http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Zulmettikleri_icin_nice_nesilleri_helk_ettik/21902#.VESGTfmsU3k
‘Zulmettikleri için nice nesilleri helâk ettik…’
‘… Evet, kişi sıkıştığında Hızır yetişir, beklenmedik destek gelir, sıkıntı kaldırılır... Allah sıkışıklığı ve sıkıntıları nasıl kaldırır? a) İnsanın aklına kurtuluş yollarını ilham eder. b) Başkalarına ona yardım etmesini ilham eder. c) Saldıranları birbirine düşürür, saldırıdan vazgeçerler. Bugün ABD Yahudileri birbirlerine düşmüştür, patron ve banker Yahudiler kavga ediyor, biz rahat ediyoruz. d) Saldıranlara öyle hata yaptırır ki biz kurtuluruz. Nitekim İstiklâl Savaşı’ndan önce Rum ve Ermeniler Müslümanları camilere doldurup yakmaya başladılar. Türk milleti bunun üzerine uyandı ve Kuva-yı Milliye’yi kurdu. Bekleseydiler, Sevr oturduktan sonra katliama girişseydiler, bizim galip gelmemiz imkânsız olurdu...’ (s.10)
‘… Bizim çözümlerde kabul ettiğimiz ilkeler vardır:
a) Çözüm genel olacak, herkes için çözüm olacak.
b) Çözüm sürekli olacak ve her zaman çözüm olacak.
c) Çözüm zati olacak; kendi sorunlarımızı kendimiz çözmeliyiz.
d) Çözüm ilmî olacak, denenecek, yanlış varsa düzeltilecek ve uygulanacak...’ (s.11)
‘… İnsanlar daima kendilerinin yaptıklarının en iyi olduğunu sanırlar. İyiler zaten iyi iş yaptıkları için öyle görürler. Kötülere de kötülüklerinden dolayı kötü işler iyi görünür. Böylece görevlerini yapmış olurlar...
Bizim de çok dikkatli olmamız gerekir. Yaptığımız gerçekten salih amel midir, yoksa bize tezyin mi edilmektedir? Bunun tek ayıracı Kur’an’a dayalı fıkıhtır...’ (s.12)
“Zulmettikleri için sizden önce nice nesilleri helâk ettik. Resuller onlara beyyinelerle gelmişti. Onlar inanmamışlardı. Mücrim kavmi biz böylece cezalandırırız.” (Yunus; 10/13)
Sûre Kâinatın yaratılışından başladı... İnsana geldi... İnsanlıktaki iyilerle kötüleri tefrik edip kötülerin görevleri anlatılmıştır. İyilerle kötüler arasında kurulan denge ile insanlık ilerlemeye ve gelişmeye devam etmektedir. Oyunun kuralları eşit şartlarda oynanır. Böylece iyiler kendi zaferlerini kendi çabaları ile sağlarlar. Kötüler zamanla görevlerini doldurur ve artık gereksiz olurlar. İşte o zaman da Allah onları helâk ederek iyilere yol açar...
III. binyıla yaklaşırken iyiler çok bozulmuşlar, yaşlılıktan doğan eksiklikler sebebiyle yaşamalarına gerek kalmamıştı. Eskiden insanlık henüz uygarlığa ulaşmamıştı, motoru, elektriği, telefonu ve bilgisayarı bilmiyordu. Bugün yepyeni bir dünya oluşmuştur. İnsanlık “tarım dönemi hukuku” ile gününü sürdürmek istiyordu. Tanrı anlayışları ve inanışları da rasyonel değildi. Yeni uygarlığın gelmesi gerekiyordu. Allah sosyalizm ve kapitalizm gibi düzenleri çıkardı ve onlara bâtıl düşünceleri ve inanışları yıktırdı...
Demek ki tutuculukta ısrar eden topluluklar helâk olurlar. Adil düzen yerine zalim düzen gelir ve zalim düzen bozuk düzeni ortadan kaldırır. Sonra resuller gelir ve onlar hak düzenini gösterirler. Halk iman etmez. Bu sefer de o düzen helâk olur. Burada anlatılan budur.
Kapitalizm ve sosyalizm zulüm düzenlerinden sonra “ADİL DÜZEN” gelmektedir. 1960’larda ortaya çıkan bu düzen girdiği mücadelelerde hep zaferle savaşı kazanmıştır. Ne var ki küçük savaş kazanıldı, Bedir kazanıldı ama büyük savaş olan nefisle savaş henüz kazanılamadı. İnsanlar nefes alınca tekrar eski tutuculuklarına devam etmektedirler. Bin sene önceki tarım dönemi sorunlarını çözen fıkhı bugüne dayatmaktadırlar. Daha önce denememiş gibi tekrar eski gafletleri içine dönmüşlerdir. İşte şimdi helâk olma zamanları yaklaşmıştır...
Gelin, faizi ve zinayı meşru gören Batı’nın bataklığından ve AB taklitçiliğinden kendinizi kurtarın; gelin bin sene önceki tarım hukukundan vazgeçin; gelin kendimiz Kur’an’a dayanarak bugünün sorunlarını yani sanayi döneminin sorunlarını çözelim diyoruz.
Yeryüzünde bugün Kur’an’a dayanarak sorunlarını çözen bizden başka çalışan birileri ve bir yer varsa söyleyin, biz de oraya gidelim; ama yoksa artık bize kulak verin...’ (s.12-13)
“KUR’AN VE İLİM” 784. hafta tefsir [Yunus Sûresi Tefsiri] seminerimizden aktarı-YORUM… Ve İLMÎ-AHLÂKÎ-İKTİSADÎ-SİYASÎ-SOSYAL olarak çağımızdaki hayatın her alanında var olan “SOSYAL TUFAN”a karşı gereğini yapmaya yani “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN GEMİSİNİ” inşa etmeye davet ediyoruz… “BİZE DÜŞEN SADECE AÇIK TEBLİĞDİR.” (Yâsin; 36/17) Ve’s-SELÂM mea’d-DUA…