Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
FAİZ, IMF ve benzeri konuların konuşulduğu o günlerin ardından 6 yıl geçmiş, 7. yıla girmişiz; zaman çabuk geçiyor ve durumlar/dengeler DEĞİŞİYOR! Altı yıl önceki o Şubat ayının sonunda, ASKON “komisyon özel ödülünü” Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın elinden almak üzere oraya gittiğimde, o gün işiteceklerim hiç aklıma gelmezdi; ama oldu! O günün söz kahramanları Başbakan Erdoğan ve SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş idiler! Hani şu meşhur IMF ve FAİZ dünya gerçeğidir sözlerinin sarf edildiği meşhur gün!.. Daha sonraki yıllarda ve geçen zaman sürecinde de benzer tartışmalar oldu; daha niceleri olacak…
Sözü şuraya getirmek istiyorum; zaman çok hem de çok şeyi DEĞİŞTİRDİ…
Bu değişimler daha başlangıç, öylesine çok şey daha DEĞİŞECEK Kİ…
Son beş yazımda “bu değişimlerin özünü ve özetini” bulursunuz.
Sözünü ettiğim sözlerin iki kahramanından biri olan Recep Tayyip Erdoğan şimdi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Numan Kurtulmuş da 64. Hükümet Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü olarak farklı şeyler söylüyor, söyleyebiliyorlar…
Zamanın işte böyle bir DEĞİŞİM gücü var. İnsanlar değişecek, görüşleri değişecek, dünya değişecek. Sadece ülkemizdekiler değil, bütün dünyadaki hükmedenler de değişecek.
Allah’ın değişim için acelesi yoktur ve sonuç şudur: VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH.
Bu değişim ROCKEFELLER ve ROTHSCHİLD aileleri için de geçerlidir ki; son iki yazımda bunun yani bu değişimlerin ilk ipuçlarını ve sonunda olacakları yazmaya çalıştım.
Yusuf Suresi 21. ayetin sonunda şöyle buyrulur:
“Vallâhu gâlibun alâ emrihî ve lâkinne eksere’n-nâsi lâ ya’lemûn. / ALLAH EMRİNDE/İŞİNDE GALİPTİR, velâkin insanların çoğu bunu bilmezler.”
Hazreti Yusuf’un hayatı kıyamete kadar insanlara ibret olmaya devam edecektir. Tevafuk olsa gerek, Yusuf Suresi üzerindeki tefsir çalışmamız da altı yıl önce Şubat ayında başlamış ve Ekim ayında sona ermiş. (Yüzlerce sayfadan oluşan çalışmamızın ilgili bölümünü ve/ya tamamını okumanızı tavsiye ederim: http://www.akevler.org/AkevlerKitaplar/332/37/1-YUSUF-1-3AYETLER-548579SEMNER--13SUBAT02EKIM2010-YUSUF-SURESI-TEFSIRI)
Hatırlattığım 21. ayetin tefsirinde yazdığımız sadece son cümleler şöyle:
“ALLAH EMRİNDE GALİPTİR” demek, takdir ettiği kaderini gerçekleştirir, O’na mâni olmak isteyenler başaramazlar, mağlup olurlar, çünkü takdiri ilâhi öyledir.
İNSANLIĞIN EVRİMİNDE TAKDİR UYGARLAŞMADIR. Yani bir uygarlık yaşlanınca o uygarlık sona erer, yeni uygarlık doğar. Bu TAKDİR-İ İLÂHİDİR.
ALLAH İŞLERİNDE GALİPTİR. “Adil Düzen”i getirecek olan Hz. Yusuf, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’leri getirecektir ve EMRİNDE GALİP OLACAKTIR.
Söz gelmişken, o tefsir çalışmamızdan derleyeceğim şu DEĞİŞİM noktalarına dikkat çekmek isterim: Mezopotamya/Irak uygarlığı peygamberler uygarlığıdır. Mısır’da ise kralların uygarlığı kuruldu. Beş yüz sene arkadan birbirlerini takip ettiler. Mezopotamya/Irak uygarlığı ilk uygarlıktır ve hak uygarlığıdır. Mısır uygarlığı ikincidir ama kuvvet uygarlığı olarak ilktir, merkezi devlet uygarlığıdır…/ Yeni medeniyet iki medeniyetin sentezi ile doğar. İbrani medeniyeti iki medeniyetin sentezi ile doğmuştur; Mısır ve Mezopotamya medeniyetleri. Bugün de III. bin yıl uygarlığı iki uygarlığın sentezi ile doğmaktadır; İslâm uygarlığı ile Batı uygarlığının sentezi III. bin yıl uygarlığını doğuracaktır./ Yeni medeniyet doğmadan önce o medeniyetin hazırlığı yapılır.../ Bugünkü III. bin yıl uygarlığı da uzun hazırlanmanın sonucudur. Osmanlılar ve Selçuklular II. bin yıl uygarlığını kurmuşlardır.../ Yeni uygarlık kendilerini yetiştiren bir kadro tarafından kurulur. Mezopotamya uygarlığını Sümerler kurdular. İbrani uygarlığını İbraniler kurdular.../ İkinci Kur’an uygarlığını kurma görevini Allah Türklere vermiş, Türkiye Türklerine, Türkiye Müslümanlarına vermiştir.../ Mezopotamya uygarlığı şeriat uygarlığıdır, peygamberler uygarlığıdır, adil yönetim uygarlığıdır. Mısır ise maddi uygarlıktır, ehramlar uygarlığıdır.../ III. bin yıl uygarlığı teknikte ve ekonomide hamle yerine, hukukta ve yönetimde hamle yapacaktır... Ve’s-selâm…