Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; Eski Alışkanlıklar, Yeni Yaklaşımlar ve
12.07.2018
3203 Okunma, 2 Yorum

 

Yeni yönetim sistemi, eski alışkanlıklar, yeni yaklaşımlar ve 15 Temmuz

 

Mehmet Tekelioğlu

mtekeli35@gmail.com

 

Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçiş yapıyor. Yeni bir sisteme geçiş, Türkiye’nin sorunlarına da yeni bir yaklaşımı beraberinde getirecek mi diye meraklananlar arasında ben de varım. Kimileri için bu, yeni bir yaklaşım gerekli mi şeklinde de ele alınabilir.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeni yönetim sistemine geçiş töreninde yaptığı konuşmada Türkiye’de şimdiye kadar uygulanan ve zayıf noktalarını bir türlü takviye edemediğimiz parlamenter sistemden şikâyet ediyordu:

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle 150 yıla yaklaşan demokrasi arayışımızın ve 95 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca yaşadığımız denemelerin çok ötesinde yeni bir yönetim modeline geçiyoruz. Geçmişte yol açtığı siyasi, sosyal ve ekonomik kaoslar sebebiyle ülkemize çok büyük bedeller ödeten bir sistemi artık geride bırakıyoruz. Bundan sonra milletin doğrudan yetki verdiği ve dolayısıyla hesap sorma hakkına sahip olduğu Cumhurbaşkanı çalışmalarını yasama ve yargı organlarıyla uyumlu bir şekilde yürütecektir.”

Türkiye’nin önünde pek çok sorun var. Bu gayet tabii bir durumdur. Hedefleri büyük bir ülke olarak önümüzde çözüm bekleyen büyük sorunların olması kaçınılmazdır.

Gelin bunları teker teker saymak yerine belli başlı öbekler altında toplayalım.

Bunlardan birisi demokrasi sorunudur ve onun en önemli alt başlığı Kürt sorunu adını taşımaktadır. Birisi ekonomik sorunlardır. Birisi uluslararası ilişkiler sorunudur ve bunun da en önemli alt başlığı Suriye meselesidir. Bir diğeri kültür ve eğitim sorunlarıdır.  

Cumhurbaşkanı demokrasi ile ilgili hususların farkında olduğu için konuşmasının neredeyse hemen başlarında şu vurguyu yapmaktan kendini alamıyor:

“Yeni dönemde Türkiye demokrasiden temel hak ve hürriyetlere, ekonomiden büyük yatırımlara kadar her alanda daha ileriye gidecektir.”

Araya girip şu kadarını söyleyelim. Sadece yönetim sisteminin değiştirilmiş olması bu alanlarda kendiliğinden bir ileriye gidiş sağlayamaz. O halde Cumhurbaşkanının bu istikamette bazı adımlar atmasını bekleyebiliriz. Ancak henüz bu adımların neler olacağını ve hangi araçların kullanılacağını bilmiyoruz. Fakat Cumhurbaşkanı demokrasi üzerinde ısrarlı… Acaba tasavvurları arasında yeni yönetim sisteminin ve anayasanın uluslararası normlara daha da uygun olmasını sağlayacak hususlar var mı? Şöyle diyor:

“Bürokrasi değil, hizmet üreten bir devlet yapısını inşa etmiş durumdayız. Kılavuzumuz yine demokrasi olacak, milli iradenin üstünlüğü olacaktır. Her türlü hak ve özgürlükten, ülkemizin sahip olduğu tüm zenginliklerden, köken, inanç, meşrep, bölge, şehir farkı olmaksızın vatandaşlarımızın tamamının yararlanmasını sağlayacağız. Bu ülkede insanların herhangi bir sebepten ötürü dışlandığı, ötekileştirildiği, zulme maruz kaldığı dönemler inşallah bir daha geri gelmemek üzere geride kalmıştır.”

Bu ifadeler zamanın tahkikine muhtaç gibi geliyor bana.

Devlet yapısının bundan sonra bürokratik engeller mi yoksa hizmet mi üreteceği en azından şimdilik belli değil.

Türkiye, halının altına süpürerek Kürt meselesinden kurtulamaz. Cumhurbaşkanının yukardaki ifadeleri yeni değil. Uzun zamandır Ak Parti’nin her türlü ayırımcılığa son verdiğini zaten söyleyip duruyoruz. Bu husustaki tereddüt, Adalet ve İç İşleri Bakanlarının göreve devam etmesi sebebiyle izlenen politikalarda bir değişiklik olmayacağı noktasında toplanıyor. Unutmayalım, terörü, - bitmez ama- bitirsek de Kürt meselesini mevcut anlayışla bitiremeyiz. Ak Parti’nin vaktiyle ciddi olarak ele aldığı çözüm sürecinin kıymeti bilinmemiş olsa da, bu böyledir. Cumhurbaşkanımız Kürt meselesinde de demokrasi meselesinde de Devlet Bahçeli’yi dümeninde olduğu kendi kayığına bindirmeyi başarmalıdır. Kürt meselesini sadece bir terör meselesi olarak görmekten daha büyük bir üstü örtülü tehlike yoktur Türkiye için.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomi politikalarında ne gibi adımlar atılacağına dair henüz bir işaret vermedi. Törendeki konuşmasında çok büyük hamlelerden söz ediyor ama bunların detaylarını bilmiyoruz. Aynı şekilde eğitim ve kültür alanında atılacak adımlardan haberdar değiliz ancak bu konudaki eksikliğin farkında olmalı ki bir vurgu ihtiyacı duymuş.Şöyle:

“Eğitim ve kültür politikalarımıza geçmiş dönemlerden çok daha fazla önem vereceğiz. Türkiye’yi savunma sanayinden sınır güvenliğine kadar her türlü alanda güçlendireceğiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için, makroekonomik dengelerden yatırımlara kadar her alanda çok büyük hamleler yapacağız. Bugüne kadar tamamladığımız projelerimiz en büyük referansımızdır. Halen devam eden yatırımlarımızı ve milletimize taahhüt ettiğimiz projeleri hayata geçirmekle kalmayacak, çok daha büyük işlere imza atacağız.”

Sanırım ekonomik vaziyet acil müdahale gerektiriyor. Faizler %20’yi bir hayli aşmış, borsa son bir yılın en düşük seviyesini görmüş, dolar 4.85 lirayı geçmiş vaziyette. Artık dalgalı kuru devam ettiremeyiz sesleri duyuluyor. Yeni sistemin ilk günlerden zaaf içine düştüğü gibi bir algıya kapı açmadan bu tablonun düzeltilmesi iyi olmaz mı? CB Tayyip Erdoğan Brüksel’de gazetecilere dolar ve faiz düşecek derken acaba bir bildiği mi var diye geçti aklımdan.

Cumhurbaşkanı yeni sisteme geçiş konuşmasına Edip Cansever’in “Umuş” başlıklı şiirinin ilk dörtlüğüyle renk kattı. Şiirdeki “yeni bir başlangıç” hayırlar getirsin diye dua edelim. “Eski alışkanlıkların yerini yeni yaklaşımlar alsın” temennisini de ekleyelim:

“Bütün iyi kitapların sonunda/ Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda/ Meltemi senden esen/ Soluğu sende olan/ Yeni bir başlangıç vardır.”

Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında dualar da vardı. Onlardan biri şöyleydi:

“Ya Rab, bizi haksızlıktan, adaletsizlikten, zulümden berî eyle. Ya Rab; bizi, ailemizi, bütün yol arkadaşlarımızı yolların tuzaklarından koru.”

15 Temmuz hain darbe girişimi bir tuzaktı. Şimdi ikinci yılı dolmak üzere bu kıl payı kurtulduğumuz felaketin. Allah bizi korudu.

15 Temmuz’un gerçek hainlerinin çoğu elden kaçtı. O şaşkınlıkla olur olmaz pek çok masum kimseyi “hain ve darbeci” ilan etmek gibi bir yanlışın içine de düşüldü. Bu konuda onlarca yazı yazdığım için tekrara düşmek istemem. Bu travmadan kurtulmak gerekiyor. Ancak daha önce de yapıldığı gibi son olarak kamuda on sekiz binden ziyade görevlinin işine son verilmesi, her türlü haktan mahrum edilmesi olacak iş değil. İçlerinde benim de bizzat tanıdığım, yolu o hainlerin yanına semtine uğramamış kimseler var. Üstelik bu insanların kaçı darbeyi tasvib eder, kaçı şehitlerimize Fatiha göndermekten kaçınır, hiç düşünen yok mu, anlamak mümkün değil.

Şimdi Cumhurbaşkanımızın şu yukardaki duasına bakın bir, bir de yapılan işe… Haksızlık var, adaletsizlik var, zulüm var… Kul hakkı deyince yoksa sadece öksüzün ve yetimin hakkı mı anlaşılıyor?  Burada açıkça kul hakkına tecavüz yok mu?

Bu zulme uğrayanların bir kısmının yakınlarının FETÖ ilişkisinden söz ediliyor. Veda hutbesini hatırlayalım. Allah’ın elçisi ne buyuruyor: Herkes ancak kendi işlediği suçtan sorumludur.” Üstelik bu evrensel bir kural olmuş durumda. Bunun dışında hareket etmek zulüm değil de nedir Allah aşkına? Bu kararlara ortak olanlar adına endişeliyim şahsen ben. Birileri “alma mazlumun âhını …” derler diye endişeliyim...

15 Temmuz şehitlerine Allahtan rahmet diliyorum.

Yeni yönetim sisteminin hayırlı gelişmelere yol açması en büyük temennimiz olmalı…

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
12.07.2018
08:06


http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/mehmet-soysal/cumhurbaskani-erdogan-ucakta-2704961/


Cumhurbaşkanı Erdoğan uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı: Genelkurmay Başkanlığı MSB’ye bağlanabilir

Eklenme Tarihi12.07.2018 - 0:23-Güncellenme Tarihi12.07.2018 - 0:23

İlk yurt dışı ziyaretlerini Azerbaycan ve KKTC’ye yapan Erdoğan, uçakta gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Erdoğan gerekli görmesi halinde ikinci bir başkan yardımcısı atayabileceğini söyledi. Erdoğan ayrıca Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na (MSB) bağlanabileceğini de vurguladı

/* */

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şu anda bir başkan yardımcısı olarak atadık ama ileride bir ikinci başkan yardımcısı atama durumum da olabilir. Bir mesafe alalım, nerede bir aksama oluyor olmuyor bakarız. İleride durumu değerlendirir, gerekli görürsek gerekli adımı atarız” dedi. Bakan yardımcılarının da birden fazla olabileceğini belirten Erdoğan, “Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanabilir mi?” sorusuna da “Bağlanabilir, hiçbir manisi yok” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kıbrıs konusunda da şunları söyledi: “Bundan sonraki süreçte biz konumumuzu yine koruyacağız. Ama nereye kadar? Buna bir cevap bulmak kolay değil. Ama er ya da geç biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, herhalde bir karar vereceğiz. Olacaksa olacak, nasıl olacak bundan sonra bunu da siz düşünün diyeceğiz ve adımımızı da atacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ve Kıbrıs seyahati sırasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

GELENEĞİMİZİ SÜRDÜRDÜK: Türkiye’de gerek Cumhurbaşkanlığı gerek genel seçimlerde bir gelenektir, seçimlerin hemen ardından KKTC veya Azerbaycan’a ziyaretler yapılır. Şimdi yeni bir yönetim sistemine geçtik, hatta kısa bir süre önce Azerbaycan’da seçimler yapıldı, bu seçimlerin hemen ardından Sayın Aliyev bizi ziyaret etmişlerdi, şimdi de bizim seçimlerden sonra dedik ilk ziyaretimizi Azerbaycan’a yapalım. Aynı gün bir de KKTC’yi ziyaret etmek suretiyle geleneğimizi yine kararlılıkla sürdürelim istedik. Azerbaycan’a yaptığımız ziyaret çok çok verimli; samimi iki kardeş ülke arasında hukukun devamı mahiyetinde cereyan etti. Azerbaycan ziyaretimizde tabii ki bölgesel konuları da ele alma fırsatımız oldu. Özellikle enerji konusu bizim Azerbaycan’la en hayati konumuz. Zira gerek TANAP gerek TAP (Türk Akımı Projesi) kapsamında adımlarımız var.

FETÖ AZERBAYCAN’A DA SIZMIŞ: FETÖ ile mücadele konusunda da Azerbaycan’la iyi bir ilişkimiz var. Bu konuda bizim tespitlerimiz var ise kendilerine bildiriyoruz ve kendilerinden istiyoruz. Azerbaycan’da da FETÖ terör örgütü çok önemli yerlere sızmış durumda. Onlar da ciddi manada bunun sıkıntısı içerisindeler. Sağ olsunlar, bize yakaladıklarını teslim ediyorlar, biz de kendilerinden sürekli istiyoruz. Bundan sonraki süreçte de işin yakın  takipçisiyiz.

İKİNCİ YARDIMCI OLABİLİR: (Cumhurbaşkanı Yardımcısına nasıl karar verdiniz?) Fuat Oktay Bey özellikle Başbakanlık’taki Müsteşarlığı döneminde, AFAD’daki çalışma döneminde başarılı bir isimdir. Amerika’da önemli yerlerde çalıştı. Ben endüstri mühendislerine çok dikkat ederim, devlet yönetimlerinde de başarılı olurlar. Fuat Oktay üretimi ve katkısı ile MGK’larda yaptığı sunumlar ile hep dikkatimi çekmiştir. Bunun burada da yansıyacağına inanıyorum. Şu anda bir başkan yardımcısı olarak atadık ama ileride bir ikinci başkan yardımcısı atama durumum da olabilir. Bir mesafe alalım, nerede bir aksama oluyor olmuyor bakarız. İlerde durumu değerlendirir, gerekli görürsek gerekli adımı atarız.

Kıbrıs’ta ‘bundan sonra siz düşünün’ diyerek adım atarız: KKTC’deki gelişmeleri de BM çerçevesinde gerekli tüm katkıları bizler bugüne kadar sürdürdük. Özellikle Kofi Annan döneminden beri işin içinde bizzat olan bir kişi, o süreci, takvimi iyi bilen bir kişi, Kıbrıs sorununu çözmek için teşvik eden benim. Annan iki kez bana geldiğinde ve ‘artık çözemiyorum’ dediğinde, ‘Beraber girelim, Türkiye sizi mahcup etmeyecek göreceksiniz, biz her zaman Rum kesiminin bir adım önünde olacağız’ dedim. Bu görüşmeyi biz Davos’ta yapmıştık. Annan bir hafta süre istedi ve bir hafta sonra görüşmeler başladı. Tabi biz yine üzerimize düşeni yaptık. Tabii bizim için en önemli macera Bürgenstock macerasıydı ve bunu ciddi manada ele aldık maalesef yine sözlerinde durmadılar. O günden bu güne ne zaman masaya bu konu gelse Güney Kıbrıs masadan öyle ya da böyle her zaman kaçmıştır. Türkiye garantör ülke olarak kararlı duruşunu koymuştur. Maalesef diğer garantörler aynı tavrı ortaya koymamışlardır. Bundan sonraki süreçte biz konumumuzu yine koruyacağız. Ama nereye kadar? Er ya da geç biz Türkiye Cumhuriyeti olarak herhalde bir karar vereceğiz. ‘Olacaksa olacak, nasıl olacak bundan sonra, bunu da siz düşünün’ diyeceğiz ve adımımızı da atacağız.

'EMİNİM FAİZ DÜŞECEKTİR'

(Kabine açıklanırken doların yükselmesi) Birileri bu işi tırmandırmaya çalışsa da, bunun düştüğünü göreceksiniz. Bu kadar emin konuşuyorum. Hazine ve Maliye Bakanımız elbette ne gerekiyorsa yapacaktır. Burada birçok enstrümanlarımız var. Önümüzdeki süreçte inanıyorum ki faizin de düştüğünü göreceğiz. Ben eminim, sadece devlet bankalarımız değil, özel bankalarımız da gerektiğinde taşın altına eline koyacaktır. Yüksek faiz, istihdamda düşüşü de beraberinde getirebiliyor. Gerçek girişimcilerin, yatırımlarını geliştirmeleri, istihdamı artırmaları, elbette kendilerine imkan sunulmasıyla mümkündür. Bu işi sadece devlet bankalarının sırtına yükleyemeyiz.

BERAT BEY DAHA SERİ TOPARLAYACAK: Hazine Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nı birleştirdik. Devlet bankaları da Merkez Bankası da artık bu bakanlıkla ilişkili kurum olarak ilintili hale geldi. Berat Albayrak Bey’in finans sektörü ile hem pratikte hem de teorikte geçmişi var. Özel sektörde başarıyla çalışmış, son dönemlerde Marmara Üniversitesi’nde bu konunun dersine girmiş, böyle bir geçmişi olmuş bir arkadaşımız olması sebebiyle bu işi çok daha seri derleyip, toparlayacağına ve başarıyla yürüteceğine inanıyorum. Maliye ve Hazine bakanlıkları geçmişte zaten tek bir bakanlıktı ancak sonradan ayrıldı. Ama uygulama fayda getirmedi, zarar getirdi. Zira maliye hazineden ayrı hareket ediyor, hazine maliyeden ayrı hareket ediyor. Bunlar aslında bir bütünün parçalarıydı. Şimdi biz bunu birleştirmeyi uygun bulduk. Çalışma şemasında Hazine-Maliye Bakanlığı’nın alt birimleri olarak çok önemli kurum kuruluşlar var. Bu adımla birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı, devlete finans temininde çok daha güçlü bir kaynak oluşturacak.

YABANCI BASINA GÖRE HAREKET ETMEYİZ: (Mehmet Şimşek’in kabinede yer almaması) Yabancı basının yaklaşımlarına göre hareket etmek doğru bir anlayış değildir. Onların yaklaşımlarını pek umursamıyorum. Kaldı ki yabancı basın bizim için hiçbir zaman hayırlı rüyalar görmemiştir. Kredi derecelendirme kuruluşları, biz tırmanışta iken bile bize hep eksi verdiler. Buna karşılık, komşuda dibe vurma var ama bir bakıyorsunuz komşuyu dört derece birden yükseltiyor. Onun için biz onların açıklamalarına değil, daima kendi işimize bakalım. Türkiye iyi yolda. Yatırımlarımız ortada. Uluslararası kuruluşların, kredi kuruluşlarının, Türkiye’de yatırım yapanlara kredi vermesi de bunu gösteriyor.

CUMHURBAŞKANI’NIN GÖZÜYLE YENi BAKANLAR

(Kabinedeki iş dünyasından isimler) Bu arkadaşlarımız dünyayı iyi tanıyorlar, dünya ile entegre olmakta bir sıkıntıları yok. En büyük özellikleri dürüstlükleridir, ehliyet ve liyakatleridir.

- Dışişleri Bakanlığı’nda Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanlığı’nda Süleyman Soylu, Adalet Bakanlığı’nda ise Abdülhamit Gül, onların da her biri kendilerini ispatlamış arkadaşlarım.

- Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy: Turizm sektörü içinde bir numara operatördür. Davet ettik, kırmadı, görevi üstlendi.

- Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan: Sektörün içinden bir iş insanı. DEİK ile, TOBB ile yoğun çalışmaları olan bir isim. Kendisine inanıyorum, ondan da çok şey bekliyorum.

- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Bir DEİK Toplantısı’nda “Burada da babayiğitler çıksın, dışarıdan kuru sıkı atmaya benzemez, gelin elinizi taşın altına koyun” demiştim. Sonra da “Madem sağlık sektöründen şikayetin var, o zaman gel sen de bu işin içine gir, hem bu şikayetleri ortadan kaldıralım, hem de özel sektör mantığını devlette daha hakim hale getirelim” dedim. Sağ olsun o da kırmadı.  

- Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: Benim ilk dönemimde MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanı idi. Onun da akademisyenlik hayatı var ayrıca başarı grafiği yüksek okulları var. Oradaki başarılarını devlet okullarımıza hakim kılmasını temenni ediyorum.

- Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: Babasından genlerine işlemiş bir başarı var, gıda sektöründe önemli görevlerde bulundu, ekonomi dünyasını da iyi bilen bir isim. Sevk-i idare kabiliyeti olan bir arkadaşımız.

- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: Berat Albayrak’ın bakanlığı dönemindeki müsteşar arkadaşımız.Yıllardır sektörün içinde başarılı bir arkadaşımız.

- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: Zaten tanıyorsunuz. ODTÜ mezunu, Amerika’da yüksek lisans öğrenimi oldu. Gayretli, pratik, zeki, tuttuğunu koparır; atom karınca diyebilirsiniz.

- Çalışma, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk: Çok zeki, farklı yerlerde eğitim görmüş, iyi bir istatistikçidir, kadın istihdamı ile ilgili önemli çalışmaları var. Aslında ben onu en son İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı Sesrıc’de Genel Sekreterliğe direktör olarak teklif ettim. Ama kabine gündeme gelince biz bundan vazgeçelim dedik. Ben Fatma Betül Sayan Kaya Hanım’dan, Jülide Sarıeroğlu’ndan da çok memnundum ama parlamentodan kabineye çok fazla isim çekmeyelim istedik.

- Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu: Spor Toto’nun başında idi. Amerika’da eğitim yaptı, Spor Toto’da bize çok ciddi katkıları oldu. Bakanlıkta da başarı olacağına inanıyorum.

- Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan: Daha önce Karayolları Genel Müdürlüğü yapmış, özel sektörde üst düzey yöneticilik yapmış, çok çalışkan, dürüstlüğü ile bilinen, saat mefhumu olmayan bir isim.

- Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Emlak Konut’tan aldık. Emlak Konut’un Murat Kurum ile nasıl uçtuğunu, güçlendiğini biliyorsunuz. İnsanı iyi yöneten, parayı iyi yöneten bir arkadaşımız. Bu sürede İmar Barışı olayımız var. İmar Barışını iyi takip edecek, teslim aldığı noktadan çok daha iyi noktaya götürecektir. Şu anda 3 milyonu aşkın bir müracaatı almış durumdalar.

Finans ofisinin görevi dünyadan para bulmak

BİRDEN FAZLA BAKAN YARDIMCISI: Bakan yardımcıları birden fazla olabilecek, bazılarında ikiyi bazılarında üçü zorlayacağız. Bakanlıkların güçlü olması lazım. İşlevlerine göre belirleyip çalışmaları güçlü hale getirmek istiyoruz. Personel de ciddi manada üst düzey yönetici de azaltmaya gidiyoruz. Amerika’yı düşünün, bir bakanın altında üç tane, dört tane bakan yardımcısı var. Biz de bakanlığın vasfına göre buralarda bu tür adımları atacağız. Sistemin bir diğer özelliği yalın olması.

BAŞKANLIK SAYISI ARTABİLİR: Kurullar ve başkanlıklar var. Başkanlıkta sayı 11 ama artabilir. Atanmış olanlar var atanacak olanlar var. Strateji ve Bütçe Başkanlığı, bende belli... Kendisini çağırdım görüştüm. Görüşmelerimiz, belirlemelerimiz akabinde, diğer başkanlıkların ve kurulların atamaları da yapılacak.

ENDİŞEM YOK: (Yetki karmaşası olur mu?) Yok olmaz, o konuda hiçbir endişem yok. Kurullar ve kurumların hepsi bana bağlı. Ama tüm bu kurum ve kurullarda birer tane vekilim var. Benim vekilim o kurum ve kurulları benim katılmadığım zaman benim adıma yönetecek. Zaten her gün çalışan kurullar değil. İcabında haftada bir gün iki gün gelecekler. Ama başkan sürekli Ankara’da olacak. Kurulların ilgi alanları daha çok bakanlıklarla paralel veya paralellik arz eden konular olacak. Ayrıca bir de ofisler var. Örneğin Finans Ofisi. Görevi dünyadan para bulacak, yani icrai bir yanı da var. Direkt olarak Cumhurbaşkanı’na bağlı çalışacak. Dünyadaki para üreten yerlerle ilişki kurarak Türkiye’ye para getirme gayreti içinde olacak.

‘TSK ve MSB ilişkisi daha dayanışmacı olacaktır’

(Hulusi Akar’ın Milli Savunma Bakanı oluşu) 2014 yılı sonunda Avrupa Birliği (AB) müktesebatına göre Genelkurmay Başkanlığı’nı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlama süreci ve gerekliliği vardı. O günden bugüne, biz bir tatsızlığa fırsat vermeyelim diye bu işi pek kurcalamadık. Ama yeni yönetim sistemi içinde bu konuyu arkadaşlarımızla değerlendireceğiz. Bir çift başlılığın olması doğru bir şey değil. Bunu artık bir yoluna koymamız lazım. Bunu kararlılıkla aşacağımızı tahmin ediyorum. Gerek Hulusi Akar Paşa’nın gerek ise Yaşar Güler Paşa’nın ve Ümit Dündar Paşa’nın birbirleri ile olan gönül bağları ve birliktelikleri ‘şüpheci nazar’ ile bakma gibi bir durumu ortadan kaldırmıştır. Sivil-asker gibi bir yaklaşım kalmamıştır, aşılmıştır. Milli Savunma Bakanı ile Silahlı Kuvvetlerimiz arasındaki ilişkiler çok daha dayanışmacı olacaktır. İnanıyorum ki karar alma sürecinde de bir sekteye fırsat vermeyecektir... Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanabilir, hiçbir manisi yok. Dikkat ederseniz, Hulusi Akar Paşa’yı bakan olarak açıkladık. Aynı anda da Genelkurmay Başkanı’nı, Kara Kuvvetleri Komutanı’nı ve Genelkurmay İkinci Başkanı’nı atadık. Çünkü Silahlı Kuvvetler boşluk kabul etmez. Aslında devlet yönetiminde hiçbir yer boşluk kabul etmez. Nitekim ben aşağıda bakanlarımızı açıklamaya giderken, vekaleten olmaz dedik ve atamaları hemen yapalım diyerek, işi bitirdik.

‘Millet Kıraathaneleri’ni süratle inşa edeceğiz’

En önemli sözlerimden biri Millet Bahçeleri. Bunu hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile hem de belediyelerle yürüteceğiz. Kültür Turizm Bakanlığı ile de Millet Kıraathanelerini süratle yapacağız. Bunun için Mili Emlak Genel Müdürlüğü’nü Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan aldık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrettik. Amacımız devletin elindeki emlakın tamamen devlet, millet ve ülke için kullanılmasını sağlamak. Millet Kıraathaneleri il, ilçelerin büyüklüklerine göre ölçümlenerek yapılacak. Amacımız gençlerimizi kötü alışkanlıklardan kurtarmak hem bunun yerine hem de tüm gençlerimize okuma alışkanlığı kazandırmak. Kitap, dergi okurken, çayı, kahvesi, keki olsun... Millet Kıraathaneleri’nin en güzel örneği Zeytinburnu Merkez Efendi Camii’nin yanında. Allah rahmet eylesin Turgut Cansever Hocamızın projesiydi. Zeytinburnu Belediyemiz o projeyi hayata geçirmiş. Zeytinburnu Belediyesinin yaptığının ötesinde Cağaloğlu’nda eski Millet Kütüphanesi vardı. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ise burayı restore etti. Orayı buna dönüştürdü ve nefis ve bir proje. Bu projeyi de bazı büyük yerlerde uygulayalım istiyoruz... Ama asıl hedef gençlik, gençlik, gençlik...

'BU TÜR YAKLAŞIMLARA GÜLER GEÇERİZ'

(Muhalefetin yemin törenindeki tavrı) Muhalefetin bu tür yaklaşımları kendilerine zarar verir. Hepsi milletin gözü önünde oluyor. Örneğin İstiklal Marşı okunacağı anda bile birilerinin gözüne bakarak ayağa kalkanlar milletin gözünden kaçmadı. Cumhurbaşkanı içeri girerken ayağa kalkmış kalkmamış hiç umrumda değil.

Tayyip Erdoğan cumhurun başkanı olarak oraya inmiştir ve 26 milyon 334 bin kişinin oyunu almış bir Cumhurbaşkanı var. Kabul edersin etmezsin, bu 26 milyon 334 bin kişiye saygısızlıktır... Süleyman (Soylu) Bey’e tavır koymuşlar ya da diğer arkadaşlara, Hulusi (Akar) Bey’e tavır koymuşlar ki şimdi kimin kime neden tavır koyduğu ortada. Şimdi söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Şimdi Milli Savunma Bakanımız ne yaptı? Vatanı korumanın, teröre karşı dış güçlere karşı mücadelesini verdi,  Süleyman Bey ne yaptı? Teröre karşı, dış güçlere karşı amansız bir mücadele verdi. Şimdi bütün bu mücadeleyi verenlere karşı eğer burada bir ittifak oluşuyorsa, bu onların kim gerçek kimliklerini göstermesi bakımından çok önemli ama bizim için önemli değil. Biz sadece güler geçeriz.

Ahmet Yücel
12.07.2018
09:32
"Kurunun yanında yaş da yanar." Atasözünde denildiği gibi, gerçekten Fetö davasında mağdur olan suçsuz insanlar var. Kimi işlerinden oldular, aileleri, çocukları mağdur oldu, geçim sıkıntısına düştüler. Suçsuz olanlar tespit edilmeli, hakları kendilerine iade edilmeli. Mağduriyetlerinden dolayı tazminat verilmeli. Adalet mülkün temeli ise, toplum bu adaletin var olduğunu görmelidir.




Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131251 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33294 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18500 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16474 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16346 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15530 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14768 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14761 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14609 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14518 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14439 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14255 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14184 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14144 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 14027 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13767 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13749 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13632 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13478 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13436 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13426 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13423 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12910 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12825 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12654 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12613 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12494 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12379 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12249 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12218 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12217 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12198 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12183 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 12100 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12096 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 12062 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11884 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11662 Okunma
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11624 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11597 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11484 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11324 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11260 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11216 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11187 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11186 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11182 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11117 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11092 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11091 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 11067 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 11032 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 11031 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 11030 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 11020 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 11016 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 11013 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 11000 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10907 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10903 Okunma
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10882 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10829 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10727 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10694 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10593 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10535 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10532 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10521 Okunma
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10457 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10447 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10441 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10369 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10368 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10298 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10268 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10173 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10077 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10049 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 10036 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9968 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9901 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9890 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9855 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9845 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9830 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9801 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9768 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9668 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9639 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9631 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9569 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9513 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9486 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9437 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9300 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9294 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9292 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9281 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9244 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm değerlendirmeleri ve çözüm
30.01.2016 9190 Okunma
1 Yorum 30.01.2016 14:35


© 2025 - Akevler