Anayasasız “zalim düzen” debelenmeleri-2
“Anayasa… Adalet… Kalkınma… Zulüm… Sömürü… Faiz… İslâm… İslâm Düzeni… Adil Düzen… Adil Ekonomik Düzen… Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası…” diyorduk, üç gündür… Bunlar yoksa hukuksuzluk, adaletsizlik, zulümler ve musibetler vardır… Nitekim dünya ile birlikte bu “ZALİM DÜZEN” içinde debelenip duruyoruz…
İşte, üç-dört gündür ve daha önce de konu ile ilgili yazdıklarımıza istinaden, “hatırlatmalarımıza ve uyarılarımıza” devam ediyoruz; “bize düşen açık tebliğdir.”…
***
Anayasa baştan yargıyı ele alır, yargının oluşması şeklini ve yetkilerini ortaya koyar.
İnsanlar 60 bin yıldır varlar...
Hukuk düzeni şeriat ise ancak 6 bin senedir vardır...
İki müessese hep var olmuştur. Toplulukların her zaman “bir başkanı” olmuştur. Toplulukta her zaman adaleti tesis eden iki kişi yani “hakemlik sistemi” var olmuştur.
Kanunsuz ve ordusuz topluluklar yaşamıştır ama “başkansız ve hakemsiz” topluluk insanlık tarihi boyunca hiç var olmamıştır.
Anayasa çalışmaları işte bunlarla işe başlamalıdır.
Önce OCAK, BUCAK, İL VE DEVLETLERİN oluşması ele alınır. Başkanların seçilme şekilleri ortaya konur. Böylece “başkanlık sistemi” çağımızın gereklerine göre düzenlenir. Sonra “HAKEMLİK SİSTEMİ”ne geçilir, hakemlerin nasıl oluşacağı ortaya konur. Başkanlar da dâhil herkes hakemlerin kararlarına uyarlar. Hakem kararlarına uymayanları başkan emrindeki silahlı güçle yerine getirir. Anayasa bir sahifelik kısacık bir metin de olabilir. Ondan sonrası uygulamadır ve yargı denetimindedir.
Örnek olarak şunu söyleyelim. “Anayasa Alt Komisyonu” kurulmuştur. Uzlaşarak anayasa yapacaklardır. Şimdiye kadar yuvarlak ve herkesçe kabul edilen lafları önermenin dışında hiçbir şey yapmamışlardır, temennilerle vakitlerini doldurmuşlardır!
Oysa şimdiye kadar anayasa hazır olmalı idi.
Neden ilerleme olmamıştır?
Olmamıştır, olamaz… Çünkü usul yanlışlıkları vardır.
Anayasa Alt Komisyonu uzlaşma maddelerini getirmeliydi. Bir madde üyelerden birisinin teklifi ile müzakere edilir. Herkes görüşlerini ortaya koyar. Sonunda teklif eden son şeklini verir. Diğer üyelerin hakemlere gitme yetkisi vardır.
Taraflar birer hakem seçerler.
Hakemler de başhakemi seçer.
Hakemlerin aldığı kararı taraflar kabul ederler.
İşte uzlaşma böyle sağlanır.
***
Biz Akevler İzmir ve İstanbul kooperatifleri olarak kırk seneden fazla kooperatif içinde deneyerek “ANAYASA” hazırlamaktayız. Bu amaçla kurduğumuz partilerin devamı gibi olan parti anayasa ekseriyeti ile iktidardadır. Onları oraya Millî Görüşçülerin çalışmaları getirmiştir. İleride tarih bunları kaydedecektir. Bizden başka yeryüzünde “görevleri sayan anayasa modeli” üzerinde çalışan, “uzlaşmalı anayasa” üzerinde çalışan hiçbir kuruluş yoktur.
Bu birikim ve tecrübelerimizden yararlandırmak için görüşme talebinde bulunduk…
Beyler, bakanlar ve daha nice yetkili ve de etkililer kooperatifle görüşmezlermiş!!!
Canınız isterse; görüşmezseniz “ZALİM DÜZEN” içre debelenip durursunuz...
Kooperatiflerle görüşmeyeceklerine “kim/ler” karar vermiş?!.
Onu bulmak ve tarihe ibret olarak geçirmek gerekir.
Bugün bunlardan söz edilmiyor ama ileride bunları Ergenekon’dan daha önemli dava konusu yapacaklar… Bunu biz yapmayacağız... Yapılması gerekeni Allah yapacaktır... “Her söze neden kulak vermediniz?” diye soracaktır; dünyada ve âhirette…
Ve’s-SELÂM…