http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Faiz_meselesi_bankalar_ve_cozum_onerileri-3/23522#.VOF6EPmsU3k
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
Bundan önceki yazımın sonunda ifade ettiğim üzere, “FAİZ meselesi/musibeti önemli mesele, bir yazı ile daha devam edelim” dedim…
Dediğimi yapalım, devam edelim ama ÇÖZÜM üzerinde de duralım.
Sömürü sermayesi bu “vergi” sistemini, bu “FAİZ” sistemini, akılsız koyunlar gibi davranan ülkemizdeki ve bütün dünyadaki insanlara dayatmıştır ve hâlen de bu sömürüsünü devam ettirmektedir. Necmettin Erbakan’ın uyarıları bile insanları uyandırmamış ve akıllandırmamıştır. Zamanla akıllanırlar diyelim.
Biz diyoruz ki; bu “FAİZLİ ZALİM SÖMÜRÜ DÜZENİ”nde hiçbir işletme kârını ve zararını hesaplayamaz, “kâr ettim” diye yalandan beyanda bulunur; ona kredi veren banka da işte bu “yalan beyan” üzerine payını alır.
Oysa dikkat edin, bütün “katılım bankaları”nın bile “kâr payı” dedikleri şey olarak o yılın “FAİZLERİNİ” yani “faiz oranlarını” dağıtmaktadırlar. Bunun böyle olduğunu ekonomiyi iyi bilmeyenler ve maalesef cevazına fetva verenler bilmez ama katılım bankalarında çalışan her görevli bunu bilmektedir.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim bir vesileyle anlatmıştı; “İslâm Bankası’nın tüm sözleşmelerini İngilizler hazırladı, bankayı da onlar idare ediyor!” Ben yanlış anlamıştım, biz de çalışıyoruz sanmıştım; ‘yanlış anladın, onlar yönetiyor’ dedi.
Cenabı Allah Kur’an’da bu durumu açıklıyor ve diyor ki; onlar inanmadıkları halde inandık diyorlar, Allah’ı ve müminleri kandırmak istiyorlar, kendilerini kandırıyorlar ama farkında değildirler. (Bakara Sûresi; 8-9. âyetler)
FAİZ MESELESİ, FAİZ MUSİBETİ böylesine bir bela, böylesine büyük bir ekonomik sorun, hattâ bu köşede hep hatırlattığım üzere, çağımızda var olan “SOSYAL TUFAN”ın ana müsebbiplerinden biri de; “ÇÖZÜM” yok mudur?
Elbette vardır. Allah her derdin devasını da vermiştir. Her hastalığın şifası da vardır. Nitekim yarım yüzyıldan beri söylediklerimizle, yazdıklarımızla, yaptıklarımızla, kitaplarımızla; özellikle de son yıllarda sabır ve sebatla bu köşede dile getirdiklerimizle “ADİL DÜZEN VE ADİL EKONOMİK DÜZEN” olarak bu “ÇÖZÜMLERİ” halkımıza ve ilgililere iletmeye çalışıyorum...
“O halde neler yapılacak, neler yapılmalı?” sorusunun cevabına bakalım.
Her şeyden önce “banka” değil, önce “kooperatif/ler” kurulacak, “faizsiz işletmeler” oluşturulacaktır. Yarım asırlık “Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi”nin teorik ve pratik çalışmaları Allah’ın insanlığa ihsanıdır. Tüm saldırılara rağmen, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ndeki yargılamalara rağmen, bu kooperatifimiz yarım asırdır ayaktadır. Necmettin Erbakan’ın dediği gibi; o bir okuldur. Şimdi yeni kooperatifler kurmaktayız. Onlar asıl olacaktır. Gelin, insanlığın kurtuluşu için bu çalışmalarımıza katılın. Şeytanla beraber olanların sizleri yönetmesine müsaade etmeyin. Gelin, halk olarak “Adil Düzene, Adil Ekonomik Düzene göre kooperatifler kuralım”, önce halk olarak biz değişelim ki sonra iktidar/lar da mecburen değişsin... Bu arada sömürü sermayesi de değişecektir, değişmek zorundadır, çünkü o da malı bizden alacaktır, malı bize satacaktır, dolayısıyla sonunda onlar da ister istemez bize teslim olacaklardır...
Bu seferlik de bu kadar! Mevlamız cümlemize iki cihan saadeti lütfetsin.
***
Erdem Başçı hakkında suç duyurusu
STAR Gazetesi, 15.02.2015
Faiz politikası eleştiri konusu olan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya tepkiler büyüyor.
Ercan Baysal
Yüksek faiz politikası ile hem enflasyon hem kur cephesinde başarısız olan Başçı, vatandaşı zarara uğratmaktan mahkemelik oldu. Avukat Muhammet Şerif Aydın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na Başçı ile Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Aydın, Kurulun Ocak 2014’te olağanüstü toplantısında politika faizi olan 1 haftalık repo faizini yüzde 4.5’dan yüzde 10’a çıkardığı belirtilerek, kredi faizlerinin yükselerek üretim ve istihdamın zarar gördüğünü savundu. Aydın, Başçı ve ekibinin görevi kötüye kullanmak suçundan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Yüksek faiz politikası sebebiyle kamunun zarara uğradığı gerekçesiyle dava açtığını ifade eden Aydın, “Bu şekilde ceza kanunumuzda düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunun işlendiğini kanaati ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. İki gün önce de Diyarbakır’dan suç duyurusunda bulunmuştum” dedi.
Faiz artırımında cömert
Merkez Bankası PPK üyelerine yapılan suç duyurusunda şüphelilerin faiz artırımında cömert davrandığına dikkat çekilerek “Ülkemizdeki bütün orta ve alt gelir tabakasını oluşturan vatandaşların ekonomik varlığını doğrudan etkileyen faiz oranlarının indirimi konusunda ısrarla beklentilerden uzak bir şekilde karar almaktadırlar. Şüphelilerin bu eylemleri, kanımızca suç teşkil eden Türk Ceza Kanunumuzda düzenlenen Görevi Kötüye Kullanma suçunu oluşturmaktadır” dedi.
http://haber.star.com.tr/ekonomi/erdem-basci-icin-suc-duyurusu/haber-1000777
Faiz artışında “talihsiz” zamanlama!
Merkez Bankası’nın PPK toplantısı ve faiz konusunda yaptığı açıklamaların ardından yükselişe geçen dolar kuru, küresel ekonomideki gelişmelerin de etkisi ile 2,50 seviyesini test etmiş bulunuyor.
Hatırlanacağı üzere, Merkez Bankası geride bıraktığımız yılın Ocak ayında ABD Merkez Bankası FED’in para kurulu toplantısından çıkacak sonucu beklemeden politika faizini 550 baz puan artırmış ve borçlanma maliyetlerini ciddi şekilde yükseltmişti.
FED’in aldığı kararlar açıklandığında, Merkez Bankası’nın FED adımlarını tahmin edemediği, dünyadaki gelişmeleri okumakta yetersiz kaldığı ortaya çıktı.
Bu yetersizliğin faturasını ne yazık ki hep birlikte ödedik.
Bir yıl sonra yine sıkıntı...
Merkez Bankası’nın “enflasyon oranındaki düşüşe göre faiz indirimine gidebileceği” yönündeki açıklaması yüzünden dolar yine hareketlendi, faturalara yenileri eklendi.
Zarar ziyanın yükü yine hepimize!..
Merkez Bankası’nın yanlış yapınca sadece kur yükselmiş olmuyor, gösterge tahvil faizler ile borçlanma maliyetleri de tırmanmış oluyor.
Maalesef...
Açıklamalar öncesinde %6 seviyelerine gerileyen gösterge tahvil faizinin bugünlerde tekrar %8’in üstüne çıktığını görüyoruz.
Faizlerin özellikle de hazinenin borçlanmaya gideceği dönemde yükselmesi dikkat çekici.
Öyle ki, geçtiğimiz hafta içerisinde Hazine, düzenlediği 2 ihale kapsamında piyasaya 5 milyar 887,5 milyon lira borçlanmış bulunuyor.
Sabit kupon ödemeli tahvil ihracı olarak gerçekleştirilen borçlanmada, faiz oranının ise %7,99 olarak gerçekleştiği karşımıza çıkıyor.
Yani, 1-2 hafta öncesine kadar %6 seviyelerinden borçlanabilecek olan Hazine, %8’den borçlandırılmış durumda.
Faiz oranları arasındaki %1,5-2’lik fark da faiz lobisinin cebine gidiyor.
Hazine ne zaman borçlanacak olsa faizin yükselmesine sebep olan bir takım “olumsuzluklar” yaşanıyor.
Talihsiz zamanlamalar!..
GEZİ OLAYLARI SONRASINDA FAİZ ORANLARI
Hazine açısından borçlanma maliyetlerini incelediğimizde, 2013 yılının başından Gezi olaylarının başladığı döneme kadar olan süreçte ortalama borçlanma maliyetinin %6,27 olduğunu fark ediyoruz.
Öte yandan, Gezi olayları ile birlikte borçlanma maliyetlerinin arttığı ve hazinenin 2013 yılının ikinci yarısında ortalama %9,01’den borçlandığı görülüyor.
Dahası, Gezi sonrasında yükseliş gösteren borçlanma maliyetlerinin, 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından %11 seviyesine yaklaştığını da belirtmek gerekiyor.
Gezi Parkı olaylarının başladığı 2013 Haziran’dan bu yana hazinenin toplamda 252,22 milyar lira borçlandığını görüyoruz.
Aynı şekilde, borçlanmada ortalama vadenin yaklaşık 5 yıl (58,5 ay) ve ortalama maliyetin de %9,38 olduğu karşımıza çıkıyor.
Bu durum, %9,38 ortalama faiz oranından yıllık 23,7 milyar lira faiz ödemesi yapacağımız anlamına geliyor.
Öte yandan, 2013 Haziran öncesindeki ortalama faiz oranını dikkate aldığımızda ise yapacağımız yıllık faiz ödemesinin 15,8 milyar lira (7,84 milyar lira daha az) olacağını görüyoruz.
Özetle...
Faiz yükü çok ağır, birileri yanlış yaptıkça Hazine’nin yükü artıyor.
Merkez Bankası, umarız bundan sonra çok daha hassas olur.
Yeni hatalara imza atmak suretiyle faiz oranlarının daha da artmasına sebebiyet vermez.
http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/unsalban/faiz-artisinda-talihsiz-zamanlama-2007836
13.02.2015