İnsanlık Avcılık ve Çobanlık Dönemi’nden Tarım Dönemi’ne ancak “Nuh Tufanı”nı yaşayarak evrilip geçebildi… Bilahare çağımızda Tarım Dönemi’nden Sanayi Dönemi’ne evrilen dünya şimdi ne yapıyor, “Sosyal Tufan” yaşıyor mu; yaşıyorsa bu tufandan nasıl kurtulacak?.. Tufandan kurtulmak için ne yapacak, çağımızın “Nuh’un Gemisi”ni nasıl ve kim/ler yapacak?.. Nuh Tufanı’ndan sonra Mezopotamya Medeniyeti’ni Hazreti Nuh kurduğuna göre, çağımızda bu görevi kim/ler yapacak?..
Yani…
Çağımızdaki “III. Bin Yıl Medeniyeti” kim/ler tarafından kurulacak ve nasıl şekillenecek? “Yeni Dünya Düzeni” bir müddet sonra “Yeni Dünya Medeniyeti” olarak tezahür edebilecek mi; edecekse nasıl edecek, kim/ler tarafından inşa edilecek?..
Meseleye daha net bir açıklık getirelim ve sorumuzu ve hiç kıvırtmadan açıkça soralım: -ABD Başkanı George Bush tarafından ilk defa Ağustos 1990’da açıklanan “Yeni Dünya Düzeni” neydi; millî devletleri aşiret ve şehir devletlerine kadar parçalamak, sonra da dünyayı kanla, savaşla, zulümle, sömürüyle yönetmek miydi?!. Yoksa ABD gibi “terörist devlet” benzeri bir şey, yani bugüne kadar bilmediğimiz daha başka bir şey miydi?!.
Aradan yirmi yıl geçti, ABD halkına ve bütün beşeriyete soruyorum:
- Beklediğiniz, özlediğiniz, hayal ettiğiniz “Yeni Dünya Düzeni” bu muydu?!.
Ve bu “faizci, emperyalist, sömürücü ve milyonlarca insanı katledici, geride kalanları çok yönlü perişan edici zalim dünya düzeni” geleceğin beklenen “III. Bin Yıl Medeniyeti”ni yani “Hak ve Adalete Dayalı Dünya Medeniyeti”ni kurabilir mi?
Sorular çoğaltılabilir…
Ama akledip fikredenler için bu kadarı yeterli değil mi?
***
İlk örneğimiz veya tarihî silsilede diğer örneklerimiz neydi?
Mekke ve Mekke’de “Daru’l-Erkam”lar yani “Eğitim Evleri” ve oralarda yetişenler…
Medine ve “Medine Sözleşmesi/Anayasası” ve medeniyetin ilk çekirdeği “Medine Devleti” ki; kıyamete kadar örnek alınası bir model… Ardından Emeviler (arada Endülüs Medeniyeti de var, İber Yarımadası’nda), Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar…
Ve bugünkü Avrupa/Batı Uygarlığı…
Selçukluların ve Osmanlıların torunlarına soruyor ve diyorum ki:
- O zaman da Roma/Bizans ve Persler vardı; şimdi Vahşi Batı var…
- O zaman Mekke, Medine ve bir avuç Müslüman vardı; şimdi BİZ varız…
- Ne dersiniz; “Mekke Dönemi” mi, yoksa “Medine Dönemi” mi yaşıyoruz?..
- Çağımızın “Mekke Dönemi” gelip geçti, artık “Medine Dönemi”ne ulaştıysak… Hani nerde çağdaş “Medine Sözleşmesi/Anayasası”, hani nerde çağdaş “Medine Devleti” model şehir ve yönetim uygulaması, hani nerde çağdaş Firavunlara, Nemrutlara, zalimlere “Adalete ve Adil Dünya Düzeni”ne davet eden “mektuplar” yazan başkanlar?..
NERDE?..
***
- “Millî Görüş Hareketi ile Lideri Necmeddin Erbakan ve O’nun ‘Adil Düzen Devlet, Dünya Düzeni ve Medeniyet Projesi’ daveti vardı ya”; diyenleriniz var mı?..
Varsa, bu idrak ve şuurda olanlar gerçekten varsa…
İşte özellikle onlara derim ki:
- Necmeddin Erbakan geldi, malıyla ve canıyla cihad eden bir “MÜCAHİD” olarak görevini yaptı ve gitti… Şimdi O’nu örnek alarak ve O’nun izinde giderek yola devam etme sırası sende/bende/BİZDE; “Adil (Ekonomik) Düzen Devlet, Dünya Düzeni ve Medeniyet Projesi”ni gerçekleştirmek üzere “çalışma” sırası sende/bende/BİZDE…
“Medeniyet Projesi”ni gerçekleştirmek sırası SENDE/BENDE/BİZDE…