
REŞAT NURİ EROL
Bir yazar (Sinan Eskicioğlu) ve onun bizi ilgilendiren yazılarından söz ediyorduk… Evet, yazarın “Müslümanlar gerçekten çözüm arayışındalar mı?” başlıklı ve 20.03.2018 tarihli yazısı üzerinde öncelikle durmuş; sonra “Erbakan’ın Saadet Partisi hangi ittifakta olmalı?” başlıklı ve 27 Şubat 2018 tarihli yazısına odaklandık… Bugün de “Temel Bey’in sırtına yüklenen ağır ve önemli yük” başlıklı ve 6 Mart 2018 tarihli yazısına bakalım…
Bakalım ama şunları hatırlayarak:
-Müslümanlar ve çözüm arayışları…
-Erbakan’ın Saadet Partisi ve ittifak arayışları…
-Hep “Sosyal Tufan” var diyorum ya; hayatımızın her alanında…
-Erbakan’ca söylemek gerekirse; “Adil Düzen” de tufanın yegâne Nuh’un gemisi!
Nedense, yazıya böyle bir girizgâh ile başlamak geldi içimden; HER NEDENSE!
Neyse… Biz yazarımıza dönelim. Mezkûr yazı şu cümlelerle başlıyor: “Önemli, önemli olduğu kadar da ilginç günleri yaşıyoruz. Önemli, çünkü farkında olmasak da, dünya hızlı bir değişimin içinde. İlginç, çünkü değişim olurken kavramlar, terimler, sıfatlar, değerler de değişimden etkilenerek taşıdığı anlamın dışında algılanıyor ve kullanılıyor...”
Sonra uzunca hâl ve gidişatı, daha doğrusu genel ahvali uzunca özetiyor ve diyor ki:
“Hâl böyle olunca da, seçimi kazanma hırsı had safhada. / Bir kesim için, yeni sistem ve yeni Türkiye. / Diğer kesim için, eski parlamenter sisteme dönülmesi gerekliliği. / İki kesim de 50+1’in peşinde. / Hükümet tarafı sekiz kez seçim kazanmanın verdiği rahatlıkla, dokuzuncusunu da alacağız ve almalıyız düşüncesinde. Bunun için bütün bu hazırlıklar ve çabalar. Ama bir engel var ki, çok önemli. Olmazsa olmaz. / Nedir bu engel: Saadet Partisi ve ikna edilmesi gereken başkanı Temel Karamollaoğlu. / Bu engelin aşılması için çok çeşitli taktikler yürütülüyor. / Birinci taktik; aldığı oy oranı vurgulanıp, çok da önemli değil imajı oluşturularak önemsizleştirme. / İkinci taktik; bazı gazetecilerin ısrarla yürüttüğü yöntem. Biz de Milli Görüşçüydük, bakın yanlış yapıyorsunuz, size aslında düşman olan CHP’ye kanmayın. / Üçüncü taktik; Saadet ne istiyor, büyük pazarlık yapıyor imasıyla değerini aşağıya çekme. Yerli ve milli vurgusu yapıldığı halde, bunu ifade eden Karamollaoğlu’na ‘biz bunu demedik, sen diyorsun’ denerek aba altında sopa gösterme. / Dördüncü taktik; bu da, en bayağı ve sığ olanı. İsmiyle de alay edilerek, küçük düşürerek Saadet Partisi içinde başka kişileri anmak ve onlara göz kırparak parti içinde ikilik oluşturmaya çalışmak. / Neden bu kadar uğraşı. / Çünkü Saadet Partisi ve Temel Karamollaoğlu, seçimin kazanılması için hazırlanan bütün proje ve hazırlıkları alt üst ediyor. / Konu aslında sadece seçim konusu değil, esas mesele ‘değerlerin ve doğruların’ dejenere olmaması konusu...”
Sonra meselesini bir örnekle somutlaştırıyor ve sadede yani sonuca geliyor… Biz örneği geçelim, sonuca bakalım: “Seçimlerin kazanılması için hazırlanan ‘yerli ve milli’ olma projesine isim verildi. Cumhur İttifakı. / Cumhur Arapça bir kelime. Manası: ‘herhangi bir şeyin en büyük kısmı, bir topluluğun çoğunluğu’. / Milli-manevi değerleri içinde bulunduran kesim olması isteniyor. Ki, bu durum kesinlikle doğru değildir. Ülke yönetiminde toplumun her kesiminin çoğunluğu olmalı ki, cumhur densin. Burada olan durum: Eskiden olduğu gibi sağ-sol ayrımı. / Sağda olanları bir araya getirme. Kalanlar da sol olacak ve sol olanlar da yerli, milli ve dini olmayanlar olacak. / İşte bu sağda olanları birleştirmedeki tek engel Saadet Partisi. Bu yüzden de, Saadet Partisi’nin vereceği cevap ve tepki çok önemli. / 27 Şubat tarihli ‘Erbakan’ın Saadet Partisi hangi ittifakta olmalı’ yazımda ele almıştım. / Saadet Partisi siyah-beyaz kavgası içine girmeden ‘Gri’nin tanımını yaparak bunu topluma deklare etmeli. / Gri’nin değerlerini, kurallarını ortaya koyarak siyah ve beyaz içindeki kriterlere uyanları davet etmeli. / CHP’de, MHP’de, İyi Parti’de, AKP’de ve diğerlerinde birçok insanımız Saadet Partisi’nin kriterlerini bekliyor. Ve hatta kararsızlık içinde olan milyonlarca seçmen. / AKP ve MHP de bu kriterlere uymak isterlerse onlar da katılırlar. / Neden olmasın. / Sırtına yüklenen sorumluluk ağır ve önemli Temel Bey... / Bu yüzden yükün ağır. Allah sana güç versin.”
‘Erbakan’ın Saadet Partisi hangi ittifakta olmalı?’
22.03.18 - Evet… Sinan Eskicioğlu isimli yazar ve onun bazı son yazılarından söz ediyorduk… Önceki yazımızda, yazarın bizim doğruda...
Erbakan, Adil Düzen, İslam’ı güncelleme ve SP
21.03.18 - Şubat-Mart ayının malum gün ve haftalarında, 7’inci vefat yılı vesilesiyle Erbakan Hocamızı anmaya başladık… Bize göre Millî Gö...
‘İnsan daha önce onu yarattığımızı düşünmez mi?’
20.03.18 - Evet… KUR’AN VE İLİM ana kaynağımızdan beslenmeye devam ediyoruz… Bugün de, geçen ha...
Kur’an ve ilim ana kaynağına dalmaya devam
19.03.18 - Önceki yazımın daha en başında, “KUR’AN VE İLİM çalışmalarına odaklandığımızı hep hatırlatıyorum?” dedim ya;...
Evet… Hani bir tane “usûl” âlimi, yâhu, bir tek?
18.03.18 - KUR’AN VE İLİM çalışmalarına odaklandığımızı hep hatırlatıyorum? Neden? Nedeni, son “İslam’ı güncellemek” tartışmalarınd...
Evet… Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı…
17.03.18 - Mehmet Akif Ersoy’un “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı /Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” beyti i...
Hak yani ‘Adil Düzen’ gelinceye kadar…
15.03.18 - Evet, önceki yazımızda kaldığımız yerden devam edelim… ‘Tartışmaya belki de çok farklı bir yerden başlamamız...
İslam’ı güncellemek dendi ya; okuyun bakalım!
13.03.18 - Tartışmaya belki de çok farklı bir yerden başlamamız gerekir ki; öyle yapacağım… “Evet, ‘İslami nizam’ yani ADİL DÜZEN…”...
Bir rüya, Erdoğan Hoca, SP ve Balkan ülkeleri
12.03.18 - Bu sabah (Cuma), sabah namazı öncesinde, bir rüya gördüm ve namaza uyandım… Namaz sonrasında günlük ilmî çal...
Kosova’dan bakış; Saadet Partisi kimi seçmeli?(3)
10.03.18 - Devam… “Ali Bey Müslüman “emin insan” olmalı derdi. Sizi görenler, size “Emin” desinler, derdi. Ali Bey’in e...
12345678910