DURUMDAN VAZİFE ÇIKARMAK…
KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın 818. haftasına;
HÛD SÛRESİ tefsir çalışmalarımızın da 5. haftasına ulaştık, elhamdülillah…
Bu haftaki seminer çalışmamızın henüz başında önemli hatırlatmalar var…
Bu hatırlatmalar sonrasında yapılan değerlendirmeler bizi yakından ilgilendiriyor…
Nasıl ve neden?
Önce bu genel hatırlatmalara bakalım…
KUR’AN’dan önce… KUR’AN’dan sonra…
“KUR’AN’dan önce peygamberler geliyor, peygamber olduklarını kanıtlamak üzere mucizeler gösteriyor ve buna halkı ikna ettikten sonra, işte bu size Allah tarafından gönderilmiş kitaptır diyor ve insanları kitaba inandırıyorlardı. Bu suretle oluşmuş dört din vardır. Biri yani Tevrat en etkin kitap olarak hâlâ hükmünü sürdürüyor. Diğer üç kitap İncil, Vedalar ve Budistlerin Furkanları da dünyada hükmünü sürdürmektedir.
KUR’AN son kitaptır.
KUR’AN’ın diğer kitaplardan farkı şudur. Diğer kitaplar peygamberinin mucizesi ile kabul edilmiş kitaplardır. Başarılı sonuç elde edildiği için de halk onlara inanmaya devam ediyor. KUR’AN ise son nebi Hazreti Muhammed aleyhisselâma gelmiştir.
Hazreti Muhammed’in nebi resul olduğuna dair gösterdiği mucize ile değil, KUR’AN’IN MUCİZESİ ile inanılmalıdır. Yani Kur’an tahkim edilmiş ve böylece Hazreti Muhammed’in son nebi olduğuna ona inandığımız için inanıyoruz. Böylece KUR’AN’IN MUCİZE OLUŞU kıyamete kadar devam etmektedir. Hiçbir nesil mucizesiz körü körüne inanmaya bırakılmış değildir.”
HÛD SÛRESİ, henüz sûrenin başında, KUR’AN hakkında “ÂYETLERİ TAHKİM EDİLDİ, SONRA TAFSİL EDİLDİ” diyor...
Arada insanın Kâinat içindeki yapısını izah ettikten sonra…
Tekrar başa dönüyor ve KUR’AN’ın nasıl tahkim edildiğini anlatıyor...
Bu tahkimin izahatını yukarıda okudunuz…
KUR’AN’ın kendisinin mucize olduğunu da okudunuz…
Geriye, kendi zamanımızda neler olduğu ve bundan sonra neler olacağı kalıyor…
Yani…
KUR’AN üzerinde çalışmamız, onu anlamamız ve hayatımızın dinî, ilmî, iktisadî, siyasî olmak üzere her alanındaki sorunlarımızı KUR’AN merkezli olarak çözmemiz kalıyor...
KUR’AN o çağda ulaşılan müsbet ilimlerdeki seviye ile yorumlandığında, o çağın bütün sorunlarını çözüme kavuşturuyor; nitekim çağımızda da bu oluyor/olacak…
Nasıl ve neden?
Üstad’ın yorumlarını okumaya devam edelim…
*
MUCİZE KUR’AN
“KUR’AN’ın en çok mucizesi asrımızda ortaya çıkmıştır.
a) KUR’AN 1400 senedir insanlığı benzerini getirmeye çağırmıştır. Onu yok etmek için atom bombalı savaşlar olmuş ama kimse benzerini getirmeye yeltenmemiştir.
b) KUR’AN 1400 senelik uygulamada insanlığı ilkellikten çıkarıp ileri hayata ulaştırmış, gerek İslâm uygarlığı gerekse Batı uygarlığı onun etkisi ile ortaya çıkmıştır.
c) Bugün müsbet ilimler ilerlemiş ve hep KUR’AN’ın ileri sürdüklerini onaylamış, böylece KUR’AN ile İLİM arasındaki paralellik gerçekleşmiştir.
d) Şimdi önemli bir mucizenin ortaya çıkması arifesindeyiz; o da KUR’AN’ın çağımızın problemlerini çözmesi olacaktır. Kapitalizm, sosyalizm ve karma düzenlerin sorunları çözemediği anlaşılmıştır. Sorunları KUR’AN’ın eksiksiz çözebilmesi mucizedir. Bunun çalışmalarını AKEVLER yapmaktadır. Bu çalışmalar “ÂDİL KUR’AN DÜZENİ” olarak ortaya konmuştur. Henüz uygulayarak gösterilememiştir ama onun da zamanı yaklaşmıştır.”
İlk üç maddeyi genel ve önemli açıklamalar sayabilirsiniz…
Ama dördüncü maddeye gelince; sadece “okuyucu” değil de aynı zamanda “Adil Kur’an Düzeni Çalışanı” iseniz, sizin de benim gibi durumdan vazife çıkarmanız gerekiyor…
DURUMDAN ÇIKARACAĞIMIZ VAZİFE NEDİR?
İzah etmeye gayret edeyim…
Kapitalizm, komünizm ve karma sistemler diyeceğini dedi, yapacağını yaptı…
Onlar diyeceğini deyip yapacağını yaptıktan sonra, dünyanın durumu da ortada…
Dünya tam da böylesine perişan bir durumdayken, insanlık bir MUCİZE bekliyor…
KUR’AN beklenen, hep var olan ve kıyamete kadar hep var olmaya devam edecek olan işte bu mucizedir.
Bu mucize ellerimizin arasında hazır bulunmakta…
Her elimize alıp aklımızı kullanarak okuduğumuzda…
Sanki o anda bize vahyedilmiş gibi canlı canlı hitap etmekte…
Ve…
O anda ve o çağdaki bütün sorunlarımızı çözüme kavuşturmaktadır…
Kur’an, “MUCİZE KUR’AN” olma vasfını bizlere işte bu şekilde göstermektedir…
O halde…
Son yani dördüncü maddenin son bölümünü bir kere daha okuyalım…
“…KUR’AN’ın sorunları eksiksiz çözebilmesi mucizedir. Bunun çalışmalarını AKEVLER yapmaktadır. Bu çalışmalar “ÂDİL KUR’AN DÜZENİ” olarak ortaya konmuştur. Henüz uygulayarak gösterilememiştir ama onun da zamanı yaklaşmıştır.”
Okuduktan sonra da…
Durumdan vazife çıkaralım…
Durumdan kendi vazifemizi çıkaralım…
Ve...
KUR’AN merkezli olmak şartıyla yapacaklarımızı yapalım…
Yani…
‘Bu çalışmalar “ÂDİL KUR’AN DÜZENİ” olarak ortaya konmuştur...’
Deniyor ya…
Ama…
‘Henüz uygulayarak gösterilememiştir ama onun da zamanı yaklaşmıştır...’
Deniyor ya…
Daha ne duruyorsunuz?
UYGULAYARAK GÖSTERİLMESİ MERHALESİNDE…
Haydi…
“ÂDİL KUR’AN DÜZENİ” ile ilgili görevinizin başına!..
Yani…
DURUMDAN VAZİFE ÇIKARIP GEREĞİNİ YAPMAYA…
HAYDİ…
***
NOT:
7 Haziran Seçimi sonuçları vesilesiyle “ana sorunlar ve çözümleri” ile ilgili pek çok gerçekler ortaya çıktı düşüncesindeyim. Bu yazı seçim sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili “yol haritası mesabesinde bir yazı” olarak da okunabilir. Bu konuda yazdığım diğer yazılarımda da buna açıklık getirmeye çalıştım ama bu yazı bir de o açıdan okunabilir...