İFLAS
Borcunu ödeyemeyenin borçlanma ehliyeti, alacaklının talebi üzerine kaldırılır. Artık kredi alamaz, bir şey satacaksa önce malı verir sonra parasını öder, alacaksa önce parasını verir ondan sonra malı alır. Birini çalıştırcaksa veya bir şeyi kiralayacaksa önce kirayı veya ücreti öder, kendisi çalışacak veya kiraya verecekse önce çalışır, sonra ücretini alır veya ay sonunda kirasını alır.
Hacredildiği gün malları tesbit edilir ve kendisine bırakılır. Ölünceye veya emekli oluncaya kadar bu mallara el konmaz. Ölmesi halinde mallar alacaklılara taksim edilir. Mallarda bir eksiltme yapamaz. Aldığını, sattığını yazar. Eğer taşınır mallarda eksilme olmuşsa onu zorunlu çalışma ile tamamlar. Taşınmazları satamaz.
Alacaklılar, bir temsilci tayin ederler. Temsilcinin muvafakatı ile taşınmazlarda tebdil caizdir. Müflis çalışır, kazanır, borcunu ödemeye devam ederse borcu öderse itibarı iade edilir. Ayrıca zekat faslının altıdabiri, müflislerin itibarını iade etmek için harcanır, en az borcu kalanın borcu ödenir.
Siyasi dayanışma akilesi herkese bir borçlanma limiti tanır. Kişi iflas ettiği zaman devlet alacaklılarına bu miktarı öder ve devlet alacaklı hale gelir. Devletin alacağı en son tahsil edilir.
Borçlu emekli olmak isterse iflas tarihindeki tüm malları alacaklılara verir. Alacaklılar tüm mallara ortak olurlar, kendi aralarında yönetirler veya işletirler.
Borçlu işletme mülkiyetini kaybetmez, sadece borçlanma ehliyetini kaybeder.
Muflisin alacakaları da mal varlığına ithal edilir. Borçlular iflas etmemişlerse onları tahsil edip mallarına katmak zorundadır.
Rehinde malları varsa iflas tarihinde rehnedilen mal rehnalanın olur. Kıymeti borçtan fazla ise öder, eksikse o da alacaklılara dahil olur. Kendi malları arasında rehnedilmiş bir mal varsa alacak kadar mal alınmış kabuledilir veya rehin malları arasına girer.
Malları arasında ödünç veya emanet olarak alacak dışı mal varsa sahibine iade edilir.
SORU:1- Başkasının malını elinde bulunduran, malı sahibine teslim etmezse ne yapılır?
Numan, Malik, Şafii ve Ahmet- Cebren alınır sahibine verilir.
Karagülle- Bu hüküm Bizans ve Fars hukuk anlayışının bir ifadesidir. İslamiyette böyle meçhul kimselere herhangi bir külfet yüklenmez. Bir malın kendisine ait olduğuna dair hakemlerden karar almışsa veya almasına kesin gözüyle bakarsa malını talep eder ve zorla alır. Bu alışta kendi siyasi akilesinin de yardımını isteyebilir. Gaspeden savunursa kasıt tazminatı öder, zorla almak isteyen cinayet işlerse hata diyeti öder. Malını teslim etmeyenden malının kendisine verilmesini başkanından talep eder, başkan hakem kararı varsa veya kendi kararı varsa malı teslim etmeyi emreder, etmezse mahkumu sürer ve kişinin mal varlığını tasfiye eder, artanı nakit olarak öder. Borçlu kalmışsa kendisinden bir şey istenemez. Memleketine dönebilmesi için borcunu tasfiye etmesi gerekir. Ödemediği veya ödeyemediği zaman, bucağına geri dönemez; dönerse hukuk onu himaye etmez.
SORU:2- Kesinleşmiş borcu ödemeyen veya ödeyemeyene ne yapılır?
Numan- Borçlu hapsedilir, borcunu öder veya ödeme gücü olmadığını isbat ederse hapisten çıkarılır. Hakim ancak altın ve gümüşüne el koyup alacaklılarına verebilir. Fakat malları satamaz.
Malik- Borçlu hacredilir ve feshi kabul eden bey’, icar, hibe ve vergi gibi tasarruflardan men edilir. Feshi mümkün olmayan nikah, talak, itak, tedbir, evlat edinme gibi tasarruflara devam eder. Hakim mallarını satar ve alacaklılar arasında alacakları oranında bölüştürür.
Şafii- Borçlu hacredilir ve feshi kabul eden bey’, icar, hibe ve vergi gibi tasarruflardan men edilmez, mevkuf kalır. Yetmezse en zayıfınden feshe başlanır. Önce hibe sonra sadaka, sonra icar, sonra bey’ feshedilir. Feshi mümkün olmayan nikah, talak, itak, tedbir, evlat edinme gibi tasarruflara devam eder. Hakim mallarını satar ve alacaklılar arasında alacakları oranında bölüştürür.
Ahmet- Borçlu hacredilir ve feshi kabul eden bey’, icar, hibe ve vergi gibi tasarruflardan men edilir. Feshi mümkün olmayan nikah, talak, itak, tedbir, evlat edinme gibi tasarruflara devam eder. Hakim mallarını satar ve alacaklılar arasında alacakları oranında bölüştürür. İtaktaki tasarruf geçerlidir.
Karagülle- Kesinleşmiş borcu ödemeyen veya ödeyemeyen borçlu, bütün mallarını beyana davet edilir ve kendisine misliyattan olanlar, ikraz ve ayniyattan olanlar iare edilir. Beyandan imtina ederse hapsedilir. Beyan edince serbest bırakılır. Beyan etmediği mallar yağmalanabilir. Borçludan borçlanma ehliyeti kaldırılır. Kredi alamaz. Önce çalışmak veya önce ödemek zorunda kalır. Borcunu ödediği zaman itibarı iade edilir. Emekli olabilmek için tüm emanet malları alacaklıların temsilcisine teslim eder. Müflis olduktan sonra kazandıklarının tasarrufu kendisine aittir.
Ölüm halinde alacaklılar malları bölüşürler, artan olursa varislere kalır. İflastan ve hacr edildikten sonra aldığı borçlar eğer sağlığında ödeyememişse mevkuf mallardan ödenmez. Müflisken aldığı borçları ancak iflas borcu tasfiye dildikten sonra ödenir.
SORU:3- Başkasının emanet malı veya satın alınıp da parası ödememiş mallar iflas masasın dahil olur mu?
Numan- Olur.
Malik ve Ahmet- Mal sahibi sağsa olmaz, ölmüşse olur.
Şafii- Mal sahibi sağ olsun olmasın iflas masasına dahil olmaz.
Karagülle- Borçlunun elinde bulunan başkasının malları bir borç karşılığı değilse sahibi alır. Satışta alıcı hiyarı yoksa parası ödenmemiş mal iflas masasına girer ve satan da alacaklı olur.
SORU:4- İflasta vadeli borçlar muacceliyet kazanır mı?
Numan- Kazanmaz; çünkü, hacr edilmemiştir.
Malik- Muacceliyet kazanır.
Şafii- Muacceliyet kazanır. (Kazanmaz.)
Ahmet- Muacceliyet kazanmaz.
Karagülle- Vadeli borçlar muacceliyet kazanmaz. Ancak rehin verip müflisten alcaklı olanların alacakları muacceliyet kazanır ve rehne onlar malik olurlar. Kalan borç veya alacak varsa diğer borçlu ve alacaklıların yanında yer alırlar. Rehin alıp borçlu olanlar ile rehn muamelesi devam eder.
SORU:5- Hacrden sonra ikrar ettiği borçlar masaya dahil olur mu?
Numan, Malik, Ahmet ve Karagülle- Masaya dahil olmaz. Zimmetinde kalır.
Şafii- Masaya dahil olur.
SORU:6- Müflisin oturmak ve yaşamak için gerekli ev ve hizmetçisi satılır mı?
Numan- Satılmaz; akar ve uruz da satılmaz.
Malik ve Şafii- Satılır.
Ahmet- Satılmaz.
Karagülle- Muflisin hiçbir malı satılmaz. Borçlunun rehinle veya siyasi dayanışma ortaklığınca veya mesleki dayanışma ortaklığınca teminat altına alınan kısım devletçe ödenir ve akileye rucu edilir. Diğer alacaklar için sadece itibarı kaldırılır, borçlanma ehliyetini kaybeder. Ödediği zaman itibarı iade edilir.
SORU:7- Borçlu ödeyemiyecek durumda ise hakim serbest bırakır mı?
Numan- Hakim serbest bırakır. Tasarrufuna müdahele edemezler, kazandıklarını bölüşürler. Hakim borcu üzerine almaz.
Malik, Şafii ve Ahmet- Hakim serbest bırakır. Hakim borcu üstüne alır. Borçlu genişliğe kavuşuncaya kadar mühlet verilir.
Karagülle- Borçlu bucak başkanı tarafından davet edilir. Mal beyanında bulunmasını ister. Beyan etmeden serbest bırakmaz. Mal beyanından sonra borçlanma ehliyetini kaldırır. Kredi verilmez. Önce öder, sonra mal alır, önce çalışır sonra ücret alır. Bundan sonra ona borç verenler, hakemlere muracacaat ederek alacakalarını isteyemezler. Borç ikrarları kabul edilmez. Borçlunun akileleri tarafından kredi limitleri içinde kalan miktar hazineden ödenir. Devlet en sonunda alır. Paylara göre kalan miktar alacaklılara zamanla ödenir. Böylece itibarı iade edilir. Zekat gelirinin altıda biri bunlara harcanır. SORU:8- Borçlunun darda olduğuna dair beyyinesi ne zaman dinlenir mi?Numan- Hapisten önce dinlenmez. (Dinlenir.)Malik, Şafii ve Ahmet- Hapisten önce dinlenir.
Karagülle- Borçlunun darda olduğuna dair beyyine ikame etmesi gerekmez. Beyanı yeterlidir. Aksini isbat edenler beşte birini devlete verir, beşte dördünü afiyetle yer. Borçlu beyanda bulunmazsa hapsedilir. Alacaklarını beyan etmezlerse beşte birini devlete vererek borçtan kurtlurlar.
SORU:9- Borçlu beyandan sonra başka malı olmadığına yemin ettirilir mi?
Numan ve Ahmet- Yemin ettirilmez.
Malik ve Şafii- Yemin ettirilir.
Karagülle- Borçlu beyandan sonra başka malı olmadığına yemin ettirilmez. Alacaklılar bir mal gösterip “bu onundur” derlerse o da kabul etmezse o zaman “o mal benim değildir” diye yemin eder. Yemin etmezse o mal da mal varlığına dahil edilir, sonra sahibi çıkarsa dava eder.