Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015
9840 Okunma, 4 Yorum

 

MEHMET HİKMETUMUT ve

KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminerinden Seçmeler!

İnnâlillâhiveinnâileyhirâciûn: Yakın çalışma arkadaşımız MEHMET HİKMETUMUT’u, bir kalp krizi süreci sonrasında, Rahmet-i Rahman’a yolcu ettik... Bence, cihadımızın bu merhalesinde bu süreci yaşadı, şehadet mertebesine ulaş(mışt)ır inşallah…

Bundan dolayı şu anda bu satırları yazarken içimden pek de bir şey yazmak ve de yorum yapmak gelmiyor ama ne edersiniz ki hayat devam ediyor…

Ve bizler son nefesimize kadar dünya görevlerimizi yerine getirmek zorundayız…

MEHMET Kardeşimizin bizim aramıza gelişi, Üsküdar’da çalışmalara başladığımız ilk merhalede bir dua, bir rüya ve ertesi gün gerçekleşen bir zuhurat ile olmuştu ki; bunların neler olduğunu yazacak değilim, bazı özeller şimdilik özel olarak kalmaya devam etsin…

Gidişi de Üstad ile Yalova’da başlatılmakta olan yeni bir uygulama projesinin henüz başında, ikinci gününde, geçirdiği kalp krizi sonrasında yaşanan on günlük süreçle oldu… Teşvikiye Köyü’nde başlayan süreç Çınarcık, Yalova ve İzmit hastanelerinde devam etti… Her gün dualarımızla iyileştiğini ve taburcu edileceğini beklerken, bir sabah aniden acı haberi aldık ve ikindi vakti Kasımpaşa’daki mezarlıkta Merhum Babası’nın yanına defnedilerek son buldu… Kalabalık bir cenaze topluğunda bizim çalışma arkadaşlarımız, iki eski bakan (İsmail Kahraman ve Ömer Dinçer), eski Milletvekili Hüseyin Kansu arkadaşımız, pek çok tanıdık sima ve diğer sevenleri vardı…

Yalova’ya gitmeden önce bana da oraların nasıl olduğunu sordu… Güzellikleri anlattım… Bilahare ben de gelirim dedim… ‘Ben orada bahçe de yaparım’ dedi… Konuştuğumuz daha başka detaylar da şimdilik bende kalsın; belki sonra anlatırım…

MEHMET HİKMETUMUT ile şimdilik yazacaklarım bu kadar!

***

Yaşlanmış toplulukların ortadan kalkması, yerlerine genç neslin yeni uygarlığı kurması onların lehinedir. Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı ama yerine Cumhuriyet kuruldu.

AK Parti kaybetti ama Millî Görüş ve “Adil Düzen” kazandı. Çünkü AK Parti’nin hidayete gelmesi beklenen bir durumdur...” (s.5)

*

AK Parti için seçimden önce yazdığım yazıda yaptıkları hataları anlatarak AK Parti’ye tuzak kuruluyor dedim, nasıl tuzak kurulduğunu anlattım.

O halde sebepler anlatılmalıdır. Burada şu ifade edilmektedir. Bizim “100 SORUN - 100 ÇÖZÜM” isimli bir kitabımız vardır. Demek ki bu kitabımız gelecek sorunların yani gelecek tehlikelerin olacağı bildiriliyor. Bu tufan topluluğun günahından dolayı da olmayabilir. Takdir-i ilâhi olarak gelecek tehlikeler olur ve ondan korunma çaresi de öğretilmiş olur...” (s.6)

*

أَنْ لَا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ أَلِيمٍ (26)

“Allah’tan başkasına ibadet etmeyiniz,

ben size elim yevmin azabından havf ediyorum diye”

Bugüne gelinirse, faiz barajı patlayıp gereğinden fazla para piyasaya çıktığında ekonomik sel oluşur, hepimiz boğuluruz. O halde gemiler inşa etmeliyiz. Böylece enflasyon ve karşılıksız para çevremizi bastığı zaman o gemilere binerek kurtulmalıyız.

Peki, bu gemiler nedir?

İşte bunlar “semt kooperatifleri”dir.

Enflasyon selinden ancak o şekilde kurtulabiliriz.

Karşılıklı para yani karşılığı olan para ile iş yapmak Allah’a ibadet etmektir. Çünkü üretilen mallar Allah’a verilmekte, ona karşılık Allah’tan verilene karşı belge alınmaktadır. Oysa karşılıksız faiz parası Allah’tan başkasına ibadet etmektir. Çünkü faizin karşılığı bir değer yoktur. Şirktir. “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin” emri bizi faizli işlemler yapmaktan men etmektedir. Mevcut kanunlarımıza göre karşılığı olan mal senetleri çıkarılacak, biz onunla alacağız, onunla vereceğiz.

Aynı şekilde ekseriyet sistemi de şirktir...” (s.6)

*

AK Parti kurulmuş, gelişmiş ve sonunda yaşlanmış veya sıkıntılı döneme gelmiştir. Bizim asıl yapacağımız şey, bu zamanlarda ne yapacağımız, nasıl davranacağımızdır. Kur’an bize bunları anlatmaktadır. Yoksa tarihin akışını değiştirmemizi istememektedir...” (s.7)

*

“Bizim görevimiz ekseriyetin istediği, sermayenin istediği, güçlünün istediği değil, Allah’ın istediğini yapmaktır. O’nun dışında kimsenin istediğine bakmamaktır. İsteyen ister iyi olsun, isteyen kötü olsun; biz Allah’ın istediklerini yapacağız.

Fıkhın kabul ettiği kural şudur. Allah içtihat yapan kimseye ne yapacağını bildirir. Allah insanlara topluluklarını yaşatmayı emretmiştir. Uzun ömürlü nüfus çoğalacaktır. Çalışan nüfusun yüzdesi fazla olacaktır. Yüksek yoğunluklu topluluk oluşacaktır. Kent nüfusu ile kır nüfusu dengeli olmalıdır. Üretilen bir şeyin bir saatte üretilen miktarı bir insanı mümkün olduğu kadar en çok günde yaşatmalıdır. Toplulukta en az suçlar işlenmelidir.

Böyle bir topluluğun oluşması için çalışmak ibadettir...” (s.8)

*

فَقَالَ الْمَلَأُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ قَوْمِهِ مَا نَرَاكَ إِلَّا بَشَرًا مِثْلَنَا وَمَا نَرَاكَ اتَّبَعَكَ إِلَّا الَّذِينَ هُمْ أَرَاذِلُنَا بَادِيَ الرَّأْيِ وَمَا نَرَى لَكُمْ عَلَيْنَا مِنْ فَضْلٍ بَلْ نَظُنُّكُمْ كَاذِبِينَ (27)

 “Kavminden küfretmiş olan kimselerin melei biz seni mislimiz beşerden başkası olarak re’y etmiyoruz, biz seni aramızdan re’yin badisi olan erazillerimizden başkalarının tâbi olduğu kimsenin dışında re’y etmiyoruz, sizin bizden fazla bir fazlınız olduğunu re’y etmiyoruz, biz sizi kâzib zannediyoruz.”

Biz de Kooperatif kurarak (Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi, 1967-İzmir) şeriata göre sitemizi idare etmeye başlayınca, küfretmiş olanların ileri gelenleri bize cephe almış ve bizimle cidal etmişlerdir. Bunlar Türkiye’de Türk Masonları ile beraber dışarıya bağlı olan CHP’liler ile DP’liler olmuştur. Dünya ise Millî Görüş’e saldırmıştır. Onların asıl saldırdığı Akevler idi, “Adil Düzen” idi. Erbakan Akevler’in yanında yer almış ama uygulamada onlarla bir olmuştu. Bu sayede zamanla güç kazanarak Türkiye’de biz iktidara geldik. Ama arkadaşlarımız maalesef “Adil Düzen”i bırakarak iktidar oldular...” (s.9)

*

“Biz görüşleri, sistemi, işleri eleştirdiğimiz halde, onlar bizleri, başkanımızı ve kişileri yani görevlileri eleştirirler. Bizde icma edilen şeyler söylendiği halde, onlar ileri gelenlerin sözlerini söylerler. Bizde kişi konuştuğu zaman icma ile sabit olan metni alır ve onu yorumlar, kendi görüşlerini o metne göre halka ulaştırır. Onlar ise kendi görüşlerini değil, kendilerini üstün tutarak çözümleri kişilerde ararlar. Onlara göre falanı indirip filanı oraya çıkarmakla sorunların çözüleceğini iddia ederler. Onların müşrik olması kişilerdendir, şirk ve küfür içindedirler. Sağda olanlar kişilerde bir güç görmezler, şeriata uymak suretiyle gerçek şeriat bulunur.  Kademe kademe putlar vardır. Sonunda büyük putlar vardır. Onların başında da tek put vardır. Hâlbuki sağda olanlar şeriata en çok uyan kimselerdir. Baştakiler vekildirler, hâkim değildirler. Demek ki çok açık olarak ve korkmadan söyleyebiliriz ki AK Partidekiler Erdoğan’a, Cemaat’te olanlar da Gülen’e tapıyorlar ve onların insanlığı kurtaracaklarını sanıyorlar! Oysa kim Kur’an’ı ve Kur’an düzenini doğru olarak takdim ederse o kurtarıcıdır.

الَّذِينَ كَفَرُوا

“Küfretmiş olanlar”

Küfretmiş olanlar kimledir?

Solda olanlardır. Onlar gücün, yalanın, servetin sorunları çözeceğini sanıyorlar. Kişilerin sorunlarını çözemeyeceğini bildikleri halde onları büyütüp onlara dayanarak sömürülerini sürdürenler birer kâfirdir.

Ben Gülen’i ve Erdoğan’ı yakından tanırım, onlar da beni tanırlar. Biz cihad kardeşiyiz. Erdoğan’ın Erbakan’ı temsilen onun yarısı kadar cihatta yeri yoktur. Aynı şekilde Gülen de Bediüzzaman’ı temsil eder, onun cihattaki katkısı Bediüzzaman’ın yarsı kadardır. Bu iki muhterem zat samimi inanmış insanlardır. Allah’ın rızası dışında bir şey yapmazlar...

Siyasette kıble Erdoğan’dır, dinde kıble Gülen’dir. Allah bunları görevlendirmiş. Kendi aralarında hata ederek kavga etseler bile bizim onları uyarmamız ama taraf tutmamamız gerekir. Taraf tutanlar küfretmiş olan kimselerdir. Yakından tanıdığım bu iki zatın Akevler ile herhangi bir sorunları yoktur. Her ikisinin yanındaki küfretmiş olanlar Akevler’i dışlamışlardır. Bizim onlara ihtiyacımız yoktur. Bizim küfretmiş olmayanlara ihtiyacımız vardır, Allah’a giden yolda bizimle beraber olmak isteyenlere ihtiyacımız vardır...” (s.10)

*

Bizim sizden hiçbir farkımız yoktur. Bu sebepledir ki biz size ‘siz inin biz çıkalım, siz yapamıyorsunuz biz yapalım’ demiyoruz; ‘doğrusu böyledir, hep beraber doğrusunu yapalım’ diyoruz; ‘iktidar hükmetmek için değil, hizmet için olsun’ diyoruz...

وَمَا نَرَاكَ اتَّبَعَكَ إِلَّا

“Ve biz size tabi olanları görmüyoruz”

İnsanlar kendilerinin dışındakileri kendilerinden üstün görürler. Çocuklar anne babalarının ve dedelerinin yaptıklarını beğenmez, komşulara benzemek isterler. Bu sebepledir ki birçok örtülü ailelerin çocukları başlarını açıyor, birçok açıkların çocukları da örtüyor.

Müminler kendileri takdir edip onlara uyma yerine; bakıyorlar, zenginler onu dinliyor mu? Askerler onu dinliyor mu? Ona göre onun bir değeri vardır diyorlar.

Çok kalabalık kimselerin takip ettiği kimseler tebliğ görevini yapamazlar. Örnek olarak diyebiliriz ki; Fethullah Gülen işte bunun için Bediüzzaman’ın yarısı kadar olamıyor, Recep Tayyip Erdoğan işte bunun için Erbakan’ın yarısı kadar bile olamıyor...” (s.11)

*

“… İnternet dergimizde yayınladığımız yazıyı birkaç yüz kişi okumakta, gazetede yayımlanan yazıyı birkaç bin kişi okumaktadır. Neden? Çünkü orada herkesin okuduğunu okuyorlar. Kendi başına okuyup karar verme yeteneği yoktur. Dolayısıyla bir şeyi duyduğu zaman onlara bakar. Kim zenginse o doğrusunu bilir! Kim vekilse o doğrusunu bilir!

Oysa doğru olan onu arayanlarda vardır, beyni onu aramışsa onu bulur.

Zenginlerin ve iktidarda olanların bilgiye ihtiyaçları yoktur, onlar zaten allamedir! Onun için onlar arayış içinde değildirler. Onlar hasımlarını yenme ile meşguldürler. Dolayısıyla onlarda cahil âlimler vardır. Oysa yoksullar ve sıradan halk ise muhtaç durumdadır. Kendisine nimet aramak zorundadır.

Kâfirler bu nimeti zenginlerde, iktidar sahiplerinde, kerametli velilerde ararlar.

Müminler ise kendi akıllarında ve Allah’ın verdiği kabiliyette ararlar. Herkesi dinlerler ama sonunda kendi akılları ile Rablerinin ilhamına göre karar verir ve hareket ederler...

Hazreti Nuh kendisi kendisiyle beraber olacak olanlar için gemi yapmaya başlamış ama kavmi ona saldırmıştır. Akevler’deki olay da budur. Biz kendimiz sitemizi/semtimizi kurmaya başladık, onlar da bize saldırdı. Giriştiğimiz cihadda buraya kadar geldik. Bizdeki yanlışlar ve eksikler sebebiyle son zafer henüz elde edilemedi ama elde edilecektir...

Evet…

Biz Adil Düzenciler yanlış yapmıyoruz.

Bize karşı olan tekel sermaye yanlış yapıyor...” (s.13)

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
05.07.2015
11:05


DEĞERLİ DOSTLAR...

ALLAH DOSTU ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI;

YUKARIDAKİ YAZIYI BİRAZ DA 821. SEMİNERİMİZE GELEMEM DİYE YAZMIŞTIM, ÇÜNKÜ ÖNEMLİ BİR İFTARDA OLMAM GEREKİYORDU AMA BİR ZUHURAT OLDU VE  TALHA VURAL KARDEŞİMLE SEMİNERE GELİVERDİK... 

İYİ Kİ GELDİK...

MEHMET HİKMETUMUT İLE İLGİLİ ŞİMDİLİK YAZMADIĞIM BAZI DETAYLARI BU VESİLEYLE SÖZLÜ/ŞİFAHİ OLARAK TOPLANTIMIZDA ANLATMIŞ OLDUM... TAM DA BURAYI YAZIYORKEN EKREM FİLDİŞİ ARKADAŞIMIZ ARADI, BENİM YAZIMDAN MEHMET KARDEŞİMİZİN VEFATINI ÖĞRENMİŞ; DERTLEŞTİK VE MEHMET KARDEŞİMİZE DUA ETTİK... DAHA BAŞKA ŞEYLER YAZIYOR OLACAKTIM AMA EKREM İLE DERTLEŞİNCE ONLARDAN DA VAZGEÇER OLDUM!

NEYSE...

BAZI DETAYLARI GELECEK HAFTAKİ SEMİNERDE GÖRÜŞECEĞİZ, İNŞAALLAH..

ŞİMDİLİK BU KADAR!

SELAM VE DUA İLE..

REŞAD



Reşat Nuri Erol
05.07.2015
12:05


ÜSTAD'DAN "MEHHMET HİKMETUMUT YAZISI" 10 DAKİKA ÖNCE GELDİ...

HEMEN ÜZERİNDE ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAĞIM...

MEHMET KARDEŞİMİZE RAHMETLER!..

SELAM VE DUA İLE..

REŞAAD



Reşat Nuri Erol
05.07.2015
13:04



 

MEHMET HİKMETUMUT; ÖLÜM VE ÖTESİ…  

Sevenin varsa, sevdiklerin varsa, kader şudur; ya sen öleceksin ve onları ağlatacaksın, ya da o ölecek ve o seni ağlatacak. Hâsılı, dünya ağlama dünyasıdır. Bebek ağlayarak doğar ve ağlama içinde büyür. İnsanlık da âhiretin bebeğidir; ağlayarak yaşamaktadır ki âhiret için büyüsün, genç delikanlı olsun, büyük hükümdar olsun...

Akevler’i kurduğumuz tarihten beri kendisi ve oğlu (Burhan Erol) ile beraber olduğumuz Mehmet Erol geçenlerde öldü, üzüldüm. Kendisi tarikatlara karşı idi; artık ona karşı tarikatları savunamayacaktım... Sonra aynı günlerde Kenan Evren öldü. Ona da üzüldüm. Bu ülkeye yaptığı iyilikleri düşündüm ve sonunda ona yapılanlar beni üzdü...

Bugün de Saadet Partili yakın çalışma arkadaşımız Mehmet Hikmetumut’un ölüm haberini aldım. Mehmet birlikte çalıştığımız arkadaşım olduğu için daha çok üzüldüm...

MEHMET HİKMETUMUT daha genç yaşta Millî Görüş Davasına katılmış bir arkadaşımızdır. Ben onu önce İstanbul Üsküdar’daki seminer çalışmalarımızda ve daha sonra Yenibosna’daki faaliyetlerimizde daha çok tanıdım. Nerden bulmuş, nasıl bulmuş, bilemiyorum. Askılık ve ayakkabılık dolabı yaptırıyordum. Günlerce, belki aylarca atölyeye indi, dolapları Allah rızası için üretti. Çekmeceleri o üretmişti, hâlâ duruyor... Dolapların satışına bizzat katıldı... Yine Allah rızası için altı partilik 120 adet dolabın satılmasında birinci derecede rol oynadı… Yenibosna’daki evinin bir arkadaşımıza kiraya verilmesine vesile oldu, belki on senedir kira ödemiyor, Millî Görüşçüdür diye çıkarmıyor... Arkadaşları onu çok sever, borç verir, o alacağını alamadığı için ödeyemez ama ses çıkarmazlardı... Bunlara benzer birlikte yaşadığımız daha nice haller…

Akevler İnternet Dergisi’ni çıkardığımızda yazarlarımızdan biri olmuş, uzun zaman bu çalışmasını sürdürmüş, sonra nedense soğumuş ve vazgeçmişti. “Arapça Fıkıh Kitabı”nı Arap harfleri ile yazdı, hâlâ internette duruyor. Sonra gerek kalmadı, çünkü hazırını bulduk. 

Son senelerde Akevler’de bir çalışma yapmıyordu ama haftanın çoğu günlerinde geç de olsa Yenibosna’ya gelir ve güler yüzü ile kapıdan girerdi. Geç gelince takılırdım; ‘ayakkabını çıkarma zahmetinde bulunma’ derdim. Artık kapıdan o gülen yüzüyle Yenibosna’daki yazıhanemize giremeyecek...

Kendisine sürekli tekrarladığım Yenibosna’ya taşın ısrarlarıma kulak vermezdi. Yalova’ya kimse gitmediği için Yalova’daki faaliyeti durdurup Trakya’dan bir yer alma planlanıyor, görüşmeler yapılıyordu... Bir gün bana dedi ki: “Ben Yalova’ya taşınacağım; buraları bırak, orada faaliyet gösterelim...” Şartım vardı; “Ailenle taşınacak mısın?” dedim… “Evet” dedi. Şaşırdım! Biraz da inanamadım. “Ramazan’da oraya gidelim” dedim. “Tamam” dedi! Akevler’de ücretle çalışan iki arkadaşı da alarak Yalova’nın Teşviki’ye köyündeki villaya gittik. Sorumlu o idi. Villa perişan haldeydi. Onarmaya başladık...

İki gün bizimle beraber çalıştı.

Sabah gelip “Ben kalp krizi geçiriyorum!” dedi. Kendisinde herhangi bir değişiklik yoktu. Hemen hastaneye götürdük. Çınarcık, Yalova, İzmit hastaneleri… Bir iyi haber, bir de istemediğimiz bir haber... Sonunda bizi ağlatan haberi aldık...

Mehmet Hikmetumut olmasaydı, artık Yalova’ya gitmeyecek, İstanbul’da iş yapacaktım... Ben davet etmedim... Kendisi, hem de hiç beklenmedik bir zamanda geldi ve oradaki cihadı başlattı… Götürdüğümüz arkadaşlar bırakıp geri geldiler, ben başlattığımız cihadı sürdürdüm... Özel işlerimizi yaptırmak üzere Ahmet ustayı davet ettim, Ramazan’da gelmek istemedi ama isteğimizi reddetmedi, geldi ve şimdi villamız onarılmaktadır...

Böylece cihadda iken kalp krizi geçiren Mehmet Hikmetumut arkadaşımız inşaallah şehitlik mertebesine yükselmiştir... Kıymetli eşi, oğlu ve kızları ölümüne üzüleceklerdir ama böyle ölmüş olması ilâhi müjdedir, sabretmelidirler... Beklenmedik ölüm çok acıdır... İnsan hayatı boyunca onun öldüğüne inanamaz, hep yalnızlık hisseder... Allah sizin ve bizim yardımcınız olacaktır...

Yalova’daki çalışmalarımıza herkes destek vermiştir, Allah hepsinden razı olsun.

İzmir Akevler zamanımızın Mekke’si mesabesindedir...

Yalova Akevler de zamanımızın Medine’si mesabesinde olacaktır, inşaallah…

Süleyman KARAGÜLLE

 

 

 

 

Reşat Nuri Erol
05.07.2015
14:31

ÇALIŞMAYI AZ ÖNCE BİTİRDİM...

YAZININ SON ŞEKLİ AŞAĞIDAKİ GİBİDİR:


MEHMET HİKMETUMUT; ÖLÜM VE ÖTESİ…

Sevenin varsa, sevdiklerin varsa, kader şudur; ya sen öleceksin ve onları ağlatacaksın, ya da o ölecek ve o seni ağlatacak. Hâsılı, dünya ağlama dünyasıdır. Bebek ağlayarak doğar ve ağlama içinde büyür. İnsanlık da âhiretin bebeğidir; ağlayarak yaşamaktadır ki âhiret için büyüsün, genç delikanlı olsun, büyük hükümdar olsun...

Akevler’i kurduğumuz tarihten beri kendisi ve oğlu (Burhan Erol) ile beraber olduğumuz Mehmet Erol geçenlerde öldü, üzüldüm. Kendisi tarikatlara karşı idi; artık ona karşı tarikatları savunamayacaktım... Sonra aynı günlerde Kenan Evren öldü. Ona da üzüldüm. Bu ülkeye yaptığı iyilikleri düşündüm ve sonunda ona yapılanlar beni üzdü...

Bugün de Saadet Partili yakın çalışma arkadaşımız Mehmet Hikmetumut’un ölüm haberini aldım. Mehmet de birlikte çalıştığımız arkadaşım olduğu için daha çok üzüldüm...

MEHMET HİKMETUMUT genç yaşta Millî Görüş Davasına katılmış bir arkadaşımızdır. Ben onu önce İstanbul Üsküdar’daki “KUR’AN VE İLİM” seminer çalışmalarımızda ve daha sonra Yenibosna’daki faaliyetlerimizde daha çok tanıdım. Nerden bulmuş, nasıl bulmuş, bilemiyorum; askılık ve ayakkabılık dolabı yaptırıyorduk... Günlerce, belki aylarca atölyeye indi, dolapları Allah rızası için üretti; çekmeceleri o üretmişti, hâlâ duruyor... Dolapların satışına bizzat katıldı... Yine Allah rızası için altı partilik 120 adet dolabın satılmasında birinci derecede rol oynadı… Yenibosna’daki evinin bir arkadaşımıza kiraya verilmesine vesile oldu, senelerdir kira ödeyemiyor, Millî Görüşçüdür diye çıkarmıyor... Arkadaşları onu çok sever, borç verir, o alacağını alamadığı için ödeyemez ama onlar ses çıkarmazlardı... Bunlara benzer birlikte yaşadığımız daha nice haller…

Akevler İnternet Dergisi’ni çıkardığımızda yazarlarımızdan biri olmuş, uzun zaman bu çalışmasını sürdürmüş, sonra nedense soğumuş ve vazgeçmişti... “Arapça Fıkıh Kitabı”nı Arap harfleri ile yazdı, hâlâ internette duruyor; sonra gerek kalmadı, çünkü hazırını bulduk...

Son senelerde Akevler’de bir çalışma yapmıyordu ama haftanın çoğu günlerinde geç de olsa Yenibosna’ya gelir ve güler yüzü ile kapıdan girerdi... Geç gelince takılırdım; ‘ayakkabını çıkarma zahmetinde bulunma’ derdim... Artık kapıdan o gülen yüzüyle Yenibosna’daki kooperatiflerimizin merkez yazıhanesine giremeyecek...

Kendisine sürekli tekrarladığım “Yenibosna’ya taşın” ısrarlarıma kulak vermezdi... Yalova’ya kimse gitmediği için Yalova’daki faaliyeti durdurup Trakya’dan bir yer alma planlanıyor, görüşmeler yapılıyordu... Bir gün bana dedi ki: “Ben Yalova’ya taşınacağım; buraları bırak, orada faaliyet gösterelim...” Şartım vardı, “Ailenle taşınacak mısın?” dedim… “Evet” dedi. Şaşırdım; biraz da inanamadım! “Ramazan’da oraya gidelim” dedim; “Tamam” dedi! Akevler’de ücretle çalışan iki arkadaşı da yanımıza alarak Yalova’nın Teşvikiye Köyü’ndeki villaya gittik. Sorumlu o idi. Villa perişan haldeydi. Onarmaya başladık...

İki gün bizimle beraber çalıştı... Sabah gelip “Ben kalp krizi geçiriyorum!” dedi. Kendisinde herhangi bir değişiklik yoktu ama hemen hastaneye götürdük... Hastane kapısında kalbi durdu!.. Çınarcık, Yalova, İzmit hastaneleri… İyi haberlerini alıyorduk… Ve birkaç gün sonra gelen istemediğimiz haber; en sonunda bizi ağlatan haberi aldık...

MEHMET HİKMETUMUT olmasaydı, artık Yalova’ya gitmeyecek, İstanbul’da iş yapacaktım... Ben davet etmedim... Kendisi, hem de hiç beklenmedik bir zamanda geldi ve oradaki cihadı başlattı… Götürdüğümüz arkadaşlar bırakıp geri geldiler, ben başlattığımız cihadı sürdürdüm... Özel işlerimizi yaptırmak üzere Ahmet ustayı davet ettim, Ramazan’da gelmek istemedi ama isteğimizi reddetmedi, geldi ve şimdi villamız onarılmaktadır...

Böylece cihadda iken kalp krizi geçiren MEHMET HİKMETUMUT arkadaşımız inşaallah şehitlik mertebesine yükselmiştir... Kıymetli eşi, oğlu ve kızları ölümüne üzüleceklerdir ama böyle ölmüş olması ilâhi müjdedir, sabretmelidirler... Beklenmedik ölüm çok acıdır... İnsan hayatı boyunca onun öldüğüne inanamaz, hep yalnızlık hisseder... Allah sizin ve bizim yardımcımız olacaktır...

Yalova’daki çalışmalarımıza herkes destek vermiştir, Allah hepsinden razı olsun...

İzmir Akevler zamanımızın Mekke’si mesabesindedir...

Yalova Akevler de zamanımızın Medine’si mesabesinde olacaktır, inşaallah…

Süleyman KARAGÜLLE








Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 128630 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 32540 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 17776 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 15729 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 15354 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 14800 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14140 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14015 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 13883 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 13837 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 13679 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 13545 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 13493 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 13467 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 13430 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13027 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 12930 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 12733 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 12698 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 12685 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 12659 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 12649 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12165 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12097 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 11915 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 11900 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 11881 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 11639 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 11598 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 11536 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 11470 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 11423 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 11368 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 11329 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 11308 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11177 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11083 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11051 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 10990 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 10934 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 10929 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 10701 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 10642 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 10628 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 10563 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 10561 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 10481 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 10457 Okunma
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 10431 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 10426 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 10424 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 10401 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 10357 Okunma
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 10344 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 10330 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 10311 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 10284 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10237 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10231 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10221 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 10183 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10154 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10100 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10074 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 9853 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 9840 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 9837 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 9817 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 9789 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 9788 Okunma
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 9782 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 9774 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 9709 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 9674 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 9557 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 9487 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 9485 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 9479 Okunma
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9450 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 9419 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9283 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9266 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9206 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9194 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9176 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9130 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9059 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 8993 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 8925 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 8922 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 8793 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 8738 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm/sermaye III. dünya savaşı derdinde ama
26.10.2015 8720 Okunma
1 Yorum 26.10.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 8707 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 8704 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 8663 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 8638 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm değerlendirmeleri ve çözüm
30.01.2016 8631 Okunma
1 Yorum 30.01.2016 14:35
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 8591 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 888. Hafta Seminerinden…
15.11.2016 8550 Okunma
3 Yorum 16.11.2016 12:41