Reşat Nuri Erol
Mehmet Tekelioğlu; ‘Kürek Cehennemi’
2.02.2022
1962 Okunma, 0 Yorum

‘Kürek Cehennemi’

 

Mehmet Tekelioğlu

 

Okumaya başladığım bir kitabı yarım bırakmak gibi bir adetim yoktur, kitaba saygısızlık sayarım bunu. Ne kadar sıkıcı olursa olsun inatla onu bitirmeye çalışırım. Bazen başlığına bakarak aldığım bir kitapta aradığımı bulamadığım olur, olsun, onu da bitirmek için gayret ederim.

Fakat bu konuda benim bir sabıkam var. Çocuk sayılacağım bir döneme ait. Evimizde babamın mütevazı bir kitaplığı vardı. İlkokul mezunuydu babam. Biz dört kardeşi oyalayacak kadar kitap ve dergi vardı o sevimli kitap dolabımızda. Mesela Yedi Gün dergilerini hatırlıyorum. Ciltli haldeydi. Çok şey okudum oradan.

İşte bu küçük kitaplıkta elime geçen ‘Kürek Cehennemi’ adlı romanı yarım bıraktığımı dün gibi hatırlıyorum. Ortaokula gidiyordum galiba. Niçin okuyamadım, bilmiyorum. Daha sonra kitap düşkünlüğüm arttı ama Kürek Cehennemi bir daha elime geçmedi. Akıbeti ne oldu, bilmiyorum. Sık sık ev taşımanın bedelini ödedi sanırım.

Bugünlerde aklıma düştü yeniden. Meclisin kütüphanesinde çalışıyordum bir yazı için. Birden acaba Kürek Cehennemi burada var mı diye düşündüm. Baktım, var katalogda. İstedim ve okumaya başladım. O kadar da sıkıcı değilmiş ama yazar hapishanede bizzat yaşadığı olayları anlattığı için çocuk çağımda bana zevk vermemiş anlaşılan.

Kürek Cehennemi diye okuyunca aklıma önce eski zamanların kadırgalarındaki kürek mahkumları gelmişti. Fakat burada zorunlu hizmetteki hükümlüler anlamıyla kullanılmış. Sanırım bu İtalyanca ve Fransızcada kullanılan şekli. Çünkü roman bütünüyle bir hapishanede geçiyor.

Yazarı Tullio Murri. Bir İtalyalı.  Hüseyin Cahit Yalçın çevirmiş dilimize. 18 yaşındaki bir genç mahkûmun İtalya hapishanelerindeki hayatı. İlginç olan, roman yazarının, anlattığı hapishanelerde hükümlü olarak 17 yıl geçirmiş olması.

Cesarino naklen geldiği hapishanede daha ilk andan itibaren başgardiyanın tacizlerine maruz kalır. Atölyelerdeki çalışma şartları ve gaddar ustaların baskıları onu çekilmez bir hayatın içine iter. Genç Cesarino diğer mahkumların ahlaksız teklifleri karşısında öfkelenir, kavga eder. Her kavgada haksız duruma düşürülür ve hücre hapsine yollanır. Yine de direnir. İyi niyetli sandığı atölyelerdeki ustaları zamanla onu olmadık işlerin içine çekmeye çalışır. Her seferinde başı belaya girer. Başgardiyan zaten ona düşmandır, şikayetlerini arz etmek istediği Müdür Bey, Necip Fazıl’ın anlattığı gibidir: “Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!/ Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...”

Cesarino ne kadar kendini korusa da artık ‘kötü oğlan’ olarak anılmaya başlar. Onu korumaya kalkan bir iki iyi niyetli mahkûm da beladan kurtulamaz. Hapishanedeki haksızlıkları yukarı taşıyanlara casus gözüyle bakılır. Bu mahkumlar her seferinde başgardiyan tarafından yalanlanır ve netice hücre hapsi olur. Cesarino annesine mektup yazmak için yanıp tutuşur ama bu arzusu da şöyle ya da böyle engellenir.

Hapishanede açlık artık çekilmez hale gelmektedir. Yanında çalıştığı ustalar eline geçmesi gereken üç beş kuruşun çoğunu iç ederler. Nakledildiği hapishanelere, kendisine takılan kötü yakıştırma da anında ulaşır. Henüz vardığı bu hapishanelerden birinde başgardiyanın huzuruna çıkmayı beklerken oradaki mahkumlardan biriyle ayak üstü konuşmaya başlar. O mahkûm başgardiyana lamba işlerinden anladığını söylemesini tenbihler, benim yanımda rahat edersin der.

Gerçekten ilk zamanlar çok iyi anlaşırlar, işleri icabı sabit bir mekânda bulunma mecburiyeti yoktur. Hiç değilse iç huzurunu biraz yakaladığını zanneden Cesarino’ya zamanla ustası ahlaksız tekliflerde bulunmaya başlar. Direnir. Hastalanır. Kan kusmaya başlar. Doktor bunlar hapis hayatında normaldir diyerek aldırmazlık içine girer. Çeşitli şikayetlerden bir sonuç alamaz. Başka yere verilir. Artık gıdasızlık canına tak etmiştir. Başlangıçta kendisine iyi davranan sepet ustası zamanla onu taciz etmeye başlar. Cesarino ustasının arzularına ram olur. Çaresizlik onu bitirmiştir.  Çalıştıkları yerden ara sıra kaybolmaları başka mahkumların dikkatini çeker. Nihayet bir gün basılırlar. Mahkumlar bunu gardiyanlara duyurmamak için şart koşarlar: Biz de… Cesarino bayılıp kan kusuncaya kadar…

Sonra revire götürülür. Pislik içindeki katlardan birine yatırılır. Burası ölüm koğuşu olarak bilinir. Nihayet cezasının son bulacağı günün öncesi akşam ölüsü çıkarılır.

Bu kısa özeti niçin verdim? Kendine dürüst, kendine Müslüman, kendine demokrat, kendine liberal insan tipleri bu hikayedekilere çok benziyor. Kendin için istediğini başkaları için de iste, kendin için istemediğini başkaları için de isteme hakikatini nasıl göz ardı ettiğimize iyi bir örnek bu hikâye. Hikâyenin sonlarına doğru, içerde makul kalabilmiş ve Cesarino’ya kol kanat gerdiği için adı casusa çıkmış bir mahkûmun, bir grup Napolili mahkûma seslenişi, intizarı ve serzenişi var. Cesarino’ya kurdukları tuzaklara isyan ediyor ve pek çok hakikati dile getiriyor. Biraz uzun ama onu buraya almadan edemiyorum:

“Pek haksız olan hakaretlerinizi affediyorum. Emin olunuz, artık atölyeye gelmeyeceğim. Fakat buna rağmen tekrar ediyorum: kabahatlisiniz. Ağzınızdan belki bin defa işittim, hâkimlerden, adaletten şikâyet ediyordunuz. İnsanları delilsiz mahkûm ediyorlar, satıyorlar, manasız bir cezaevi sistemi ile ahlak bozuyorlar, cezaevinden çıkmış mücrimler üzerinde emniyet müdürlüğünün icra ettiği hususi nezaret ve tarassut dolayısıyla cani ve sabıkalı olmağa sevk ve tahrik ediyorlar diyordunuz.  Fakat, söyleyiniz bana, sizin kendiniz bile adalete hürmet edemezseniz bütün bunlardan nasıl şikâyet edersiniz? Masumları mahkûm ettirmek ve mücrimleri affettirmek için yeni yeni adli hatalar ihdas etmeye çalışıyorsunuz. Yalancı şahitler arıyorsunuz, hakikate karşı tertibat alıyorsunuz, adaleti şaşırtmaya uğraşıyorsunuz. Kendi yaptığınız şeyleri başkaları yapınca bir kusur diye telakki etmeye hakkınız olur mu? Kendinizin ortaya çıkardığınız yalancı şahitliklere istinat ederek masumları mahkûm ediyorlar diye hakimlere nasıl kabahat bulabilirsiniz? Başkalarına karşı, size hiçbir fenalık etmemiş zavallı bir gence karşı sizin kullandığınız silah sanki farklı bir şey midir? Yarın başkaları da bu vasıtalara müracaat ederlerse nasıl ağzınızı açabileceksiniz? Adalete hürmet ediniz ve iptida kendiniz başlayınız. Çünkü siz zulüm ve tazyik görenlerdensiniz. Doğruluk ve adalet için misal teşkil ediniz. Siz bir kurbansınız, başkaları da kurban olmamak için önayak olunuz. Fenalığın ne olduğunu bilirsiniz. Çünkü fenalık görüyorsunuz. Fenalığa karşı takip ettiğiniz doğruluk mesleği ile propaganda yapınız. Kendiniz İlk fırsatta o ayıpladığınız hakimlerden daha ahlaksız olduğunuzu ispat edecek olursanız bütün o yanıp sızlanmalarınız neye yarar?”

Yazar bu serzenişin ardından şunları ilave ediyor: “Napolililer kâtibin doğru söylediğini derhal anlamışlardı. Fakat ne yazık ki ahlaksızlıklarını itiraf edemeyecek derecede ahlaksızlıkta ileri gitmişlerdi.”

Sözü günümüze getirmeli miyim, bilmiyorum.

Bir toplulukta ahlaksızlık kanalları açıksa, akıbet iyi değildir. Ahlak derken sadece bel altını kastetmediğimi özellikle belirtmem gerekiyor. Ticari ahlak da var maksadımın içinde, medya ahlakı da entelektüel ahlakı da siyaset ahlakı da… Bir zamanlar “siyasetin tek limanı ahlaktır” deniyordu, var mı öyle bir alâmet Allah aşkına… Her şeyin istismar edildiği, her şeyin siyaset adına kullanılabilir sayıldığı bir yerde ahlaktan bahsetmek abes değil mi?

28 Şubat dönemindeki hukuksuz muamelelere isyan edenlerin bugün benzer tavırlar içine girmeleri insanı derin derin düşünmeye sevk edecek çapta.

28 Şubat döneminde üniversitelerdeki haksız hukuksuz işlemlere şahit olmuş birisiyim. O derecede üniversite hayatından bıkmış ve yorulmuştum ki bin bir emekle hazırladığım notları, çalışmaları ve kitaplarımı dağıtmış ve ‘ben bir daha üniversiteye dönmem’ demiştim. Büyük konuşmuşum. Dönmek ve bütün o notları ders verebilmek için yeniden hazırlamak zorunda kaldım. Sonra bir baktım ki 28 Şubat’a benzer bir muameleyle, yukarılardan gelen “gönderin bunu” talebine direnemeyenler eliyle üniversiteden, önceki gönüllü ayrılışımın aksine bu kere mecburen ayrılmak durumunda kaldım.

Bu benim maruz kaldığım bir haksızlıktı. Ama benden çok daha fazlasına maruz kalanlar var. Osman Kavala bunlardan biri. Hiçbir mazeret bir insanın 4.5 sene tutuklu olarak hapsedilmesini haklı gösteremez. Tutuksuz yargılanmasına hayır diyen de yok iken üstelik. Tayyip Erdoğan’ın, okuduğu şiir bahane edilerek hapse atılışını ne kadar yanlış buluyorsam Osman Kavala’nın sudan sebeplerle tutuklu yargılanmasını da o kadar yanlış buluyorum. Üstelik Allah’ın “bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun” çağrısına rağmen…

28 Şubat’ta liyakat göz ardı edilmiş ve bugün hükümferma olanlar çok itiraz etmişlerdi. Şimdi aynı vaziyet yok mu? Tanıdığım nice liyakat sahibi insan ya kızağa çekildi ya da genç yaşta emekliliğini isteyip, ayrıldı. Yerlerine gelenlerin tercih edilme sebebi liyakat değil sadakat…

28 Şubat’ta vakıfları ve dernekleri sudan bahanelerle kapatanlarla Şehir Üniversitesini kapatanları aynı hizada gördüğünü söyleyenlere ben ancak haklısınız diyebiliyorum.

Dün başörtülü çocuklara gözyaşı döktürenlerle, meslek liselilere üniversiteleri kapatanlarla bugün mülakatlarla gençleri ağlatanların aynı anlayışta olduğunu görerek üzülmeyelim mi?

Cesarino’yu kahreden neydi kürekte, haksızlıklar mı, işkence mi?

Ne diyeyim. Kim anlar halden, kim anlamaz, bilmiyorum. Ben susayım Niyâzî-i Mısrî’yi Elif Ömürlü seslendirsin: Bu fenâ gülzârına bülbül olanlar anlamaz”.

 

 

 

 






Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131241 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33290 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18488 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16468 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16341 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15527 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14767 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14758 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14605 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14513 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14436 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14252 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14180 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14139 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 14017 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13765 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13744 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13620 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13473 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13432 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13425 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13421 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12904 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12822 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12651 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12611 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12489 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12377 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12245 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12214 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12211 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12192 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12178 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12093 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 12092 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 12056 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11882 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11659 Okunma
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11616 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11596 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11479 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11322 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11254 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11211 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11182 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11178 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11171 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11113 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11087 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11087 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 11062 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 11028 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 11028 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 11027 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 11013 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 11012 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 11008 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 10998 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10905 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10900 Okunma
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10878 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10824 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10711 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10692 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10590 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10532 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10531 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10517 Okunma
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10455 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10443 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10427 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10365 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10362 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10297 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10259 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10170 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10075 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10046 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 10029 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9959 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9899 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9888 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9846 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9841 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9825 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9793 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9762 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9654 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9634 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9629 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9565 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9510 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9482 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9437 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9296 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9290 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9289 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9276 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9241 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm değerlendirmeleri ve çözüm
30.01.2016 9186 Okunma
1 Yorum 30.01.2016 14:35


© 2025 - Akevler