2014 Soma Faciası Anısına-7; MADEN VE ÖLÜM
Toprak, yüzeyinde olanı kolay vermez;
değil içindekini.
Yaşamak için; yüzeyden koyu karanlığa
inip ağzından değil;
içinden, kursağından çekip almak cevheri.
...
Yüzeyindeki "muktedir" insan soyunun,
yiğit işçileri.
Geçimi için karanlığa sarkan;
kazma sallayan, ayak basan, dibe inen.
Cevheri koparıp dışarıya taşıyan emekçi.
Bin bir tuzak kurmuş madenin bekçisi.
...
Tuzağı;
tartılmayacak ağırlığı, tünellere abanması;
işçinin havasını kesmesi, havasızlığı;
binbir yoldan sızdıracağı zehirli gazı.
...
Her vardiya kalkan baret; çamura çizme;
karanlığa baş feneri;
göz çıplak;
nefes isli kirli;
tereddütle çaresiz solumalı.
...
Maden;
yüzeyde yükselen medeniyet pırıltılarının,
doymayan, bitimsiz yeryüzü sürgünü.
Karanlıkta, yuvasında;
kuyularla, dehlizlerle,
kıyısına inip;
medeniyete koparılan her parçasına
hınç biriktiren;
cana can, bin bir tuzakla bedel isteyen;
hiç bir bedel ile yetinmeyen;
madenci isteyen maden.
…
Taa vazgeçsin insanlık;
kuyularını çeksin koynundan.
kendisinin de her şey gibi
canlı olduğunu inandırıncaya kadar;
can alarak, can tutacak.
...
Yol uzun, savaş çetin…
Barış!
İnsan, akıl baliğ olup
kolay olanı kolaylıkla buluncaya ve
hak edinceye kadar;
Barış ve “ADİL DÜZEN”
Ne yazık ki,
ölüm katıklı, beklenecek...
ÖZER ATAÇ (Akevler Dergisi’nden, www.akevler.org, İzmir, 15.05.2014)