AFYON!
Anayasa… Adalet… Kalkınma… Zulüm… Sömürü… Faiz… İslâm… İslâm Düzeni… Adil Düzen… Adil Ekonomik Düzen… Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası…
Bu köşenin “dikkatli ve müdavim” bir okuyucu iseniz, sıraladığım bu kelime ve kavramları bir kere daha neden hatırlatmakta olduğumu çok iyi biliyorsunuz demektir…
Evet, bilenler biliyor, çünkü bu köşedeki 1400’ün üzerindeki makaleleri okumuşlardır veya kırk yıldır yazdığımız 40 bin sayfalık çalışmalarımızdan bir şekilde haberdardırlar…
Ama biz bilmeyenler -ya da inatla bilmek istemeyenler- için hatırlatmalar yapalım…
“Anayasa ekseriyeti” ile on yıl önce iktidar olan ve adında da “Adalet” ve “Kalkınma” kavramları bulunan bir parti, bizim paralarımızla/vergilerimizle “faizci dünya düzenine” her yıl ortalama “50/elli milyar dolar” olmak üzere on yılda tam “BİR TRİLYON DOLAR FAİZ” ödedi!!! “İslâm… İslâm Düzeni… Millî Görüş… Adil Düzen… Adil Ekonomik Düzen…” geleneğinden geldikleri ve kırk yıllık “Adil Düzene Göre İNSANLIK ANAYASASI…” çalışmalarımızı bildikleri halde; “ANAYASA” başta olmak üzere, diğer her konuda da ısrar ve de inatla “kör-sağır-dilsiz” bir şekilde üç maymunları oynamaya devam ettiler!..
Maalesef on yıl boyunca başbakandan bakanlara kadar böyle yaptılar!.. Hâlâ aynı şekilde davranmaya devam ediyor/lar!.. Nereye ve ne zamana kadar?!. Afyon içmiş gibiler!..
AFYON!
***
Her gün, her hafta, her ay, her yıl, her on/yüz yılda bu ülkede ve bütün dünyada nice “MUSİBETLER” oldu/oluyor ve bu musibetler maalesef “NASİHAT” yerine geçmedikçe “MUSİBET” olarak kalmaya devam ediyor, böyle giderse olmaya/kalmaya devam edecek… Hem de bu köşede hep hatırlattığım “SOSYAL TUFAN” seviyesinde… Evet, “SOSYAL TUFAN” ama nereye ve ne zamana kadar?!. Herkes “zalim düzen afyonu” içmiş gibi!.. Faizli zalim düzen afyonu!.. AFYON!.. Futbol sezonu, maçları, yorumları, tartışmaları da başladı; o da “halkı uyutmak” için bir diğer afyon!.. Çok yönlü afyonlaşmaya devam!.. AFYON!
***
Son iki günlük okumalarımdan bir demet sunayım…
AK Parti, yeni AK Parti olacak mı? / “Ak Parti, iki iktidar döneminde iki siyasal vizyon gerçekleştirdi. Birincisinde kalkınma, ikincisinde adalet. Nitekim TOKİ, sağlık reformu, duble yollar, ihracatın artışı gibi faaliyetlerle bunlar somutlaştı. İkinci iktidar döneminde adalet boyutu öne çıktı. Demokratik Açılım, Ergenekon soruşturması, ordu-siyaset ilişkilerinin demokratikleştirilmesi, yeni anayasa yapma arayışları. Kalkınma ve adalet iktidarlarında Türkiye zenginleşti ve özgürleşti.” (Ergün Yıldırım, Yeni Şafak)
Sadece böyle bakar, sadece böyle görürseniz, bu da bir afyonlaşma!.. AFYON!..
İSLÂM, NASIL ÇÖZECEK KÜRT SORUNUNU? / Kürt sorunu, İslâm’la (yani “İslâm düzeni” ile ya da “Adil Düzen” ile… RNE) çözülebilir mi? / Ama Türkler ve Kürtler, doğru dürüst okuyor mu Kur’an-ı Kerim’i? / Biz bu kafadayken, İslâm, bizim sorunlarımızı çözmez. Tabii ki Kürt sorununu da çözmez. Bu can sıkıcı soru, isterim ki daima çevremizde dursun. Bize tepemizden baksın. Bizi rahatsız etsin. (Yusuf Ziya Cömert, Star gazetesi)
YENİ BİR POLİTİKA GEREKSİNİMİ / Türkiye siyasal bakımdan tarihinin en zor dönemlerinden birinden geçiyor. İç ve dış çevremizde olağanüstü bir kaynama ve belirsizlik var. Yarın ne olacağını, neyin neye yol açacağını, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bir türlü ayırt edemiyoruz. Toplumsal psikolojimiz alt üst olmuş durumda. Kaybettiğimiz sadece insan bedenleri değil; sevgimiz, şefkatimiz, özgüvenimiz, gelecek beklentilerimiz, umutlarımız da yitip gidiyor. / Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışından bu yana suni olarak yaratılan ve sürdürülen siyasi kurgu artık son demlerini yaşıyor. Rejimler, sınırlar, düzenler, gelenekler birbiri ardına yıkılıyor. 100 yıllık birikim tıpkı bir yanardağ gibi patlarken, ortalığa saçılan lavlar önüne ne gelirse kızgın kucağına alıp kavuruyor. (Deniz Ülke Arıboğan, Akşam)
“AFYON” deyince “Afyon’daki patlama” sandınız; o da var, yarın inşallah…