Başbakan Erbakan Hükümeti neden örnek alınmıyor?..-11
Bu yazımızın bu başlık altındaki önceki yazılarla birlikte okunması tavsiye olunur…
Bu tavsiyelerin elbette bizce çok önemli sebepleri var, detaylar da önceki yazılarda…
“Ekonomik ve Sosyal Sonuçları Açısından Adİl Ekonomİk Düzen ile Mevcut Kapİtalİst Düzenİn Karşılaştırılması” seminer çalışmamızın devamı…
Faizci Kapitalist Düzen materyalizmi esas alıp insanların nefis terbiyesine ve manevi gelişmesine önem vermediği için fertleri ve toplumu ahlâk bozukluğuna itmekte, bu da kapitalizmin en büyük tahribatıdır ve iflasının temel sebebidir. Çünkü nefis terbiyesi görmemiş bir insan fakirlik ve açlık ile karşılaşınca daha kolay ahlak bozukluğuna itilmektedir. Faiz yoluyla ve haksız kredilerle çok zengin olan kesim ahlak bozukluğuna itilmekte, bu ahlak bozukluklarına merkezlik yapan tesisler kurmaktadırlar. Zenginler tarafından buralar açılınca fakirler ve diğer insanlar da ahlak bozukluğuna sürüklenmekte, bu ahlak bozucu tesisler ve teşebbüsler toplumu bir kanser gibi mahvetmekte ve helake götürmektedir. İşte batıda kriminal olayların artması, uyuşturucu, alkolizm, hırsızlık, mafya ayrıca her türlü ahlaksızlığın çoğalması bundandır. Bu meyanda AİDS hastalığının hızla artması ve korkunç boyutlara varması yani kısaca ahlâk çöküşü de toplumu helake, kapitalist nizamı da iflasa götürmektedir.
Adil Düzen bütün bu felaketleri önleyen, insanlığa, topluma huzur getiren bir ilaçtır.
Adil Ekonomik Düzen “Hakki Üstün Tutan” bir düzendir. Bundan dolayı anayasal temel esaslar çerçevesinde devletin elinde kuvveti vardır diye aklına estiği şekilde vergi koymasına müsaade edilmez. Devlet de hakka riayet edecektir, ancak ve sadece kendi hakkını alacaktır. Bu sebeplerden dolayı Adil Ekonomik Düzen’de vergi devletin üretime yaptığı katkı ve kendi hizmetlerinden dolayı hakkını alması demektir. Halihazır faizci kapitalist nizamda devlet haksız olarak vatandaşı ezmekte, gelişmeyi önlemekte, gelir dağılımlarını bozmaktadır. Sömürmekte ve zulüm yapmaktadır. Bu münasebetle çeşitli isimler altında icat edilmiş bulunan bütün vergiler, fonlar ve kesintiler tamamen haksızdır ve hepsinin lağvedilmesi gerekir.
“Adil Ekonomik Düzen”de devletin geliri çok daha fazladır ve hızla artar. Devletin vergiyle ilgili mevzuatı ve vergiye ait bütün yürütmeler haklı, son derece basit, süratli ve barışçıdır. “Adil Ekonomik Düzen”de vergi ekonominin ve sosyal yapının en büyük tahribatçısı olmayıp bilakis ekonominin ve sosyal yapının en büyük hizmetkârıdır.
“Adil Ekonomik Düzen”de vergi devletin üretime yaptığı katkı ve hizmetleri karşılığında kendi hakkını alması esasına dayanmaktadır. Üretim ve hizmetlerde herkes kendi hakkını almaktadır. Üretimden sonra haklar adilane bir şekilde, müteşebbis yönetici, tesis sahipleri, işçi, hammaddeyi temin edenler ve devletin yaptığı hizmetler dolayısıyla devlet arasından bölüştürmekte ve herkes kendi payını almaktadır. Böyle bir pay dağılımı yapıldıktan sonra artık devlet kimsenin payından şu veya bu sebeple vergi almaya kalkamaz.
Bunun manası herkesin brüt geliri ne ise bu aynı zamanda onun net geliridir. Böylece bir yandan işçinin, köylünün, memurun, esnafın emek karşılığı elde ettikleri brüt gelirlerinden ayrıca vergi ödemeleri söz konusu olmadığı gibi tüccar, müteşebbis, sanayici ve tesis sahipleri ve ayrıca kira ve kârdan hizmet ve katkısı karşılığında pay alanların gelirlerinden vergi ödemeleri de söz konusu değildir. Bugünkü faizci kapitalist düzende alınan vergiler netice itibariyle haksız olarak fakir fukarayı ezen vergilerdir. Zaten geçinemeyen işçi, memur, köylü, esnafın brüt gelirlerinden vergi kesmek vergiyi haksız olarak bunlara ödetmek mahiyetinde olduğu gibi tüccardan ve üretimin her kademesinden ve her ne suretle olursa olsun kârdan, kazanç ve gelirden vergi kesmek demek, netice olarak bu kâr ve gelirler, satılan mallardan elde edildiği için bu malları satın alanlara yani vergiyi dolaylı olarak sonunda fakir fukaraya yüklemek mahiyetindedir.
Velhasıl, hâlihazır ekonomik zulümlerden kurtulmak ve bu zulümlere sebep olan mikropları ortadan kaldırmak ancak “Adil Ekonomik Düzen” ile mümkündür. Adil Ekonomik Düzen herkese hakkını veren ve herkese fırsat eşitliği tanıyan bir sistemdir.
(Devamı var) 20.8.2023