Suriye sorunu sadece SURİYE SORUNU değildir
SURİYE SORUNU, sadece Suriyeliler için değil; Suriye ile çok uzun bir sınırı olan sadece Türkiye için değil; Suriye ile komşu olan sadece diğer bölge ülkeleri için değil; bütün dünya ülkeleri ve insanlık için çok önemli bir sorun hâlini aldı. Baksanıza, bütün dünya devleri oradayken; sonunda RUSYA da geldi! Irak sınırını da kattığımızda, bin kilometrelik sınırlarımız boyunca YEDİ DÜVEL sözde birbirleriyle çarpışıyor ama aslında hepsi özel olarak bizimle yani TÜRKİYE ile ve genel olarak bütün Müslümanlarla çarpışıyor!..
Geçen gün bir yazımda da hatırlatıp uyardığım üzere; hemen sınırlarımızın dibinde ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI başladı ve devam ediyor da bir tek bizim mi haberimiz yok?!.
Aslında başından beri haberimiz var! Haberimiz var ve bizim yöneticilerimizin birçok yönlü basiretsizlikleri sebebiyle olanlar oluyor; aynen Osmanlı yıkılırken o zamanki yöneticilerimizin basiretsizlikleri gibi… Şimdi çok hatırlanıp hatırlatılıyor ya; hani Osmanlı topraklarının parsel parsel doğrandığı ve sınırların adeta cetvelle çizildiği 1. Dünya Savaşı’nın Syks-Picot Anlaşması… I. ve II. Dünya Savaşları; Soğuk Savaş; Ve aradaki savaşlar…
Hep savaşları konuşuyor, yaşıyoruz ve yazıyoruz!.. Peki, “BARIŞ” ve “BARIŞ DÜNYASI” ve “SİLM/BARIŞ DÜZENİ” nerede?.. Yani “ADİL DÜZEN, ADİL KUR’AN DÜZENİ” nerde?.. Asıl sorulması ve cevabı verilmesi gereken soru budur. NEDEN?
Batı dünyası, Rusya ile birlikte, I. Dünya Savaşı günlerinde yedi düveli ile Anadolu’nun dört bir tarafını işgal etmişti; Rusya o zaman Kuzey-Doğu Anadolu’daydı!..
Aynı Rusya önce Gürcistan-Ermenistan üzerinden; sonra Kırım-Ukrayna yani Karadeniz üzerimden; şimdi de Tartus-Suriye yani Akdeniz üzerinden sınırlarımızı zorluyor!..
Batı dünyası ABD ve AB olarak NATO üsleriyle zaten Anadolu’nun her tarafında!..
Kıbrıs’ı güya fethettik ama İngiltere iki üssüyle yüz yıldan beri hâlâ Kıbrıs’ta!..
Filistin, Afganistan, Irak, Suriye, Libya ve diğer Osmanlı bakiyesi işgalde!..
Evet, yüz yıldır savaş devam ediyor! Şu habere dikkat! Başlığı şöyle: TÜRK HAVA KUVVETLERİ SAVAŞIYOR! Hava Harp Okulu’nun kuruluşunun 64. yıldönümünde konuşan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Türk Hava Kuvvetleri’nin 23 Temmuz’dan bu yana Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik hava operasyonlarıyla ilgili olarak diyor ki: “Bugün Türk Hava Kuvvetleri aslında savaşıyor. Hem orta çaplı bir savaşın ötesinde hem de iki cephede savaşıyor. Özet olarak, 2 binin üzerinde modern mühimmat kullanmışız, 1200’ün üzerinde de hedef karşılamışız... Attığımız 2 binin üzerinde hiçbir mühimmat geri gelmemiş, hiçbir atılan mühimmat gittiği yerde patlamamazlık etmemiştir...”
SURİYE SORUNU önemli, bugünlük bu kadar; kaldığım yerden devam edeceğim…
***
ZAMAN gazetesinin başından Ekrem Dumanlı gitti, Abdülhamit Bilici geldi! Bilici, 15.08.2015 tarihli, “Siyasi İslamcılık konusunda niçin yanıldım?” başlıklı yazısında diyor ki: ‘Siyasi İslamcı partiler, yasal engeller nedeniyle asıl ideolojilerini “MİLLİ GÖRÜŞ”, “ADİL DÜZEN” gibi isimlendirmelerle ifade edebildi. Bu partiler seçimle gelip seçimle gitmeyi kabul ettiler. Defalarca kapatılmalarına rağmen 70'lerde, 90'larda koalisyon ortağı olarak iktidara geldiler. Belediyeleri kazanıp başarılı icraatlarıyla toplumun takdirini kazandılar. Ama rejimin sivil ve askeri unsurlarını dikkate alarak hep dengeli olmak zorundaydılar. Eski Türkiye'de siyasetin alanı zaten sınırlıydı ve hiçbir zaman gerçek güce kavuşup demokratlık testinden geçmediler...’ Yazı şöyle bitiyor: ‘Üniversiteden sınıf arkadaşım Prof. Yüksel Taşkın'ın Aksiyon'a söylediği gibi, demokrasi açığını bir süre Liberaller ve Cemaat ile kapatan ama bunu içselleştirmek için hiç uğraşmayan “AK Parti İslamcılığının hikâyesi bitti.”’ Bunları diyen Bilici, ZAMAN gazetesinin başına geçti; hayırlı olsun…