KUR’AN VE İLİM 783. seminer notlarından-2
KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın 783. haftasına da ulaştık, elhamdülillah…
‘… Bir topluluk eğer “ADİL DÜZEN”i kendisine konu edinmişse, Allah’ın imkânları daha çok verdiği kimseler akıllarını kullanıp “ADİL DÜZEN” onların gündeminde olursa, herkes o konuda düşünmeye başlar ve sonunda o toplulukta zekâ seviyesi ne olursa olsun gaflet içinde olmazlar. Ama topluluk eğer bunu konu edinmezse gaflet içinde olurlar.
Sömürü sermayesi nelerle uğraştırıyor; zevk u safa, oyun ve eğlence, futbol ve kumar…
Bunlar ve benzerleri hep insanları düşünmekten alıkoyup uyuşturma araçlarıdır.
Bir seçimde bir kimsenin belediye başkanı seçilmesi onları fazla ilgilendirmiyor ama bir maç kazanıldı mı delicesine sokaklara dökülürler! İşte bunlar gafil kimselerdir, gafil topluluklardır. Bunlara stadyum yapanlar onlardan daha gafildirler. Sömürü sermayesi bir moda çıkarıyor, insanlar o moda için milyarları israf ediyor. Mekân israf ediliyor, bina israf ediliyor, yol israf ediliyor; en önemlisi insan emeği israf ediliyor...’ (s.5)
‘… Yani kapitalistler ile sosyalistler farklı yöntem içinde iseler de aynı kimselerdir. Kur’an’da bunlar için “küfrettikleri için” denmiyor, “kesb ettiklerinden (kazandıklarından) dolayı” deniyor. Kapitalistler ekonomik sömürülerinden dolayı, sosyalistler yaptıkları zulümlerinden dolayı nâr (cehennem) ehlidirler.
Sömürmüş olanlar, zulmetmiş olanlar, bu dünyadaki akıbetlerinde birbirleri ile beraberdirler ama âhirette biri bir başkasının cezasını çekmeyecektir...
İnsan gündüz faaliyettedir, uyanıktır, kendisini korumaktadır, diğer insanlarla beraberdir, birlikte korunmaktadırlar. Oysa akşam olup yattığı zaman kendisini koruyamadığı gibi yanında onunla beraber koruma dayanışmasına girecek kimse de yoktur. Bu sebeple insanlar evler edinirler ve kendilerini akşamüstü o evlere koyup korunurlar, kapılarını çift anahtarla kilitlemeye çalışırlar...’ (s.6)
‘… İnanan dürüst insanlar bugün sıkıntı içindedirler. a) Ülke paraları faizlidir, enflasyona maruzdur. b) Devletin vergisini öderlerse iflas ederler, ödemezlerse günah işlerler. c) Herkes hile yapıyor. Bu durumda kendileri de hile yapmadan iş yapamıyorlar. Hile yaparlarsa haram işlemiş olurlar. d) Herkes ya rüşvet veriyor yahut adamını buluyor ve işini öyle yürütüyor. Rüşvetin haram olduğunu bilen birinden şefaat istemek de haramdır.
İşte, bugün içinde bulunulan bu durumdan kurtulmak için müminler Allah’ın hidayetini beklemektedir. Ama iman edecekler “dayanışma kooperatiflerine” girmelidirler. Sonra da salih amel işlemeli ve orada “faizsiz işletmeleri” kurmalıdırlar. O zaman Allah onlara hidayet edecek, böylece dünya ve âhiret hayatlarını kurtaracaklardır...’ (s.7)
‘… “Me’vaları ateştir” dendiği zaman, bu ateş cehennem ateşi değil de dünya ateşidir. Bu da Kur’an’ın tabiri ile “savaş ateşi”dir. Yani bugünkü dünyanın durumudur.
Önce partiler ve siyasi gruplar arasında soğuk savaş vardır.
Sonra mafyalarla yine silahsız savaş vardır.
Bürokratlar ile halkın arasında da savaş vardır.
Askerler ile siviller yani halk arasında savaş vardır.
Silahlı terör vardır, onlarla halk arasında savaş vardır.
Nihayet devletlerarası silahlı savaşlar vardır, imha savaşları vardır.
Kur’an nâzil olduğu zaman “ateşli silahlar” yoktu. Oysa Kur’an harbin ateşi ifadesini kullanıyor. Bugün ise ateşli silah kullanmadan savaş yoktur.
Kur’an işte bu şekilde “MUCİZE KUR’AN” olmakta ve kıyamete kadar insanların her türlü ihtiyaçlarını karşılamaktadır... (s.8)
“KUR’AN VE İLİM” 783. hafta tefsir [Yunus Sûresi Tefsiri] seminerimizden aktarı-YORUM… Ve İLMÎ-AHLÂKÎ-İKTİSADÎ-SİYASÎ-SOSYAL olarak çağımızdaki hayatın her alanında var olan “SOSYAL TUFAN”a karşı gereğini yapmaya yani “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN GEMİSİNİ” inşa etmeye davet ediyoruz… “BİZE DÜŞEN SADECE AÇIK TEBLİĞDİR.” (Yâsin; 36/17) Ve’s-SELÂM mea’d-DUA…