Diyanet’in gerçekleştirdiği zirveler ve son zirve
Geçen hafta beş gün yoğun bir şekilde içerde yani ülkemin iç olaylarında değil, dışarıda yani dış ülkelerdeydim; hem de olabilecek en uzaktaki kırk ülkede!..
Nasıl?
Diyanet İşleri Başkanlığı “I. Asya - Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi” düzenledi. Beş gün boyunca oradaydım. Olabildiğince aktif bir katılımcı olmaya çalıştım...
Ondan önceki günlerde de çalışma vardı ama o kısım ilgililerle benim aramda kalsın!
Diyanet bundan önce de zirveler düzenledi ve bu son zirve ile bütün dünyaya ulaşılmış oldu diyebiliriz. Dünyanın her tarafındaki “Azınlıktaki Müslümanlar” kalmış; önümüzdeki baharda o zirvenin de yapılacağını yetkililerden öğrendim; şimdiden başarılar diliyorum...
Şimdiye kadar yapılan toplantı ve zirveler şöyle: “Avrasya İslâm Şurası”, “Afrika Müslüman Dini Liderler Zirvesi”, “Avrupa Müslümanları Buluşması”, “Balkan Diyanet İşleri Başkanları Toplantısı”, “Dünya İslâm Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi” ile “I. Latin Amerika Müslüman Dini Liderler Zirvesi”. Daha nice toplantı ve zirvelere inşallah…
Dikkatinizi çekerim: Avrasya ve Balkanlar’dan Afrika’ya, Latin Amerika’dan ve Pasifik ülkelerine kadar dünyanın her tarafındaki ülke temsilcileri, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ülkemizde gerçekleştirdiği bu toplantı ve zirvelere katılmış oldu.
Erbakan Hocamın önderliğinde olmak üzere, artık altmışını aşan ömrüm böyle şeylerle geçtiği için, bu çalışmaların önemi ile kadir ve kıymetini bilenlerdenim. Hele kavimler mozayiğinden oluşan bir Balkanlı olarak daha da takdir edecek durumdayım, sanırım…
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu toplantı ve zirveleri düzenlemesinin gayesi kendi ifadeleriyle kısaca şöyle: “Dünyada objektif İslâm algısı oluşturmak ve bu anlayışı yaymak” stratejik amacı çerçevesinde “…bütün insanlığın barış ve huzuruna katkı sağlayan, DİN-İ MÜBİN-İ İSLÂM ile ilgili her konuda REFERANS alınan en etkin ve saygın kurum olmak” vizyonunu esas almak… Gaye çok güzel; inşallah ifade edilen gaye ve hedeflere ulaşılır…
Kırk ülkeden Diyanet İşleri Başkanı, İslâm Merkezi Başkanı, dini lider veya temsilcileri ve âlimler zirveye katıldı. Bazı ülkelerin isimleri şöyle: Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Endonezya, Malezya, Kamboçya, Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Kore, Japonya, Myanmar, Fiji, Vietnam Papua Yeni Gine, Avustralya, Guam, Kamçatka, Palau, Samoa… Ve Kiribati gibi benim de ismini daha yeni duyup öğrendiğim yirmi kadar ülke daha…
“Kesret İçinde Vahdet: “HİKMET ve BARIŞ”ı Birlikte Yeniden Düşünmek” temasıyla sekiz oturum halinde gerçekleştirilen zirvede “Bölgesel Ölçekte Müslümanların Sorunları, Çözüm Önerileri, İşbirliği İmkânları, Müslüman Dini Kurumlarda Din Eğitimi, Dini Yayınlar ve Din Hizmetlerine Yönelik İmkânlar, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Müslümanlara Yapabileceği Katkılar” gibi çok önemli konular üzerinde duruldu…
Birinci gün Sayın Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuştu… Son gün Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kapanış konuşmasını yaptı… Kendileriyle ve Sayın Diyanet İşleri Başkanımızla özel görüşmeler de yapıldı… Benim duygu ve düşüncelerim bir yana, çalışma ve konuşmaları izleyip de gözleri yaşaranları gördüm… İçerideki duygu yoğunluğu bir yana, dışarıdan bir örnek vereyim: Son gün Sayın Cumhurbaşkanı konuşurken, ilâhiyat kökenli Bilal Demir arkadaşım aradı ama telefonu o anda açamadım. Bir saat sonra kendisini aradığımda dedi ki: “Televizyondan konuşmayı ağlayarak izlerken seni de gördüm, o vesileyle aradım…” derken yine ağlamaya başladı… Sanırım bu örnek ne demek istediğimi anlatmam için yeterlidir; bu konulara odaklanıp da dertlenen insanlar için bu çalışmalar o kadar önemli ki… (Bu yazının devamı olabilir.)