Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; Ak Parti’nin 21 yılı: Başarılar ve ...
17.08.2022
1127 Okunma, 0 Yorum

Ak Parti’nin 21 yılı: Başarılar ve kaçırılan fırsatlar

 

Mehmet Tekelioğlu

 

Tarihimizde önemli dönüm noktaları vardır. Çok eskiye gitmeyelim. 1950 seçimleri ile uzun süren tek parti yönetimine son verilirken önemli bir dönemeci alıyorduk. Türkiye’nin bugün hala zaaflarla dolu sosyal ve ekonomik hayatında tek parti döneminin baskıcı ve dayatmacı anlayışının derin izlerini görüyoruz. Demokratikleşmedeki ayak sürümeler hep o dönemin izleriyle doludur. Bunun en önemli göstergelerini her kademedeki eğitimi bir türlü makul bir rotaya oturtamayışımızda arasak yeridir. Zira bugün hala en önemli sorunumuz eğitimdir.

Demokrat Parti halk nazarında bir ümidin ifadesiydi. O ümidin ne kadar hayata geçtiği ayrı bir hikayedir. Fakat Demokrat Parti’nin hakkıyla yerine getirdiğini söylemek zor olsa da o ümidin hayata geçme ihtimali bile birilerini ürküttü ve yeni bir dönüm noktasına doğru sürüklendi Türkiye.

1960 ihtilali yakın tarihimizin bir diğer önemli dönemeci olarak tarihteki yerini aldı. Türkiye kötü bir alışkanlığın içine sürüklendi. 1971 ve 1980 kalkışmaları 1960’tan gelen bir anlayışın iki farklı tezahürü oldu. Halk iradesi hep ikinci plana atıldı. 1965’te ihtilale reaksiyon olarak Adalet Partisi'ni, 1983’te Özal’ın Anavatan Partisi’ni bir ümit nişanesi olarak iktidara getiren halkın 1973-80 arasındaki koalisyonlarla bezeli arayışlarını da not etmek gerekiyor.

28 Şubat’ın boğucu havası da bir dönüm noktasına işaret ediyordu. Arayışlar Ak Parti’nin kuruluşuna giden yolu açtı. Bu keskin bir dönemeçti ve Türkiye’yi neredeyse iki yüzyıldır aramakta olduğu düzene kavuşturma potansiyeline sahipti. Ayrıca katı Kemalist uygulamalarla yok edilen iç barış da temin edilebilecekti. Toplumun her kesimini kucaklamak ve kapsayıcı olmak isteyen bir yönetim vardı ufukta.

Ak Parti kuruluşundan 14 ay sonra yapılan seçimde iktidar olmayı başardı. Ortak akılla meydana çıkan sinerjiye Tayyip Erdoğan’ın karizmatik liderliği de eklenince ümitler çoğaldı. Pek çok ilke imza attı Ak Parti. Büyük başarılar elde etti.

12 Eylül Anayasası yargıyı Danıştay ve Yargıtay ile, Meclisi   Anayasa Mahkemesi ile, Hükümeti Milli Güvenlik Kurulu ile, Üniversiteleri YÖK ile denetim altında tutmayı amaçlamış, buralarda istenmeyen bir durum hasıl olması halinde de son kontrol noktası olarak Cumhurbaşkanını fonksiyoner kılmıştı. Bu kurumlardaki üye seçiminde TBMM’nin iradesi çoğu kere göz ardı ediliyordu. Hesaba göre Cumhurbaşkanı hep 12 Eylül anlayışında birisi olacaktı. Bu anlayışa ilk darbeyi Turgut Özal vurmuştu. Daha sonra 28 Şubat’ta askerler kurulan düzenin bozulacağı kaygısıyla olmadık işlere kalkışmışlardı.

İşte Ak Parti bu düzenle uğraşarak Türkiye’yi adım adım daha demokratik bir yapıya kavuşturmanın mücadelesini verdi. Halk iradesini göz ardı eden bir düzeni, isterseniz vesayet düzenini diyelim, demokratik düzene dönüştürmenin kolay olmayacağı belliydi.

Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği Türkiye’nin demokratikleşme ve reform gayretlerine destek çıktı. Liberal ve sol gruplardan da Ak Parti’nin programına destek verenleri zikretmemiz lazım. Ak Parti’nin bu adımları, işbaşında ehliyet ve liyakat sahipleri de olunca, içte ve dışta esaslı bir güven ortamı hasıl etti. Bu güvenle hem içerdeki yatırımcılar hem dışardan gelen yatırımcılar ekonominin büyümesine ve sağlıklı gelişimine katkıda bulundular. Halkın refah seviyesi artarken milli gelir ve dolayısıyla fert başına gelir artmış oldu.2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde 12 Eylül anlayışının Cumhurbaşkanı seçtiremeyeceği belli olunca Türkiye yeni bir kaosun içine itilmekle yüz yüze kaldı.

Neyse ki Ak Parti camiasının basireti ve Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün kararlı duruşu sayesinde Türkiye bu karmaşık ortamı savuşturdu. Hem cumhurbaşkanını seçti hem de cumhurbaşkanını bundan sonra halkın seçmesini sağlayan düzenlemeyi hayata geçirdi. Arkasından son bir hamle ile Ak Parti’ye kapatma davası açanlar yine amaçlarına ulaşamadılar.

2008-2009 küresel krizi Türkiye’yi yavaşlatsa da demokratik adımlar devam etti. Türkiye’nin bölgesel bir güç olurken daha çok yumuşak güç stratejilerine sarılması meyvelerini veriyor ve Türkiye tabii olarak birçok alanda örnek alınabilir bir ülke haline geliyordu. Arap Baharı biraz da Türkiye’nin attığı adımların o dünyada yarattığı etkinin sonucu değil midir? Türkiye’deki özgür ortamı Araplar da solumak istiyorlardı.

Ak Parti bütün bu adımları atarken ortak aklın ve bilimsel anlayışa sarılmanın neleri başarabileceğini de göstermiş oluyordu. Ortaya çıkan sinerji kartopunu büyüttükçe büyütüyordu.

Türkiye hem ekonomik anlamda gelişiyor hem de önemli sorunlarını çözmek için cesaretle davranıyordu. Fert başına geliri yaklaşık 13 bin dolarla dünya ortalamasının üzerine çıkıyor, belki daha önemlisi her alanda güven veren bir yapıyı vadediyordu. Kürt sorununu bir çözüme kavuşturmak için cesaretle adımlar atıyor, her alanda eşit vatandaşlık umdesini hayata geçirmeye gayret ediyordu. Sıra yapısal reformları daha da ileriye götürmek için atılacak adımlara gelmişti.

Gezi olayları Türkiye için değilse bile Ak Parti için bir dönemecin adı oldu. Küçük bir grubun iyi niyetli gösterisi azgın grupların eline geçince çığırından çıktı. Bu da Ak Parti içinde gerilime sebep oldu. O ana kadar karşılaştığı krizleri ortak akılla ve sivil toplumun desteğiyle aşmayı başaran Ak Parti, Gezi olaylarını aynı soğukkanlılıkla ele almakta zorlandı.

2014 Cumhurbaşkanlığı değişimi ile Ak Parti bir kadro hareketi olmaktan çıkıyor ve tek adam profili ağır basan bir anlayışa adım atıyordu. Beklenen husus Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisinin yaratacağı sinerji ile Türkiye’nin devam etmesiydi. Bu olmadı. Tayyip Erdoğan istemedi. Abdullah Gül, İslam âlemindeki iç çekişmelerin o ülkelere ne kadar zarar verdiğini bildiği için “inşallah arkadaşlar iyi bir yönetim gösterirler” dedi ve çekişmeye girmedi.

Tayyip Erdoğan’ın karakterini bildiğini zannettiğimiz Ahmet Davutoğlu, ortaya çıkması muhtemel anlaşmazlıkları bir türlü hallederim anlayışı içinde başbakanlığa evet diyor ancak başbakanlığı ciddi olarak yapmaya kalkması Tayyip Erdoğan’ı rahatsız ediyordu. Artık ortada başbakanla cumhurbaşkanının çekişmesi konuşuluyor, ortak akıl neredeyse hükmünü kaybediyordu.

Sonra bir iç müdahale ile Davutoğlu başbakanlığı bırakıyor, yerine her şeye evet demeye hazır Binali Yıldırım geliyor, böylece Türkiye tek adam dönemine ayak basmış oluyordu.

250’den fazla şehidin acısını hala yüreklerimizde hissettiğimiz 15 Temmuz 2016 ihaneti ya da darbe teşebbüsü Türkiye’nin siyasi tarihinde bir başka dönüm noktasının başlangıcını oluşturuyor, 2017’deki anayasa referandumu ile dönemeç tamamlanıyor ve belirsiz bir istikamet görünüyordu. Bu istikamet zamanla denge ve denetlemenin olmadığı, yasama, yürütme ve yargının neredeyse tek elde toplandığı, Meclisin asli fonksiyonunu kaybettiği bir yönetim şeklini işaret ediyordu. Rasyonalite bütünüyle terk etmişti bizi. MHP aklı ile yol almaya başlamak Ak Parti için ne büyük bir talihsizlikti.

Bugün Türkiye, 2014’e göre hangi noktada? Buna karar verirken ele alınan kriterlere göre cevabın değişken olacağını biliyorum. Evrensel demokrasi, özgürlük, hukuk ve yönetim standartlarıyla başı hoş olmayanların mevcudiyetinin de farkındayım. Onların işi zor. Savunma sanayii ve fizibilitesi olmayan altyapı yatırımlarındaki kısmi başarıları her şeyin önüne koyacaklar olduğunu da göz ardı etmiyorum. Ancak yukarda saydığım kriterlere göre bir hayli gerilerde olduğumuzu üzülerek söylemek zorundayız. Bu kriterleri umursamayabiliriz. Ancak unutmayalım ki Türkiye’de iş yapmak, yatırım yapmak isteyenlerin önüne yaramaz danışmanlar önce bu kriterleri koyuyorlar. Hukuksal öngörülebilirlik olmayan yerlere de pek iyi gözle bakmıyorlar. Ondan sonra da biz %12 gibi fahiş faiz oranlarıyla döviz borçlanmak zorunda kalıyoruz. Zaten borcu borçla döndüren bir ülkeyiz ama borçlanma maliyetimiz büyük bir hızla artıyor.

2023 hedeflerinden bahsetmek anlamsız hale gelmiş durumda. Şimdi 2053 vizyonuyla teselli arıyoruz. Bırakın dünyada ilk on ekonomi arasına girmeyi 2012’lerdeki on yedincilikten yirmi birinciliğe gerilemiş vaziyetteyiz. Eğitim alanı zaten çıkmaz içinde. Chip üretimi için Türkiye’de yatırım yapmaya davet edilen Intel “sizin OECD PISA skorlarınız düşük” diyerek olumsuz cevap veriyor.

Cumhuriyet değerleri herkesi kucaklayıcı ve kapsayıcı olamadı. Bunun sıkıntısını çok çekti Türkiye. Ak Parti başlangıçta bu iddia ile yola çıkmıştı. O yolda da epey mesafe kat etti. Ancak Ak Parti’nin sonradan kullandığı kutuplaştırıcı dil buna mâni oldu. Siyaset dilinin belki herkesi kucaklaması beklenemez ama yine de temel değerlerde böyle bir kapsayıcılık yolundaki ilerleme duraklamadan devam ettirilebilirdi, olmadı. Bunun yerine dinin araçsallaştırılması pek çok kimseyi dinden uzaklaştırdı. Gençler arasındaki din soğukluğunun sebeplerini başka nerede aramalı?

Ak Parti’nin kaçırdığı büyük fırsat anayasa referandumuyla ortaya çıktı. Ak Parti evrensel standartlarda bir demokrasiyi tesis etmek yerine otoriter bir anlayışa doğru evrilmesi muhtemel bir düzene sarıldı. Bu çok önemli bir fırsattı. AB ile ipler kopma noktasına doğru gitti. Daha sonra Avrupa Konseyi demokrasiyle bağdaşmayan kararları sebebiyle Türkiye’yi yeniden denetime aldı.

31 Mart ve 23 Haziran yerel seçimleri Ak Parti’yi ikaz babında önemli sonuçlar doğurdu. Bu seçimlerin muhasebesi yapılmadı Ak Parti’de. Ak Parti çevrelerinde “İstanbul’u kaybetmek Türkiye’yi kaybetmekle eşdeğerdir” söylemi çok konuşulurdu ama sonradan hiç hatırlanmadı.

Şimdi Türkiye hukukun yerlerde süründüğü, ekonominin can çekiştiği, özgürlükler yerine baskıcı bir anlayışın hâkim olduğu, bilimsel anlayışın hiç gözetilmediği bir garip ülke oldu. Fırsat kaçmıştı bir kere.

Öyle ki baş edilemeyen enflasyonu marketlere talimatla fiyat düşürterek aşağı çekebileceğini zanneden, ilkel yöntemlerden fayda uman bir anlayışın içine yuvarlanıyoruz. Mevduat faizini %14’e indirerek faizin zararlarından kurtulmayı ümit ediyoruz ama kredi faizlerinin %35-40 olmasını hiç umursamıyoruz. %80 enflasyonla mevduat faizlerinin bir anlam ifade etmeyeceği ortadayken kur korumalı mevduat gibi oyuncaklarla fakirden alıp zengine vermeyi marifet sayıyoruz.

Ak Partinin iktidardaki 20 yılını 10+10 olarak sınıflamak galiba daha iyi olacak. Biri başarılarla, diğeri kaçan fırsatlarla dolu.

Ak Parti için çıkış yolu var mı? Bence var… Bunu temenni ediyorum…

 

 






Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 130840 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33179 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18360 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16354 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16091 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15423 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14674 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14633 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14509 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14398 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14340 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14062 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14044 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14021 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 13935 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13676 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13580 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13502 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13336 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13314 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13297 Okunma
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13278 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12775 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12708 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12569 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12489 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12358 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12278 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12128 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12121 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12115 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12069 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12043 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 11955 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 11936 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 11897 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11790 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11506 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11504 Okunma
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11497 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11418 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11219 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11120 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11075 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11061 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11049 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11043 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11009 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 10995 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 10988 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 10959 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 10931 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 10925 Okunma
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 10917 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 10910 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 10903 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 10891 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 10880 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10782 Okunma
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10780 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10754 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10695 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10623 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10584 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10454 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10425 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10414 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10371 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10329 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10303 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10268 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10267 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10240 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10203 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10134 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10073 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 9962 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 9961 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 9925 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9884 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9757 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9755 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9753 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9713 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9671 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9647 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9615 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9587 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9525 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9440 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9433 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9356 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9343 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9315 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9202 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9181 Okunma
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9169 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9165 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm/sermaye III. dünya savaşı derdinde ama
26.10.2015 9131 Okunma
1 Yorum 26.10.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm değerlendirmeleri ve çözüm
30.01.2016 9090 Okunma
1 Yorum 30.01.2016 14:35


© 2025 - Akevler