MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
MİLLÎ GAZETE 44 yaşında ama bana göre 45 yaşında…
Neden?
MNP kapatılmış... 11 Ekim 1972’de MSP kurulmuş... Bir taraftan İzmir ve ilçelerinde, diğer taraftan Ege’nin illerinde teşkilatlanmaya çalışıyoruz ama medyamız yok! 14 Ekim 1973 tarihinde de seçim var… Ne yapsak?!. MİLLÎ GAZETE 45 yaşında dememin sebebi işte bu; MİLLÎ GAZETE olmaksızın geçirdiğimiz 1972 yılındaki günler, haftalar, aylar var… Bir de MNP dönemi var… Ne demek istediğimi ancak o dönemi ve yokluğu yaşayanlar bilir…
12 Ocak 1973 günü mucize gerçekleşiyor; artık İzmir, Ege ve bütün Türkiye’de gazete bayilerinde MİLLÎ GAZETE var ama yok; bayilerin pek çoğunda MİLLÎ GAZETE yok!.. Ve ilk mücadele başlıyor; MİLLÎ GAZETE İzmir ve Ege Bürosu olarak gazetemizi bayilere getirtebilmek ve satışını gerçekleştirebilmek ama bunu yapabilmek öyle zor ki… Bir taraftan bu mücadeleyi yani MİLLÎ GAZETE İzmir ve Ege Bürosu’nu yani temsilciliğini her yönüyle oluşturma çabasını verirken… Diğer taraftan o günlerin ekonomik ve teknik şartlarında 15 günlük TEK YOL Dergimizi de aksatmadan yayınlamaya çabalıyor, gazetemizin ikinci sayfasındaki TEK YOL köşemize yazılarımızı yazıp göndermeye çalışıyoruz… Ekim ayında da katılacağımız ilk seçim var!.. Hangi birine yetişsek?!. Bir de bu alanların her birinde acemiliklerimiz vardı ama tam bir amatör ruh ve CİHAD şuuruyla çalışıyoruz ve İŞTE O RUH VE ŞUUR da kendi çapında başarıyı getiriyor…
İzmir ve Ege’de bu mücadele verilirken, TÜRKİYE’NİN HER TARAFINDA, her bölgesinde, her ilinde, her ilçesinde, her kasabasında, en ücra köylerine varıncaya kadar her yerinde benzer mücadeleler verildi; ama bitmedi, hâlen de verilmeye devam ediliyor…
Dikkat edilirse, buraya kadar yazdıklarımda hiç isim zikretmedim. Sebebi şu. Bu mücadelenin bilinen pek çok ismi var ama bir de bilinmeyen gizli mücahit ve kahramanları var ki; bunların en başında bana göre 44 yıllık sadık MİLLÎ GAZETE OKUYUCULARI gelmektedir. Bir de o muhteşem ilk yıllarda “fahri muhabirlik” yapan, aynı zamanda da köyünde, kasabasında, ilçesinde, ilinde gazetemizin “getirilmesi, dağıtılması, abone edilmesi ve okunması” için çaba gösterenler ve daha niceleri... Bu çaba da aynen devam ediyor…
Bu yazdıklarımın her biri ve her merhalesi uzun birer hikâye olur ama bu kadarla iktifa ediyorum. Bu kadarla da olsa, bunları yazmamın ve hatırlatmamın birkaç sebebi var. Sadece birkaç tanesini zikrederek hatırlatmış olayım.
- Millî medya o zaman da yoktu, şimdi de yok; medyanın her alanında SÖMÜRÜ SERMAYESİ TAHAKKÜMÜ devam ediyor ve MİLLÎ GAZETE o zamandan yani 44 yıldan beri bu alandaki boşluğu kendi çapında doldurma mücadelesini sürdürüyor…
- Madem “millî” dedik, bir de bugünlerde dile getirilen “yerli” olma kavramını da hatırlayıp hatırlatalım; çünkü son zamanlarda “millî ve yerli” zannettiklerimizin nasıl da dışa bağlı ve bağımlı olduklarını çok acı bir şekilde görüp yaşadık; halen de yaşıyoruz…
- Meselenin bir de İLMÎ, İSLÂMÎ, KUR’ANÎ VE DE AHLÂKÎ boyutu var ve bu konu başlı başına bir veya birkaç yazı konusudur ki; MİLLÎ GAZETE okuyucusu zaten şuur ve ferasetinde olduğu için bu kadarcık hatırlatma ile iktifa ediyorum…
- MİLLÎ GAZETE (44 değil de) 45 yaşında dedim ya; demek istediğim bir de şudur: MİLLÎ GAZETE olmaksızın yaşanmış mücadele dönemi var ama tam da o dönemde MİLLÎ GAZETE’nin var olması için geçirilen hazırlık süreci var, çekilen doğum sancıları var, daha başka şeyler de var... YANİ; Millî Görüş Hareketi mensubu her kişi MİLLÎ GAZETE olmaksızın bu mücadelenin yürütülemeyeceğini iyi kavramalı ve bunun şükrünü eda etmek için kalan hayatının her gününde MİLLÎ GAZETE için bir şey yapmalı... Selam ve dua ile…