IŞİD neleri aydınlatıyor, neler yapmalıyız? - 3
Suriye’den sonra şimdi de Irak’ta beklenmedik olaylar oldu... Yoksa bütün bu olaylar bekleniyordu da bizim, birilerinin ve özellikle yetkililerin ve sorumluların haberi mi olmadı?! Önceki iki yazıda “gaflet” hem de “derin gaflet” vurgusu yaparken anlatmak istediğimiz buydu. Evet, birileri aniden ortaya çıktı, Musul’u ve daha başka yerleri işgal ediverdi; böyle inanmamız isteniyor!.. Konsolosluğumuzu bile basıp oradakileri esir veya rehin ettiler… Bir habere göre 1700 kişi kurşuna dizildi... Bazı şehirler boşaltıldı... Bazı yerleri Peşmergeler işgal etti... Şu ana kadar olanların ardından ve olanların devamında olacakları hep beraber bekleyip görecek ve değerlendireceğiz…
Görülüyor ki siz yapılması gereken bazı doğruları zamanında yapmazsanız, hep böylesi beklenmedik olaylarla karşılaşırsınız… Evet, beklenmedik senaryolar peş peşe oluşmakta… Peki, bütün bunları yani bu beklenmedik olayları kim yapıyor?
Bizim ana varsayımımıza göre sömürü sermayesi yapıyor.
Nasıl yapıyor, neyle yapıyor?
Karşılığı olmayan dolar gücü ile yapıyor... İnsanlık ve ulusal devletler uyanıp karşılığı olan kendi paralarını çıkarıncaya kadar da yapmaya devam edecek… Meraklısına not: Bu konu ile doğrudan ilgili bu köşedeki yazılarımıza bakılması tavsiye olunur.
Kim yapıyor veya kimlere yaptırılıyor sorusuna değişik cevaplar verilebilir.
-Barzani yapıyor; topraklarını genişletmek istiyor...
-Irak yapıyor; Kürtleri onlarla durduracak...
-Suriye yapıyor; iç olayları unutturacak…
-İran yapıyor; Sünnileri kıracak…
-Türkiye yapıyor; bu bahaneyle Musul ve Kerkük’ü alacak...
-Rusya yapıyor; sıcak denizlere inecek...
-AB yapıyor; kendinde olmayan petrole konacak...
-ABD yapıyor; sömürü sermayesinin taşeronu olarak tekrar girecek…
Görülüyor ki birçok ihtimaller vardır.
Biz bunların hepsini reddediyor ve diyoruz ki; bunu yani bu beklenmedik olayları ve baştan beri bu olayların benzerlerini hep ABD’deki sömürü sermayesi yapıyor ve bunu karşılıksız yani karşılığı olmayan dolarları ile gerçekleştiriyor.
Bu bir görüştür.
Bu görüş bizim görüşümüzdür.
Bu görüş bizim genel varsayımımıza dayanmaktadır.
Bu görüş aynı zamanda bizim önce “tesbit ve teşhis”, sonra “çare, çözüm ve tedavi” genel anlayışımıza da dayanmaktadır.
Bu görüş doğru görüşse ona göre tedbirler alınır ve sorun çözülür.
Bu görüş yanlışsa, tesbit ve teşhisler konamamışsa, o zaman ve o durumda biz başkası ile mücadele ederken, bir de bakarız ki birden arkamızdan vurulmuş oluruz.
Bu görüş veya bu kural başka olaylar için de doğrudur.
Mesela, Başbakan Erdoğan ‘bunu Suriye yapıyor’ deyip tedbir alırsa, kuvvetlerini oraya kaydırırsa, sermaye onu arkadan vurup indirir.
İşte…
Bir siyasetçinin, bir yöneticinin, bir komutanın veya görevli olan her kimse, onun, “bu olayları ve bu gelişmeleri” sezi ile iyi görmesi gerekir. Özellikle tarihin tekerrür etmemesi için bunun yapılması gerekmektedir. Bunu yapamayanlar için ise tarih tekerrür eder durur.
Ne diyorduk, ne demiştik, ilk yazıdan itibaren neleri hatırlatmıştık?
Evet, “ortalık IŞİD IŞİD aydınlanıyor” ve hiç beklemeden “yapılması gerekenler” ayan beyan ortaya çıkıyor… Çözüm neydi? “ADİL DÜZEN” değil miydi? Öyleyse, haydi!...
Neler yapmamız gerektiği ile ilgili diğer bazı detaylar gelecek yazıda, inşaallah…
Selâm, sevgi, barış ve dua ile…