Sonunda ADİL DÜZEN ortaya çıkacaktır-2
Kaldığımız yerden devam ediyoruz…
Bizim yaptığımız açıklamaların hepsi biz doğru anlamışsak doğrudur. Ama zaman bize bildirilmemiştir, ne zaman olacağını yani gaybı biz bilmiyoruz. Bir işe başlarken şunları şu zamanlarda yapalım deriz ama yapacağımızı garantiye almayız. Bu sebepledir ki yaptığımız vaatlerde zamanı koyarız ama cezayı koyamayız. Eğer failin kusurundan doğmuşsa kredisini kesme gibi cezalar verebiliriz. Ama doğal afetten dolayı olmuşsa, yani failin kusuru olmaksızın yerine getiremediği yükümlülüklerden fail sorumlu tutulmaz.
Biz Adil Düzen Çalışanları olarak 2023’te “Adil Düzen” uygulamalarına yaygın şekilde başlayacağımızı söyleriz ve ona göre hazırlık da yaparız. Ama erken veya geç olur, orasını bilemeyiz. Yaptığımız istidlallerle Türkiye’de “ADİL DÜZEN” iktidarda olacaktır. Bu sadece tahmindir, doğrusunu Allah bilir.
O halde sen O’na ibadet et, O’nun işlerini yap, başkalarına ibadet etme.
Bütün Adil Düzen Çalışanları ancak öğretmenlik yapabilirler. Çünkü o ilimdir. Öğrenmek ve öğretmek Allah’a ibadettir. Emrin küllisi O’na aittir, O’na ibadet ediniz, O’nun dediğini yapınız. (Hûd Suresi 123. ayetin bir bölümünde mealen böyle buyruluyor.)
O’nun ne dediğini eskiden Cebrail peygamberlere getiriyor, onlar da halka anlatıyorlardı. Şimdi artık Cebrail gelmiyor, onun yerine biz içtihat yapıyoruz. Kur’an bize söylüyor. Biz de birbirimize anlatıyoruz. Bu görüşlerin ve hükümlerin de pazarı kuruluyor ve piyasanın yani halkın kabul ettiği hükümler geçerli oluyor.
Emrin küllisi O’na rücu eder. Yani sonunda işler O’nun olur. Siz yapmazsınız, O yapar ve O nasıl isterse öyle yapar. Herkes kendi yaptığından sorumludur, sonuçtan sorumlu değildir; sonuç onun değil Allah’ın eseridir. Buradaki emr O’na rücu ederin anlamı budur.
Biz yaptığımız ibadetlere karşılık ecrimizi alacağız ama Allah’tan başkasına, mesela dolara taptığımızda, onun cezasını çekeceğiz; O yaptıklarımızdan gafil değildir.
İlim ufka benzer. Şu dağa gidersen göğe ulaşacağını sanırsın ama orada yeni ufuklar ortaya çıkar. Kâinatı öğrendim dediğin zaman yeni öğreneceklerin ortaya çıkar.
Kâinatı tam olarak anlayıp kavramak mümkün değildir. O kendi iradesi ile oluşturur ve O her an yeni şe’ndedir. Ayette şöyle bir ifade var: “Ve emr O’na irca olunur.” Yani işler O’nun istediği gibi olur anlamındadır.
Sermaye III. cihan savaşını çıkarmak istiyor; O izin verirse çıkarır. Nitekim I. Cihan Savaşı’nda imparatorluklar yıkıldı. Yaşlanmış imparatorluk muhteremdi ama artık görevi bitmişti. III. cihan savaşı çıkar da Türkiye ve İslâm ülkeleri birlikte olursa, bu savaş İslâm’ın zaferi ile biter...
Hiçbir emr/iş yoktur ki Allah’ın takdiri ve isteği ile olmasın. Kur’an bize bunu bildirmekle demek istiyor ki; olan olaylarla fazla ilgilenmeyin, O ne isterse o olur.
RUS-TÜRK savaşının körüklendiği bugünlerde bu ayet üzerinde çalışıyor olmamız yani bu tevafuk, bizim endişe etmemize gerek olmadığını bildirmektedir.
Ayetin tamamını bir kere daha hatırlayalım:
“Ve arz ve semavatın gaybı Allah’ındır. Emrin küllisi O’na rücu eder. O’na ibadet et. O’na tevekkül et. Rabbin amel ettiklerinizden gafil değildir.” (Hûd, 123)
Allah herkesin amelinden gafil değildir, çalışıp O’na tevekkül etmemiz yeterlidir. Bir binayı yaparken değişik ustalar değişik şekil ve yerlerde ayrı ayrı çalışırlar ama hepsi projeye göre çalıştığı için sonunda bina ortaya çıkar. Biz de ayrı ayrı çalışıyoruz ama KUR’AN çalışmalarımız bizim ortak projemiz olduğu için sonunda “ADİL DÜZEN” ortaya çıkacaktır. Bu surenin sonu bize yeni bir emir tebliğ etmiş oluyor: Artık Adil Düzen işletmelerini kurun ve orada çalışın, buna karar verin ve çalışın; Allah sizin kararınızdan gafil olmayacaktır.