15 Temmuz: Tek tedavi ‘KUR’AN ve İLİM’dir-5
KUR’AN VE İLİM haftalık çalışmalarımızın sadece son iki hafta çalışmamızdan, 15 Temmuz için çare, çözüm ve tedavi reçeteleri sunuyorum ve bununla bir şeyi anlatmaya çalışıyorum: Düşünsenize… 880 haftadan beri yapmakta olduğumuz ve hâlen devam etmekte olan, devam etmesi de gereken “KUR’AN VE İLİM” çalışmalarının tamamından yararlanarak çözülemeyecek sorun, tedavi edilemeyecek “SOSYAL TUFAN” seviyesinde hastalık var mı?
Bizce yoktur.
Sadece çağımızda değil, kıyamete kadar da bu böyle olacaktır.
Öyleyse, bugün de “KUR’AN VE İLİM” 880. hafta seminerimizden yararlanalım…
“Halk (1950’lerde) Allah’tan korkup Allah’a sığınacağına, CHP’den korkup DP’ye sığındı. Sonu ne oldu? (…) Avrupa Birliği sokaklarında sürünmeye başladılar. AK Parti’nin hâlâ Avrupa Birliği Bakanlığı vardır ama “Adil Düzen”e ait bir bürosu bile yoktur!..” (s.10)
“ADİL DÜZEN” ile yükselmeye başlayan Millî Görüş Hareketi, içten vurulan darbe ve gömlek çıkarma eylemi sonunda, Ak Parti ile sonuçlandı! Ak Parti “ADİL DÜZEN” nimetlerine şükredeceğine yani gereğini yapacağına, bugünkü durumu sadece kişilerin başarısına yüklemiştir; bugünkü başarı Erdoğan’ın başarısı imiş!
15 Temmuz çok açık olarak göstermiştir bugünkü durumumuz ilâhi lütuftur.
Kaç defa uçurumun kapısından döndük...
Şükredip “FAİZSİZ KREDİLEŞME SİSTEMİNİ” getireceğimize, düşmanlık yaptık. Bunu bizden bir fırka yaptı. Bunu niçin yaptılar? Nimeti başkalarıyla paylaşmamak, nimeti “ADİL DÜZEN” lehine kullanmamak için yaptılar...
Biz Kimseye karşı değiliz.
Biz, bize düşen görevleri yaparız.
En iyisine veya en az kötü olana oy veririz.
Ancak yaptıklarının yanlış olduğunu Kur’an söylüyor ve biz de aktarıyoruz...
İşimiz Allah’ın nimetlerine şükretmek, zararlarına sabretmektir. Hepsi O’ndandır, hepimiz O’ndanız ve hepimiz O’na döneceğiz. Biz kendi yaptıklarımızdan sorumluyuz.
Allah Kur’an’ı gönderdi. Kur’an’ın nuru üçüncü binyılda tüm insanlığı aydınlatacaktır. Bize de bu yolda bazı görevler düşmüştür; Kur’an üzerinde çalışmak, uygulayabildiğimizi uygulamak, sesimizin ulaştığı yere kadar Kur’an’ı duyurmak...
Allah göz vermiş ama siz o gözü kullanmıyorsanız,
Allah kulak vermiş ama siz o kulakla işitmiyorsanız,
Allah ilim vermiş ama ilmin gereğini yapmıyorsanız,
Allah zenginlik vermiş ama harcamıyorsanız; bunlar küfürdür, Allah’ın nimetlerinin karşılığını vermemektir.
Bunların karşıtı şükürdür.
İman karşılığı ve karşıtı küfür de bu manayı içermektedir, bilerek gerçeklerin aksini savunmadır, karşı cepheye geçmedir...” (s.11)
“Erbakan, Millî Görüş ve “Adil Düzen” ile ortaya çıkınca, Sermaye şaşkına döndü. Projesi alt-üst oldu ve yeni bir taktik geliştirdi. Birden büyümek isteyenleri kullanarak Erbakan’ın önünü kesti; Cemaat ile Ak Partilileri birleştirdi...
İşte böylece Allah bunlara imkân sağladı, büyük imkânların sahibi oldular. Bunlar bu nimetlerin “Adil Düzen”den geldiğini gizlemek için işraka başladılar...
Biri Avrupa Birliği’nin sokaklarına düştü!..
Diğeri de Sermaye’nin kucağına atlayıverdi!..
Başarıyı “onlarla işbirliği” yapmakta buldular!!!
Sonuç ortada!
Her şeye rağmen, üçüncü binyıl uygarlığı, KUR’AN DÜZENİ VE KUR’AN UYGARLIĞI olarak gelecek, KUR’AN NURU tüm dünyayı aydınlatacaktır…” (s.12)
Ve’s-SELÂM mea’d-DUA… Ve KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN…
,