ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 Cuma, 08.04.2016
İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
1960’larda İSLÂM MEDENİYETİ Dergisi ile ilk yayın çalışmalarını yapan, 1974 yılında resmen kurulan İSLÂM MEDENİYETİ VAKFI, çatışmaya değil BARIŞA dayanan vakıftır. Kur’an’ın iyilikte yardımlaşın, kötülükte yardımlaşmayın emrine uyar; iyilerle değil iyilikte yarımlaşır, kötülerle değil kötülükle savaşır.
İSLÂM MEDENİYETİ VAKFI ile geçmişte iyilikte yardımlaşmalarımız olmuştu. Bize iki defa gidin dediler, gittik. Şimdi Akevler’in kurucularından Reşat Erol vakfın başkanı oldu; gel derse geliriz. Biz Allah’ın emirlerine uyarız, iyilikte herkesle her zaman beraberiz.
HAFTALIK CUMA TOPLANTILARINA katılmaya çalışıyorum. Bazı haftalar kendim bulunamasam bile, Allah izin verirse haftalık yazımla katılacağım. Geçen hafta onlara BİN DİL ÜNİVERSİTESİ’nden bahsetmiştim. Bugün de İslâm Medeniyeti Vakfı’nın anlamını arz edeceğim...
“İSLÂM” barış demektir. İki insan birbirleri ile karşılaştıkları zaman “selâm” verir ve alırlar, “barış” içinde yaşarlar. Ya da kılıçlarını/silahlarını çekip birbirlerine saldırılar. Selâmlaşıp barış içinde yaşayanlara “müslim” denir, silahlarını sarılıp saldıranlara “müşrik” denir. Hazreti Âdem’den beri insanlar müslim ve müşrik olarak ayrılmışlardır. Hazreti İbrahim bu ismi kullanarak insanları “müslim millet” ve “diğerleri” olarak ayırmıştır. Yahudiler ilk İslâmiyet’i oluşturan örnek kavimdir. Bugün tüm insanlık Kur’an, İncil ve Furkan ehli olmak üzere Hz. İbrahim’in milletindendir, müslimdir. O halde “İslâm” dendiği zaman sadece Kur’an ehlini müslim olarak anlamak hatalıdır. Savaşı değil de barışı kabul eden herkes müslimdir. Tarihte Hazreti Nuh, Hazreti İbrahim, Hazreti Musa, Hazreti İsa ve Hazreti Muhammed’in ümmeti olan herkes müslimdir. Müslimler aralarında çıkan kavgaları savaşarak değil, hakemlere giderek uzlaşma ile hallederler.
“MEDENİYETİ”: Medeniyet kent anlamında olan “Medine”den ileri gelir. Birbirine yaklaşma, yan yana yaşama demektir Kur’an da buna “umran” demektedir. Tüm insanlık tek medeniyete, uygarlığa, umrana sahiptir; İbrahimî din, faizsiz ekonomi, müsbet ilim ve adil siyaset. Kur’an insanlığı kavimlere ayırmaktadır. Ona da “irfan” denmektedir; dil, sanat, teknik ve örf irfanı oluşturmaktadır.
“İSLÂM MEDENİYETİ” demek barış uygarlığı demektir. Vakfın hedefi insanlığı barış içinde uygarlaştırmaktır. Medeniyet şöyle tanımlanmaktadır: Birbirine benzeyen ama aralarında ilişikleri olmayan topluluklardan, birbirine benzemeyen ama aralarında ilişkileri olan topluluğa geçmedir. Yani işbölümü yapma demektir. Yeryüzündeki tüm insanlar, ayrı ayrı yerlerde yaşayacak, ayrı dillere, sanatlara, tekniklere ve hukuklara sahip olacak ama anlaşma içinde birbirleri ile kaynaşma ve dayanışma içinde birleşmişlerdir.
“VAKFI”: Vakfın Kur’an’daki karşılığı “sebilullah”tır. Medenileşme insanların teşkilatlanması demektir. Eşyaların ayrı ayrı mülkiyet içinde birleşmesi demektir. Herkesin ayrı toprakları ve yapıları olacaktır ama bunlar yollarla birbirine bağlanacaklardır. Kara, deniz, hava ve demir yolları ile katı maddeler; su, petrol, gaz, kanalizasyon borularla, elektrik hatları ile ve radyo televizyonlarla birbirleri ile birleştiren kurumlara vakıf denmektedir.
İnsanda FİKİR, HİS, İRADE ve ÜNSİYAT melekeleri vardır.
Fikirler DİLLER ile, hisler SANAT ile, irade TEKNİK ile, ünsiyet ÖRF ile birleşirler.
Bu müesseseler de VAKIF müesseselerdir. “İSLÂM MEDENİYETİ VAKFI” demek, yeryüzündeki tüm insanları birleştirecek ortak DİL, ortak SANAT, ortak TEKNİK ve ortak FIKIH demektir.
Vakfın GALLİYESİ olur. Gelir getiren vakfın HAYRİYESİ olur, orada HİZMET yapar.
Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanı bunun ikisini birleştirmektedir. Bodrum katlarında iş yapılacak ve GALLİYE olacak. Katlarda ise öğrenciler aileleriyle bir arada oturup Arapça ve kendi dillerini öğrenip üniversite okuyacaklar. Orası da HAYRİYE olacaktır.
İşyeri vakıf olacak, kiralanmayacak. Öğrenciler ve öğretmenler günde beş saat bodrum katta çalışacak ve geçimlerini sağlayacaklar, katlarda da ders yapacaklar, imtihanlardaki başarılarına göre işyeri kira gelirlerini paylaşacaklardır. Yani öğrenci iki yerden gelir elde edecek; yarısını çalışarak, yarısını okuyarak.
Vakfınız Üsküdar Belediyesi’nden arsa temin ederse, Akevler Hizmet ve Dayanışma Kooperatifi ortak bularak apartmanı yapar... İslâm Medeniyeti Vakfı da gaye ve hedefine doğru adım atmış olur...
SÜLEYMAN KARAGÜLLE Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL