmez.
Farzdan önce kılınan sünnetlerin farza dönüşmemesinin nedeni farzların cemaatle kılınması gerektiğindendir. Vaktin farzına sünnet niyeti ile uyulsa da farz yerine geçer.
SORU:74- Hac için birini ücretle istihdam etmek caiz midir?
Numan- Caiz değildir.
Malik- Caizdir, mekruhtur.
Şafii- Caizdir.
Karagülle- Hac için birini ücretle istihdam etmek caiz değildir. Hac ikisi için de batıl olur, ücreti geri alır. Masraflar ise hibe olur.
SORU:75- Herkes haccı temettü, kıran veya ifrad olarak yapabilir mi?
Numan- Mekke’de oturanlar yalnız ifradı, diğerleri ifrad, kıran ve temettüden hangisini isterlerse onu yapabilirler.
Malik, Şafii ve Ahmet- Haccı ifrad, kıran ve temettü olarak herkes yapabilir.
Karagülle- İnsanlara önce tek başlarına istedikleri vakitte umre, sonra hac günlerinde hep birlikte hac yapmaları farz kılınmıştır. Asıl olan umrenin ayrı, haccın ayrı yapılmasıdır. Allah kolaylık olmak üzere bunların birleştirilmesine ruhsat vermiştir. Mekkeliler için böyle bir kolaylığın tanınmasının manası yoktur. Dolayısıyla Mekkeliler yalnız ifradı yaparlar. Bunun Kur’an’daki delili, orucun yedi gününün evlerinde tutulmasıyla ilgili olan ayettir. Sonra "tutun" demiyor da "döndüğünüzde" diyor. Dönme, Mekkeliler için söz konusu olmaz. Ayet, devamında tasrih ediyor.
SORU:76- Temettü, kıran ve ifrad haclarından hangisi daha iyidir?
Numan ve Malik- Önce kıran, sonra temettü, sonra ifrad daha iyidir.
Şafii- Önce ifrad, sonra temettü, sonra kıran daha iyidir.
Ahmet- Önce temettü, sonra kıran, sonra ifrad daha iyidir.
Karagülle- Daha önce umre yapanlar için ifrad daha iyidir, tekrar umre yapması caiz değildir. Daha önce umre yapmayanlara temettü daha iyidir. İfrada kıyasla kıran çok dar vakitlerde yapılır.
SORU:77- Mikat’ta umreye niyet edip ihrama girdikten sonra Mikat’a dönmeden hacca da niyet edip devam edebilir mi?
Numan, Mali, Şafii ve Ahmet- Devam edebilir, hacc-ı karın olur; tavafdan sonra niyet edemez.
Karagülle- Mikat’ta umreye niyet edip ihrama girdikten sonra Mikat’a dönmeden tavaftan önce hacca da niyet edip devam edebilir. Hacc-ı karin olur; tavaftan sonra niyet edemez. Mikat’a dönüp, yeniden ihrama girmesi gerekir.
SORU:78- Mikat’ta hac ihramı yaptıktan sonra Mekke’ye girip aynı ihramla umreyi de yapması caiz midir?
Numan ve Malik- Vakfeden önce caizdir.
Şafii- Vakfeden önce caiz değildir. (Caizdir.)
Ahmet- Vakfeden önce caiz değildir.
Karagülle- Mikat’ta hac ihramı yaptıktan sonra Mekke’ye girip aynı ihramla umreyi de yapması vakfeden önce caizdir. Hacdan sonra, hac ayında bir daha umre yapılmaz. Umre ancak hac ayları dışında yapılır, kurban da gerekmez. Hac ayları içinde hacdan önce yapılırsa kurban gerekir.
SORU:79- Mekkeli olmayanlara temettü haccı için kurban gerekir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Gerekir.
Karagülle- Mekkeli olmayanlara temettü haccı için kurban gerekir. Çünkü hac ayında ihrama girmiş sonra çıkmıştır. Hac ihramına cinayet etmiştir ama meşrudur.
SORU:80- Mekkeli olmayanlara kıran haccı için kurban gerekir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Gerekir.
Davud ve Tavus- Gerekmez.
Şa'bi- Deve kesmesi gerekir.
Karagülle- Mekkeli olmayanlara kıran haccı için kurban gerekir. Çünkü bir ihram ile iki ibadeti birleştirmiş, birinde niyeti takdim etmiş, diğerinde umreden çıkışı tehir etmiştir.
SORU:81- Mekke’nin hudutları neresidir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Medine tarafı Nifaroğulları (3 Mil), Yemen tarafı Lebin (7 Mil), Bağdat tarafı Makta (7 Mil), Taif tarafı Nemira yönünde Arafat (7 Mil), Cirane tarafında İbn Halit geçidi (9 Mil), Cidde tarafında Münteha (10 Mil), Urane Vadisi (11 Mil), Taif tarafında Vecc Vadisi hıllin içindedir.
Karagülle- Medine tarafı Nifaroğulları (3 Mil), Yemen tarafı Lebin (7 Mil), Bağdat tarafı Makta (7 Mil), Taif tarafı Nemira yönünde Arafat (7 Mil), Cirane tarafında İbn Halit geçidi (9 Mil), Cidde tarafında Münteha (10 Mil), Urane Vadisi (11 Mil), Taif tarafında Vecc Vadisi hıllin içindedir.
Bir mil 1848 metredir. Mekke’den en uzak mesafe 20 km, en yakın da beş kilometre civarındadır. Ortalaması 10 kilometredir. On kilometre iki saatlik yoldur. Bugün şehirler nüfus olarak çok büyümüş, ancak binalar yükseldiği için yüzölçümleri o oranda artmamıştır. Şimdilik Mekke hala bu sınırları koruyabilir. Bununla beraber ileride bu sınırları burada tutma zorunluluğu olmayabilir.
SORU:82- İhram için Mikat sınırları neresidir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- İhram için Mikat sınırları Medine’den 6 mil Huleyfe (10 merhale), Şam tarafından Cuhfe (3 merhale), Bağdat’tan Akik Vadisi’ndeki Ikr Köyü (2 merhale), Yemen tarafından Yelemle (2 merhale), Necd tarafından Seyil (Karn) (2 merhale)dir.
Karagülle- İhram için Mikat sınırları Medine tarafından Cuhfe (3 merhale), Bağdat’tan Akik Vadisindeki Ikr Köyü (2 merhale), Yemen tarafından Yelemle (2 merhale), Necd tarafından Seyil (Karn) (2 merhale)dir.
Her kafile kendi bucağından veya bölgesinden çıkarken ihramlı çıkar. Herkes onların hacı olduğunu bilir. Bu sınırlar, Mekke eyaletinin sınırlarıdır. Huleyfe ise, peygamber tarafından yapılan çıkış haremidir, giriş haremi değildir.
Bir merhale, yaya altı saatlik mesafe olup yaklaşık 30 km’dir. İki merhale 60 km’dir. Ancak bunu Medine’ye kadar genişletmek mümkündür. Medine ise 300 km civarındadır.
Bize göre bizim gelecek bin yılımız için Mekke’de oluşacak haremin dışındaki her devlet için bir ilçe, (yüz ilçe olacak) her bölgenin bir bucağı, her ilin bir köyü, her ilçenin bir ocağı ve her bucağın da bir evi olacaktır. Bu evde hac mevsiminde 80 kişi gelip, konaklayabilecek. Bu ilçelerden Mekke’ye tren yolu olacak ve bunları Mekke’ye götürecektir. Tren Mekke’nin çevresinde yedi defa dolaşarak tavafı yapar. Tren duracak ve isteyenler inip ziyaretlerini yaya da yapabilecekler.
Bir ilçenin nüfusu en çok 100.000 kişidir. Yüz metre karelik evde beş kişi yaşar. Bir kişiye 20 metre kare düşmektedir. 20 metre kare de yollara ayırırsak 40 metre kare olur, bunu elli olarak alalım. Bir ilçeye beş km karelik yer düşmektedir. Yüz ilçe ise 400 km kare eder. Bir daire olarak düşünürsek 20 km kare eder. Bunlar da harem içine sığar demektir. Bu ilçeler harem dışında yerleşmelidir. Buralardan Arafat’a ve hareme kolayca gidilip gelecek şekilde planlanır.
SORU:83- Mekkeliler kimlerdir?
Numan- Mikatların içinde olanlardır. Yalnız haremin içinde olanlar değildir.
Malik- Mekke ve Tuvalılardır.
Şafii ve Ahmet- Mekke’den sefer mesafesinde olanlardır.
Karagülle- Mekkeliler Mikat’ın içinde olanlardır. Mikat’tan sonra hac için ihrama girerler. Yabancıların oralarda avlanmaları haramdır. Haremde ise avlanma her zaman, herkese haramdır.
Mekkeliler hilde ihrama girerler.
SORU:84- Temettü hacılarına kurban ne zaman farz olur?
Numan ve Şafii- Temettü niyetiyle ihrama girdikleri anda farz olur.
Malik- Bayramın ikinci günü zevaldan sonra atılan cemrelerden Akabe cemresini attığı, yani haccını tamamladığı zaman kurban keser.
Karagülle- Temettü hacıları vakfeden sonra temettü kurbanı kesmekle mükelleftir. Çünkü vakfeden sonra hac batıl olmaz. Ancak cinayetlere ceza vardır.
SORU:85- Temettü kurbanı ne zaman kesilir?
Numan ve Malik- Bayramdan önce kesilmesi caiz değildir.
Şafii- Umreden sonra kesilebilir. (Bayramdan önce kesilmesi caiz değildir.)
Karagülle- Temettü kurbanı diğer kurbanlar gibi bayram günü kesilir.
SORU:86- Kurban bulamazsa ne yapar?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Karagülle- Üç gün orada, yedi gün döndüklerinde toplam on gün oruç tutar.
SORU:87- Üç günlük temettü orucu ne zaman tutulur?
Numan, Malik ve Şafii- Temettü ihramına girdikten sonra tutabilir.
Ahmet- Hac ihramına (umre ihramına) girdikten sonra tutabilir.
Karagülle-Hacılar kurbanları kendi bucaklarından gönderir. Hayvanların otlaya otlaya gütürülmeleri daha iyidir. Böylece her yerin otundan beslenmiş olurlar. Hac yollarında hayvanların giderken otlamaları için yollar ve sahalar ayrılır. Ayrıca buralarda civardan getirilen otlar satın alınır ve yedirilir. Hayvanların araçlarla da taşınmaları caizdir. Ancak yer yer indirip, yerli yemlerden satın alınarak yedirilmelidir. Gemilerle nakli halinde de adalara veya kıyılara uğrayıp yemler alınmalıdır.
Hac ihramından sonra artık hayvan tedariki ile uğraşılmaz. Ondan sonra üç gün orada oruç tutulur. Döndükten sonra da yedi gün oruç tutulur.
SORU:88- Bayram günlerinde oruç tutulabilir mi?
Numan ve Karagülle- Tutulamaz.
Malik- Mezhebi- Tutulabilir.
Şafii- Tutulamaz. (Tutulur.)
Ahmet- Tutulamaz. (Tutulur.)
SORU:89- Üç günlük oruç arefeden sonraya bırakılabilir mi?
Numan- Arefeden sonraya bırakılamaz, tutamazsa artık oruç tutmaz, sonra kurbanı kaza eder.
Malik- Arefeden sonraya bırakılabilir.
Şafii- Bırakılabilir, sadece orucu kaza eder.
Ahmet- Bırakılabilir, özürsüz bırakmışsa kurban kesmesi gerekir.
Karagülle- Üç günlük oruç hacdan sonraya bırakılabilir. Orada ay sonuna kadar tutması gerekir. Hacdan dönüşün Muharremden sonra başlaması daha iyidir. Kafileden ayrılma zorunda olan ertesi sene kurban gönderir.
SORU:90- Ertesi yıl gönderilen kurban için ceza gerekir mi?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Evet, bir kurban daha gerekir.
Karagülle- Ertesi yıl içinde gönderilen kurban için de bir kurban daha gerekir; çünkü, farzı tehir etmiştir.
SORU:91- Oruçta iken kurban bulsa kesmesi gerekir mi?
Numan- Gerekir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Gerekmez; keserse güzel olur.
Karagülle- Oruçta iken kurban bulsa kesmesi gerekmez; keserse güzel olur. Kurban araması mekruhtur.
SORU:92- Yedi günlük temettü orucu ne zaman tutulur?
Numan- Mekke’de de tutabilir.
Malik- Mekke’den çıkınca tutabilir.
Şafii- Evine geldikten sonra tutabilir. (Gelmeden de tutabilir.)
Ahmet- Evine döndükten sonra tutabilir.
Karagülle- Yedi günlük temettü orucunu evine geldikten sonra tutabilir. Başka yerde ikamet ederse orada da tutabilir.
SORU:93- Kurban gönderenler kıran yapmak zorunda mıdır?
Numan ve Ahmet- Kıran yapmak zorundadır.
Malik ve Şafii- Kıran yapmak zorunda değildir.
Karagülle-Kurban gönderenler hacc-ı kıran yapmak zorunda değildir. Bunlar ifrad yapamazlar.
SORU:94- Temettü hacıları umreden sonra ne zaman ihramdan çıkarlar?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Kendiliğinden çıkarlar.
Karagülle- Temettü hacıları umreden sonra ihramdan kendiliğinden çıkmış olurlar ve ihram elbisesini çıkarırlar.
SORU:95- Saçı kesmenin cezası nedir?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Koyun kesmek, altı fitre vermek veya üç gün oruç tutmaktır.
Süleyman- Saç kesmenin cezası koyundur. On fitre bir koyundur. Bulamayan on gün oruç tutar.
SORU:96- İhramlı ne kadar saç keserse fidye gerekir?
Numan- Saçların dörtte birini kesmek fidye gerektirir.
Malik- Başının sıkıntısını giderecek kadar kesen fidye verir.
Şafii- Üç kıl koparsa fidye verir
Ahmet- Üç kıl koparsa fidye verir. (Dörtte bir keserse fidye verir.)
Süleyman- Saçlarının yarısını kesen on fitre, dörtte birini kesen beş fitre, ondan az kesen bir fitre verir. Onda birden az kesene fitre gerekmez. Miktar ile uzunluk birlikte hesaplanır.
SORU:97- İhramlı gündüz saçlarının bir kısmını, gece bir kısmını kesse ne ceza öder?
Numan- Suç bir mecliste işlenmişse hepsi için bir; ayrı mecliste işlenmişse ayrı ayrı eda edilir. Avın hükmü ne olursa olsun ayrı ayrıdır. Eğer saç kesme gibi filler hep aynı hastalıktan doğuyorsa o zaman ayrı meclis olsa da kefaret bir gerekir.
Malik-Avda her biri için ayrı ceza gerekir. Diğerlerinde ise cezasını vermişse yeniden vermesi gerekir, vermemişse bir kefaret gerekir
Şafii- İhramlı iken işlenen cinayetlere ceza eda edilmişse her suç için; ödenmemişse bir ceza ödenir.
Ahmet- İhramlı iken işlenen cinayetlere ceza eda edilmişse her suç için; ödenmemişse bir ceza ödenir. Ancak koku ve giyimde bir ceza ödenir.
Süleyman- Cezalarda daima iki cihet vardır. Biri tazminat diğeri ise caydırıcılıktır. Caydırıcılıkta işlenen suçun türü aynı ise ceza bir tanedir. Hırsızın yalnız bir kolu kesilir. Zaniye bir defa ceza verilir. Hırsız bir daha hırsızlık yaparsa sadece tazmin eder. Zina eden bir daha zina yaparsa ceza verilmez, üçü aşarsa fuhuş cezası verilir. Cima haccı ifsad ettiği için cezası yoktur. Ancak hacca devam edip bitirmesi gerekir. Bırakırsa büyük baş hayvan kesmesi gerekir.
SORU:98- İhramlı cıma (cinsel ilişki) yapsa ne olur?
Numan- Hac veya umresi fasid olur, devam edip sonuna kadar götürür, sonra onu en kısa zamanda kaza eder. Vakfeden önce ise ayrıca kurban kesmesi gerekir. Vakfeden sonra ise hac fasid olmaz, büyük baş hayvan kesmesi gerekir.
Malik- Hac veya umresi fasid olur, devam edip sonuna kadar götürür, sonra onu en kısa zamanda kaza eder. Ayrıca deve kesmesi gerekir. (Gerekmez.)
Şafii ve Ahmet- Hac veya umresi fasid olur, devam edip sonuna kadar götürür, sonra onu en kısa zamanda kaza eder. Ayrıca deve kesmesi gerekir.
Süleyman- İhramlı cima yaprasa hac veya umresi fasid olur, devam edip sonuna kadar götürür, sonra onu en kısa zamanda kaza eder. Vakfeden önce cima yapmışsa nüsüke devam eder ve sonra kaza eder. Kefareti devam ile olur. Devam etmez bırakırsa o zaman kurban kesmesi gerekir. Vakfeden sonra cima yaparsa haccı fesat olmaz, büyük baş hayvan kesmesi gerekir.
SORU:99- Cima ile ihramdan çıkmış olur mu?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Çıkmış olmaz. Aynı ihramla sonuna kadar devam etmesi gerekir.
Davud- Çıkmış olur.
Süleyman- Cima ile ihramdan çıkmış olmaz. Aynı ihramla sonuna kadar devam etmesi gerekir. Bu işlerde temel kuraldır. Bir iş başlandığında o iş fesada erse bile sonuna kadar götürmek gerekir. Bozup atmak caiz değildir.
Bir kadın namazda haiz olsa, oruç tutarken sefere çıksa dahi bunun gibi yapılır. Başlanan iş yarım bırakılmaz. Kendisi için fasit; ancak, başkaları için sahihtir. Üretimde de öyledir. Bozuk olanlar baştan ayrılmaz, üretim sonuna kadar bütün parçalar için devam eder, en sonunda kalite kontrölü yapılarak sağlam olanlar ambara, sakat olanlar hurdalığa atılır. Sakat parçaları üretici atmaz. Böylece işin akışı kontröl altına alınmış olur.
SORU:100- Cima yapanların yerlerinden uzaklaşmaları gerekir mi?
Numan ve Şafii- Uzaklaşmaları müstehabdır.
Malik ve Ahmet- Uzaklaşmaları vaciptir.
Süleyman- Cima yapanların yerlerinden uzaklaşmaları müstehaptır. Suçu işleyen veridiği zararları tazmin eder, kefaret verir, belli bir müddet o yeri terkeder ve fiili o müddet içinde işlemez ise tevbe etmiş olur. Zina yapan kimse cezasını çeker. Eğer evlenebilecek kimse ise onunla evlenir. Birlikte o beldeyi terkeder ve çocukları olur veya en az iki sene geçerse zina yapmamış hale gelirler.
SORU:101- Cimadan sonra bir daha cima yaparsa ne gerekir?
Numan- İkinci cima bir yerden ayrılmadan yapılmışsa birşey gerekmez, ayrıldıkdan sonra yapılmışsa bir koyun kesmesi gerekir.
Malik- İkinci cima için birşey gerekmez.
Şafii- İkinci cimai için birşey gerekmez. (Koyun kesmesi gerekir.) (Deve kesmesi gerekir)
Ahmet- İkinci cimaı inkar etmişse ikincisi için deve gerekir.)
Süleyman- İkinci cima haccı terk anlamı taşıdığından hepsi için bir deve kesmesi gerekir. Haccı sonra kaza eder.
SORU:102- Cima yapmadan sevişse ne gerekir?
Numan ve şafii- Şehvetle öpse veya sevişerek akıtsa hac fasid olmaz, deve gerekir.
Malik- Şehvetle öpse veya sevişerek akıtsa haccı fasid olur, deve gerekir ve kaza eder.
Ahmet- Şehvetle öpse veya sevişerek akıtsa haccı fasid olmaz, öpmek veya cinsi organın diğer tarafa değmemiş olması şartıyla satılmak bir fitreyi, cinsi organlara değmek koyunu, inzal deveyi gerektirir, haccı fasit olmaz.
Süleyman- Cinsi ilişki iki grupta toplanır. Biri uzaktan ilişki diğeri temaslı ilişkidir. Uzaktan ilişkide hüküm taraflar için ayrı ayrıdır. Birisinin cezası diğerininkine eşit olmayabilir. Uzaktan ilişkide erkekler için tad alma, sertleşme, su gelme, meni gelme olmak üzere dört derecedir.
Bakışma veya cinsel söyleşme ile vuku bulduğunda tad alma için bir fitre, sertleşme için iki fitre, su gelme için dört fitre ve meninin gelmesi halinde bir kurban ceza olarak verilmelidir.
Kadınlar için uzaktan cinsi ilişki tad alma ve su gelme olmak üzere iki mertebedir. Tad almada bir fitre, su gelmede iki fitre ceza vermesi gerekir. Dokunarak ilişkide erkekle kadının hükmü birdir. Bir fiilde erkek için hangi ceza varsa kadın için de aynı ceza vardır.
Dokunma, etin ete değmesi, birinin uzvunun diğerinin etine değmesi, uzvun uzva değmesi ve erkek uzvunun dişinin uzvuna girmesi olmak üzere dört derecedir. Başın kapanması yeterlidir, meninin gelme şartı yoktur. Tam cinsi ilişkide hac veya umre fasid olur, kişi hac veya umreye devam eder ve normal olarak bitirir. Sonra da en yakın zamanda kaza eder. Bu takdirde kurban gerekmez. Bitirmeden terk ederse hem kaza etmesi, hem de büyük bir kurban kesmesi gerekir. Uzvun uzva temasında bir kurban, bir uzvun diğerinin etine temasında dört fitre, örtülü uzuvlara temasta iki fitre, el ve yüz gibi açık uzuvlara temasta bir fitre ceza verilmesi gerekir.
SORU:103- Av avlayanın ne yapması gerekir?
Numan- Avın kıymetini vermesi gerekir.
Malik ve Şafii- Avladığı hayvana denk kurban etmesi gerekir.
Ahmet-
Süleyman- Av avlayanın, avın kıymetini vermesi gerekir. Bu yasak çevrede avların azalmaması için konmuştur, hayvanın kesilmesi ile bu dengelenmez, kıymeti ile dengelemeyi sağlayacak ağaçlandırma gibi tedbirler alınabilir.
SORU:104- Kurban haremin içinde alınıp kesilebilir mi?
Numan, Şafii ve Ahmet- Haremin içinde alınıp kesilebilir.
Malik- Dışarıdan alınıp sevk edilmesi gerekir.
Süleyman- Kurbanın amacı, yeryüzündeki bütün kurban olabilecek hayvanların bir kısmını Mekke’de kemek, karıştırmak ve hacıların bu etlerden yemelerini sağlayarak bütün dünyada gıdalanma ve hastalıktan korunma dengesini oluşturmaktır. Mekke çevresinde sırf kurbanlık için hayvanlar yetiştirip satılması ve bu hayvanların kurban edilmesi caiz değildir. Dünyanın değişik yerlerinden gelen hayvanlardan oluşan haremin dışındaki hayvan pazarlarından alınıp kesilmesi gerekir. Temettü kurbanlarının ise doğrudan herkes kendi beldesinden temin edip hac sürüleri ile göndermesi gerekmektedir.
SORU:104- Bir avı değişik kimseler bir arada avlasalar ne ceza verilir?
Numan- Herbirinin ayrı ayrı ceza vermesi gerekir.
Malik, Şafii ve Ahmet- Bir ceza yeterlidir.
Süleyman- Topluca av avlayanlar ile avı öldürme fiili yapan belli ise cezayı o öder. Avlanma fiilini yapan belli değilse cemaatın başkanı varsa cezayı o öder. Başkanı belli değilse başkan olmaya kim en çok layık ise neyhi anil münker yapmadığı için cezayı o öder. Diğer katılanlar birer fitre verirler.
SORU:105- Güvercin ve benzerlerini öldürenin cezası nedir?
Numan, Şafii ve Ahmet- Bir koyundur.
Malik- Mekke güvercinin bedelini tazmin eder.
Davut- Cezası yoktur.
Süleyman- Güvercin ve benzerlerini öldüren kıymetini öder.
SORU:106- Birden fazla hayvan öldürmenin cesası nedir?
Numan, Malik, Şafii, Ahmet ve Süleyman- Öldürdüğü kadarın cezası ayrı ayrı ödenir.
Davut- Birincisini öder, diğerlerine gerekmez.
SORU:107- Kıran haccı yapanın cezası nedir?
Numan- İfrad haccı yapanın cezası gibi değildir, çift ceza vermesi gerekir.
Malik, Şafii, Ahmet ve Süleyman- İfrad haccı yapanın cezası gibidir.
SORU:108- Cima etmek suretiyle Kıran haccını bozan ne yapmalı?
Numan ve Ahmet- Kaza ederken iki deve kesecektir. Biri kefaret devesi, diğeri kıran devesidir.
Malik ve Şafii- Kaza ederken bir deve kesecektir.
Süleyman- Kıran haccını ifsad edenin küçük baş kurban kesmesi gerekir. Terk ederse o yılkı kurbanı kesmemiş olur, sonra deve kesmesi gerekir.
SORU:109- Dışarda avlanan hayvan hareme getirilip kesilebilir mi?
Numan- Hareme getirilip kesilemez.
Malik, Şafii ve Ahmet- Hareme getirilip kesilebilir.
Süleyman- Dışarda avlanan hayvan hareme getirilip kesilemez. Oraya getirilen hayvanın salıverilmesi gerekir.
SORU:110- Haremde ağaç kesilebilir mi?
Numan- Haramdır. İnsanın yetiştirdiği ağaçın cezası yoktur, kendi kendine yetişenin cezası kıymetlidir.
Malik- Haramdır ama cezası yoktur.
Şafii- Haramdır. Büyük ağaçın cezası bir inektir, küçük için bir koyundur.
Ahmet- Haramdır,
Süleyman- Haremde yetişen ağaçların kesilmesi haramdır. Meyve ağaçlarının budanması caiz değildir. Ağaçlıklar sulanır, tohumlar atılır ancak altları çapalanıp bakımı yapılmaz. Burası gayrı zi zer'dır.
SORU:111- Otların yolunması helal mıdır?
Numan- Haramdır.
Malik, Şafii ve Ahmet- İlaç ve alaf dışında otların yolunması haramdır.
Süleyman- Haremin içinde otların yolunması ve ağaç yapraklarının alınması haramdır. Ancak kullanılan yerlere (yol ve mesken) zarar vermesi halinde Mekke emirinin izniyle otlar yolunabilir, ağaçların dalları kesilebilir. Büyük ağaçın bu maksatla, izinle de olsa kesilmesi halinde kurban gerekir.
SORU:112- Medine hareminde av avlamak ve ağaç kesmek haram mıdır?
Numan- Haramdır ama tazmin edilmez.
Malik ve Ahmet- Haramdır, öldüren ve kesenin yanında bulundurduğu eşyası ile tazmin edilir.
Şafii- Haramdır ama tazmin edilmez. (Haramdır, öldüren ve kesenin yanında bulundurduğu eşyası ile tazmin edilir.)
Süleyman- Çevre sağlığını ve dengesini bozan her çeşit hayvanın ve nebatın yetiştirilmesi haramdır. Çevrenin dengesini bozan avlanmalar, ağaç kesmeler ve otları yolmalar da haramdır. Bu hususlar mesken ve işyeri sözleşmelerinde belirlenir. Ayrıca köylerde meralar, ilçelerde ormanlar, bölgelerde dağlar ve kıtalarda denizler, adalara ayrılır ve her adanın temsilcileri tarafından yasaklar ve cezaları belirlenir. Bu yasaklara uymayanlar oralarda belirtilen kefaret cezalarını öderler. Bu hususta bedeni ceza konamaz.
SORU:113- İhram kurbanlarının eti ne yapılır?
Numan, Şafii ve Ahmet- Temettü, kıran, kokulanma ve giyinme ile ilgili kurbanlar ceza kurbanları gibi Mekke’de kesilir ve Mekke yoksullarına bölüştürülür.
Malik- İhram kurbanlarının kesilme yerinde bir mecburiyet yoktur.
Süleyman- Temettü, kıran, kokulanma ve giyinme ile ilgili kurbanlar Mekke’de kesilir, bütün etler karıştırılır, üçtebiri oraya gelen hacılara ziyafet olarak verilir, üçtebiri Mekke emirliğinin gelirlerindendir, üçtebiri de kavurma yapılarak hacılara bölüştürülür. Hacılar döndüklerinde bununla hac ziyafeti verirler.
Hacılar Mekke’ye giderken kurbanlarını, beldelerindeki pınarların sularını, cemreye atacak taşlarını ve komşuların verdikleri hediyelerini alıp götürürler. Dönerken diğer memeleketlerin kurban etlerini, diğer sularla karışan zemzem sularını, cemre taşlarını ve diğer memleket hacılarının verdikleri veya değiştirdikleri hediyeleri alıp beldelerine götürüler ve komşularına dağıtırlar. Cemre taşları ile mozaik yapıp hatıra olarak saklarlar.
SORU:114- Ceza kurbanlarının et ve derisi ne yapılır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Avlanma cezası kurbanları Mekke’de kesilip oranın yoksullarına dağıtılır.
Süleyman- Avlanma ve ağaçları kesme ile ilgili cezalar kıymet olarak Mekke emirliğine verilir. Mekke emirliği bunun yarısını çevrenin dengesini korumak ve Mekke imarını yapmak için oluşmuş vakfa verir, yarısı emirliğin cari bütçesine eklenir.