AK Parti ve Bülent Arınç’ın fahiş hataları
Üstadın Süleyman Karagülle, bu haftaki müşterek bir çalışmamızda anlatıyor…
Ülkemizdeki bu kritik dönemde istifade edilmesi ümidiyle aynen aktarıyorum…
Bülent Arınç daha talebe iken Manisa teşkilatımızda çalışmaya başlamıştır. Aynı dönemde İzmir Akevler’in hakemleri arasında yer almıştır. Daha talebe iken çok akıcı konuşma yapabilirdi. Nur medresesi ile ilişkisi olduğu halde samimi Millî Görüşçü olmuştur.
Konuşmalarında iğneleyici konuşmalar yaptığı halde, samimiyetine inandığımız için ne ben ne de Erbakan ona karşı en küçük kırgınlık hissetmezdik.
AK Parti’nin kurucusu oluncaya kadar karşılıklı dostluk ilişkimiz devam etmiştir. AK Parti’de iken, AK Parti’nin kapanma davasında kendisiyle görüşmek istediğim halde benimle görüşmemiştir! Ondan sonraki ilişkilerimiz askıya alınmıştır.
Bülent Arınç’ın şahsî ihtirasları yoktur, hukuk bilgisi yeterli değildir.
***
TRT kanallarından birinde kendisini dinledim ve sonuna kadar programı takip ettim.
Ben Bülent Arınç’a çok kıymet verir onu fazla değerlendirirdim...
Bendeki hatalardan biri de bu olmuştur, insanlardan fazla şeyler beklerim.
Oysa onların gücü o kadardır.
Bülent Arınç, TRT’deki mezkûr programda, gelecekleri en yüksek seviyeye geldiğini, vazifesini yaptığını ve artık istirahat edeceğini beyan etmiştir...
Bülent Arınç, AK Parti’nin de büyük başarılar kaydettiğini, ülke sorunlarının çözüldüğünü, mevcut kadronun çekilmesinde bir sıkıntı olmayacağını söylemiştir...
Bülent Arınç’ı dinledikten sonra hatamı anladım. İnsanları yetiştirmeden belli makamlara getirirseniz, onlardan daha fazla bir şey bekleyemezsiniz.
Bu onun/onların bir hatası veya eksikliği değildir.
Hata sizdedir.
Hata, kişilerden yapamayacakları şeyleri beklemektir.
***
Bülent Bey’den asıl bundan sonra hizmet beklerken, benden 20 yaş küçük olan Bülent Arınç yapacaklarının bittiğini iddia etmektedir!
Asıl kötü taraf, yapılacak çok şey kalmadığını söylemektedir!
Fatih’in babası da öyle sanmış ama sonra tekrar tahta dönmek zorunda kalmıştır.
Dolayısıyla Ak Parti ve Bülent Arınç fahiş hata yapmaktadır.
***
On yıl içinde neler olmuştur biliyor musunuz?
Anlatalım…
Evet, tebliğ ve uyarı görevimiz gereği anlatalım…
Geçmişi de özetleyerek kısaca anlatalım; belki okur/lar da uyanır/lar…
***
1- 1960’da Türkiye’nin dış borcu 30 milyar dolardı, şimdi 600 milyar dolar!
1950-1960 dönemindeki on sene içinde Türkiye “tarım dönemi”nden “sanayi dönemi”ne geçmiştir. Ayrıca yine bu dönemde KİT’ler etkili bir şekilde harekete geçirilmiştir.
1997’de biz iktidarı bıraktığımız zaman dış borç 80 milyar dolar olmuştur.
37 senede borcumuz 50 milyar dolar artırılmış ama ülke mamur hâle getirilmiştir.
28 Şubat hükümetleri beş yılda 70 milyar borç yaparak Türkiye’nin dış borcunu 150 milyar dolara çıkardılar.
Bugün -yani AK Parti iktidarının onuncu yılında- dış borç 600 milyarın üzerindedir.
Yani…
Türkiye, Demokrat Parti döneminin 20 katı borçlandırılmıştır!
Bu arada Türkiye’nin birikimi KİT’ler de satılmıştır!
(Bitmedi, devamı var.)