Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu;Filistin Direniş Akademisi bir mezun verdi
22.03.2023
527 Okunma, 0 Yorum

Filistin Direniş Akademisi bir mezun verdi

Mehmet Tekelioğlu

Geçenlerde kızım “Baba, benim bir Filistinli arkadaşım var. Kardeşi Filistin’den geldi. 18 yıldır hapisteydi. Onun neler çektiğini, İsrail zindanlarında neler yaşadığını bilmek ister misin” diyerek bir video gönderdi bana.

Ancak videonun detayına girmeden önce birkaç noktaya değinmek istiyorum

Depremle düşüp kalkıyoruz bugünlerde. Üstüne bir de sel felaketi geldi. Acımız büyük elbette. Deprem ve selde yakınlarını kaybedenlerin acısı gün geçtikçe azalır mı artar mı? Belki soruyu azalır mı artar mı şeklinde değil başka bir şekilde sormak gerekir. Bu acılar ilk günlerin sıcaklığı geçtikten sonra yerini daha derinlerde hissedilen bir çaresizlik ve burukluğa bırakır mı? Ne kadar sürer bu kalp ağrısı? Ateş nerelere kadar sirayet eder? Sadece düştüğü yeri mi yakar ateş, yoksa başka gönülleri de tutuşturur mu?

Bizim dünyamızda doğal afetlerdeki kayıplarımız büyük ihmaller sonucu ortaya çıkıyor. Örnekleri saymak mümkün ama burası yeri değil. Sadece son deprem ve sel felaketini göz önüne almak ne demek istediğimi izaha kafidir. Bizde böyle olduğu gibi İslam dünyasında da bu biraz böyledir.

İslam dünyasının bir de sürekli hale gelmiş acıları vardır. Aslında bu acılar da ihmallerin, atâletin ve vurdumduymazlığın hatta biraz da cehaletin sonucudur. Filistin’de yaşanan kayıplar bu söylediğime en canlı örnektir. İsrail’in kurulduğu 1948 yılından bu yana sürekli kayıplar veriyor, canlar kaybediyor Filistin mazlumları. Afganistan bugün konumuz değil ama orada da durum aynı. Başka coğrafyalarda sayabileceğimiz pek çok örnek var. Türkiye’nin etrafı yanıyor, Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de her gün yüzlerce insan ölüyor, artık ölümlerin haber değeri bile kalmıyor, ölümleri kanıksamak gibi bir vurdumduymazlık içine giriyoruz.

Filistinlilerin maruz kaldığı sıkıntılar İslam dünyasının ne kadar çaresizlik içinde debelendiğini gösteriyor bize. Eğer Filistin halkının direnişi olmasaydı Filistin davası diye bir kavramdan bahsedemezdik. İslam dünyasındaki yönetimlerin böyle bir davası var mı, şüpheliyim. İslam dünyasında halklar Filistin davasına sahip çıkmasalar yönetimler böyle bir davayı ajandalarından çoktan çıkarmış olurlardı.

Filistin ve Kudüs’e dair daha önce de yazmıştım. Bunlardan biri şu başlığı taşıyor: Kudüse sahip çıkmak… Nasıl?  Türkiye’nin Filistin meselesinde hassasiyeti çok yüksek. Hem yönetim bazında hem de halk bazında. Bu hassasiyet yeni de değil. Eskiden beri var. Şiirlerle dile getirilmiş duygular var. Sezai Karakoç, Akif İnan, Cahit Zarifoğlu ve Arif Ay ilk aklıma gelen şairlerden.

Bölgede herhangi bir ülkenin Filistin ve Kudüs üzerine söylediği sözün yankı bulabilmesi için önce güçlü bir yönetime sahip olması gerekiyor. Güç derken kastım iki türlü: Yumuşak güç ve kadife eldiven içinde sert güç. Ancak önemli olan yumuşak güç. Güçlü bir ekonomi, kurum ve kurallarıyla oturmuş bir demokrasi, bağımsız yargı ve etkin denetim mekanizmaları, herkesin saygı duyacağı bir dış ilişkiler manzumesi. İç meselelerini çözmüş ve her vatandaşına eşit muameleyi ilke edinmiş ve bunu uygulamada gerçekleştirmiş bir yönetim anlayışı…

Dünyada ve bölgesinde saygın bir yer edinmiş bir devlet olsaydı Filistin meselesinde daha çok söz sahibi olunabilirdi. Türkiye acıdır ki bu vasıfların kıyısından döndü. Bölge ülkeleriyle diplomatik ilişkilerimizde bile sorunlar yaşadık. Değerli yalnızlık tehlikeli yalnızlığa dönüştü. Neden sonra bu yanlıştan dönme alametleri belirdi… Belirdi ama kaybeden Türkiye oldu.

Ben Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde Türkiye delegasyonu içinde yer aldığım dönemde Siyasi Komisyon’un bir alt komisyonu olan Ortadoğu Komisyonunda görev yaptım. Bu alt komisyonun başkan yardımcılığını da yürüttüm. Orada çok Filistinli dostum oldu. Onların İsraillilerle nasıl mücadele ettiklerini iyi biliyorum. Bir yaptırım gücü olmayan bu komisyon çalışmaları karar alınamadan bitsin diye İsraillilerin nasıl gayret ettiğine de şahidim.

Gelelim yazının girişinde söz ettiğim videoya. 18 yıl İsrail zindanlarında yahut Filistin Direniş Akademisinde eğitimini tamamlayan mücahide, yani Iyad Abunasser’a… Kardeşi Nihad Hanım tercüme ediyor yukarda linkini verdiğim Dost TV’deki konuşmayı.

İyad Abunasser, Gazze’de 1983 yılında doğmuş. Her Gazzeli doğuştan mücahid. İlk eğitimini Gazze’de tamamlamış. 2000 yılındaki ikinci intifada hareketine katılmış. Orada galiba İsrail tarafından mimlenmiş ama sağ kurtulmuş. Fakat gözler üstünden eksik olmamış. Sürekli eğitim ve eylem içinde geçen bir hayat sürmeye başlamış. Hukuk okumaya karar vermiş. Fakat Gazze’deki Üniversiteye giden yol İsraillilerin tarassutunda olduğu için tehlikelerle dolu. Türkiye’den burs temin etmiş ama İsrailliler Aksa intifadasından sonra Türkiye’ye gitmesini engellemişler.

 

İntifadadan bir süre sonra Gazze’de Filistinlilerin ev ve topraklarını işgal eden İsrailli yerleşimcilere karşı bir eyleme niyetlenmiş bir arkadaşıyla birlikte. İsrail’in iskân politikası bir Filistin devleti kurulmasını zorlaştırmak için Filistin topraklarının parçalanmasını esas alıyor. Filistinliler de bunu engellemek için ellerinden ne gelirse yapıyorlar.

             

O geceyi arkadaşının evinde geçirmeye karar vermişler, şafakla birlikte harekete geçmek üzere uykuya varmışlar. Nasıl olmuşsa İsrailliler bunu haber almışlar ve kaldıkları evi karadan, havadan, denizden kuşatmışlar. Kıpırdasalar üzerlerine ateş açılması muhakkakmış. Bu durumda teslimden başka çareleri kalmamış. “Her Filistinli ya mahkûm ya şehit olmaya aday” diyerek anlatıyor başlarına geleni mücahid Iyad. İsrailli yerleşimcileri rahatsız ettikleri gerekçesiyle tutuklanıyorlar. İki yıl sürüyor yargılama. Sürekli işkence ve yıldırma yöntemleri altında her türlü cezayı kabule zorlanıyorlar. ‘Karar bir an önce verilsin, ne olursa olsun, yeter ki işkence dursun’ demek zorunda kalıyorlar. Önce 60 yıla mahkûm ediyorlar, sonra bu 40 yıla indiriliyor. Iyad savunmamı kendim yapacağım diyor. Bu İsraillileri çıldırtıyor. Avukatlar giriyor araya ve pazarlıklar sonucu 18 yıla hükmediliyor.

Iyad’ı zindanda ayakta tutan neydi peki? Bunu şöyle anlatıyor mücahidimiz:

“Ben hapse girince 30-40 yıldır yatanları gördüm. Onların dayanma gücünü ve direnme kabiliyetlerini fark edince bana da güç geldi, kuvvetli olmam lazım diye düşündüm. Ayrıca yeni gelmiş birisi olarak onlara desteği bir vazife bildim. İşte bütün bunlar oraya her gireni Filistin Direniş Okulunun bir öğrencisi haline getiriyordu.”

İyad anlatırken zaman zaman o günleri tekrar yaşar gibiydi. “Düzenli ve programlı işkencelere maruz kaldık” derken sanki bir bir hatırlıyordu çektiği eziyetleri. Bir yılgınlıktan eser yoktu bakışlarında. Yılların verdiği olgunlukla bundan sonra mücadeleye yeni unsurlar katmak gerektiğini düşünüyor gibiydi.  

“Filistin Direniş Akademisi bize dayanışmayı öğretti. Kuran’a tutunarak İslami eğitime başlamalıydık. Bunlarla yetinemezdik, dünya tarih ve coğrafyasını iyi bilmek zorundaydık. Bunları bilirsek ‘ben neden buradayım, görevim nedir, bundan sonrasını nasıl planlamalıyım’ gibi sorulara cevap bulabilirdik. ‘Burada olmam bir mesaj kıymetindeyse, mesajı nasıl güçlü kılabilirim’ kaygısını hep taşıdım. Beni buraya koyanlara karşı hiçbir zaaf belirtisi göstermemeliydim. Bu şuurla geçti 18 yıl.”

İyad hapisten çıkalı bir yıldan fazla olmuş. Dışarda hayat nasıl diye sorulunca aktarıyor ilginç gözlemlerini: “Bugün modern diye nitelenen hayatın insanları bunalttığını görüyorum. Tefekküre hiç vakitleri yok. Sürekli koşuyor insanlar ancak hiçbir yere yetişemiyorlar.”

Bunları duyunca ben Tekasür Suresini hatırlıyorum. Ondaki hikmeti kavramış Iyad kardeşimiz.

Yine de hayat güzel diyor ve ekliyor: “Ümitvar olmaya devam etmeliyiz. Peygamberimiz gibi… Türkiye’ye ablamın yanına gelebilmek çok güzel. Başka güzellikler de var, önemli olan bunları fark edebilmek.”

Iyad’ın konuşmalarını tercüme eden ablası Nihad Hanım, Iyad’ın hapiste olduğu sürece ailenin neler yaşadıklarını anlatıyor. Hapiste ziyarete sadece Iyad’ın babası ve iki kardeşi gidebiliyormuş. Görüşme süresi 45 dakika, arada cam olan bir hücre…

Şalit adlı bir İsrailliye karşı bazı Filistinli mahkumlar serbest bırakılmıştı. İsrailliler bunun intikamını mahkumların aileleriyle görüşmesini engelleyerek almak istediler. Uzun süre Iyad ailesiyle görüşemedi. Ablası, Iyada ancak kısa mektuplar yazabildiğini ve ondan da ancak kısacık cevaplar alabildiğini söylüyor.

Iyad ve arkadaşları görüşme yasağını protesto için açlık grevine gidiyorlar. Hasta haliyle Iyad da katılıyor greve. Sonuçta görüşme yasağı kısmen kalkıyor ancak Iyad için geçerli olmuyor. Greve hasta hasta katıldığı için ayrıca cezalandırıyorlar. 14 yıl sürüyor bu görüşme yasağı Iyad için. Bu arada Iyad en yüksek İsrailli makamlar da dahil olmak üzere çeşitli yerlere mektuplar yağdırarak bu gayri insani durumu aşmaya çalışıyor. En nihayet en küçük kız kardeşine ziyaret izni çıkıyor. Ancak aradan geçen 14 yıl sebebiyle ilk anda birbirlerini tanıyamıyorlar. Küçük kız büyümüş bir genç kız olmuş. “18 yıl içinde ziyaret sayısı 18’i bile bulmamıştı” diye ekliyor Iyad.

Bir hadisi hatırlatarak devam ediyor İyad. Allah’ın Resulü şöyle diyor: “İnsana iki nimet verilmiş, sağlık ve boş vakit.” Boş vakti değerlendirmek için kendi aralarında sertifikalı eğitim başlatıyorlar. Okumak diye özetliyor Iyad. Dünyayı ve hadiseleri Kuran perspektifinden okumak…İçerde bir telefon ediniyorlar, kaçak elbette. Galiba gardiyanlarla kurdukları ilişki işe yarıyor. “Bu telefonun bize katkısı çok oldu. Dünyayla haberleştik ve eğitim için gerekli bilgilere ulaştık” diye anlatıyor video kaydında. Aslında Iyad ile yüz yüze gelebilsem bunun detaylarını öğrenmek isterdim.

Unutamadığı anları sıralıyor İyad.

“İlki tutuklanma anı. Üstüme her yandan lazer ışıkları geliyordu. Kıpırdasam vuracaklardı.

İkincisi babamın ziyaretleri. Babama tembih ediyordum. Ziyaret sonrası sana nereden geliyorsun diye sorduklarında sakın hapishaneden geliyorum deme, akademiden geliyorum diye anlat.

Sonra babamın vefatı. Hissetmiştim babamın vefat edeceğini. 10 dakika konuşma hakkım vardı. 5 dakika tanıdılar bana. Ama 2 dakika dolmadan konuşmayı kestiler. Sonra babam vefat etti.

Aynı koğuşu paylaştığım arkadaşlarımdan çok şehit olan vardı. Onların acısını unutmam mümkün değil. Yirmiye yakın arkadaşım bu şekilde şehit oldu. Açlık, hastalık, bitkinlik, işkence… dayanılır gibi değildi. Şehit olan fakat mahkumiyeti bitmek üzere olanları ailelerine teslim etmiyorlar buzdolabına koyuyorlardı.

Kız kardeşimi tanıyamadığım o an unutulur gibi değildi. Ne kadar üzüldüm. Gözyaşlarım içime aktı.”

Bundan sonra? Iyad bundan sonrasını insan odaklı çalışmalarla götürmek niyetinde. “İnsan gücünüz varsa siz varsınız, insan neyim, neredeyim, nereye gidiyorum sorularına Kuran esaslı cevaplar vermek zorunda. Bunu başarabilirsek davamızda muzaffer oluruz.”

Son sözleri Filistin davasında desteklerini gördüğü herkese teşekkür oluyor. “Türklerin ve Türkiye’nin yaptıklarını unutamayız, müteşekkiriz” diyerek veda ediyor.

Filistin Direniş Akademisinde mezuniyeti bekleyen çok sayıda mücahit var…

Yarın oruç başlıyor. Muhasebe vakti… Dua vakti… Filistin’i unutmayın…

 

mtekeli35@gmail.com

@mtekeli35

 

 

 

 

 






Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 130716 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33142 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18318 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16305 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16012 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15321 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14592 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14579 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14449 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14364 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14308 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14036 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 13987 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 13977 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 13910 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13617 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13525 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13445 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13277 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13248 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13196 Okunma
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13190 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12735 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12670 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12501 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12440 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12302 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12228 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12078 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12045 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12033 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12017 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 11973 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 11912 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 11896 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 11806 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11689 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11465 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11459 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11453 Okunma
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11369 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11138 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11064 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11036 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11027 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11024 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11002 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 10961 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 10959 Okunma
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 10938 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 10893 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 10890 Okunma
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 10884 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 10850 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 10831 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 10823 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 10820 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 10814 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10743 Okunma
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10729 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10695 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10666 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10605 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10524 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10382 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10380 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10349 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10343 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10295 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10274 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10227 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10220 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10188 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10155 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10070 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10018 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 9926 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 9920 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 9875 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9847 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9731 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9714 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9698 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9684 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9645 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9580 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9551 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9545 Okunma
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9480 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9385 Okunma
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9369 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9320 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9285 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9270 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9158 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9151 Okunma
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9130 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9129 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm/sermaye III. dünya savaşı derdinde ama
26.10.2015 9081 Okunma
1 Yorum 26.10.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm değerlendirmeleri ve çözüm
30.01.2016 9065 Okunma
1 Yorum 30.01.2016 14:35


© 2025 - Akevler