İzmirli gençler için Adil Düzen ve Saadet Partisi

Seçim yine gelip çattı ve biz her zamanki gibi yine sadece sonuçları tartışıyoruz, sebepleri konuşan yok! Tamam, hasta ‘kanser’ ve biz sadece kanseri konuşuyoruz ama kansere neyin veya nelerin sebebiyet verdiğini niye konuşmuyoruz?! Milyonuncu defa tekrar hatırlatıyorum; kanserin sebebi “zalim düzen” ve Erbakan Hocamın ifadesiyle, zalim düzenin yegâne tedavisi yani tek çare ve çözümü “ADİL DÜZEN” gelinceye kadar kansere devam…

Bu girizgâhı yani bu minik teşhisi neden yaptım? Geçen hafta ve geçen aylarda “Adil Düzen” yazı ve yorumlarından söz ettiğim Sinan Eskicioğlu yine sürpriz yaptı, yine “Adil Düzen” yazısı yazdı; yazısının başlığı şöyle: İzmirli gençler için Adil Düzen.

Sinan Eskicioğlu, yazısının sonuna doğru şu bilgiyi veriyor: “Bu sebeple ‘Gençler için Adil Düzen’ isimli kitapçık şeklinde hazırladığım çalışmamı da Saadet Partisi İzmir sorumlularına göndermeyi düşünüyorum.” Yazımın başlığında ‘Saadet Partisi’ demem ondan.

Sözü uzatmadan yazarımızın yazısına geçelim.

“Sevgili Gençler, kendini genç hissedenler ve ileride genç olup merak içinde yeni bilgiler öğrenmek isteyecek bugünün çocukları.

Erken seçim kararından sonra ülke olarak seçime odaklandık. Tartışma programlarının konusu sadece seçimler, adaylar, ittifaklar. Aslında bunlar gelip geçici konular. Asıl önemli olan ve konuşulması gereken uzun vadeli planlar ve programlar. Ama maalesef bunları konuşamıyoruz. Cumhur İttifakı’nın karşısında olan partiler de ‘İttifak’ kurduklarını gece açıkladılar. Belki bu aşamadan sonra uzun vadeli programları konuşmaya başlarız.

Benim derdim sistem. Geniş tabanlı sistem çalışmaları. / İşte tam da bu noktada uzun süredir yazmak istediğim konuyu ele almak istedim. / İzmirli gençler için Adil Düzen.

Belki sizlere garip gelebilir, neden İzmirli gençler için Adil Düzen.

İzmir önemli bir şehir. Kendine ait kültürü, yaşam tarzı olan entellektüel bir şehir.

Adil Düzen, sistem düşüncesi ile oluşmuş alternatif bir sistem denemesi ve ortaya çıktığı yer de İzmir.

Ancak bugüne kadar çok da İzmir’e kendini anlatamamış olduğu kanaatindeyim. Belki de zamana ihtiyacı vardı.

Ama benim eskiden beri derdim hep bu olmuştu. İzmir’de Adil Düzen’in hakkıyla anlatılması ve gençlere aktarılması. / Neden?

Çünkü İzmir buna çok uygun bir şehir.

Kendine has kültürünün, yaşam tarzının olması özelliği buna çok uygun.

Peki, şimdiye kadar İzmir’e Adil Düzen’i neden tam manasıyla anlatamadık?

Çünkü zihinlerde oturmuş olan bir sıfat vardı: ‘Gâvur İzmir’. Bu haksız sıfatlandırma gençliğimden beri beni hep rahatsız etmiştir.

İzmir’de yaşayan dinine bağlı insanlar hep İzmir’e mesafeli olmuşlar ve kendilerini kapatmışlardır.

İzmir’de yaşayanlar da, Adil Düzen çalışmalarında olanları ya da en genel manasıyla dinine bağlı insanları ‘öcü’ gibi görmüşler ve onlara ‘şeriatçı’ damgası vurmuşlardır.

Tabii bunlar 90’lı yıllara kadar böyleydi. Ancak bugün 2018 yılını yaşıyoruz ve çok tecrübeler kazandık.

İzmirli gençlere Adil Düzen’i anlatmak neden bu kadar önemli?

İzmirli gençler özgürlüğüne düşkün, batılı, dünyevi zevkleri yaşamayı isteyen ama aynı zamanda bunu kalite anlayışıyla yapan, yeniliklere açık bireylerdir.

İzmirli gençlere Adil Düzen’i anlatmak ve aktarabilmek ve bunun tecrübesi ile dünyaya ve batılı gençlere de aktarabilmeyi becerebilmek. İşte bu çok önemli.

Çünkü dünyadaki gelişmeler, yeni arayışlar ve alternatif hayat istekleri her geçen gün artmakta. Burada da ayakları yere basan en kapsamlı çalışma Adil Düzen.

İzmir’le bu çalışmayı bütünleştirmeyi hep düşünürken, bunu somutlaştırıp bir çalışma haline gelmesi gerektiğini vurguluyorum.

(Devamı gelecek yazıda.)