Sözde serbest piyasa, haksız kazanç ve emekliler
Serbest piyasa şartlarında mal alım satımı arz ve talep esaslarına göre oluşmaktadır...
Bu piyasa zorunlu ihtiyaçlar başta olmak üzere diğer bütün ihtiyaçları da içine alır...
Her şeyin ahlâkı olduğu gibi elbette bu piyasaların bir ahlâkı vardır; olmalıdır…
Pandemi yani korona sonrası -başta gıda zincir marketlerinin çoğunluğu olmak üzere- her ticari kesimde bu ahlak yapısı yerle bir oldu; bunun etkilerini istisnasız herkes yaşıyor…
Varsa yoksa sınırı olmayan para kazanma hırsı yani vahşi kapitalizm uygulamaları...
Yetimin, dulun, yoksulun, yaşlının, emeklinin ve bütün milletin cebine göz dikildi...
Bu durum durmak bir yana her gün şiddetini artırarak halen devam etmektedir….
Maalesef bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen güçlü bir kontrol ve takip mekanizmasıyla etkin bir caydırıcılık oluşturulamamıştır; zulüm şiddetlenerek devam ediyor...
Verilen sözde cezalar da çeşitli hilelerle millete fiyat artışlarıyla ödetilmiştir...
Bugünkü gelinen noktada bu manada azgınlık, sorumsuzluk, buna bağlı olarak neredeyse en küçük ve en büyük ticari kurumlar, hatta hemen hemen herkes kafalarına göre hareket etmekte, hiçbir reel ölçüye uymayan fiyatları keyfi şekilde artırmaktadırlar…
Bu durum adeta kanıksanmıştır; çünkü her yapılan yapanların yanında kâr kalıyor...
Gelinen noktada yapılanlar milleti ekonomik olarak ciddi sıkıntılara sokmaktadır...
Başta emekliler olmak üzere kiminle konuşursanız sinirleri bozulmuş durumda...
İnsanların her kesimi asabi bir haldedir, kime dokunsanız bin âh işitmektesiniz…
“7500 TL ile geçinebilmenin nasıl olacağını yetkililer bize göstersin” diyorlar...
Bu böyle gitmez, bu durum böyle gitmez, bu zulümlerle abad o-lu na-maz…
Yunus Emre ne güzel söylemiş; zulümle abad olanın ahiri berbad olur…
Sorumlular ve yetkililer -bir an bile gecikmeden görevlerinin bilincinde olarak- yapılması gerekenleri yapmalı, milletin en erken ve en acil bir şekilde neticelerini olumlu olarak görecekleri çözümleri ortaya koymalı, bu ağır zulümleri derhal sona erdirmelidirler...
***
Meselenin özü ve özeti
Bugünkü fiyatların en az beşte ikisi haksız kazançtır...
5 TL’ye üretilen bir gıda ürünü tüketiciye 50 TL’ye satılıyorsa…
Enflasyon başta olmak üzere diğer ekonomik olumsuzlukları başka yerde aramayın...
Devlet, hükümet, bakanlıklar belediyeler ve diğer bütün ilgili merciler sesleniyoruz…
Milletten her an ve her vesileyle çalınan bu paralar, gerekli yaptırımlarla ve olumlu uygulamalarla, acil fiyat geri çekimleriyle ve mekanizmalarla tekrar millete aktarmalıdır...
Haksız kazançların oluşturduğu enflasyon yükselişi de geriye döndürülmelidir...
Unutulmamalıdır ki;
Makul ihtiyaçlarını bile karşılayamayan halkın enflasyonu yüzde yüzün üzerindedir...
***
ADALET MÜLKÜN ESASIDIR
“El-adlü esasü’l-mülk” prensibi bir an bile unutulmamalıdır…
Milletin her kesimi ile yeniden barışmanın ve istikrarın anahtarı adalettir…
Devlet yöneticisi olma makamında olanlar adalet üzere hareket etmelidirler…
Piyasa dengelerini bozucu faaliyetleri önleyici tedbirler acilen uygulamaya konmalı...
Fiyatlar satıcı ve alıcıların gözetildiği bir nizam ile istikrara ve dengeye getirilmeli…
Makul kâr payları esaslı mekanizmalarla üretici-tüketici azami derecede korunmalı...
Çarşı pazar ve piyasalar adil bir nizam oluşturularak şekilde devamlı denetlenmelidir...
Fiyatlamaların tespitinde orijin ve üretimden sonra ilk çıkış fiyatları esas alınmalıdır...
Yöneticilerin en önemli görevi refahı halk arasında adaletli bir şekilde paylaşmaktır...
Bütün bu uyarılarımız dikkate alınıp hemen yapılmalı, bir ana bile gecikilmemelidir…
Uyarı: Geciken adaletin de adalet olmadığı hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır…
Emeklilerin ve emek sahiplerinin ahını almayın ki akıbetiniz berbat olmasın… 14.8.2023