Erbakan ve ekonomi: Nasıl sömürülüyoruz?
Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “YENİ BİR DÜNYA VE ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” kitabı ile ilgili çalışmamız üzerinde durmaya devam edelim; yani Erbakan Hocamızı “dinlemeye/okumaya-anlamaya-anlatmaya-uygulamaya” bakalım…
Kitaptaki bu bölümün ana başlığı, ilk yazımda (27 Şubat) da belirttiğim üzere şöyle: (XI. IRKÇI EMPERYALİZM İNSANLIĞI HANGİ ARAÇLARLA NASIL SÖMÜRMEKTE?) / BUGÜNKÜ SÖMÜRÜ TEKELİNE ALTERNATİF “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”
(B. Ulaştırmadan Alınan Sömürü Paraları / 1. İnsanların seyahati karşılığı alınan haraçlar. Uçakla (IATA % 9), gemiyle (LOYT % 9). / 2. Para transferleri % 1 / 3. Akreditifler % 5)
Bunun dışında denizde veya havada güvenli seyahat karşılığı vergi alınmaktadır. Bunu tekel sömürü sermayesi yapmaktadır. Sonra da istediği zaman güvenliği sağlamamaktadır.
Mavi Marmara olayında neden müdahale etmedi?!.
“Adil (Ekonomik) Düzen”de bunların hiçbirisi yoktur. Mal ambara teslim edilirken bir defaya mahsus olarak fazla alınır, kamu görevleri ve genel hizmetler hep bunlarla (bu alınan fazlalarla) karşılanacaktır. Görevi yapmayana hizmet vermeyene verilmeyecektir.
(C. Devletlere verilen borçlardan alınan faizler ile ülkelerin geleceklerinin satın alınması.)
Devletlerin merkez bankalarındaki dolarlardan aldığı faizlerle (sömürü sermayesi) dünya devletini kurmuş, keyfi olarak yönetmektedir.
Adil (Ekonomik) Düzen”de altın bonolar ülke, il ve bucak merkez bankalarına faizsiz verilecektir. Nüfus ve topraklara göre verilecektir. Her merkez bankası stoka göre kendi parasının altın bono karşılığı kurunu tesbit edecektir.
Bunun bir masrafı yoktur. Faize gerek yoktur.
(D. Kıymetli yatırımların satın alınması, bunların kârları vasıtasıyla sömürünün sağlanması. / E. Teknolojik ürünlerin yüksek fiyatla satılması.)
Altyapılar paralı olarak yapılmakta ve insanlar imkanlar nisbetinde yararlanmaktadır.
Sosyalistler bunu tamamen bedelsiz yapmışlar, başaramamışlardır.
“Adil (Ekonomik) Düzen”de özel inşaatın beşte biri altyapı karşılığı alınmaktadır. Onun beşte biri bucuk, beşte biri il, onun beşte biri ülke ve onun beşte biri insanlık altyapısına harcanmaktadır. Yol ve diğer tüm altyapılar karşılıksız insanlık hizmetine sunulmaktadır.
Serbest rekabetin oduğu yerde “liberalizm” ve serbest rekabetin olmadığı yerde “sosyalizm” kuralları uygulanmaktadır. Onlarınki ifrat ve tefrittir.
(F. Bütün dünyada yapılan alışverişlerin bedelinin yarısının alınması.)
Piyasada tekel oluşmakta ve kârı maksimize eden fiyatlar uygulanmaktadır. Bu da üretimi yarıya düşürmektedir. Sonunda bu kârlar faiz olarak tekel sermayeye akıtılmaktadır.
“Adil (Ekonomik) Düzen”de serbest rekabet sağlandığı için kârı maksimize eden değil, üretimi maksimize eden ekonomi uygulanmaktadır.
(G. Müslüman ülkelerin petrol üretimlerinin her türlü müdahale yapılarak, her şeyin kendi sömürü düzenlerine göre tanzimi.)
Bugünkü sömürüye dayanan zalim kapitalist düzende sınırlı kaynaklar tekelin emrine verilmekte ve sömürü imkanları sağlanmaktadır.
“Adil (Ekonomik) Düzen”de ise sınırlı imkanların yarısı halka sayılarına yani nüfuslarına göre bölüşülmekte, geri kalan yarısı ise üreticilere ve dağıtıcılara verilmektedir. Yani çıkan ürünün yarısı vergi olarak alınmaktadır. Bunların kuponları bütün insanlara eşit olarak dağıtılmaktadır. İnsanlar paylarını ister kullanır ister satarlar. Bugünkü zalim kapitalist düzende olduğu gibi petrol tekeli ve sömürü oluşmaz, oluşamaz...
Dikkat edilirse “TEŞHİS” ile birlikte “TEDAVİ” de yani “çare ve çözümleri” de, daha doğrusu “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” çözümlerini de yazdık; yazmaya devam edeceğiz…