Kudüs, Mescid-i Aksa, mescitler, camiler ve …
Kudüs, ah Kudüs… Mescitler, ah mescitler ve de Mescİd-İ Aksa…
Ve Mekke ile Medine dâhil, yeryüzündeki bütün mescitler, yeryüzündeki bütün camiler, yeryüzündeki bütün Allah’ın evleri…
Çağımız dünyasında bir Allah’ın kulu çıkıp da bunlar gerçek anlamda mescit, gerçek anlamda camii ve gerçek anlamda Allah’ın evleri diyebilir mi?
Öyleyse, Mescİd-İ Aksa vesilesiyle hepsini bir bir hatırlayalım…
Hep dediğim gibi; gerçekten hatırlayalım ve Mescİd-İ Aksa başta olmak üzere, bütün mescitler için önce TEŞHİS, sonra TEDAVİ reçetelerimizi üretip uygulayalım…
Bununla da yetinmeyelim; artık ağlayıp sızlanmayı bırakıp gerekenleri yapalım…
Yapılması gerekenleri gecikmeden planlayıp bir an önce yapalım…
KUR’AN VE İLİM rehberliğinde planlayıp yapalım…
Kur’an nizamını artık hükümran kılalım…
Bu işe mescitlerden başlayalım…
Mescİd-İ Aksa’dan…
Bir tek mescitten…
Mescitten…
Buraya kadar hatırlattıklarımdan sonra derim ki: Meselenin künhüne varabildiysek, devamında, bundan önceki “Hak-kuvvet mücadelesi, Kur’an ve ilim, Sermaye” başlıklı yazım ile benzeri yazılarımıza bakılabilir; devamında yazacağımız yazılarımızla birlikte…
Yukarıda, ‘önce TEŞHİS, sonra TEDAVİ reçetelerimizi üretip uygulayalım…’ dedim… Mesela, aynen ulu’l-azm yani azimet sahibi peygamberler gibi yapalım…
Hazreti Nuh gibi tufana hazırlık için gemimizi inşa edelim… (Çağımızda “SOSYAL TUFAN” var, bize göre gemi de “ADİL DÜZEN” olmalı; bu gemiyi inşa edelim…)
Hazreti İbrahim gibi; Hazreti Nuh’un tufan sonrasında Mezopotamya’da kurduğu o çağın düzeni gibi çağımızın “Adil Düzen”ini bütün dünyaya ulaştırmayı planlayalım…
Hazreti Musa gibi; çağının Firavunlarına yıllarca tebliğini yaptıktan sonra, tam kırk sene çöl şartlarında yeni nesil yetiştirdiği gibi bizler de yepyeni bir nesil yetiştirelim artık…
Hazreti İsa gibi; çağının zalimleri Roma İmparatorluğu mensuplarına rağmen, kısa zamanda 12 Havariyi yetiştirdiği gibi bizler de çağımızın ihtiyacı havarileri yetiştirelim…
Hazreti Muhammed gibi; zalim Mekke düzeninde ‘dünyalık her şeyi verseler bile’ reddedelim ve çağımızın Medine’sine HİCRET etmeyi ve orada “MEDİNE ANAYASASI” misali, çağımızın “İNSANLIK ANAYASASI” ile bütün beşeriyete “ADİL DÜNYA DÜZENİNİ” ulaştıralım; çünkü bütün dünya, bütün insanlık bizi bekliyor…
Hazreti Nuh ile başladım ve “SOSYAL TUFAN” ile “ADİL DÜZEN” dedim… Hazreti İbrahim gibi “ADİL DÜZEN”i bütün beşeriyete ulaştıralım dedim… Hazreti Musa gibi çölde kırk yılda yeni bir nesil veya Hazreti İsa gibi hiç olmazsa 12 kişi yetiştirelim demek istedim… Hazreti Muhammed bu dört peygamberin yaptıklarının tamamına benzer çalışmalar yaptı; biz de neden Son Peygamber ile birlikte hepsini örnek alıp çalışmayalım…
Elbette, yarım yüzyıldan beri yaptığımız üzere; KUR’AN VE İLİM ile…
KUR’AN VE İLİM olmadan hiçbir şey olmaz; nitekim olamadı…
Hatırlayalım: “Âlimler peygamberlerin vârisleridir.” (Hadis)
KUR’AN VE İLİM ile başlayıp “ADİL DÜZEN” ile noktalayalım inşallah…
Prof. Dr. Yasin Aktay “Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu için!” başlıklı bir yazı yazdı (Y.Şafak; 26 Temmuz 2017) ve yazısının en başında dedi ki: “Soru ya da sorun (mes’ele) şu: Mekke, Medine, Kudüs kurtulduğu zaman mı mescitlerimiz kurtulacak? Mescitlerimiz kurtulduğu zaman mı bunlar kurtulacak? / Mekke, Medine ve Kudüs kurtulmuşsa zaten bu beklenen kurtuluş gerçekleşmiş demektir. Ancak Mekke, Medine ve Kudüs’ün kurtulması için önce mescitlerimizin kurtulması şart…” Yazının tamamını okumanızı tavsiye ederim… Ve’s-SELÂM mea’d-DUA…