Reşat Nuri Erol
BİZİM / TÜRKİYE’NİN EMELİ
18.03.2016
7049 Okunma, 1 Yorum

 

 

BİZİM / TÜRKİYE’NİN EMELİ

Geçen hafta İBRAHİM SURESİ çalışmamızın 10. ve son haftasıydı, bu sure üzerindeki çalışmamızı öylece şimdilik bitirmiş olduk…

Geçen hafta “HÂZÂ BELGUN Lİ’N-NÂSİ” başlıklı hatırlatmayı yapmıştım…

-İBRAHİM SÛRESİ 52. AYET (SONUNCU AYET) TEFSİRİ İDİ-

هَذَا بَلَاغٌ لِلنَّاسِ وَلِيُنْذَرُوا بِهِ وَلِيَعْلَمُوا أَنَّمَا هُوَ إِلَهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُولُو الْأَلْبَابِ (52)

“Bu nâs için belağdır. Onunla inzar olunacaklardır ve sadece vahid ilâh olduğunu bileceklerdir. Elbabı olanlar tezekkür edeceklerdir.”

Orada hatırlatılanları tekrar okumanızı tavsiye ederim!

Okumadıysanız; zaten mutlaka okumalısınız…

Neden?

Nedenini okuyunca anlayacaksınız!

Şimdilik bu kadar!

*

Bu hafta HİCR SURESİ üzerinde çalışmaya başladık…

Çalışmanın hemen başında KUR’AN ile ilgili önemli genel bilgiler var…

Birkaç sayfa sonrasında “DURUMDAN VAZİFE ÇIKARMAK” dediğim şeyler var…

Bu hafta da -aynen geçen haftada olduğu gibi- 15 sayfalık çalışmada geçip de bizi bugünlerde doğrudan ilgilendiren hatırlatmalar yapmış olacağım; istifade edilmesi ve gereklerinin yapılması dua ve de dileklerimle…

Tamamına, cumartesiyi pazara bağlayan geceden itibaren, www.akevler.org sitemizin “SEMİNERLER” kısmından ulaşabileceksiniz, inşallah…

***

Bu haftaki seminer çalışmamızın 6-8. sayfalarından bir bölüm ile başlayalım…

*

ذَرْهُمْ يَأْكُلُوا وَيَتَمَتَّعُوا وَيُلْهِهِمُ الْأَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ (3)

Bize düşenin ne olduğunu beyan ederek, her mümine, her Adil Düzen Çalışanına emrediyor. Bırak onları, onların işlerini bozmaya çalışma, karşı gelme, düzenlerini yıkma; sen kooperatife katıl, yüz lojmanlı apartmana git. Sen/siz kendin/iz/le meşgul ol/un. Oy kullanacaksan, ülkeyi bu düzende kim en iyi yönetiyorsa ona oy ver. Milletvekili seçilirsen kim iktidarda ise onu destekle, dengeyi bozma, kimseye düşmanlık yapma...

*

İnsanlarda bir de sosyolojik ihtiyaçlar vardır. Bunlara “emel” denmektedir, “gaye” denmektedir. Bunlar lehviyattır. “La’b” var, “lehv” var. “La’b” bedeni eğitimdir. “Lehv” ise ruhi iştigaldir. Müzik dinler, spor seyreder, roman okur. İhtiyaç için para kazanma ekl içindir ama sırf param olsun da başkalarını ezeyim derseniz, o zulümdür...

*

Adil Düzen Çalışanlarına söylüyorum: Bilmek demek yapmak demektir. “Adil Düzen”i duyup da harekete geçmeyenler ileride öğrenirler.

Bunun başka manası; “Adil Düzen”, Kur’an düzeni iktidar olunca o zaman akılları erer ve size gelirler demektir. Şimdi de size zaman kazandırırlar. Dolayısıyla onlara karşı olmayın diyor. “Sevfe” kullanılmasının başka bir hikmeti, tutucular bir yeniliği çok sonraları artık ömrünü doldurmaya başladığı zaman anlamaya başlarlar. Biz de üç asırdır Batı’yı benimsemeye çalışıyoruz. Ancak şimdi AB’ne girme durumuna girdik. AB çökerken ve gerilerken biz oraya girmek istiyoruz! Tutucu toplulukların durumu budur...

*

Biz kendimiz SEMT KOOPERATİFLERİ kurup başarılı olduğumuzda mucizemizi göstermiş olacağız. Onların putlarının da sahtekâr oldukları ve paralarının karşılıksız olduğu anlaşılacaktır, gerçekleri öğreneceklerdir.

Biz SEMT KOOPERATİFLERİ kurup onları rahat bırakıyoruz. Ürettiklerimizi onlara satıyoruz. Tüketeceklerimizi onlardan alıyoruz. Vergilerimizi veriyoruz. Yine de bizi rahat bırakmayacak ve bize saldırmaya devam edecekler ama biz Allah’ın emirlerine uyuyor, onlarla savaşa girişmiyoruz. Günü gelinceye kadar savaşmıyoruz...

وَيُلْهِهِمُ الْأَمَلُ

“Ve emel onları ilhah etsin”

Canlı hareket etmeden yaşayamaz, mutlaka varlığını bir işle meşgul etmektedir.

İnsan da düşünmeden ve bir iş yapmadan yaşayamaz. Faydalı iş yapmayınca onu eğlendiren ve oyalayan işlerle meşgul olmak ister. Bu sayede hayatını sürdürür. İnsanın mesut olması için bir şeyin peşinde koşması gerekir. İnsan yemek yemek zorunda olduğu gibi çalışmak zorundadır da. İhtiyacı olmasa da herkese iş vermek zorundayız. İnsan işsiz kaldığı zaman ya eşkıyalık yapar ya da sefahate düşer.

“Mülle” üstü dikilmiş dolu çuval, “mele” doldurmak demek, sonuna kadar doldurmak demektir. Sonra yorulmak anlamındadır. “Emelle” yorulmadan bıkmadan bir şeyin peşine koşmak anlamındadır. “Emel” peşine koşulan şey manasındadır. (Akevler Lügati)

İnsanın mola/ara vermesi ve dinlenmesi demektir. Emel, mola vermeden durmadan dinlenmeden peşine koşulan şeydir. Genç yaşınızda bir emeliniz olmazsa, hayatınız boyunca ulaşamayacağınız şeylerin peşinde koşarsınız. Yaşlanma imkânları olmayanların emelleri yaşayacak imkânlar bulmadır. Gencin emeli iş bulma ve evlenmedir. Herkes önce yaşayabilmelidir. Çalışmayan da yaşayabilmeli, yaşamak için emelin dışına çıkmalı. Yeryüzündeki kira sistemi budur.

Herkes evlenebilmeli; ÇALIŞARAK OKUMA SİSTEMİ budur.

Herkes çalışabilmeli; LOJMANLI İŞYERİ APARTMANLAR SİSTEMİ budur.

Sonuç olarak herkes boş zamanlarını değerlendirmelidir. Üretenler zekât için çalışmalıdır, zekât vermek onların emeli olmalıdır. Onlar zekât için iş yaparlar ayeti bunu ifade eder. Artık emeklerini üretimde değerlendir(e)meyenler ilim yapmalı, yaptıkları ilmin verilerini görmelidirler. Bu sebepledir ki sürekli imtihanlar yaparak meslekî ve ilmî dereceler verilir. Böylece hedefine ulaşır.

Bazı emeller vardır ki sonucu bir şeye yaramaz. Bugün insanlar parayı emel edinmişlerdir. Oysa gereğinden fazla para ya safahata ya da zulme götürür. Bugün insanlar emekli maaşı almanın peşinde koşmaktadır. Oysa emeklilik demek ölüme bir an önce yaklaşmak demektir.

Müminlerin emeli ise kazınıp ihsanda bulunma, öğrenip ilmiyle ihsanda bulunmadır. 

Adil Düzen Çalışanlarının emeli şu olmalıdır: İşyerleri kuralım, herkes çalışıp yaşasın. Artırdıkları zamanlarını ilmî çalışmalarda harcasınlar. Ekoller oluşsun.

Peygamberler hep bunu yaptılar. Ekoller kurdular. Mezopotamyalılar, Mısırlılar, Yunanlılar, Romalılar, Hintliler, Çinliler, Avrupalılar, Bediüzzaman ekol kurdu. O sayede varlıklarını bugünlere getirdiler. Akevler de ekol kuruyor. Necmettin Erbakan Adil Düzen Ekolünü ESAM’da kurmak istedi, Akevler dışında başarısız kaldı.

Fatih Erbakan’a Erbakan Vakfı’nı ekol haline getirmesini önerdik; henüz bu önerimizi değerlendiremedi.

BU seminerleri hazırlayanlar, okuyanlar ve okutanlar olarak, üçüncü binyıl uygarlığını ekolleşerek kuracaksınız.

Bu seminerlerde söylenenler önemli değildir, seminerler benzeri çalışma yapmanız önemlidir, birlikte Kur’an’ı anlamaya çalışma önemlidir...

*

فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ (3)

“İlerde bilecekler”

Boş emeller, işe yaramayan putlar bir gün devrildiği zaman gerçekleri öğrenecekler.

Askerler Mustafa Kemal’e taptırmak istediler. Mustafa Kemal’in tanrı olmadığını biliyorlardı ama yaşamak için ulusa bir emel bulmak gerekli idi, Tanrı’yı bırakınca put tanrılar icat edildi. Bugün askerler de anlamışlardır ki Atatürkçülük millî birliği sağlayamıyor. Yeni emel arıyorlar. Oysa Türk ulusunun emeli hazırdır.

Selçuklular ve Osmanlılar silah gücü ile İslâmiyet’i dünyaya yaydılar. Yani barış dünyasını oluşturdular. Bütün dinlerin özgürce yaşadığı bir düzen için savaştılar. Kendileri büyüdüler ve bu arada insanlığa dindar laikliği öğrettiler. Bu sayede bugün artık değişik ırklar ve değişik dinler bir arada barış içinde yaşamaktadır. Bu düzeni İslâmiyet getirdi ve Türkler dünyaya duyurdu. Dün silah gücü ile yaptıklarını bugün ilim gücü ile yapacaklardır.

Akevler’in “Adil Düzen” çalışmaları meyvesini vermiştir. Şimdi ise o meyveleri devşirilip besin hâline getirilmesi durumundayız. Türkiye’nin emeli budur.

***

9-11. SAYFALARDAKİ BÖLÜMLERLE DEVAM EDELİM…

*

وَمَا أَهْلَكْنَا مِنْ قَرْيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَعْلُومٌ (4)

“Ve onun malum bir kitabı olmadan bir karyeyi helak etmedik.”

وَمَا أَهْلَكْنَا

“Ve biz helak etmedik”

“İlerde öğrenecekler” ifadesinde ilerde yola gelecekler olarak anlayabiliriz.

“Adil Düzen”in başarılı sonuçlarını gördüklerinde geç de olsa öğrenecekler ve bu zulümlerinden vazgeçeceklerdir demektir...

Evet, insanlık öğrenecek ve “Adil Düzen”, barış düzeni, Kur’an düzeni tüm insanlığa hâkim olacaktır. Yeryüzü helâk olmayacaktır.

مِنْ قَرْيَةٍ  

“Karyeden”

“Min Kavmin” dememektedir, “Min Karyetin” demektedir.

Artık kavimler helak olmuyor, karyeler helak oluyor.

Yeni yapılaşma şeklini Allah Kur’an’da bize bildiriyor. Yüz lojmanlı apartmanlar, altı işyerleri olan apartmanlar. Her katta on iki daire var. Aşiretin birlikte yaşaması için bodrumlar da iş yerleri içindir. İnsanlar iş ve meskenleri ayrı ayrı aramayacaklar. İnsanlar karşılıksız para ile sömürülmeyecekler.

Bu şekilde kentleşmek istemeyecekler ve sömürü düzenlerinde yaptıkları apartmanları terk etmeyeceklerdir. İşte o zaman Allah malum kitap gereği atom bombalarını üzerlerine yağdıracak, o binalar tahrip edilecek, herkes yüz lojmanlı apartmanlara taşınmış olacaktır.

Bu bombaları bizi yağdırmayacağız. Yine kendi cürümleri ile kendi binalarını kendileri yıkacaklardır. وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ يُخْرِبُونَ بُيُوتَهُمْ بِأَيْدِيهِم “Onların kalplerine ru’bu koydu, evlerini kendi elleriyle tahrip edecekler...

Nasıl insan doğar, gelişir, büyür ve ömrünü doldurup sonunda vefat ederse, kentler de böyledir. Eski yapılar hem yapı bakımından hem de kullanışlı olma bakımından ömrünü doldurmuştur, artık yıkılmaları gerekir. Sosyalizm ve kapitalizm bunu yapmıştır. Tarım ekonomisi mülkiyetini yıkmış, sanayi ekonomisi mülkiyetini getirememiştir. Ama eskimiş olan yapılar ve örfler yıkılmıştır. Kendileri yıkmışlardır.

“Adil Düzen” bu yıkıntılar üzerinde bu arsaları temizleyip kuracaktır. Önce Adil Düzen Çalışanları yeni düzeni kuracak hâle gelecekler, ondan sonra Allah onların evlerini kendilerine yıktıracak. Bizim belediye yıkmayacak. Biz yapıcıyız, yıkıcı değiliz.

Kendi elleri ile yıkacaklar demek rıza gösterecekler demektir. Bu bina zelzeleye mukavim değildir diyecek, bize satacaklar ve bizden yüz daireli aparmandan pay alacaklar, kendileri de oraya taşınarak ev ve iş bulacaklar.

*

Her kent kendi sorunlarını kendisi belirleyecek, kendi kaderlerini kendileri tesbit edeceklerdir. Tarihte buna dayanan kurallar konmuştur. Onlar bu kuralları kendilerinin icat ettiklerini sanmışlardır. Oysa ilâhi kitaplarda bunlar yazılıdır...

مَا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ (5)  

Demek ki her iktidarın bir malum kitabı vardır, o gün geline gider. Hanedanlar birbiri ardı sıra böyle gittiler. Türkiye’de de CHP iktidarı, DP iktidarı, Demirel iktidarı, Özal iktidarı böyle geldi ve gitti. AK Parti iktidarı da böyle gidecek.

Kendisi üç dönem kuralı ile gitmek istedi ama gidemedi...

“Adil Düzen”in gelmesinin onun iktidarına ihtiyaç vardır...

Türkiye’de en ileri dinsizlik Cumhuriyet’in ilk döneminde başladı, Celal Bayar’ın başbakanlığı döneminde zirveye ulaştı. Sonra İnönü, Menderes, Demirel, Özal, Erbakan, Erdoğan dönemleri geldi. Dikkat edecek olursak her dönem İslâmiyet’e daha yakın oldu. O halde Erdoğan’ın yerine gelecek olan dönem AK Parti’den daha ileri İslâm düzeni olacaktır. Malum kitaplar böyle söylüyor. İhsanoğlu daha ileri bir İslâmiyet’i ve barışı vaat etmiyordu. Bugünkü partiler de vaat etmiyor. Biz bir iktidarın gitmesi veya gelmesi ile meşgul olmayız. Biz, iktidara biz geldiğimizde ne yapacağımızın üzerinde duracak ve o konuda eğitim yapacağız. Bu seminerleri okuyanlar bunu kafalarına iyice koysunlar.

Bizim günümüz gelmeden biz gelemeyiz, onların da günü gelmeden onlar gitmezler…

***

Halkın “Adil Düzen”i benimsemesi için güçlü olmamız gerekir. Onları korkutmak için değil, onları savunmak için güçlü olmamız gerekir. ‘Dolara ibadet etme’ diyoruz ama başka türlü de karnını doyuramıyor, ne yapsın?

Mekke müşrikleri de bunu ifade ediyorlardı. Biz Arapların putlarını Kâbe’de koruyoruz, onlar da bize rızıkla geliyorlar. Senin Tanrı’na inanacak isek aç kalırız.

Medine’ye hicret edenler tüm Araplara gösterdiler ki putlar olmadan da insanlar yaşıyor; o sayede o zamanki tüm Arabistan Müslüman oldu.

Biz de semt kooperatifleri kurarak orada dolarsız ve silahsız yaşandığını göstereceğiz ve onlara da görecekler ki insanlar onlarsız ve dolarsız da yaşıyorlar.

إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ (7)

“Sadıklardan iseniz.”

Siz bize refah ve saadet vaat ediyorsunuz ama siz kendiniz refah ve saadet içinde değilsiniz diyorlar. Mademki Kur’an tüm insanları refaha kavuşturacak, neden şimdi böyle sefalet içindesiniz diyorlar. Akevler’in ahşap evlerine katılmamaları bununla izah edilebilir.

Öyle bir gün geldi ki; Hazreti Musa’nın kavmi Hazreti Musa’ya takılıp denizleri geçerek çöllere düştü, Hazreti Muhammed’in kavmi de peşine düşerek Medine’ye gitti…

Adil Düzen Çalışanları da bir gün imamlarının eliyle ve onların peşine düşerek lojmanlı işyeri apartmanlarına hicret edeceklerdir...

***

14-16. SAYFQLARDA HATIRLATILANLAR DA O KADAR ÖNEMLİ Kİ…

مَا نُنَزِّلُ الْمَلَائِكَةَ إِلَّا بِالْحَقِّ وَمَا كَانُوا إِذًا مُنْظَرِينَ (8)

“Biz hak dışında melaikeleri inzal etmeyiz ve onlara inzar olunmaz.”

Allah da bize diyor ki; evet, bir gün gelecek sizi güçlü kılacağız. Paranız olacak, silahınız da olacaktır. Gökten melekler gelecek ve size yardımcı olacaklar. Sizin kalplerinize iman gücünü verecek, onların kalplerine korku düşürecektir. O gün siz iktidar olacaksınız.

Bu ne zaman olacak?

Hakkı üstün tutan düzen hâkim olmaya başladığı zaman olacak.

Ne zaman hâkim olacak?

Adil Düzen Çalışanları bu çalışmalarını tamamladıkları zaman olacak.

*

Evet, melekler vardır. Onlar gelecekler. Kur’an’ın yorumlarını yapanların kalplerine ‘artık güçlüsünüz, korkmayın, uygulayın’ diyecekler, onların elektrikî devrelerine müdahale edip değiştireceklerdir.

Kur’an Seminerlerini yapmayanların kalplerine ise korku salacaklar; Adil Düzen Çalışanlarına uymazsanız, “Adil Düzen”i uygulamazsanız perişan olacaksınız.

Bu duygularla tevbe ederek katılan Millî Görüşçüler, Nur cemaati, Müslümanlar ve tüm insanlık kurtulacak; uymayanlar ise helak olacak ve Hak düzen kurulacaktır.

Yani onlar ancak Hakkı üstün tutan düzeni getirmek için geleceklerdir. Sizi güçlü kılıp onları ezdirmeyecek harekete teslim olmuş herkes eşitlik içinde yaşasın diye geleceklerdir. Gerçek demokrasi, gerçek laiklik, gerçek sosyallik ve gerçek liberallik gelecektir.

“Hak düzen” demek “hukuk düzeni” demektir. Herkesin yaşama hakkına sahip olması ve herkesin çalışma imkânını bulması demektir. Yüz lojmanlı apartmanlarda herkesin işi vardır, herkesin güvenliği sağlanmıştır. Genel güvenliği siyasi kuruluşlar ve sosyal güvenliği de semt kooperatifleri sağlamıştır.

“Adil Düzen’e Göre İNSANLIK ANAYASASI” kitapları okunmalıdır. O Anayasa’nın yanlışları düzeltilmeli, eksiklikler giderilmelidir. Semt kooperatiflerinde uygulanmalı ve insanlık onun ne olduğunu görmelidir. O zaman melekler gelir ve yapacaklarını yaparlar.

Yani artık onlara bir mühlet verilmez. Barış düzenini kabul edenler yaşar, barış düzenini reddedenler helak olup giderler. Artık her söze kulak verip en iyisine uyan halklar oluşur. Bunları kabul eden devletler ve sermaye varlılarını sürdürür, diğerleri yok olup gider.

*

Sermaye eğer bizimle uzlaşırsa, faizden vazgeçer tekelleşmeden kurtulursa, üretmeyen tüketme değil, sadece makro ekonomi ile yetinirse yani alıp satarsa, sermaye varlığını sürdürecektir. Şu şartla ki; ilme, dine ve siyasete karışmayacak, sermaye devleti kurma sevdasından vazgeçecektir. Hayır der, ısrar eder, şimdiki sömürüsüne yani faize ve fitneye devam ederse, o zaman üçüncü binyıl uygarlığında yeri kalmayacaktır.

Aynı sözü beş büyükler için de söyleyebiliriz. “Adil Düzen”i kabul eder de dünyaya adaleti getirirlerse varlıklarını bin yıl sürdürürler. Yoksa onlar da helâk olup giderler.

Bunlar Kur’an’da onlar için bildirilenlerdir; karar onların.

“Adil Düzen” gelecek, kanlı mı kansız mı; buna insanlık kendisi karar verecektir.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org    (0532) 246 68 92

 

HATIRLATMA VE DAVET:

BU MESELELERİ ÜSTAD İLE DEĞERLENDİRMEK İSTİYORSANIZ…

AKŞAM (CUMA, 18.03.2016) İSLAM MEDENİYETİ VAKFI’NA BEKLERİZ…

 

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
18.03.2016
10:47



HATIRLATMA VE DAVET:

BU MESELELERİ ÜSTAD İLE DEĞERLENDİRMEK İSTİYORSANIZ…

AKŞAM (CUMA, 18.03.2016) İSLAM MEDENİYETİ VAKFI’NA BEKLERİZ…








Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131676 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33522 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18785 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16684 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16631 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15706 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 15033 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14909 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14819 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14798 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14697 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14508 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14412 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14352 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 14177 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 14018 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13935 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13785 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13746 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13619 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13610 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13606 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 13078 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 13029 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12845 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12815 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12719 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12564 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12459 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12434 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12417 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12415 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12382 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 12372 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12298 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 12274 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 12016 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11815 Okunma
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11814 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11727 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11654 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11626 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11512 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11484 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11426 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11354 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11337 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11322 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11286 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 11279 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11271 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 11215 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 11200 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 11175 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 11175 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 11170 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 11154 Okunma
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 11147 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 11134 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 11050 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 11047 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10954 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10918 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10892 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10773 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10734 Okunma
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10695 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10662 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10617 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10611 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10587 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10570 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10559 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10515 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10457 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10356 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10312 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 10283 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10260 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 10134 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 10077 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 10037 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 10033 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 10020 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9966 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9958 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9948 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9906 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9812 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9760 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9715 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9665 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9655 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9632 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9508 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9490 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9462 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9454 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9454 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 888. Hafta Seminerinden…
15.11.2016 9379 Okunma
3 Yorum 16.11.2016 12:41


© 2025 - Akevler