http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Sn_Cumhurbaskanimiza_ve_ilgililere_acik_mektup/25722#.Vb0rkPntmko
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
Bugünkü yazıma, önemli bir vesileyle, bundan önceki yazıma atıfta bulunarak giriş yapacağım; malum olduğu üzere, Sayın Cumhurbaşkanımız Çin ziyaretinde…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping’in görüşmelerinde “EKONOMİ” de önemli gündem maddesi olurken, iki lider 100 milyar dolarlık ticaret hedefi ortaya koymuş... Bu arada “ÖZELLİKLE DÖVİZ KURU BASKISINDAN KURTULMAK İÇİN BİR ADIM ATMAMIZ GEREKİYOR” ifadesini kullanan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürmüş:
“… O da YUAN VE TL İLE YANİ MİLLÎ PARALARIMIZ İLE ALIŞVERİŞİ, ithalatı ve ihracatı yapma sürecidir ki bunu da dün aramızda ETRAFLICA GÖRÜŞTÜK…”
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan böyle derken, önceki yazımın hemen başında benim dediğim şuydu: “Denizdeki su misali karşılıksız paraları olan sömürü sermayesi sahipleri bir gün birden batacaklardır. ÇİN veya Rusya, İran veya TÜRKİYE dese ki; ‘BEN KARŞILIĞI OLMAYAN DOLARI PARA OLARAK KABUL ETMİYORUM, BENDEN MAL ALACAKLAR TÜRK LİRASINI VERECEKLER’. Böyle dese ve yapsa, bu düşünce ve uygulama hemen dünyaya yayılır ve doların değeri sıfır olur. Sermaye elindeki altınlarını bozmaya başlar, onlar da bitince sermayenin adı sanı okunmaz olur...”
Faizci ve sömürücü sermaye sömürüsünü sona erdirmenin formülü işte bu kadar basittir ve bu adımların atılması artık ülke DEVLET BAŞKANLARI arasında DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLÜYOR… UYGULAMASI da en kısa zamanda BAŞLAR, inşaallah…
***
Okuyucularımın izniyle ve bu vesileyle -ilgililere ve yetkililer ama özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşması / ulaştırılması dileklerimle- teknik bir bilgiyi paylaşacağım.
Doların yani karşılığı olmayan dövizin baskısından bugüne kadar uyguladığınız ekonomi politikaları ile hiçbir zaman kaçıp kurtulamazsınız yahut faizci ve karşılıksız paracı sömürü sermayesi ile sürdürdüğünüz yarışı kazanamazsınız. Çünkü bu sermaye faizli ve sömürücü sermayedir. İlgililer, ekonominin temel formülünü bilseler başaramayacaklarını ve bu şekliyle hiçbir zaman kazanamayacaklarını anlarlar. İlgililer için kısaca yazmış olalım.
“Para=Fiyat*Mal”dır.
FAİZ demek, paraya para kazandırmak demektir…
dP/P=dMal/Mal+dFiyat/Fiyat
Tam istihdamda dMal/Mal=0 olacaktır.
O halde dP/P=dF/F dP/P paranın artmasıdır yani FAİZDİR.
O halde FAİZ KADAR ENFLASYON KESİNDİR. Bu ise reel faizin sıfır olması demektir. Bu da FAİZ SARMALINI DOĞURUR, KRİZ MUKADDERDİR.
Bu problem ekonomide en kolay çözülecek ve bilinecek bir problemdir.
Ama dolarla gözleri kör edilmiş sözde ilim adamları görseler de dilleri söyleyemez!..
***
Biz tebliğ ile mükellefiz, onları yola getirmek bize ait değildir; biz Allah’ın neyi murat ettiğini bilemediğimiz için biz sadece bize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz...
Biz diyoruz ki; KARŞILIKSIZ FAİZ PARASI ile olmaz. Halk ambara ürettiği malı koysun, “MAL BELGESİ/SENEDİ” alsın. Onu bankaya getirsin, ipotek bıraksın, parayı borç olarak alsın. PARA PİYASAYA BÖYLE ÇIKSIN. Bunun anlaşılmayan bir yanı var mı?
Ama görecek gözler, işitecek kulaklar ve söyleyecek diller nerde?!.
Bir önceki yazımın en sonundaki hatırlatmayı tekrar ediyorum:
“BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN / AÇIK TEBLİĞDİR.” (Kur’an, Yâsin, 36/17)