Küresel tekel sömürü sermayesi, ABD Merkez Bankası'nı (FED) devlet bankası gibi değil de, 'özel sektör bankası' gibi kurmuş... Dolar, karşılığı olmayan dolar, kâğıt parçası olan dolar onun parası... Birkaç sentlik/kuruşluk kâğıt parçasını matbaada bastıktan sonra yüz dolar hâline getiriyor, ABD'ye yani devlete, devletin Merkez Bankası'na borç/kredi diye veriyor!.. Devletin kendisi para bas(a)mıyor, sömürü sermayesinden borç/kredi alıyor!..
IMF'nin konuşlandığı süper güç ABD işte böyle bir devlet!
Küresel tekel sömürü sermayesi, ABD denen işte bu ülkede IMF'yi ve Dünya Bankası'nı kurmuş, bunlara devletleri üye/ortak etmiş... Bu şekilde kurduğu tezgahla dünya devletlerinin Merkez Bankalarını emrine almış... Böylece bütün dünyayı 'karşılıksız faizli tek para sistemi' ile emrine almış, dünya çapında ekonomi tekeli kurmuş...
Önce şunu açıklıkla söyleyelim ki; bugünkü dünyada, 'vahşi/vampir kapitalizme dayalı bu dünya sistemi'nde, 'ekonomi düzeni' ancak böyle kurulabilir... Sistem/düzen değişmediği yani alternatif getirilmediği sürece bu durum böyle devam eder gider...
Bugünkü 'zalim dünya düzeni'nde, bir an için ABD Merkez Bankası'nın iflas ettiğini, IMF'nin kapandığını,Dünya Bankası'nın çöktüğünü ve tekel sermayenin yok olduğunu düşünelim; dünyanın hâli ne olur?!.
Dünya devletleri perişan olur, hükümetler apışıp kalır, insanlar çaresizlik içinde ne yapacaklarını şaşırır, belki bazıları parasızlık ve açlıktan kırılır...
İşte bu gibi sebeplerden dolayı, alternatif oluşturmadıkça IMF'ye ve Dünya Bankası'na karşı olmak yanlıştır. Malum olduğu üzere, tabiat boşluk kabul etmez, boşluk bir şekilde birileri tarafından doldurulur. Hak gelmeden bâtıl zâil olmaz. İşte bundan dolayı alternatif düzen hazır olup uygulanmadıkça, IMF'ye sadece karşı olmak doğru değildir.
Her şey gibi tekel sömürü sermayesinin de ömrü vardır ve her geçen gün bu ömrü tükenmektedir... Bugünkü bu hâliyle ne ABD Merkez Bankası, ne IMF, ne Dünya Bankası, ne de bunların benzerleri dünyanın ekonomisini dengede tutamaz...
17. asırda Avrupa'da, özellikle Hollanda'da Lâle Senetleri vardı ve bunlar altından daha kıymetliydi. İnsanlar bir sabah uyandıklarında senetlerin değeri sıfırlanmış, 1637 yılında Lâle Piyasası çökmüş, Lâle Senetleri sahibi milyarderler bir gecede iflas etmişti...
İşte buraya yazıyorum; aynen bunun gibi bir gelişmenin sonucunda, bir gün insanlar uyandıklarında 'karşılıksız faizli kâğıt para'nın sıfıra doğru gittiğini veya sıfırlandığını, hiçbir değerinin kalmadığını göreceklerdir...
Enflasyon, devalüasyon ve hiç bitmeyen ekonomik krizler bunun habercileridir.
Vahşi/vampir kapitalizmin kurumlarına, IMF'ye ve Dünya Bankası'na teslim olmak; uçuruma doğru yuvarlanan dünya ekonomisi içinde helâk olmak demektir.
İşte, yukarıda sıraladığım gerekçelerden dolaydır ki; biz IMF'ye karşı olmakla vakit geçirmedik, alternatif geliştirdik ve dünyaya 'faizsiz karşılıklı para ekonomisi sistemi'ni getirdik... Biz sermayeyi dışlamadık, ona düşmanlık yapmadık... Bilakis, onu da uçurumda helâk olmaktan kurtarmak için çözümler ürettik...
Bu alternatif sisteme/düzene "Adil Düzen" dedik...
Bu çare ve çözüme "Adil Ekonomik Düzen" dedik...
Erbakan işte bu alternatifi insanlığa sundu, kurtuluş çözüm ve çarelerini gösterdi ve ondan sonra bu alternatife dayanarak IMF'nin faiz sömürüsüne 'HAYIR' dedi...
IMF'nin alternatifi işte budur.
Biricik alternatif budur.
Vesselâm...