http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Kurani_anlayip_uygulayacaklarina/22032#.VFCJZvmsU3k
Kur’an’ı anlayıp uygulayacaklarına…
KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın 785. haftasına da ulaştık, elhamdülillah…
‘… Kur’an bütünüyle bir sistemdir.
Başlangıçta İslâmiyet bir bütün olarak anlaşılmış, insanlar tüm hayatlarını Kur’an’a göre düzenleyip değiştirmişlerdir. Hicri 400’den sonra Kur’an’ın hükümlerini bir bütün olarak değil de kısmen almaya başlamışlardır. İçtihad babının seddi yani içtihad kapısının kapatılması da bunu ifade eder. İşte, boza boza sistemin sonunu getirmişler ve kendileri de batmışlardır. / Demek ki “âyet” dendiği zaman sadece sözler değil, o sözlerin taşıdığı yol gösterici hükümlerdir, fıkıhtır, şeriattır... Beyyinat olarak onlara tilavet olunduğu zaman anlamındadır. İspatlı bir şekilde onlara aktarılır. Yani bizim görevimiz karşı tarafa sadece söylemek değildir, aynı zamanda söylediklerimizi ispat etmek durumundayız. Bugün bu ispat uygulama ile olur. ‘Böyle yaparsanız böyle olur’ dersiniz, yaparsınız ve gösterirsiniz. / Tüm sistemin açıklamalı ve ispatlı şekilde aktarılması gerekmektedir. Bunun için de bizim bunları bilmemiz gerekir. / İşte… / Bizim “Müçtehid Yetişme Merkezi” ile “Uygulamalı Matematik, Kur’an Arapçası, Çağımızın Fıkhı ve Ortaklık Muhasebesi” dersleri bunlardır...’ (s.4)
‘… Bugün insanların çoğu âhireti çoktan unutmuş ve lâikleşmiştir. Sömürü sermayesinin uyuşturduğu dimağlar sadece günlerini düşünüyor, âhiretteki likayı reca etmiyorlar yani âhirete inanmıyorlar... / Aralarında kavga başlıyor… / Kur’an hakemlere gidin diyor… / Onlar ise siyasi hesaplar yapıyor...
“Bu Kur’an’dan başkasını getir” diyorlar. Bunu ağızları ile söyleyemeseler bile halleri ile söylüyorlar. Aralarındaki ihtilafı halletmeleri için biz onlara hakemlik âyetlerini hatırlatıp okuduğumuz zaman hoşlarına gitmiyor, öyle değil de diyemiyorlar. Ama ‘bunlardan başka âyetleri oku’ diyorlar. Yukarıdaki bölümde “âyetlerden” bahsetmişti, burada “Kur’an” diyorlar. Çünkü onlar da çok iyi biliyorlar ki Kur’an öyle diyor.
Ne yapıyorlar? / Şeyhlerin kerametini getirip Kur’an yerine koymakla yetiniyorlar.
Yerine ne getiriyorlar? / Uydurma hadisleri getiriyorlar, çünkü orada kafalarına göre uydurmalar var.
Başka ne getiriyorlar? / Fıkhı getiriyorlar; bin sene önceki müçtehitlerin sözlerini Kur’an yerine koyuyorlar.
Başka ne istiyorlar? / Batı uygarlığı var, Avrupa Birliği var, Kur’an o uygarlığa (AB’ye) uymalıdır diyorlar!
Hâsılı, bugün insanlık Kur’an’ı reddetmiyor; onu kabullenmiş, onu benimsemiş ama onu değiştirmekle meşgul. Usul-ü Fıkıh kuralları ile sahih Sünnet’e uygun ve geçmiş ulemanın icmaı ile sabit olan yol vardır. Ona “Ehli Sünnet” diyoruz. Kur’an “müstakim sırat” diyor. Ona uyup bugünkü müsbet ilmin verilerine göre Kur’an’ı anlayıp uygulayacaklarına; onları nasıl değiştiririz, nasıl tepetaklak ederiz diye uğraşıyorlar. Acı tarafı, kendilerinin Ehli Sünnet ile ilgileri kalmamıştır. Oysa içtihad ve icmayı inkâr eden Ehli Sünnet değil, ehli Kur’an da olamaz. Tüm dünya şimdi Kur’an’ı tağyir ve tebdil etmeye çalışmakla meşguldür.
“Tağyir” aslını koruyarak içindekileri kısmen değiştirmedir.
“Tebdil” ise onun yerine başkasını koymaktır.
Marksizm bir tebdildir. Tasavvuf ise bir tağyirdir. Yani Kur’an’ın yerine şeyhlerin beyanlarını koymak bir tağyirdir. Bu yaptıkları büsbütün kötü de olmayabilir. İyi niyetle yapılanların pek çokları iyi olmuştur, yararlı olmuşlardır ama Allah’a likaya inanan insanlar bunları yapmazlar. Bunlar âhirete değil şeyhlerine inanıyorlar, adeta onlara tapıyorlar. Hepsi böyledir demiyoruz ama böyle olanları var. Yaptıkları hepten kötüdür demiyoruz. Tebdil edenlerin bir kısmı akıllarınca yine İslâmiyet’e hizmet etmek için bunları yapmaktadırlar...’ (s.5; “KUR’AN VE İLİM” 784. hafta tefsir [Yunus Sûresi Tefsiri] seminerimizden aktarı-YORUM… Ve İLMÎ-AHLÂKÎ-İKTİSADÎ-SİYASÎ-SOSYAL olarak çağımızdaki hayatın her alanında var olan “SOSYAL TUFAN”a karşı gereğini yapmaya yani “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN GEMİSİNİ” inşa etmeye davet ediyoruz… “BİZE DÜŞEN SADECE AÇIK TEBLİĞDİR.” (Yâsin; 36/17) Ve’s-SELÂM mea’d-dua, DUA…)