Tarih çağımızda da TEKERRÜR ediyor
DÜNYA var olduğundan beri var olmayan farklı bir merhaleye geldik.
Bugün ÇEVRE KİRLENMEKTEDİR.
KİRLİLİK belli bir seviyeye ulaştığı zaman yalnız insanlar değil, TEK BİR CANLI bile kalmaz. Bu durum bugünkü şartlarda 100 ile 200 yıl arasında hesaplanmıştır. TOPRAK kirleniyor, SU kirleniyor, HAVA kirleniyor ve CANLI kirleniyor...
İnsanlık ZİNA bataklığına sürükleniyor... EVLİLİK/AİLE müessesesi çöküyor... NÜFUS azalıyor... AİDS ve diğer zührevi hastalıklar yaygınlaşıyor...
Bütün bunlar insanlığın ölüme doğru gitmesi demektir. Henüz uygarlaşma tamamlanmadığı için yine de nüfus artmaktadır ama bu artış gittikçe azalmaktadır. Gelecekte azalma devam edecek ve insanlık soyu inkıraz edecektir...
Bugünkü YARGI sisteminde davalar yıllar değil on yılarca sürüyor. Bu zamanın uzaması her yıl daha çok artıyor. MAHKEMELER artık düzeni sağlayamıyor. DEVLET artık yargı kararları uygulayan bir kuruluş yerine eşkıya kuruluşu hâline dönüşüyor...
Devlet aşaması öncesi dönemlere doğru gidiliyor ve bu gidiş geliştirilen SİLAHLAR ile sağlanmaya çalışılıyor. Dünya BARUT FIÇISI hâline dönüşmüştür. Bir gün bu silahlar kullanılmaya başlanırsa, artık yeryüzünde insan kalmaz. ATOM, BİYOLOJİK, KİMYA VE TAHRİP SİLAHLARI tüm insanlığı İNTİHARA doğru götürmektedir...
İnsanlar ÇALIŞARAK yani EMEK harcayarak yaşamak yerine, SÖMÜREREK yaşama çabasına girmişlerdir. İnsanlar sömürü yarışını ve savaşını yapmaktadırlar. Görünmeyen ama aslında en büyük olan tehlike budur.
KÖYLER boşalmakta, TARIM unutulmaktadır. Bugün hormonlu sera tarımı ile yaşıyoruz. Bu ise insanlığın intiharıdır. En büyük tehlikelerden biri de budur.
Bütün bu musibetler sizlere NASİHAT olmalı diyoruz…
Sadece sorunlar ve problemler değil, “SOSYAL TUFAN” var diyoruz…
Çare ve çözüm NUHUN GEMİSİ mesamesindeki “ADİL DÜZEN”dir diyoruz…
Bütün bu gelişmelere karşılık ONLAR ne diyorlar?!.
KUR’AN’a müracaat edelim…
İbrahim Suresi 10. ayetin ikinci kısmı şöyle: “ONLAR da şöyle dediler: ‘Siz ancak bizim gibi bir beşersiniz. Babalarımızın ibadet etmiş olduğu şeylerden bizi alıkoymak (engellemek) istiyorsunuz. Öyleyse bize açıkça bir mucize getirin!’”
Bu âyet ve benzeri âyetler bir dönemde cereyan eden olayları anlatmakta, insanlığın tarih boyunca yaptıklarını ve söylediklerini anlatmaktadır. Tarih TEKERRÜR ediyor ve DÜN olduğu gibi BUGÜNKÜ İNSANLAR da aynı şeyleri söylüyorlar!
TARİHİN TEKERRÜR ETMESİ denilen olgu işte tam da budur.
Halk diyor ki: Evet, (geçmişte Firavunlara) biz bugün Sermaye’ye yani dolara tapıyoruz! O sermaye sahiplerinin karşılıksız paralarının peşinde koşuyoruz! Ama mecburuz, çünkü onların silahları var, güçleri var, orduları var, bizi doğrayacak kılıçları var...
Sizin ise bir şeyiniz yok, siz de bizim gibi zavallı birilerisiniz. Siz de bize onlar gibi karşılıksız olsun dolar/para getirin… Ayrıca atomunuz olsun, silahınız olsun, biz o zaman size tâbi oluruz. Yoksa…
Bugün karnımızı nasıl doyuruyorsak öylece doyurmaya devam edeceğiz...
Biz sizin önerdiğiniz “ADİL DÜZEN VE ADİL EKONOMİK DÜZEN”i kabul edemeyiz... Çünkü bizim sömürü sermayesine karşı duracak, beş büyüklere karşı duracak gücümüz yoktur... (Onlar yani halkımızın önemli bir kısmı böyle diyor ya; o zaman bir yazı ile daha onlara söylenmesi gerekenleri söylemek gerekiyor ki o da gelecek yazıda inşallah...)