Sömürü sermayesi neden lanetleniyor?
İmanlı Yahudiler, imanlı İsrail oğulları da bunlardan (dün anlattığım Yahudilerden) bizardırlar. Kalben onlar da bu Yahudilere lanet ediyorlardır. İsrail Devleti’ni kurdular. İnsanları yerlerinden yurtlarından ettiler. Onlar bulundukları memleketlerinde zengindiler, refah içindeydiler. Şimdi İsrail’de her gün can korkusuyla yaşıyorlar. Onun için İsrail oğulları da kafir Yahudilere lanet etmektedirler. Her iki mânâ da doğrudur… İkinci mânâyı verdiğimizde “Adil Düzen”in işi gelecekte kolaylaşacaktır... Mahir Kaynak’ın tahlillerine göre ABD Yahudileri ikiye ayrılmışlardır; sömüren Yahudiler ve üreten Yahudiler...
Evet, burada Masonlara da hitap olmuş olunmaktadır. Süleyman Karagülle diyor ki: Ben daha İzmir’e yeni gittiğimde (1961) konferans vermiş, ben Masonluğa gizli örgüt olduğu için karşıyım demiştim... O halde Amerikan Yahudilerinin yanında Masonlar da gizlilikten vazgeçmelidirler. Sahte raporlarla sağlam insanları akıl hastası yapmaktadırlar. Yapmadıklarına biz kani olmalıyız. Bunu da ancak gizli toplantılar yapmamaları ile biliriz... Ben temel prensip olarak gizli toplantılara katılmam; biz katılmayız...
***
İbranice diliyle lanet edilenler kimlerdir?
Kafirlerdir.
İsrail oğulları kafirleri veya başka kafirlerdir.
Yani Yahudi ve Hıristiyan olanlardan kafirlerdir.
Birinci ve İkinci Cihan Savaşları, ‘sosyalizm’ ve ‘kapitalizm’ bu lanetin eseridir. İsrail oğulları dendiği zaman onların emrinde olan Hıristiyanlar ve Masonlar da dahil olmuş olur.
Lanet olundular...
20. asır onların savaş meydanları hâline geldi.
Samimi Yahudiler ve samimi Hıristiyanlar “kapitalizm”den de “sosyalizm”den de nefret ettiler. Papa Jan Pol sosyalist bir ülkeden (Polonya’dan) gelmedir. Sabırla kafirlerle mücadele etmiştir. Nitekim bıraktığı halef de bu mücadeleye devam etmektedir...
***
Tarih boyunca Yahudiler hep fitne çıkarmışlar, her seferinde de tedip edilmişlerdir. Mevcut düzene alenen karşı çıkmamışlar, silahlı saldırıda bulunmamışlar; “fitne” yapmışlardır, halkı “isyan”a kışkırtmışlardır...
Bugün insanlar birbiriyle savaş hâlindedir, devletler savaş hâlindedir, partiler savaş hâlindedir. Bir partide gruplar savaş hâlindedir. Bir toplulukta kişiler savaş hâlindedir...
Ne var ki, öyle durum oluşmuştur ki herkes haklı ve zorunlu olarak böyledir.
Peki, suçlu kimdir?
İşte, tek suçlu “sömürü sermayesi”dir.
Çünkü bu savaşı besleyen “basın”dır, “medya”dır.
Basını körükleyen, kışkırtan ve besleyen de “sermaye”dir; “sömürü sermayesi”dir.
İsyan eden mübaşir olarak İsrail oğulları değildir ama müsebbip olarak İsrail oğullarıdır. Mübaşiri bulamayınca müsebbibi cezalandırırız.
Birisi fitne çıkardı, neşriyat yaptı, kışkırttı, adam öldürüldü. Öldüren bulunamayınca kışkırtan yazar suçludur. Diyetini öder. Ama katil bulunursa kışkırtan cezalandırılmaz.
Yahudilerin lanet olunmaları isyan etmeleri sebebiyle yani isyan ettirmeleri sebebiyledir. Asilerin de bulunamaması sebebiyledir.
Suriye’yi düşünelim... Suriye halkını yönetime karşı önce kışkırtıyor ve isyan ettiriyorlar... Sonra yönetim de isyanı bastırıyor... Bu sefer diyor ki; sen zulüm yapıyorsun!.. Oysa isyanı bastırmasa Libya’da olanlar olacaktır, halk onları linç edecektir...
İran’la Irak arasında sekiz sene süren savaş oldu. Saddam’ı ayarladılar ve saldırttılar. İki ulusu savaştırdılar. İranlılar mağlup olmayınca Saddam’ı idam ettiler! Kim isyan ettirmiş? Onu kışkırtanlar ve sonra da onu asanlar! İşte, “sömürü sermayesi”nin lanetlenmesi bu sebepledir. Çünkü onlar “fitne fesat” çıkarmakta ama kendileri uzakta oturmaktadırlar...