Reşat Nuri Erol
S.Karagülle'den; 15 Temmuz’un TAHLİLİ
20.07.2016
6761 Okunma, 0 Yorum

 

 

 

Bugün, her hafta Çarşamba günleri gönderildiği üzere, MESUT AKGÜL’ün haftalık değerlendirme yazısı geldi…

Yazıyı, SÜLEYMAN KARAGÜLLE başta olmak üzere, bazı çalışma arkadaşlarımıza ve başkalarına da gönderdim…

Öğleden sonra SÜLEYMAN KARAGÜLLE’den aşağıdaki not ve değerlendirme geldi: “Mesut Akgül’ün yazısını dergiye (AKEVLER) koyalım, bu değerlendirmemi de yorumuna ekleyelim. Selamlar ve dualar… Süleyman Karagülle

 

 

 

15 Temmuz’un TAHLİLİ

15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu.

Bu darbe girişimi; Ordu’da darbeci subay yetiştirme ve onları harekete geçirme gibi yarım asırlık bir çalışmanın ve planın sonucu girişilen bir darbe girişimidir.

Başka bir özelliği de; darbenin darbe kurallarına uyulmadan uygulanmasıdır. Yarım asırlık bir hazırlığa dayanmaktadır ama uygulama şekliyle darbe kurallarına uymamaktadır.

Bir o kadar da şaşırtıcı olan; darbenin önlenmesi de savunma kurallarına ve askeri taktiklere uymamaktadır. Şaşılacak kural dışı hareketlerle çok kısa zamanda sonuç alınmış, yarım asırlık hazırlık, birkaç saatte sona erdirilmiştir.

Olayları açıklamak son derece zordur.

Örnek olarak; tüm partiler nasıl oldu da iki saat içinde anlaştılar?

Bunu ancak şöyle açıklayabilirim.

SERMEYE yarım asırlık hazırlıktan memnun değildir. Ordu’yu bölecek paralel bir ordu hazırlanmıştır. Yarım asırlık sabırlı çalışma meyvesini vermiştir. Yalnız, bu paralelciler İslâmiyet’e bağlı olanlardı. Başarıya ulaşsalar bile, onları dizginlemek bunları dizginlemekten zor olacaktı. Bekleme zamanı da yoktu. Çünkü paralelciler zamanla darbe olmadan da orduya hakim olacaklardı ve bunların içinde artık Sermaye’yi dinlemeyecek olanlar vardı.

SERMAYE, mevcut olan durumu şöyle değerlendirmek istedi.

Darbe girişimini başlatırım ama darbeciler başarısız olurlar. Aralarında çatışma başlar ve TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞI başlatabilirim. İÇ SAVAŞ başlarsa iki taraf da desteklenir ve Türkler birbirlerini kırarlar. Sonra komşular ülkeye saldırır ve II. SEVR gerçekleşir...

Büyük devletleri çevremizdeki küçük devletlerle dost yapmak, böylece büyük devletler doğrudan değil de, küçük devletler aracılığı ile Türkiye’yi paylaşmayı planlamaktadır. Bunun için SURİYE toplanma merkezi yapılmıştır. Türkiye’ye saldıracak olan devletler orada hazır kuvvet olarak bulunacaklardır...

TÜRK ORDUSU bütün bu olayları takip etmiştir. MİT’in haberi olmasa da, Türk Ordusu’nun haberi vardır. Türk Ordusu da deneye deneye onların bu oyunlarını öğrenmiş, o da büyük saldırıya yarım asırdır hazırlık yapmaktadır. 1960 Müdahalesi; 1971, 1980  ve ondan sonrakiler hep bu oyunların taktiğidir. Ordu’da Genelkurmay Başkanları ser verip sır vermeden yapacaklarını yapmışlardır.

SERMAYE, darbe kurallarına uymayan girişimi, darbenin başarısız olmasını istediği için yap(tır)mıştır. Darbeyi önlemede ise dâhiyane bir siyaset uygulanmıştır.

Askerler, Cumhurbaşkanı’nı da haberdar etmeden, savunma taktiğini ayarladılar. Önce komutanlar yakalanacak ve etkisiz hâle getirilecek. Bunu darbecilerin askerleri yapacak ama ordunun verdiği görev gereği yapacak. Ordu komutanları haberdar edilmeyecektir. Birinci Ordu Komutanı’na görev verilmiştir. 15 Temmuz gecesi yapan yaptığını yapacak. Meclis’e dokunulmayacak, Cumhurbaşkanı’na dokunulmayacak, Hükümet’e dokunulmayacak. Sermaye’nin yaptığı planların bir kısmının gerçekleşmesine izin verilecek. Yoksa inandırmak mümkün değildir. Halk sokağa dökülecek. Sermaye’nim cephesi böylece etkisiz hâle getirilecek...

Halkı solağa dökme hazırlığı daha önce yapılmıştır. Halk bundan habersizdir. Ama Ordu’nun halkla doğrudan irtibatı vardır. Halkın müdahalesi hazırlanmıştır. Atatürk Havalimanı seçilmiştir. Orada tam emniyete alınmış durum mevcuttur.

İşte…

ORDUMUZUN bu taktiği başarıya  ulaşmıştır. Bütün komutanlar etkisiz hâle getirilsin ama hiçbirisine bir şey olmasın. Bu olay başka türlü izah edilemez. Halkın iki saat içinde organze olup sokağa dökülmesi başka türlü izah edilemez. Muhalif partilerin de halkın ve Ordu’nun yanında yer alması plan gereği hazırlanmıştır ve ikna ekibi o esnada faaliyete geçmiş, böylece MİLLÎ BİRLİK sağlanmıştır.

ORDUMUZ böylece ülkemize musallat olan PKK ve Paralel urlarını deşmiş, ameliyatını yapmış ve temizlemiştir.

ORDUMUZ, İkinci İstiklâl Savaşı’ndan sonra, artık “ADİL DÜZEN” getirme görevini yerine getirmeye başlayacaktır...

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

 

 

***

 

 

 

Küresel gücün darbe girişimini

MİLLÎ DEVLET ÖNLEDİ

MESUT AKGÜL

 

FETÖ yaptı denilen askeri darbe girişiminin küresel güç tarafından planlanıp sevk ve idare edildiği gerçekliği yadsınamaz. Darbe girişimi siyasi iktidar ve askeri komuta kademesince de önlenmiş değildir. Olayın gerçekliği ile kamuoyuna yansıyan şekli çok farklıdır.
 
Darbe girişiminin başladığı ilk saatlerde yapılan açıklamalar hükümet yetkililerinin olaydan habersiz olduklarını, duruma da hâkim olmadıklarını açık, net şekilde gözler önüne serdi.
 
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelişmelere ilişkin bilgi ve fikir sahibi olmadığı yaptığı ilk açıklamalarda ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının akıbetlerine ilişkin malumatı olmadığını medya önünde şaşkınlık içinde açıkladı. Bu büyük bir hataydı.
 
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları da daha ilk baştan tecrit edilip görevlerinden alıkondukları için darbe girişimi karşısında hiçbir önleyici tasarrufları, tedbirleri söz konusu olmadı. Dahası onlar darbe girişimi akamete uğratıldıktan sonra kurtarıldılar.
 
Küresel güç olayı FETÖ ile kamufle ederken önleyen güç de darbeyi FETÖ’ye mal ederek itibarsızlaştırdı. İki taraf da FETÖ fenomenini kullandı. Eğer FETÖ’ye mal edilerek itibarsız kılınmasaydı darbe girişimini ordunun daha büyük bir bölümü destekleyebilirdi.
 
Darbecilerin hareketlerine isim olarak seçtiği “YURTTA SULH” teması Eski Türkiye’ye geri dönüşü sembolize etmektedir. Bu demektir ki darbe girişimi Ergenekon, Balyoz darbelerini izleyen ardıl bir harekettir. Oysa o darbe girişimlerinin önlemesinde FETÖ etkili faktör olup başrol oynamıştı. Darbecilere siper olan FETÖ o zihniyetle birlikte darbeye kalkışıyordu!
 
Darbe girişiminin öncüsü generallerin Atatürkçü laik resmi ideolojiye bağlı oldukları, bilinen FETÖ zihniyetiyle alakaları olmadığı, Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuştukları gerçeği göz ardı edilerek olayın arka planını doğru anlamak mümkün değildir. FETÖ her dönemde farklı güçlerce kullanıldı. ANAP ve AKP iktidarlarının destekçi unsurlarından biri de FETÖ idi.
 
FETÖ’yü kullananlar, işleri bitince onu günah keçisi yapıyorlar. Gerçekten de günah keçisi olmaya uygun bir yapısı var; içinde yok yok. FETÖ üzerinden algı operasyonları yapılması ve bazı olayların topluma anlatılmasında argüman, obje olarak kullanılması yanlış değildir. Lakin ülkeyi yönetenlerin ve stratejistlerin asıl gerçeği de bilmeleri gerekir.
 
Yahudi riskli, netameli bir işi kendi kimliği ile yapmaz, muhakkak paravan unsurlar kullanır, vekâletle yürütür. İsrail bunu temel devlet politikası haline getirmiştir. Kabalacı hahamların 5000 küsur yıllık okült birikim ile oluşturdukları ihtilaller, darbeler, terör başkalarını taşeron olarak kullanmayı metodik hale getirmektedir.
 
Kabalacı Tapınak Şövalyeleri Yahudi oldukları halde göründükleri Hıristiyan kimliği ile gizli bir örgüt kurup Fransız İhtilalini gerçekleştirdiler. İslam Âlemine karşı Hıristiyan Avrupa’nın kışkırtılarak Haçlı Seferlerinin örgütlenmesi, Tapınakçı Şövalyelerinin Kudüs’ü ele geçirme planının bir parçasıydı. Yahudi 5000 yıllık tarihi birikimiyle komploculuğu sistemleştirmiştir.
 
Son darbe girişiminin niçin yapıldığını ve nasıl önlendiğini anlayabilmek, hangi gelişmelere yol açacağını öngörebilmek için olup biteni güncel boyutlarıyla, gerçekçi değerlendirmenin yanında geçmiş ile bağlarını da sağlıklı şekilde kurup öyle değerlendirmek lazım.
 
Her şeyden önce bir kere başta Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi iktidarın ve ordu yöneticisi üst kademelerin ne darbe hazırlığının, ne girişiminin istihbaratını almadıkları, televizyonlar aracılığıyla vatandaşlarla birlikte öğrendikleri olayın seyrinde çok açık net izlenip görüldü.
 
Eğer darbe girişiminden zerre kadar haberi olsaydı Cumhurbaşkanı olayı tatilde öğrenmez Beştepe’de izlerdi. Eğer Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları haberdar edilselerdi derdest edilip rehin alınmazlardı. Başbakan ve bakanların yaptıkları tahmin ve temennileri ifade eden konuşmaları duruma vâkıf ve hâkim olmadıklarını, dışarıdan izlediklerini açıkça gösteriyordu. Darbe girişimi haberleri yayınlanmaya başladığında siyasi iktidarın çaresizlik içindeki şaşkınlığı bütün çıplaklığı ile gece boyu ekranlardan izlendi.
 
Peki, o halde bu gözü dönmüş cuntacıların başlattığı ve ordunun birçok stratejik merkezini etkisine alan örgütlü darbe girişimini kim, nasıl önledi? Darbecilere karşı toplumun sokağa dökülmesi stratejisini kim belirledi ve organize etti? Çok iyi örgütlenmiş bir yapının yürütüp sevk ve idare ettiği açıkça görülen darbe girişimi hakikaten spontane bir halk direnişi ile mi engellendi? Gerçekten, iddia edildiği gibi sokaklara dökülen halk mı darbeyi önledi?
 
Hala buram buram buharı tüten bu taze güncel olayı gelin şöyle birlikte masaya yatırıp ele alalım bir tahlil edelim… Bu çok iyi hazırlanmış darbe girişimini başından itibaren haberdar olan, adım adım izleyen ve gerekli hazırlıkları yapan, stratejileri belirleyen bir güç merkezi, spesifik yapılanma olmadan önlemek, hele iki saat içerisinde sonuç alıp ertesi gün hayatın normale dönmesini sağlamak mümkün olamazdı. Darbe açıklandığı gibi önlenmiş olamaz!
 
Son derece örgütlü, planlı, programlı hareket eden, dış desteği de ayarlanmış bir girişimin; hazırlıksız, spontane, gelişigüzel bir halk direnişi ile önlenmesi ve iki saat içerisinde sonuç alınması stratejik aklın kabul edebileceği bir olgu değildir. Darbe planı ve hazırlığı müthişti.
 
Denilebilir ki madem olayı başından beri istihbar eden, bilen, izleyen bir güç merkezi vardı o halde neden girişimi başlamadan önlemedi; onca zayiata ve olumsuzluğa müsaade etti!
 
Buna cevap Ergenekon ve Balyoz gibi darbe girişimlerinde var. Nitekim onlar önlendi lakin sorumluları yargılandığı halde suçları sübut bulmadı. Maşeri vicdanda mahkûm edilmeleri, itibarsızlaştırılmaları dahi mümkün olmadı. Bu yüzden ayıklanıp tasfiye edilemediler. Bunu tecrübe ile görüp tespit eden güç merkezi bu defa tam teşebbüs halinde suçüstü yapmaya imkân oluşturmak için fırsat verdi. Alınan ve doğuracağı sonuçlar verilen zayiata değdi.
 
Önceki darbe girişimleri erken önlendiğinden herhangi bir zayiata neden olmadı, lakin o ur kesilip ordudan ayıklanamadı. Bu defa tam teşebbüs fırsatı verilip suçüstü edilmelerinden, müstahak oldukları cezaya çarptırılmalarından daha önemlisi korkunç zihniyetlerinin millet tarafından çıplak gözle görülüp ortak hafızaya kaydedilmesidir. Bu defa iyi ayıklanıyorlar!
 
Lakin bu korkunç ve iğrenç zihniyetin kaynağı henüz ortaya çıkartılabilmiş değildir. Milletin evlatları askerlerimizi, subaylarımızı içinden çıktıkları millete ve değerlerine düşman unsur haline getiren, kinle, nefretle yoğuran bu zihniyet bir türlü karanlık mahfillerden gün ışığına çıkartılamıyor, teşhir edilemiyor, topluma gösterilemiyor. Ve bu muamma çözülemiyor!
 
Erbakan 40 yıllık Millî Görüş mücadelesi ile işte bu menhus, şerir zihniyeti milletimize, tüm insanlığa anlatmaya, tanıtmaya ve ondan sakındırmaya hayatını adadı. Bu zihniyet adıyla, sanıyla Dünya Siyonizm’i ve temsilcisi İsrail terör devletidir.
 
Erbakan’a, Millî Görüş’e yönelik tamamı ABD’de planlanıp gerçekleştirilen üç askeri darbe ile dört tane partisi kapatıldı, bir o kadar siyasi yasaklı yapıldı. 12 Mart 1971 Muhtırası Millî Nizam Partisi’ni, 12 Eylül 1980 Darbesi Millî Selamet Partisi’ni, 28 Şubat 1997 Müdahalesi Refah Partisi ile Fazilet Partisi’ni kapattırdı. Erbakan siyasi yasaklı yapıldı, engellendi.
 
Ancak o askeri müdahale planları ABD’de planlandı, işbirlikçi yapılanma tarafından hayata geçirildi ise de Erbakan’ın ordu bünyesinde kurduğu millî derin devlet merkezi onları kendi inisiyatifine alarak Millî Görüş doğrultusunda yönlendirdi. Dünya Siyonizm’inin İngiliz işgali döneminde kurduğu 1923 hile rejimi ve köle düzeni o sayede tasfiye edilerek Yeni Türkiye olgusu adım adım gerçekleştirildi. Darbelerden sadece orduyu sorumlu tutmak yanlıştır.
 
Türkiye’nin gerçek iktidar mücadelesi Ergenekon derin devleti karşısında millî derin devlet tarafından yürütülmekte olan Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya, Adil Düzen projeleri ile devam etmektedir. Yarım asırdır devam eden gerçek iktidar mücadelesinde Millî Görüş daima üstün geldi, güç ve zemin kazandı. Buna karşın Dünya Siyonizm’ine sırtını dayayan 
1923 hile rejimi ve köle düzeni yapılanmaları güç, zemin ve itibar kaybetti, kaybediyor.
 
Türkiye 14 yıldır tek başına AKP iktidarında uygulanan Millî Görüş politikalarıyla bölgesine lider küresel güç haline gelmeyi başardı. Bir yandan bölücü terörle, ülke sınırlarını yalayan iç savaşın yol açtığı sorunlarla mücadele eden Yeni Türkiye bütün bunlardan daha önemli, daha zorlu bir şekilde işbirlikçi unsurlar ve yapılanmalarla mücadele etmektedir.
 
Bütün bu her şeye ve dünyayı bunaltan küresel ekonomik krize rağmen Türkiye’ye devasa projeler gerçekleştirip kazandıran bir üstün siyasi aklın hâkim olduğu yapının varlığı daima her olayda kendini hissettiriyor. Türkiye’ye yönelik uluslararası komplolar karşısında üstün siyasi akıl her zaman bir çözüm şekli, direnç yöntemi buluyor ve her defasında başarıyor.
 
1974 Kıbrıs Barış Harekâtından bu yana Türkiye Millî Görüş doğrultusunda büyük mesafe, her aşamada büyük kazanımlar elde ederek ve güçlenerek ilerlemektedir. Sağ-sol anarşisi ile, darbelerle, ASALA ve bölücü terör örgüt PKK ile, küresel dış komplolarla, içeriden hain işbirlikçilerle engellenmeye çalışılan Yeniden Büyük Türkiye yürüyüşü devam etmektedir.
 
Türkiye bu çok iyi tertiplenmiş dehşet darbe organizasyonunu başladıktan sonra sadece 2 saat içerisinde kontrol edip ertesi sabah hayatın normal akışını sağlayarak üstün bir siyasi akıl ile yönetildiğini bir kez daha içeride ve dışarıda dost-düşman herkese gösterdi.
 
Darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından başlatılan etkin temizlik harekâtıyla da zaafını güce dönüştüren millî derin devlet yönetimi gerçekleştirdiği operasyonlarla rejim değişikliği için gerekli şartları, ortamı ve toplumsal rızayı oluşturmaktadır. Siyasi partiler birlikte darbe girişimine karşı ortak hareket ederek milli birlik bütünlüğü hiç olmadığı kadar sağladılar.
 
Yeni Türkiye’nin dünyada menfur darbe girişiminden sonraki imajı daha da güçlenmiş, her türlü iç, dış müdahale karşısındaki sağlamlığı, dayanıklığı bir kez daha test edilmiştir. Artık Türkiye uluslararası siyaset ve diplomasi alanında 15 Temmuz 2016 öncesinden çok daha güçlü, etkili konumdadır. Dehşetengiz darbeyi önlemede gösterilen olağanüstü başarı tüm küresel güçleri dehşete düşürmüştür. Bu mucizevi başarı, sonrası için milat olacaktır.
 
Bir terör saldırısı karşısında dahi her şeyleri allak bullak olan gelişmiş batılı ülkelere karşın Yeni Türkiye’nin bölge ülkelerindeki iç savaşlara, istikrarsızlığa, içeri aldığı 3 milyonu aşan mülteciye, dış destekli bölücü PKK terörüne, içerideki işbirlikçi ihanet yapılanmalarına, her soruna tuz-biber olan alçakça darbe girişimine rağmen gösterdiği üstün performans büyük bir siyasi dehanın eseridir. Dünya’da böyle başarılı yönetilen başka bir ülke yok. Kalkınma ve büyüme hamlelerini bu şartlarda sürdüren Yeni Türkiye lider ülke olma yolunda ilerliyor, dünya hayranlıkla izliyor. Son söz: 
EY ERBAKAN SEN NE BÜYÜKSÜN!

MESUT AKGÜL

 

 

 

 

 






Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131062 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33229 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18419 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16402 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16216 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15452 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14715 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14664 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14549 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14462 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14387 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14116 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14081 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14072 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 13979 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13709 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13686 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13573 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13383 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13379 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13365 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13315 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12848 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12737 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12615 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12531 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12411 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12334 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12175 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12163 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12151 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12116 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12110 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12025 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 11998 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 11984 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11827 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11557 Okunma
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11532 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11531 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11444 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11268 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11180 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11139 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11115 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11110 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11082 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11069 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11031 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11024 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 10998 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 10986 Okunma
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 10978 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 10960 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 10958 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 10955 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 10954 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 10930 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10838 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10838 Okunma
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10820 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10776 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10656 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10611 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10509 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10477 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10448 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10413 Okunma
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10408 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10391 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10318 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10299 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10294 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10234 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10197 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10130 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10010 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10007 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 9982 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9915 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9815 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9802 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9788 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9763 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9739 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9716 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9661 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9615 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9594 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9520 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9491 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9433 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9393 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9360 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9240 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9218 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9211 Okunma
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9209 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm/sermaye III. dünya savaşı derdinde ama
26.10.2015 9157 Okunma
1 Yorum 26.10.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9153 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18


© 2025 - Akevler