Erbakan, Saadet ve “fecr-i sadık”
Reşat Nuri EROL
18.7.2011
Bundan önceki iki yazımızda “AKP ‘fecr-i kazib’ mi?” sorusunun cevabını verdik. “Millî Görüş” gömleğini çıkarıp “muhafazakar demokrasi” diye ne olduğu belirsiz bir gömlek giyen, “Adil (Ekonomik) Düzen” gömleğini ise hiç giymeyen ve bu düzene inanmayan bir partiden elbette “fecr-i sadık” (doğru fecir) gerçekleştirmesi beklenemezdi; nitekim gerçekleştiremedi, gerçekleştiremiyor, gerçekleştiremeyecek… Kendilerini tanımladıkları kendi teşbihlerini kullanarak ifade ettiğimiz üzere, “çıraklık” ve “kalfalık” döneminde yap(a)madıkları, “ustalık” döneminde de yap(a)mayacaklarının garantisidir… Millî Görüş gömleklerini çıkaranları halkımız yine de hareketin eski veya sabık mensubu sayarak ve “fecr-i sadık”ı gerçekleştirecekler diye üç seçimden beri tek başına iktidara getirdi ama olması gerekenler bir türlü olmadı, olamadı; sadece bir “fecr-i kazib” (yalancı fecir, yalancı sabah, yalancı aydınlık, yalancı aklık) yaşandı, hâlen de yaşanıyor…
Neden?
Hep hatırlatıyoruz; bu iş “Millî Görüş” gömleği ve “Adil (Ekonomik) Düzen” ceketi veya “çılgın projesi” yani “yeni dünya düzeni medeniyet projesi” olmadan olmaz… Hele hele “fecr-i sadık” hiç olmaz, olsa olsa sadece kısa ömürlü bir “fecr-i kazib” olabilir…
Nitekim olmuyor, olmayacak, olamayacak… Olamayacağını bundan önceki nice yazılarımızda hep yazdık… Bundan sonra da neden olamayacağını değişik vesilelerle yazıp anlatmaya devam edeceğiz; elbette “sebeplerini” dile getirerek ve “çözüm öneri ve projelerimizi” de sunarak…
***
40 yıllık Millî Görüş Hareketi Lideri ve son olarak Saadet Partisi Genel Başkanı olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, Refah Partisi Genel Başkanı ve 54. Hükümet Başbakanı olduğu dönemden sonra söylediği ve demek istediği neydi?
“Biz Refah Partisi ve 54. Hükümet döneminde “Adil (Ekonomik) Düzen”in kokusunu ve gölgesini gösterdik, bundan sonra aslını göstereceğiz…”
Millî Görüş Lideri ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın ömrü, yapılması gerekenleri yapmaya yetmedi ama; bundan sonra yapılacakların “plan ve projelerini” bize, bizden sonraki nesillere, İslâm âlemine ve bütün beşeriyete bırakıp gitti…
Saadet Partisi 4. Olağan Büyük Kongresi’ni gerçekleştirdi, gelecek nice 40 yıllarda sürdürülecek Millî Görüş Hareketi’nin yeni bir dönemini daha başlattı…
Erbakan Hocamızın ardından görev artık bizim omuzlarımızda…
Bizden sonra da gelecek nesillerde bu mücadele, bu “Hak-bâtıl mücadelesi” işte böyle kıyamete kadar sürüp gidecektir…
***
Erbakan Hocamız son yıllarda ve özellikle önemli vesilelerde veya özel olarak düzenlenen toplantılarda hep mevcut “zalim dünya düzeni”ni anlattı, bu düzenin nasıl “faiz” üzerine kurulduğunu, bu faizin ise sömürücü sermaye sahiplerinin yani bir kısım Yahudilerin cebine girdiğini hep anlattı, örnek olarak da “alınan her ekmeğin 3’te biri faizdir” dedi...
İşte bu “genel sömürü ve faiz zulmü”nden dolayı, -“AKP ‘fecr-i kazib’ mi?” yazılarımızda da hatırlattığımız üzere,- hem Türkiye hem de bütün beşeriyet dört gözle “Adil (Ekonomik) Düzen”i bekliyor, büyük çoğunluğu adını bile bilmiyor ama bekledikleri bu... Refah içinde oldukları ve öyle yaşadıkları düşünülen ama batmakta olan Batı ve AB ülkeleri (Yunanistan, İtalya, İspanya, İrlanda...) bile dört gözle “Adil (Ekonomik) Düzen”i bekliyor...
AKP’nin bu son gelişi (üçüncü seçimi kazanması da) “fecr-i sadık” değil, “fecr-i kazib”dir… “Adil (Ekonomik) Düzen” geldiği zaman gerçek fecir, gerçek aydınlık, gerçek aklık doğacak; “hak” gelecek, “adalet” gelecek, “zulümler” sona erecektir…
Erbakan Hocamız’ın anlatımıyla “Adil Ekonomik Düzen” üzerinde durmaya ve “fecr-i sadık”ın nasıl gerçekleşeceğini açıklamaya devam edeceğiz….