Reşat Nuri Erol
“KUR’AN VE İLİM” 817. Hafta Seminer Notlarından-3
5.06.2015
4401 Okunma, 0 Yorum

 

 

“KUR’AN VE İLİM” 817. Hafta Seminer Notlarından-3

Meseleye insanlık açısından bakıldığında, bundan önceki yazıda da denildiği üzere, “KUR’AN’DAN ÖNCE – KUR’AN’DAN SONRA” diye bir ayırım yapmak ve ona göre durumdan vazife çıkarmak gerekiyor…

Teşbihte hata olmaz ve günümüze bu zaviyeden bakarsak, meselenin bir de “28 ŞUBAT’TAN ÖNCE – 28 ŞUBAT’TAN SONRA” değerlendirilmesi gereken bir durumu var; bir de öyle bakıp değerlendirmek gerekiyor…

Üstad’ın bu hafta dediklerine bakalım…

“28 Şubat olaylarından sonra önce dünya değişmiştir. Batı ekonomisinde bankerler hâkim iken şimdi üretici patronlar hâkimdirler. Obama ve Putin üretici patronların desteğini almışlardır. Fitne çıkararak dünyayı yönetenler artık fitne çıkaramıyorlar. Bu da Türkiye’yi rahatlatmıştır. Sonra askerler Millî Görüş denemelerinde gördüler ki Millî Görüşsüz Türkiye’yi yaşatmak mümkün değildir, bundan dolayı Millî Görüş’ün yanında yer aldılar ve Millî Görüş’ün birinci kadrosunu getirmeye güçleri yetmediği için ikinci kadroyu getirdiler.

Demek ki seyyiat kendiliğinden gitmemiş, takdiri ilâhi ile gitmiştir.

Burada “bizden” demiyor, “benden” diyor. Çünkü herkes kendini merkeze koyar, bu işleri ben yaptım der. Oysa kişi bir şey yapmamıştır. Allah’ın takdiri olayları o istikamete götürmüştür. Orada Allah bize de bir görev vermiş, biz de onu yapmışız veya tam yapamamışızdır. Ben o görevi yapmasaydım Allah benim yerime başkasını getirip yaptıracaktı. Herkes öyle düşünmeli ve ona göre ferih ve fahur olmamalıdır. / Bu sebepledir ki eğer bir yerde bensiz bir iş yapılacaksa ben oradan uzaklaşırım, ‘ben yaptım’ hastalığına düşmemeye çalışırım. Eğer ihtiyaçları varsa yardımcı olurum.” (Sayfa 9)

Seyyiatın yani kötülüklerin gitmesi için çalıştık ve takdir gerçekleşti…

Zahmetsiz rahmet olmaz.

Elbette bir bedel ödenmesi gerekiyordu ve biz o bedel veya bedelleri ödedik; hâlen de ödemeye devam ediyoruz.

Bu bedelleri ödemez yani malımız ve canımızla “cihad” etmeye devam etmezsek, “mümin” olduğumuz nerden belli olacak?

Elbette amellerimizden belli olacak…

“Biz 1967’de Akevler’i kurarken, sonra partiyi kurarken sorunlarımız vardı. O tarihlerdeki kooperatif kongrelerinde bu sorunlar dile getirilmiştir. 1) Ağır vergiler, sıkı rüşvet denetimleri, bürokratik engeller ve tekel sermayenin piyasayı hâkimiyetine alması nedeniyle iş yapamaz hâle gelmiştik. Kooperatifte çare aradık ama bu şer güçler onu da ezince parti kurduk. Hâlâ eziyorlar; eskiden bizimle yürüyenler şimdi ezenlerin işlerini yapıyorlar, ezilenlere ulufe dağıtıp uyuşturuyorlar. 2) Nüfusunuz artmış, on bin senelik tarım sistem ve hukuku ile artık köylerde barınma imkânı kalmamış. Biz bu köylere modern tarımcılığı getirmek zorunda idik, bunun için bir dağı satın aldık, orada tarımcılık yapma denemesine girişecektik ama yönetim orasını alenen gasp etti; o gasp hâlâ devam ediyor, zulüm aynen devam ediyor. 3) Hiçbir suçları olmadığı halde Müslümanlar sadece “Allah” dedikleri için hapse giriyordu. Bunları savunmak için Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi’ni kurduk. Karşılarına biz çıktık. Savunduk. Onlar rahat etti. Bu arada bize de kimse dokunamadı. 4) Müslümanlara zulüm yapılıyordu. Müslümanlar hukuk yoluyla kendilerini savunamıyorlardı. Yeraltı faaliyetlerine sempati besler oldular. Müslümanları devletlerine düşman ediyorlardı. Biz kooperatifi, partiyi ve vakfı kurarak meşru yollardan savunmayı halkımıza öğretmek istedik.

Peki, bunları yaparak bu sorunları çözdük mü?

Çözecek güce eriştik ama bizim arkadaşlarımız sermayenin sömürme sorunlarını çözmekle meşguller! Bizim adımızı bile unuttular! Ferih ve fehur oldular! Allah’a hamd etmeliyiz ki biz o imkânlara erişemedik de ferih ve fehur olmadık. Duamız; biz de öyle olacaksak, Allah o seyyieleri bizden almasın.” (Sayfa 9)

AMİİİN…

Evet, “AMİİİN” diyor ve başka da bir şey demiyorum!

Üstad durumu gayet güzel özetlemiş ve gereken duayı da veciz olarak yapmış, benim ve/ya bizim gibilere de “AMİİİN” demek düşmüş.

Devamına ve yapmamız gerekenlere bakalım…

إِلَّا الَّذِينَ صَبَرُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُولَئِكَ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ (11)

“Sadece sabretmiş olan kimseler ve salih amel işleyenler; sadece bunlar için bir mağfiret ve kebir bir ücret vardır.” (HÛD Sûresi, 11. âyet)

“Biz “ADİL DÜZEN’E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI”nı düzenlerken önce psikolojiden başlıyoruz, insandaki dört ana melekeye göre topluluğu oluşturuyoruz. HİSLERLE DİNİ, FİKİRLERLE İLMİ, İRADE İLE EKONOMİYİ, ÜNSİYETLE YÖNETİMİ KURUYORUZ. Yani psikolojiden sosyolojiye geçiyor, yasaları ona göre düzenliyoruz. / KUR’AN burada bize işte bunu öğretmektedir. / Önce insanı yani kişiyi ele alacağız ve onun nasıl davranması gerektiğini düzenleyeceğiz. Bu fıkıhtır. Ondan sonra onların ortak hareketleri ile topluluk oluşacaktır. Topluluğu onların sabrı ve salihat ameli oluşturacaktır. / KUR’AN ile AKIL böylece bir insanın iki ayağı gibidir. Bazen Kur’an söyler akıl onu tasdik eder, bazen akıl onu söyler Kur’an onu tasdik eder, böylece uyumlu olarak yürürler. Kur’an ile akıl arasında çatışma varsa ya aklımız yanlış düşünüyor ya da biz Kur’an’ı anlayamıyoruz demektir. Dolayısıyla Kur’an ile akıl arasında herhangi bir çelişki yoktur. Böyle bir çelişki görürsek araştırmaya devam edeceğiz ve bir gün doğruyu bulacağız...”

ANAYASA ve insandaki dört meleke; HİS-FİKİR-İRADE-ÜNSİYET…

Bir de KUR’AN VE AKIL yani KUR’AN VE İLİM çalışması…

Bizim yapmakta olduğumuz kırk yıllık çalışmalar…

Meyveler yavaş yavaş devşirilmeye başlandı…

Allah ömrümüz yettiğince tamamına erdirsin…

Sabırla salih ameller işlemeye devam edelim…

Ondan ötesini de Allah’a havale deldim…

إِلَّا الَّذِينَ صَبَرُوا

“Sadece sabretmiş olan kimseler...”

“Burada kişilerin sabrından değil, topluluğun sabrından, sabra dayanan topluluktan bahsetmektedir. İman etmiş kimseler gibi sabretmiş olan kimseler. Topluluğun varlığı sabra dayanmaktadır, gelen sıkıntılarda topluluk teslim olmamaktadır.

Türk milleti çeşitli zamanlarda büyük felaketlere uğradı. İlhanlılar Anadolu’yu işgal ettiler, Türk milleti sabretti, uzlaştı, vergi verdi; sonra onlar yıkılıp gitti ama Türk ulusu Varlığını devam ettiriyor. Yine Timur Osmanlıları yıktı ama Osmanlılar sabretti, şimdi varız. İstiklâl Savaşı’ndan sonra dinsizlik baskısı altında kalan Türk milleti sabretti. Şimdi “Adil Düzen”i kuruyor. 28 Şubat olaylarında sabrettik, 2002’de anayasa ekseriyeti ile iktidar olduk.

Darra zamanlarında sabretmek gerekmektedir.

Sinmek ama yok olmamak ve fırsat kollamak gerekir.

Geri çekilme yenilme demek değildir. Esen rüzgâra karşı eğilme rüzgârın dediğini yapma değildir. Biraz sonra rüzgâr geçip gider ise yine doğrulmalısınız.

Topluluk demek sabır demektir. Bazen yenilirsiniz, bazen yenersiniz ama varlığınızı sürdürürsünüz. Onlar ise yenildiler mi işleri biter...” (S.10)

SABRETMEK…

SALİH AMEL İŞLEMEK…

Sabır ve sebatla plan ve projeler yapıp bunları uygulamak…

Biz sadece bize düşeni yapıp görevimizi yerine getirmeye çalışacağız…

Kul olduğumuzu bilecek ve o bilinçle çalışacağız…

Gerisini Allah’a havale edeceğiz…

“O” her şeyin sahibidir…

“Evet, darradan kurtuluş vardır, seyyiattan uzaklaşma vardır. “Adil Kur’an Düzeni” cennetine ulaşmak vardır.

Akevler 1967’de başladığı cihadda böyle darralarla karşılaştı, hep sabretti, şimdi de salihatı amel etmek üzere hazırlanıyor. / Kooperatifleri kuracak, ahşap ev atölyelerini yapacak, dinlenme sitelerini oluşturacak, lojmanlı işyeri apartmanlarını dikecek, mala-mal marketlerini açacak, bin dil üniversitesini kuracak... / Şimdiki hedefleri bu kadardır ve bu da ikinci Akevler denemesi olacak.

Ondan sonrasını o zamanki insanlar bilecek...” (Sayfa 11)

Evet… Biz sadece kendi dönemimizden sorumluyuz… Biz bizden önceki ve bizden sonraki dönemlerden ve o dönemlerde yapılanlardan veya yapılacak olanlardan sorumlu değiliz… Bizden sonra gelecek olan nesiller de kendi görevlerini bilecek ve gereğini yapacaklardır.

“Kur’an’a inanan insanların karşılaştıkları sıkıntı, Kur’an’ın ne söylediğine karar verememek. Karar verdikten sonra iş kolaydır. Kur’an ne diyorsa onu yaparsın. / Burada çok önemli olan bize düşen görevi hatırlatmasıdır. Biz kooperatifimizi kuracağız, kendi kendimize yaşayacağız, başkalarının yaptıkları bizi ilgilendirmeyecektir. Ama uyarılarımızı da yapmaya devam edeceğiz. Yani kapalı bir hayat düzeni yapıp kendimizi topluluktan tecrit etmeyeceğiz. / Karşı taraf haklı olmak için ya zengin olmak veya siyasi güce sahip olmak gerekir diye düşünür. Bizim için ise önemli olan zenginlik değil, iktidar değil, haklı olma ve inanmış olma gerekir ve yeterlidir. / Peygamberler hep güçlü olanlarla savaşmışlardır. Firavunu yenen Hazreti Musa ile yalnız Mekkelileri değil Kisra ve Bizans’ı yenen Kur’an olmuştur...” (Sayfa 12)

KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın hikmeti nedir?

KUR’AN ne diyorsa onu keşfetmek ve gereğini yapmaktır.

Biz, KUR’AN VE İLİM çalışmaları ile görevlerimizi bileceğiz…

Bilip öğrendikten sonra topluluk olarak hep beraber gereğini yapacağız...

NASIL?

Üstad’ın 13. ve 14. sayfalarda dedikleri ile bitirelim…

“… İşte… Biz buna dayanarak ülkemizi illere ayırıyoruz. Kendi topraklarında onları bağımsız yapıyoruz. İlleri de bucaklara ayırıyoruz, kendi bucaklarında istedikleri gibi yaşama imkânlarını tanıyoruz. Bucaklar da ocaklara ayrılacaktır. / Sonra devlet çapında işler yapabilmek için devlet üniversitelerinden mezuniyet şartı koyuyoruz. Burada değişik görüşlere yer veriyor, onlara Kur’an’ın söylediklerini anlatıyoruz. Ondan sonra da onların hayatlarına karışmıyoruz. Kendi il ve bucaklarında ne isterlerse onu yaparlar. Devlet içinde de istedikleri gibi yaşarlar. Hakemlerden oluşan yargı kararları dışında müdahale yetkimiz yoktur. / Bütün bunları “sen sadece nezirsin” âyetinden öğreniyoruz...”

“Türkiye’de bir parti seçimi kazanıyor. Şenlik yapıyorlar. Bu şenlik Galatasaray maç kazandığı kadar olmaz. İnsanlar tartışmalı konularla ilgilenir. Birinin hareketi diğerini de harekete geçirir. Sabretmek demek saldırmamak, başkasının işine karışmamak demektir. Salih amel ise tebliğdir. Böylece ilişkileri dengede tutmak gerekir.

“Sözler insanlara mermilerden daha fazla etki eder. / Bir şair diyor ki; kurşun yarası geçer ama dil yarası geçmez. / Oysa seni ilgilendirmeyen konularda başkaları ne söylerse söylesin sana ne etki eder ki; kendini savunmayacaksın bile! Biri fikrini değil de seni eleştirirse kendini savunmayacaksın; haklısın, ben kötüyüm diyeceksin! Gerçekleri söyleyeceksin ama ben kötüyüm diyeceksin. Mesela, biri sana hırsızsın derse; hırsız değilim ama çok da arınmış suçsuz değilim diyeceksin. / Başka âyette; “sabret, senin sabrın âlemlerin rabbi içindir” denmektedir.

“Akevler’i değerlendirenler şunu soruyorlar; Akevler’in kaç ortağı vardır, ne kadar sermayesi vardır? Çünkü onlara göre haklı olmak için zengin olmak veya iktidarda olmak gerekir! Bu sebepledir ki biz meşru yoldan para kazandığımız zaman bize saldırıp elimizden imkânları aldılar. Çünkü onlara göre işi yapan paradır. Çok sıkıntılı günler geçirdik. Vergileri arkadaşlar maaşları ile ödediler. Ama biz varlığımızı yarım asırdır kökleşerek sürdürüyoruz. / Allah peygamberleri zenginler arasından göndermedi, iktidarda olanlardan göndermedi, yoksul ve halk arasındaki kimselerden seçti; Hakk’ın kuvvetlileri nasıl yendiğini insanlar görsün ve bilsin diye. / Medine’ye hicret eden muhacirlerin hiçbir şeyleri yoktu. Hayata sıfırdan başladılar. Ama daha yirmi sene geçmeden o kadar zengin oldular ki zekât verecek fakir bulamadılar. / Hazreti Musa peygamber kavmi ile birlikte Mısır’dan çıktığı zaman çöllerde parasız pulsuz kırk sene dolaştılar ama öyle devlet kurdular ki hâlâ yaşıyorlar...” (Sayfa 13 ve 14)

Bu haftalık bu kadar!

 

 

 

 






Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131140 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33265 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18453 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16427 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16243 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15509 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14742 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14713 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14587 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14494 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14408 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14200 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14110 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14101 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 14002 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13731 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13713 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13605 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13454 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13408 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13392 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13390 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12879 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12760 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12641 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12563 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12439 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12360 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12202 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12188 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12177 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12153 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12139 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12040 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 12035 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 12004 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11855 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11591 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11586 Okunma
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11554 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11468 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11302 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11213 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11164 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11149 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11145 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11112 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11094 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11058 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11050 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 11021 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 11013 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 11012 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 10993 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 10988 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 10984 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 10981 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 10972 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10869 Okunma
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10866 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10847 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10797 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10677 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10634 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10549 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10498 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10474 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10470 Okunma
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10438 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10419 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10349 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10325 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10322 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10263 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10233 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10156 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10036 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10020 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 10009 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9934 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9851 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9834 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9810 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9786 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9785 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9751 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9698 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9642 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9620 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9568 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9534 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9476 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9425 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9401 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9273 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9243 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9238 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9234 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9204 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm/sermaye III. dünya savaşı derdinde ama
26.10.2015 9170 Okunma
1 Yorum 26.10.2015 22:44


© 2025 - Akevler