http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/7_Haziranda_oyumuzu_bu_suur_ile_kullanalim/24925
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
Bu yazı, bundan önceki yazımın özellikle son bölümünde yazdıklarımın devamı mahiyetindedir. Mezkûr yazımın son bölümünde ne yazmıştım? HAKK’ın gelmesine mani olamayacak olan ama onun gelişini geciktirmeye çalışan çağımızdaki sömürü sermayesinin ve yandaşlarının uyguladığı sistem ile ilgili olarak dört madde yani “dört merhale” yazmıştım. Ayrıca Hûd Sûresi tefsiri üzerinde çalışmaya başladığımızı da hatırlattım.
Hûd Sûresi’ndeki bir âyette “ONLAR” kelimesi geçiyor.
O ÂYETTEKİ “ONLAR” KİMLERDİR?
Bize göre “ONLAR”; bizden bahsetmemek suretiyle bizi yok edeceğini sanan sermaye ve onun basınıdır, medyasıdır. İşaret edilenler İslâmiyet’in karşısında yer alanlardır, dinsizliği yapan ve yayanlardır; ABD’deki sömürü sermayesidir, Rockefeller ve Rotschildler’dir, onların Türkiye’deki temsilcileri yani işbirlikçileridir, Türk sömürü sermayesi ve medyasıdır.
İkinci olarak işaret edilenler ise bunlara karşı olmakla beraber, “onlar” gibi olup onları yeneceklerini sananlardır; AK Partililer yani Millî Görüş gömleğini çıkaran ve “Adil Kur’an Düzeni” ceketini hiç giymeyenler veya başlarında olan kişinin “Ben başından itibaren Adil Düzen’e inanmadım!” ifadesiyle karşı olanla, ayrıca cemaatçiler, bazı tarikatlar ve bazı holdinglerdir. Yani Müslüman oldukları ve namaz kıldıkları halde “Adil Kur’an Düzeni”ne karşı olanlardır. “Adil Kur’an Düzeni”ni yokluğa mahkûm edenler işbirliği içinde tek cemaat yani tek topluluk olmuşlardır. Dolayısıyla Kur’an hepsine birden hitap etmektedir.
Biz; bizim yazdığımız “kitapları ve tefsirleri” okuyup okutacaklarına, müsteşriklerin yazdıkları kitapları okutan ilâhiyatçıları ve üniversite hocalarını da bu güruha dâhil ediyoruz...
Çağımız dünyasının, çağımızdaki insanların çok ama çoook büyük bir sorunu vardır. Dünya ve devletler yönetilemiyor. Türkiye gibi büyük ülkeler bile “ANAYASA” yapamıyor. Büyük Britanya İngiltere’nin hiç anayasası yok! Ne demek istiyorum? Açıklayayım…
İnsanlığın “TARIM DÖNEMİ”nden “SANAYİ DÖNEMİ”ne geçebilmesi için “sermaye terakümüne” ihtiyacı vardı, bu teraküm yani birikim de “faiz” ile sağlanmıştır.
Bugün ise “sanayi dönemine” geçilmiş, “faizli dönem” sona ermiştir veya sona ermek üzeredir, artık “FAİZSİZ KREDİLEŞME DÖNEMİ” gelmiştir. Bundan dolayı yani tarihin akışı gereği hiç kimse faizli sistemi devam ettiremeyecektir. Ama “ONLAR” ve onlarla gizlice veya apaçık işbirliği içinde olanlar beyinlerini kapatarak “ADİL KUR’AN DÜZENİ”ni ve “ADİL EKONOMİK DÜZENİ” durduracaklarını sanmaktadırlar!
Zavallılar… Evet, ZAVALLILAR; dünya ve âhiretlerini kaybeden zavallılar…
ZAVALLI sömürü sermayesi ve onların ülkemizdeki uzantısı nice işbirlikçiler…
“AK Parti” ile “Cemaat” gibi birbirleriyle çarpışan ve benzeri daha nice zavallılar…
Onlar topyekün bir ve beraber olsalar da, Allah’ın karşısında hiçbir güç insanlık tarihi boyunca duramadığı gibi günümüzde duramayacak ve Allah nurunu tamamlayacaktır.
Tamamlanacak olan bu nur da “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir.
Aynen ERBAKAN Hocamız’ın müjdelediği gibi olacaktır. Nasıl? ERBAKAN ne demişti; 54. Türkiye Cumhuriyeti BAŞBAKANI olarak yaptıklarını anlatırken ne demişti? “Bu yaptıklarımız Adil Düzen’in kokusudur, bundan sonra onun aslını getireceğiz.” O hayatta olsaydı, malıyla ve canıyla işte bunun cihadını yapardı. Biz MİLLÎ GÖRÜŞ Hareketi ve ADİL KUR’AN DÜZENİ Çalışanları olarak işte bu yolda yürüyor ve cihad ediyoruz; ABD başta olmak üzere Batı dünyasının bataklıklarında ve ‘AB müktesebatı’ denilen “faizci ve zinacı bâtıl ve de çıkmaz sokak çirkefliklerinde” yürümüyoruz… ELHAMDÜLİLLAH…
HATIRLATIYORUM: 7 Haziran günü oyumuzu bu şuur ile de kullanalım, inşaallah…