Kapitalizm değerlendirmeleri ve çözüm
Kapitalizmi koruma ve bir şekilde sürdürme sancıları devam ediyor… Kapitalizm de diğer “izm”ler gibi can çekişiyor ve can havliyle hayatta kalma mücadelesi veriyor… Aslında beş asırlık tarihiyle kapitalizmin insanlığa yaşattıkları belli, dünyanın sistem ve düzen olarak geldiği nokta da belli ve artık tahammül sınırlarını aynen komünizm ya da sosyalizm (SSCB) gibi veya daha da beter olarak aşmış durumdadır.
Kapitalizm ile ilgili okuduğum bir tanımlama da aynen şöyle: Bencillik ve kişisel çıkarı temel alan, ahlakî kısıtlardan soyutlanmış, hatta para kazanma hırsının ötesine geçerek tahakküm ideolojisine dönüşmüş modern bir paganlık. Kapitalizm 'insan'ın ele geçirilip çarpıtılmasının bir hikâyesidir. (Abdullah Muradoğlu) Şu değerlendirme de önemli: Özü itibariyle kapitalizm eşitlikçi ve adaletli bir sisteme dönüşemez, bu onun tabiatına aykırı. Kapitalizm adalet dağıtan, eşitlik sağlayan bir sistem hiçbir zaman olmamıştır. Son 200 yılımız, şişeden çıkmış azgın, doyumsuz bir cini andıran kapitalizmin insanların hayatlarını boydan boya yarıp geçerek estirdiği trajedilerin, çılgınlıkların ve sömürgeciliğin tarihi değil midir? Kapitalizm insanı kirletmekle kalmadı, tabiatı da ifsâd etti. İnsanlık, kapitalizmin son yüz yıl içinde yaptığı tahribatı onarmak için ağır bedeller ödeyecek...
Sorunun ana kaynağı Sermaye yani SÖMÜRÜ SERMAYESİ ve onun beş asırdan beri oluşturup insanlığa dayattığı SÖMÜRÜ SİSTEMİ.
Genel olarak SERMAYE ve özel olarak sermaye sahipleri üretimden ve reel ekonomiden kaçıyor, faizli finansal sektörlere yöneliyor. Sanayiciler birer ikişer faizci banker oldular. Finans sektörü kısa vadede kâr açısından çok daha verimli hale geldiği için sermaye reel ekonomiden vebadan kaçar gibi kaçıyor. Bu durumun sorumlusu sadece sermaye sahipleri değil. Asıl ekonomik ortamı finansal sektör için çok cazip hale getiren mevcut sömürü sistemini yani zalim düzeni yargılamak lazım...
Bu değerlendirmeler Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi olup abisi Mustafa Koç’un vefatından sonra holdingin başına geçmesi söz konusu olan Ali Koç’un kapitalizm ile ilgili yaptığı değerlendirmeler vesilesiyle de yapılıyor. Ali Koç kapitalizmin daha sürdürülebilir, eşitlikçi ve adaletli bir sisteme dönüşmesini temenni edebilir, ama özü itibariyle kapitalizm eşitlikçi ve adaletli bir sisteme dönüşemez, bu onun tabiatına aykırı. Kapitalizm adalet dağıtan, eşitlik sağlayan bir sistem hiçbir zaman olmamıştır. Zaten Ali Koç’un nihai değerlendirmesi de şöyle: “Benim açımdan konunun temeli, kapitalizmin ortadan kaldırılması ya da yok edilmesi değil, kapitalizmin daha sürdürülebilir, eşitlikçi ve adaletli bir sisteme dönüşmesi.”
Peki, Ali Koç’un bu dediği mümkün müdür?
Bize göre mümkün değildir.
Çözüm var mı?
Elbette var: ORTAKLIK EKONOMİSİ…
Bu isme, bu kavrama şimdiden hafızanızda en önemli yeri ayırın diye öneriyorum. ADİL DÜZEN ve ADİL EKONOMİK DÜZEN çalışmalarımız teorik ve pratik olarak tamamıyla KAPİTALİZM başta olmak üzere bütün “izm”lere alternatiftir.
1967’den beri yani yarım yüzyıldır yaptığımız ve hâlen yapmaya hazırlandığımız çalışmalarımızla bu yöndeki çabalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.
Zira…
Dikkat edilirse, yukarıdaki değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere, çağımız dünyası özellikle “SÖMÜRÜ, SİSTEM, DÜZEN” sorunu vardır ve mevcut “ZALİM DÜZEN” sadece “sorun” üretirken “çözüm” üretmesi, hele hele en büyük ihtiyaç gibi görünen “ADALET” sağlaması söz konusu bile değildir.
Erbakan Hocamızın dediği gibi; tek çıkar yol ve çözüm “ADİL DÜZEN”dir.